Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/425 E. 2023/330 K. 30.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 3-
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkili …adına kayıtlı … plaka numaralı araç 01.06.2020 tarihinde sürücü … sevk ve idaresinde Konya ili, … ilçesi, … Caddesi’nde seyir halindeyken; … plakalı araç sürücüsü …’ın ters yönden gelerek müvekkiline ait araca ön kısımlardan çarpmasıyla çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kazada müvekkiline ait araç sürücüsüne atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmamakla beraber … plakalı aracın sürücüsü … asli kusurlu hareketleriyle kazaya sebebiyet verdiğini, olay günü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile hatalı olarak ters yöne girerek müvekkiline ait … plakalı aracın önüne çıkmak suretiyle müvekkiline ait aracın ön kısımlarından çarpmış ve çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, meydana gelen kazada … plakalı aracın sürücüsü 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 46/2-h maddesine aykırı davranarak kazaya tam kusurlu hareketleriyle sebebiyet vermiş olup 2918 KTK madde 46/2-h: “Aksine bir işaret bulunmadıkça sürücüler; tek yönlü karayollarında araçlarını ters istikamette sürmemek zorundadırlar.” kuralına uymayarak hatalı olarak ters istikamete girdiğini, müvekkilinin karşılaştığı kazada herhangi bir kural ihlali bulunmamakla beraber davalı araç sürücüsü …’ın mezkur kazada asli ve tam kusurlu olduğunun açık olduğunu, söz konusu trafik kazasına sebebiyet veren … plakalı araç kaza tarihinde … poliçe numaralı Karayolları Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile … Sigorta Anonim Şirketin’de sigortalı olup davalı sigorta şirketi müvekkiline ait … plakalı 2016 model … Blue 1.6 Crdı Mode Plus marka araçta meydana gelen zarar bedellerinden sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketine 01.06.2022 tarihinde başvuru yapılmış ise de müvekkilinin gerçek zararını karşılamaktan imtina etmiş ve başvuruya yasal süre içerisinde cevap vermemiş ve dava şartı zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin de anlaşamayarak sonuçlanması neticesinde işbu davayı açma gereğinin hasıl olduğunu, mezkur kaza sebebiyle müvekkilinin aracında değer kaybı meydana geldiğini, müvekkiline ait araç, 2016 model … Blue 1.6 Crdı Mode Plus marka özelliklere sahip olup sadece 149.573 km yaptığını, Anayasa Mahkemesi’nin 09.10.2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17.10.2020 tarihli ve … Esas … sayılı kararında değer kaybı zararını genel şartlarda yazılı hükümler yerine reel değer kaybı hesabı için kararlarında açıklandığı üzere aracın kazadan bir gün önceki (hasarsız) değeri ile kazadan sonraki (hasarlı) değeri arasındaki fark olarak usulüne göre hesaplanması gerekeceğini, müvekkiline ait araçta meydana gelen hasar sebebi ile müvekkilinin aracını uzunca bir süre kullanamamış olup, müvekkilinin aracını kullanamaması sebebiyle oluşan zararının da yargılama ile tespit edilmesini ve kusurlu araç maliki ve sürücüsü olan davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, Ticari davalarda dava şartı zorunlu arabuluculuk başvurusu 31/05/2022 tarihinde taraflarınca yapıldığını ve 22.06.2022 tarihli oturumda anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle haklı davasının kabulü ile HMK 107. Madde gereği değer kaybı bedeli alacağının yargılama ile tespit edilmesi ve daha sonrasında bedeli artırmak üzere, 100,00 TL değer kaybı bedeli alacağın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen, (sigorta şirketi yönünden teminat limiti ile sınırlı olarak ve temerrüt tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte) HMK 107. madde gereği aracın tamir süresinde kullanılamamasından kaynaklı zararına ilişkin alacağın yargılama ile tespit edilmesi ve daha sonrasında bedeli artırmak üzere, 100,00 TL aracın tamir süresinde kullanılamamasından kaynaklı zararına ilişkin alacağın kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini mahkememizden talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin 08.07.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkili aleyhine açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davayı kabul etmediklerini, usul ve esas açısından haksız olarak açılmış olan bu davanın reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafça talep edilen değer kaybı tazminatından davalı sigorta şirketi ZMMS poliçesi teminatı kapsamında sorumlu bulunduğunu, bu husus Yargıtay kararları ile de açıkça zikredildiğini, ayrıca davacının araçta meydana gelen hasar sebebi ile aracını uzunca bir süre kullanamamış olduğu iddiaları gerçeği yansıtmadığını, dava dilekçesinde sunulan rapor ve tutanaklarda ve alınacak bilirkişi raporunda görüleceğini araçtaki hasar aracın kullanımını uzun süre engelleyecek mahiyette olmadığını, davacı tarafça bu hususta herhangi bir belge sunulmadığını, bu nedenlerle müvekkili aleyhine açılan davanın reddi gerektiğini, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekilinin 16.09.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle ; Usule ilişkin yetki, işbölümü, zamanaşımı, hak düşürücü süre, görev, hukuki yarar ve dava şartı yokluğu yönünden itirazlarını sunduklarını, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde Yapılan Değişiklik ile trafik sigortalarına ilişkin açılacak maddi tazminat davalarına ilişkin düzenlemeler yapıldığını, anılan madde hükmü 6704 Sayılı Kanun’un 5.maddesi ile şu şekilde değiştirildiğini, yeni düzenlemeye göre zarar görenlerin doğrudan dava açma hakkı ortadan kaldırıldığını, dava öncesinde sigorta kuruluşuna başvuru zorunluluğu getirildiğini ve başvurunun tam yapılması gerektiğini, oysaki yapılan hasar başvurusunda genel şartlar gereği sunulması zorunlu evrakların sunulmadığını müvekkili şirkete başvuru yapılırken sunulan evraklarda müvekkili şirket sigortalısının kusur oranına belirlemeye yarayacak evraklar bulunmadığını ve davacı tarafından yapılmış geçerli bir başvuru söz konusu olmayıp, mahkeme huzurunda ikame edilen davanın başkaca hiçbir incelemeye gerek duyulmaksızın reddinin gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; müvekkili şirket, Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve zorunlu mali mesuliyet sigortası (zmms) uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, davacı taraf vuku bulan trafik kazası sonucu, Mahkeme huzurunda ikame ettiği dava ile uğramış olduğunu iddia ettiği zarara istinaden maddi ve manevi tazminat talep ettiğini, Mahkeme dosyasında mübrez bilgi ve belgelerin hiçbiri tarafların kusur oranlarını tespit etmeye elverişli bulunmadığını, müvekkili şirketin ; Karayolları Trafik Kanununun 1. maddesi ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. kişilere verdiği zararı, yine poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğu da göz önüne alındığında, Mahkemece Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bir bilirkişi ve ayrıca Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi marifetiyle kusur durumu tespitinin yapılmasının hukuki bir zorunluluk olduğunun aşikar olduğunu, Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, müvekkili şirket, poliçe teminatı ve limitiyle sınırlı olmak üzere, ancak gerçek zarardan sorumlu olduğunu, araçtaki zararın belirlenebilmesi için birden çok kriter incelenmeli ve bu incelemenin de konusunda uzman bilirkişiler kanalı ile yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun net bir şekilde belirlenebilmesi için öncelikle talep edilen tazminat tutarında gerçek zararın tespitinin gerektiğini, davacı yana ait aracın; daha önce herhangi bir kazaya karışıp karışmadığı, karışmış ise nerelerden hasar aldığı, hangi parçalarda değişim yapıldığı, aracın kaza anındaki kilometresi, modeli, yaşı vb. hususlar baz alınarak; kabul anlamına gelmemekle birlikte gerçek zararının bulunması gerektiğini, müvekkilİ şirketçe alanında uzman kişilerden aldırılan eksper raporunda ; davacı yana ait aracın daha öncesinde de aynı yerlerden hasar aldığı ve onarım yaptırıldığının tespit edildiğini, genel şartlar çerçevesinde araçta herhangi bir değer kaybı hesaplamasının yapılamayacağının açık olduğunu, değer kaybına ilişkin hesaplama yapılırken teminat dışı unsurların dahil edilmemesi gerektiğini, teminat dışı zararlardan sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirketin poliçe teminatı kapsamında olmayan araç mahrumiyetine ilişkin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili sigorta şirketi; kaza nedeniyle araçta oluşan gerçek zararlardan sorumlu olduğundan araçların kazanç kaybı ile araç mahrumiyet bedelinden sorumlu olmadığını, aleyhlerine hüküm kurulması halinde müvekkili şirket dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabildiğini ve tüm bu nedenlerle Mahkeme nezdinde görülen olan haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumunun tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınmasını, varsa derdest ceza davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasını, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 20.03.2023 tarihli dava değerinin artırılması talepli dilekçesinde özetle ; 17.03.2023 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporunda ki aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya istinaden müvekkili adına kayıtlı … plakalı araçta 01.06.2020 tarihli trafik kazası nedeniyle meydana gelen değer kaybı zararının 4.000,00TL olarak tespit edildiğini, HMK 107 uyarınca ; şimdilik 100,00 TL üzerinden talep ettikleri harca esas tazminat talebini (3.900,00 TL daha artırarak) 4.000,00 TL olarak artırdıklarını, yine bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada ; müvekkiline ait aracın tamir süresinde kullanılmamasından kaynaklı araç mahrumiyet bedelinin 700,00 TL olarak tespit edildiğini, HMK 107 gereği şimdilik 100,00 TL üzerinden talep ettikleri harca esas tazminat talebini (600,00 TL daha artırarak) 700,00 TL olarak artırdıklarını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile ; haklı davasının kabulü ile ; 4.000,00 TL değer kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesini, (sigorta şirketinin teminat limiti ile sınırlı olmak üzere temerrüte düştüğü tarihten itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte) karar verilmesini, 700,00 TL araç mahrumiyet bedelinin davalı … ve … müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
… Noterler Birliği’ne yazılan müzekkere cevabında ; … ve … plakalı araçlara ait araç tescil özet raporlarının mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne yazılan müzekkere cevabında ; … plakalı … … şasi numarasına ait poliçe ve hasar bilgisinin, eksper rapor bilgisinin ve kaza tespit tutanağının mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Adli Trafik Bilirkişisi … 01.12.2022 tarihli raporunda özetle ; … plakalı otomobil sürücüsü …’ın bu kazanın oluşumunda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yer alan asli kusurlardan Karayolların da trafiğin akışı Madde-56/1-A (Şerit izleme ve değiştirme kurallarına riayet etmemek) kuralını ihlal ettiğini, … plakalı otomobil sürücüsü …’un ise karıştığı bu kazada herhangi bir kural ihlali yapmadığı görüş ve kanaatini bildirdiği görülmüştür.
Adli Trafik Bilirkişisi … 04.12.2022 tarihli ek raporunda özetle ; … plakalı otomobil sürücüsü …’ın bu kazanın oluşumunda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yer alan asli kusurlardan Karayolların da trafiğin akışı Madde-56/1-A (Şerit izleme ve değiştirme kurallarına riayet etmemek) asli kural ihlali olup % 100 (yüzde yüz) oranında kural ihlalinin olduğunu, … plakalı otomobil sürücüsü …’un ise karıştığı bu kazada herhangi bir kural ihlali yapmadığı görüş ve kanaatini bildirdiği görülmüştür.
Hasar-Sigorta Bilirkişisi …’ın 17.03.2023 tarihli raporunda özetle ; … plakalı aracın güncel 2.el rayiç değerinin 420.000,00 – 450.000,00 TL aralığında yoğunlaştığı, emsal nitelikteki bir aracın güncel 2.el rayiç değerinin ise 437.000,00 TL olduğunun anlaşıldığını, ancak … plakalı aracın dava konusu hasara uğramadan önceki rayiç değeri ve hasara uğradıktan sonraki rayiç değeri hesaplanırken kaza tarihinin baz alındığını, Aracın Hasara Uğramadan Önceki Rayiç Değerinin 110.000,00 TL, Aracın Hasara Uğradıktan Sonraki Rayiç Değerinin 106.000,00 TL, Aracın Uğramış Olduğu Değer Kaybının 4.000,00 TL olduğunu, … plakalı araçtaki hasar göz önüne alındığında aracın kaporta, boya ve elektrik gibi alanlarda yapılması gereken işçilikleri olduğu tespit edildiğini, makul onarım süresinin 4 gün olduğu kanaatine varıldığını, Konya ilinde araç kiralama işi yapan firmalardan alınan fiyatlarda davacının aracına emsal bir araç kiralamanın kaza tarihindeki günlük bedelinin 225,00 TL olduğunun tespit edildiğini, davacının kaza olmasaydı dahi yapılması gereken yakıt, amortisman vs. gibi zorunlu giderlerinin de günlük 50,00 TL olduğu kanaatine varılarak zorunlu giderler, günlük araç kiralama bedelinden düşüldüğünde ortaya çıkan günlük net 175,00 TL üzerinden hesaplama yapıldığını, Yargıtay İçtihatları gereğince araç sahibinin emsal nitelikte bir araç kiralaması ve bu araç kiralama ücretinden amortisman, yakıt vb. giderlerin düşülmesi ile mahrumiyet bedeli kaybı hesaplanması gerektiğinden raporunda hesaplamanın bu şekilde gerçekleştirdiğini, bu durumda aracın uğrayacağı toplam mahrumiyet bedelinin 175,00 x 4 = 700,00 TL olduğunu, … plakalı aracın kaza tarihindeki değer kaybı tutarının 4.000,00 TL olduğunu, … plakalı aracın mahrumiyet bedelinin 700,00 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşbu dava;Tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; 01.06.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle ; kazaya karışan tarafların kusur oranlarının ne olduğu, davacının maliki olduğu … plakalı araçta araç değer kaybı ve aracın tamir süresince kullanılamamasından kaynaklanan araç mahrumiyet zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise ne miktarda olduğu, zararın davalılardan tazmininin gerekip gerekmediği, davalılardan kimin hangi miktarda sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
HMK.116. maddede düzenlenen ilk itirazlardan incelenecek itiraz olmadığı anlaşılmıştır.
Zamanaşımı def’inin değerlendirilmesinde; davaya konu tazminat taleplerinin dayanağı olan trafik kazasının 01.06.2020 tarihinde gerçekleştiği dava tarihinin ise 23.06.2022 tarihi olduğu, Pandemi döneminde sürelerin durmasına yönelik alınan kararlar ile arabuluculuk sürecinde duran süreler nazara alındığında; Karayolları Trafik Kanunun 109. Maddesine göre; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmü gereği dava tarihi itibariyle KTK 109/1 de belirtilen 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı da tespit edildiğinden davalının zamanaşımı def’i yerinde görülmemiştir.
Kusur yönünden yapılan incelemede; Mahkememizce adli trafik bilirkişinden alınan ve yukarıda özeti yapılan raporunda kabul edilen tarafların kusur oranları Karayolları Trafik Kanunu ilgili maddeleri ile değerlendirildiğinde belirlenen kusur durumunun kazanın oluşumuna göre uygun ve isabetli olduğu, alınan bilirkişi raporunun açıklamalı gerekçeli denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu görüldüğünden; … plakalı otomobil sürücüsü …’ın bu kazanın oluşumunda 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda yer alan asli kusurlardan Karayolların da trafiğin akışı Madde-56/1-A (Şerit izleme ve değiştirme kurallarına riayet etmemek) asli kural ihlali olup % 100 (yüzde yüz) oranında kural ihlalinin olduğunu, … plakalı otomobil sürücüsü …’un ise karıştığı bu kazada herhangi bir kural ihlali yapmadığı kanaatine varılmıştır.
Hasar ve zarar yönünden yapılan incelemede; Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarından … tarafından tanzim edilmiş raporun açıklamalı gerekçeli denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmakla bu bilirkişi raporu hükme esas alınmış ve Aracın Hasara Uğramadan Önceki Rayiç Değerinin 110.000,00 TL, Aracın Hasara Uğradıktan Sonraki Rayiç Değerinin 106.000,00 TL, Aracın Uğramış Olduğu Değer Kaybının 4.000,00 TL olduğunu ve aracın uğrayacağı toplam mahrumiyet bedelinin 175,00 x 4 = 700,00 TL olduğunu, … plakalı aracın kaza tarihindeki değer kaybı tutarının 4.000,00 TL olduğunu, … plakalı aracın mahrumiyet bedelinin 700,00 TL olacağı görüş ve kanaatini bildirdiği görülmüştür.
2918 Sayılı KTK.nun 91/1. maddesi yollaması ile 85. maddesi ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının 1. maddesine göre trafik sigortası işletene düşen hukuki sorumluluğu azami sigorta limitine kadar teminat altına almaktadır. Davalı kazaya karışan karşı aracın zorunlu trafik sigortacısı olup davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Dava konusu trafik kazası sonrasında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı da gerçek zarar kalemleri arasında bulunmakta olup, davalı trafik sigortası değer kaybından sorumludur.
Trafik kazaları dayanağını 2918 sayılı KTK’dan alan haksız fiil niteliğinde olaylardır. Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde etken olan hususlarda olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekir.
Yargıtay .HD’nin … E … K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmiştir.
Sonuç olarak haksız fiilin türü olan trafik kazalarına olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan kanun hükümlerinin uygulanması, davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanununun 90. maddesi gereğince genel hükümlerin esas alınması gerektiğinden Yargıtay uygulamalarına uygun olarak bilirkişi raporunun ilgili kısmı hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yukarıda belirtilen izahat çerçevesinde ve alınan hüküm kurmaya elverişli, denetime açık, gerekçeli ve açıklamalı bilirkişi raporları da nazara alınarak; davacının davasının kabulü ile araç değer kaybı zararı yönünden davacının talebinin dava dilekçesi ve bedel artırım dilekçesine bağlı kalınarak 4.000,00 TL’nin davalılardan … ve … yönünden kaza tarihi olan 01/06/2020 tarihinden diğer davalı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Şirketi … Sigorta (… Sigorta A.Ş.) yönünden (Poliçe limiti ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) temerrüt tarihi olan 14/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, araç mahrumiyet zararı yönünden davacının talebinin dava dilekçesi ve bedel artırım dilekçesine bağlı kalınarak 700.00 TL’nin davalılardan … ve … yönünden kaza tarihi olan 01/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine yönelik karar verilmesi kanaati oluşmuştur.
IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Davacının davasının KABULÜ İLE
1-Araç değer kaybı zararı yönünden ; davacının talebinin dava dilekçesi ve bedel artırım dilekçesine bağlı kalınarak 4.000,00 TL’nin davalılardan … ve … yönünden kaza tarihi olan 01/06/2020 tarihinden diğer davalı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Şirketi … Sigorta (… Sigorta A.Ş.) yönünden (Poliçe limiti ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) temerrüt tarihi olan 14/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Araç mahrumiyet zararı yönünden ; davacının talebinin dava dilekçesi ve bedel artırım dilekçesine bağlı kalınarak 700,00 TL’nin davalılardan … ve … yönünden kaza tarihi olan 01/06/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 321,06 TL karar harcından peşin olarak alınan 80,70 TL harç ile 76,85 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 163,51‬ TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 vekalet harcı, 80,70 TL peşin harç, 76,85 TL ıslah harç toplamı 259,75 TL’nin, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.860,00 TL bilirkişi ücreti ve 498 TL posta ve tebligat masrafı toplam 2.358,00 TL’nin davalılardan … Sigorta Şirketi’nin 2.004,3‬ TL’sinden sorumlu tutulması kayıt ve şartıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin 1.360,00 TL’sinden sigorta şirketinin sorumlu tutulması kayıt ve şartıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
7-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.700,00 TL vekalet ücretinin 4.000,00 TL’sinden sigorta şirketinin sorumlu tutulması kayıt ve şartıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili davalılardan … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30.05.2023

Katip Hakim