Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/389 E. 2022/374 K. 06.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C… . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
VEKİLİ :
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin 2008 yılından bu yana, … ili … ilçesinde kiraladığı binalarda öğrenciler için yurt-pansiyon işletmeciliği yaptığını, FETÖ hain darbe girişimi sonrasında FETÖ’nün yurtlarının kapatılması nedeni ile öğrenciler için barınma ihtiyacı doğması nedeniyle müvekkilinin bu durumu değerlendirerek FETÖ’nün kapattığı yurtlarından bir tanesini satın alarak … ilçesinin tek yurt işletmecisi olacak ve şimdiye kadar kirada yurt işletirken kendisinin binasında bu işi yapmaya karar verdiğini, vereceği kira bedeline biraz ekleme yapmak suretiyle alacağı kredinin taksitlerini ödemek suretiyle yurt binasının mülkiyeti kendisine geçmiş olacağını düşünmüş, bu fikir doğrultusunda KHK ile kapatılan FETÖ Vakfına ait tapuda … İli, … İlçesi, … Mahallesi’ … Ada ve … Parselde kayıtlı beş katlı betonarme bina bulunan ve daha önce FETÖ tarafından öğrenci yurdu olarak kullanılan taşınmazın bedelini ödeyecek birikmiş parası olmadığından … Bankası … Şubesinden 750.000,00 TL kredi kullanmış ve geri kalan miktarı ise daire olarak ödeyerek bu taşınmazı satın aldığını, ancak daha sonra taşınmazın önceki malikinin KHK ile kapatılan vakıf ve derneklerden ve el konulan şirketlerden olması nedeni ile bu satış muvazaalı değerlendirilmiş ve taşınmaza el konularak tapu kaydının Hazine adına tescil edildiğini, Müvekkilinin bu tescil işlemine ilişkin olarak açtığı davanın Konya . İdare Mahkemesinin … esas ve … K sayılı kararı ile reddedildiğin, bu karar müvekkili tarafından istinaf edilmiş ve Konya Bölge İdare Mahkemesi . İdari Dava Dairesi … esas ve … karar sayılı kararı ile kesin olarak reddedilmiş ise de dava değerinin karar tarihinde 100.000,00 TL nin üzerinde olması nedeni ile temyiz edilmiştir. Danıştay . Dairesi de … Esas ve … Karar sayılı onama ilamı ile onandığını ve böylece anılan işlem yargı safahatı içerisinde iptal edilmeyerek hukuka uygun bulunduğunu böylelikle İdari Yargılama sisteminde müvekkilinin kredi kullanarak yaptığı satın alma işleminin hukuka aykırı işlem olması nedeni ile bu taşınmazın satın alınmasında kullanılan kredinin de aynı kapsamda hukuka aykırı hale geldiğini, müvekkilinin … ili … ilçesi … Mahallesi’nde bulunan, … Ada ve … Parsel no’lu beş katlı betonarme öğrenci yurdu ve arsasını satın alma işlemi muvazaalı sayılmış olduğundan, müvekkilinin ticari amaç güderek çekmiş olduğu kredi sorumluluğunun devam etmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin satın alması hukuka aykırı sayılmış ve tapu kaydı elinden alınmış iken aynı zamanda bu tapunun alınması için kullanılan krediden, kapatılan vakfa ve şirkete banka tarafından aktarılan bedelin müvekkiline iade edilmediğini, iptal edilen tapu kaydı için almış olduğu ve satım için kullandığı bedel kadar da bankaya borçlanmış durumda olduğunu, en azından bankanın da bu kredinin kullanılmasındaki kusuru tespit edilerek buna göre bir değerlendirme yapılması gerektiğini, bu nedenle …ni Maliye Hazinesine izafeten davalı gösterdiklerini, valiliğin müvekkilin mülküne kapatılan KHK’nın malı olduğu için el koyduğuna göre kapatılan KHK’nın kasasında olan kredi bedelini müvekkiline ödemeyerek kullanılan kredi ve ferileri kadar müvekkilin zararına sebebiyet verdiklerini, bu nedenle diğer davalı banka ile birlikte müvekkile karşı sorumlu olduğunu belirterek müvekkilinin yapmış olduğu satın alma işleminin hukuka aykırı olması nedeniyle bu işlem için kullanılan kredinin geçersiz olduğunun tespitine, şimdiye kadar ödenmiş ve bundan sonra ödenecek bedellerin müvekkile ödeme tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Bankası vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, dava dilekçesinde yalnız Borçlar Kanunu 27. Maddesinde yer alan kesin hükümsüzlük kavramına dayanıldığını, bunun dışında yer alan hiçbir kanun maddesine dayanılmamış yargı kararına ithafta bulunulmadığını, söz konusu Kredi Sözleşmesi 16.03.2016 tarihlidir. Terör örgütü olaylarından 4 ay öncedir. Sözü edilen terör gurubunun 15. Temmuz 2016 yılından önceki ticari ve ekonomik faaliyetlerini engelleyen herhangi bir kanun maddesi tedbir ve benzeri olmadığı gibi piyasalara , Bankalara Devlet kurumlarının tüm derece ve makamlarına , güvenlik güçlerine ve Türk Silahlı Kuvvetlerine resmi makamlardan bir tüzel ve özel kişi şahış listesi gönderilerek bu kimselerin faliyet , talep ve işlemlerinin durdurulması emredilmemiş tayin atama işlemleri durdurulmamış kredi alış veriş alacak icra takibi davalar vb hususlarının bu terör sayılacağı duyurulmadığını, devletimizin beka ve güvenliği için En Önemli Haber alma ve uygulama merkezi olan MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI dahi 15 temmuz günü Terör Örgütü üyelerince habersi şekilde yakalanarak uçakla vurulduğunu, ülkemiz insanının çabaları ile edinilen savaş uçakları normal vatandaşlarımızın giremeyeceği güvenlikteki hava üslerinden pilot ünvanı ile kaldırıldığını, olaylardan sonra TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VEREN onlarca yargı mensubu görevden uzaklaştırıldığını, ticari kuruluş sahipleri tutuklanmış suç gelirlerine aktarılan şahsi ve tüzel gelirler ile mallara el konulduğunu, terör örgütü ve destekçilerinin ülkemiz yönetimini ele geçirme planı askeri ve sivil ölümler neticesinde büyük milli çabalar ile sonlandırılmış ve sorumlular yakalandığını, bu gün dahi yapılan incelemeler sonucunda gizlenen terör örgütü üyeleri tutuklanmakta belirlenmekte olduğunu, ancak 15 Temmuz 2016 öncesinde Müvekkili Banka nın Davacının kredi başvurusunu “taşınmazı satın aldığınız kimseler belli bir guruba üyedir ve bunlar ileride terör suçu işleyecektir” gibi bir tespitte bulunması ve bu içgüdüsüne güvenerek başvuruyu reddetmesi beklenemediğini, aslen Davacı dava dilekçesinde Mahkemeye karşı beyanları ile sorumlu olduğunu, ikrar ile bağlı olduğunu, kendisi 2008 yılından bu yana … ilçesinde Öğrenci yurdu aldığını kiraladığını işlettiğini ve sektördeki diğer kişi ve kurumları tanıdığını kabul beyan ve ikrar ettiğini, kendisinin bile sektördeki bu kimselerin terör örgütü üyeliğinden ve faaliyetlerinden haberi yokken ve bu kimselerin taşınmalarını hiç tereddüt etmeden alıp sahibi olmak isterken işlemine kredi veren müvekkili suçlaması da uygunsuz olduğunu, Borçlar kanunu 27. Madde ye dönüldüğünde imkansızlık terimi davacı ile Bankaları arasında değerlendirilmesi gerektiğini, davacı tarafından Bu konuda başvuru yapılmış ise de Bölge İdare mahkemesince haklı bulunmadığını bunun dışında kullandırdığı kredinin teminatı kaybolan Müvekkili Banka olduğunu, sözü edilen taşınmaza … … Tapu Müdürlüğünce 16.03.2016 tarih … yevmiye numaralı 1.500.000,00TL bedelli Müvekkili Banka lehine ipotek tesisi edilmiş ancak el koyma kararı ile bu ortadan kalktığını, hakları kaybolan Müvekkil banka olduğunu, yukarıda arz ve izah edilen nedenler ile davanın reddi ile masraf ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde belirtilen talep konusunun 6102 Sayılı T.T.K’nun 5/A maddesi gereğince dava şartı olan ve dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması gereken talepleri içermekte olduğunu, 6325 sayılı kanunun 18/A maddesi gereğince; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanak aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin var ise mahkemenize ve tarafımıza tebliğ edilmesi gerekmekte olduğunu, bu hususta tarafımıza herhangi bir tebliğat yapılmadığından öncelikle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddedilmesi gerekmekte olduğunu, dava görevli ve yetkili mahkemede açılmadığını, dava dilekçesi de HUMK’un aradığı zorunlu unsurları ihtiva etmediğinden dava dilekçesinin reddini talep ettiklerini, dava, süresinde açılmadığından zamanaşımı ve hak düşürücü süre nedeniyle reddi gerektiğini, … hasım gösterilmiş olup dava husumet yönünden reddedilmesi gerektiğini, davacının yapmış olduğu satın alma işleminin hukuka aykırılığı iddiası ile bu işlem için kullanılan kredinin geçersiz olduğu , bundan dolayı davacının borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmesi ve talebin kabulü halinde davanın istirdat davası olarak devamını ve bu nedenle şimdiye kadar ödenmiş ve bundan sonra ödenecek bedellerin davacıya ödeme tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte iadesini talep etmesi ve bu talebine ilişkin olarak …ni de müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmasının talep edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle hangi kapatılan kuruma ilişkin olarak yükümlülüklerini yerine getirmeme ve ilgili taleplerinin idaremizce değerlendirilebilmesi için bu hususun davacıya açıklattırılarak taraflarına tebliğine (buna ilişkin savunmaları saklı tuttuklarını) ; kapatılan kuruma ilişkin olarak gerekli tespit yapıldıktan sonra yapılan iş ve işlemlere ilişkin olarak gerekli görülen bilgi ve belgelerin onaylı suretlerinin Defterdarlık KHK İşlemleri İl Bürosundan (Adres: … Mahallesi … Caddesi No:… … Binası … Selçukl… ) istenilmesine, Söz konusu davanın öncelikle dava şartı yokluğundan usulden reddine ,bu talebimiz kabul görmediği takdirde husumet yönüyle reddine yine bu talebimiz reddedildiğinde ,hak düşürücü süre ve zamanaşımı yönüyle reddine yine bu talebimiz reddedildiğinde nihayetinde esas yönüyle davanın reddine , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Seydişehir . Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas dosyasında 17.03.2022 tarih ve … Karar sayılı ilamı ile Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı gereğince “Konya Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresi Konya ilinin mülki sınırları” olarak belirlendiğinden dava dosyasının görevli ve yetkili Konya Asliye Ticaret Mahkemesine DEVREDİLMESİNE, karar verilerek dosyanın mahkememize tevzi edilerek … esasına kaydedildiği, mahkememizin iş bu dava dosyasının mahkememiz … E sayılı dosyasından davalılardan … yönünden tefrik edilerek esas sıra kaydı aldığı görülmüştür.
(II) GÖREV ve YARGI YOLU DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu dava; Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) davasıdır.
Türk Ticaret Kanunun 4. maddesi Ticaret Mahkemelerinin görevini düzenlemiş olup, buna göre bir davanın Ticaret Mahkemesinde görülebilmesi için tarafların tacir ve uyuşmazlığın da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması veya uyuşmazlık konusunun Ticaret Kanununda düzlenmiş bulunması gerekir.
İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların görüm ve çözümünde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır.
Anayasanın 125’inci maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmış; 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2’nci maddesinin 1’inci fıkrasının (b) bendinde, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları ihlal edilenler tarafından açılan tam yargı davaları, idari dava türleri arasında sayılmıştır.
İdarece kamu gücüne dayanılarak, re’sen ve tek yanlı şekilde tesis edilen işlemlerden doğan zararın tazminine ilişkin bulunan ve davacının haklarını ihlal eden idari işlem veya eylem dolayısıyla, 2577 sayılı Yasa uyarınca açtığı tam yargı davasının, idare hukuku ilkelerine göre görüm ve çözümü İdari Yargı’nın görev alanına girmektedir.
Davacının çıkarılan KHK nedeniyle gördüğü zararın tahsili amacıyla sorumlu gördüğü davalı … Valiliğine karşı açılan davada, Valiliğin tacir sıfatına sahip olmaması sebebiyle mahkememizin görevsiz olduğu, alacak talebinde bulunulanın idare (Valilik) olması nedeniyle, idareye karşı haksız eylem nedeniyle açılacak tazminat davalarının İdari Yargılama Usulü Kanununa göre tam yargı davası ile idare mahkemesinde açılması gerektiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan delillerin ele alınarak yapılan değerlendirmesinde; taraflar arasında hukuki ilişkinin bulunmadığı, ilgili 2577 sayılı idari yargılama usulü kanununun 2. maddesinde belirtilen idari dava olarak görülmesi gerektiği, bununla ilgili delillerin değerlendirilmesinde mahkememizin görevli olmadığı, delillerin değerlendirilmesinin idari yargıya ait olduğu kanaatiyle davanın HMK 114/b maddesinde düzenlenen yargı yoluna ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın HMK 114/b maddesinde düzenlenen YARGI YOLUNA İLİŞKİN DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE dava dilekçesinin USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar harcının peşin olarak alınan 170,78 TL ‘den mahsubu 90,08 TL’nin davacıya iadesine ,
3-Davacı tarafından tefrik edilen bu dosya için yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7. maddesine göre belirlenen 2.550,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair; taraf vekillerinin yokluğunda , 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde, Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, istinaf kanun yolu açık olmak üzeredosya üzerinden yapılan inceleme ile karar verildi.

Katip … Hakim …