Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/370 E. 2023/181 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin kendisine ait … Tic. A.Ş. Şirketinin sahibi ve yetkilisi olduğunu, müvekkiline ait şirket iş makinaları alım satım ve kiralama işi yapan bir firma olduğunu, firma yetkilisi ve sahibi olan müvekkili …’ya, davalı şirket sahibi … tarafından, elinde masrafsız … marka … seri nolu iş makinası olduğunu, satın alıp alamayacağını sorduğunu, müvekkilinin de ilk başta fiyatı yüksek bulduğundan almak istemediğini, Daha sonra bu kişi, yine yazışmalarda görüleceği üzere, önce söz konusu iş makinasını sattığını beyan ettiğini, fakat daha sonra bunu müvekkilinin satın almaya hevesli hale getirmek amacıyla yaptığının anlaşıldığını, bu şekilde müvekkiline satma konusunda ısrarcı olduğunu, alan kişinin vazgeçtiğini belirterek yeniden müvekkiline pazarlamak istediğini, bunu yaparken de iş makinasının ruhsatının birkaç güne kendilerine geçeceğini beyan ederek müvekkilini yanılttığını, bu duruma güvenen müvekkilinin iş makinasını 220.000 TL bedelle satın almayı kabul ettiğini, müvekkili şirket hesabından; satın alınan iş makinasının fatura bedeli kısmı, açıklama kısmında bahsi geçen iş makinası belirtilerek; 10.06.2021 tarihinde 35.000TL, 16.06.2021 tarihinde 10.000TL, 17.06.2021 tarihinde 15.000 TL, 22.06.2021 tarihinde 5000 TL olmak üzere toplam 65.000 TL ruhsatı adına alacağını belirttiği davalı şirket … Tic.Ltd.Şti’nin hesabına gönderildiğini, yine yazışmalarda görüleceği üzere davalı şirket sahibi … kalan 155.000TL’yi eşi davalı … hesabına göndermesini talep ettiğini, müvekkilini de dekonttan da görüleceği üzere kendi şahsi hesabından 22.06.2021 tarihinde 155.000TL’yi davalı şirket yetkilisinin eşi … hesabına gönderildiğini, daha sonra davalı şirket yetkilisi …, müvekkilinin satın aldığı iş makinasını teslim konusunda müvekkilinin sürekli oyaladığını, ruhsat konusunda önceden yalan söylediği de ortaya çıkınca teslim etmediği gibi telefonlara da bakmadığını, bunun üzerine müvekkilinin, iş makinasının satış sürecine başından beri dahil olan, ruhsat konusunda müvekkiline yanıltıcı bilgiler veren davalı şirket sahibinin babası …’yi aramış, o da oğluyla birlikte hareket ettiğinden müvekkiline oyalamaya çalıştığını, önce ödediği parayı geri vereceklerini beyan etmiş, daha sonra müvekkilinin gönderdiği gibi parça parça ödeyeceğini belirttiğini, daha sonra o da telefonları açmayarak irtibatı kestiğini, böylece davalı şirket sahibi … ve eşi … ile babası … başta müvekkiline satılan iş makinasının ruhsatı olmak üzere eksik ve yanıltıcı bilgi vererek hileli şekilde satış yapıp, bedelini tahsil edene kadar teslim konusunda yalan beyanlarda bulunup, bedelin tamamını tahsil ettikten sonra ise telefonlara dahi çıkmayarak müvekkili eylem birliği içerisinde dolandırıldığını, bu nedenle müvekkili tarafından başta davalı olmak üzere bu üç kişi hakkında Akşehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma nolu dosyası ile suç duyurusunda bulunduğunu, ayrıca davalı şirketin bu yolla aynı iş makinasını birden fazla kişiye satarak yine teslim etmedikleri ve konunun yargıya taşındığını, müvekkilinin kendisine ait şirket üzerinden davalı şirketin hesabına gönderdiği toplam 65.000 TL alacak için Ankara .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirket18.08.2021 tarihli dilekçe ile herhangi bir borcu olmadığından bahisle tamamen kötü niyetle borca itiraz ederek takibin durmasını sağladıktan yalnızca 1 gün sonra dekonttan da anlaşılacağı üzere 19.08.2021 tarihinde müvekkile 65.000 TL ödeme yaptığını, daha sonra yetki itirazı sebebiyle dosyanın Akşehir İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep ettiklerini, … Esas sayılı dosyada itirazdan 1 gün sonra yatırılan 65.000 TL’nin haricen tahsili bildirilerek ve harcı da yatırılarak, borçluya dosya vekalet ücreti, harçlar, masraflar vs olmak üzere kalan bakiye üzerinden yeni ödeme emri gönderilmesi talep edildiğini, Buna göre hazırlanan yeni ödeme emri borçlu şirkete tebliğ edildiğini, davalı şirket borca itiraz dilekçesi ile tamamen kötü niyetle buna da itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, bunun üzerine müvekkilinin tarafından Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden İtirazın iptali davası açıldığını, davalı şirket icra dosyasına borcum yoktur dediği halde burada da davayı kabul ettiğini, davalı şirketin, Akşehir İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı borca itirazın iptaline, davalı şirketin takibi durdurmaya yönelik tamamen kötü niyetli itirazı sebebiyle takibe konu olacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; Davacı yan dava dilekçesinde belirttiği gibi dava konusu alacak ile ilgili daha önce Ankara . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında icra takibi yapılmış ve takip itiraz nedeniyle durdurulduğunu, davacı taraf aynı borç nedeniyle ikinci kez icra takibi başlatmış olup takibe karşı derdestlik itirazında bulunduğunu, zira genel haciz yoluyla yapılan takip neticesinde takibin itiraz nedeniyle durmuş olması halinde alacaklı tarafından 6 ay içerisinde itirazın kaldırılması, 1 yıl içerisinde itirazın iptali davası açması gerektiğini, aksi takdirde aynı konu yeniden takip yapamayacağını, bu nedenle dava konusu alacak ile ilgili derdestlik itirazında bulunduğunu, davacı tarafın iddiaları ve talebi doğrultusunda işbu davada taraf ehliyeti bulunmadığını, zira şirket adına iş makinesi alındığını, ödemenin şirket adına yapıldığını, 65.000 TL’nin şirkete iade edildiğini ve kalan bedelin iade edilmediğini iddia eder iken söz konusu alacak ile ilgili şahıs olarak icra takibi ve dava açmakta olduğunu, davacının iddiaları doğrultusunda davacının taraf ve dava ehliyeti bulunmadığını, yine davacının iddiaları doğrultusunda işbu davanın tarafı müvekkili şirket değil … olduğunu, davacının iddiasının aksine dava konusu alacak ile ilgili müvekkili şirketin bir ilgisi bulunmamakta olup davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirket ile dava dışı … A.Ş. Şirketi arasında alım satım hususunda sözlü anlaşma yapılmış olup dava dışı şirketçe edim yerine getirilmediğinden anlaşma gerçekleşmediğini, anlaşma sürecinde dava dışı şirket tarafından müvekkilinin hesabına gönderilen bedel müvekkili şirkete iade edildiğini, icra takibi nedeniyle doğan vekalet ücreti, harç ve masraflar da Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında verilen karar neticesinde ödenmiş ve müvekkilin herhangi bir borcu kalmadığını, davacı ile … arasında gerçekleşen ve herhangi bir borç verme, mal alma, ticari ilişki vb. bir işlemi ihtiva etmeyen ödemenin tarafı müvekkili şirket olmadığını, davacı tarafından sunulan dekonttan da açıkça görüleceği üzere ödemenin müvekkili şirket ile bir ilgisinin bulunmadığı ” diğer” adı altında yapılan bir ödeme olduğu ortada olduğunu, davacının iddiaları ve sunduğu dekontlarda da görüleceği üzere dava dışı şirketin müvekkili şirkete iş makinesi için para gönderdiği ve müvekkilinin bu paranın iade edildiği sabit olduğunu, müvekkili ile davacı arasında … hesabına para göndermesi için bir anlaşma bulunmadığını, davacının sunmuş olduğu ve iddia ettiği mesaj kayıtları ile müvekkili şirketin bir ilgisinin bulunmadığını, davacı yan müvekkilinden alacaklı olduğunu somut ve yazılı belgeler ile ispatlaması gerektiğini, davacı yan şayet tacir ise basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunduğunu, ayrıca kesinlikle kabul etmemekle birlikte davacı yan dava dilekçesinde muvaazalı işlem yaptığını iddia ettiğini, davacı yanın kendi muvaazasına dayanarak işbu davayı açmasını kabul etmek mümkün olmadığını, bu nedenlerde haksız davanın reddini talep etmiştir.
DAVANIN VE GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ VE GEREKÇE:
Mahkemenin görevli olması, HMK 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.). “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.).
Dava davalı firma yetkilisinin talebi ile …’nin hesabına yapılan EFT karşılığının bulunmaması nedeniyle alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Türk Ticaret Kanununun Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri başlıklı 4. Maddesi “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükmünü içerir.
Yine Türk Ticaret Kanununun Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler başlıklı 5. Maddesi “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmünü içerir.
Ticari davalar kendi aralarında, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılır. Mutlak ticari davalarda tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken Kanun o davayı ticari dava olarak tanımladığı için ticari dava sayılır. Mutlak ticari davalar, TTK nın 4/1/a-f bentleri arasında sayıldığı gibi, Kooperatifler Kanunu (md.99), İcra ve İflas Kanunu (md.154), Finansal Kiralama Kanunu (md.31) gibi bazı özel kanunlarda da belirlenmiştir.
Buna karşılık tarafları tacir olan ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olan davalara ise nispi ticari dava denir. Yani bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de tarafların tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Bu haliyle taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yukarıda belirtilen mutlak ticari davalar kapsamına girmediği gibi davacı ticari defterlerinin incelenmesine ilişkin bilirkişi raporunda davacının şahsi ticari defterlerinin bulunmadığı, aktif vergi kaydının olmadığı tespit edilerek ortağı olduğu …A.Ş.’NİN ticari defterleri üzerinde inceleme yapıldığının bildirildiği, davacı …’nın Ankara Ticaret odasının cevabi yazısına göre; herhangi bir tacir kaydının bulunmadığı, Ankara Ostim Vergi Dairesinin cevabi yazısına göre; ödevlinin 04/06/2004 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, 07/07/2006 tarihinde mükellefiyetinin sonlandığı belirlenmiş olup, mükellefin bilanço esasına göre defter tutuğundan tacir olarak değerlendirildiği bildirilmiştir. Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin cevabi yazısına göre; davacının bir kaydının bulunmadığı tespit edilmiştir. Her ne kadar Ostim vergi dairesinin cevabi yazısına göre; davacının bilanço esasına göre defter tuttuğu ve tacir olarak değerlendirildiği belirtilmiş ise de, üst yazı içeriğine göre davacının mükellefiyetinin işlem tarihinde sonlanmış olması, yine düzenlenen bilirkişi raporunda davacının defterlerinin bulunmadığının tespit edilmesi karşısında eldeki davanın nispi ticari dava kapsamında da kalmadığı açıktır.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; bu davalara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-H.M.K.114/1-C, H.M.K. 115/1-2 maddesine göre mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, görevli mahkemenin KONYA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
2-HMK 20/1 maddesine göre kararın kesinleştiği tarihten itibaren kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine, aksi halde HMK 20/2 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-HMK 331/2 Maddesine göre harç ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin görevli mahkemede dikkate alınmasına,
4-Sair hususların gerekçeli kararda gösterilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.30/03/2023

Katip … Hakim …