Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/366 E. 2023/492 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
3-
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
{}DAVACI TARAFIN İDDİASI: DAVACI TARAF VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; müvekkilinin dava dışı … San. Ltd. Şti.’ ne kredi kullandırdığını, kullanılan kredilere davalıların müştereken ve müteselsilen kefil olduklarını, kredi borçlusu ile müşterek müteselsil kefillerin sözleşmedeki belirttikleri adreslere borcun ödenmesine ilişkin Beşiktaş . Noterliğinin 26/10/2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ve ekindeki hesap özetinin gönderildiğini, ihtarname tebliğine rağmen borç ödenmediğinden davalı borçlular hakkında Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, asıl kredi borçlusu hakkındaki konkordato tedbir kararı nedeniyle icra takibine başlanamadığını, davalı borçluların icra takip dosyasına yaptıkları itiraz üzerine icra takip dosyasının durduğunu, davalıların itirazlarının haksız olup amaçlarının zaman kazanmak olduğunu, ekte sunulan sözleşme ve eklerinin davalılarca imzalanarak açıkça kabul edildiğini, sözleşmenin ve kefaletin limitinin belli olduğunu, davalıların tüm borçtan sorumlu olduklarını, davalıların asıl kredi borçlusu şirketin yöneticileri olduğunu, borçtan haberdar olduklarını, firma adına kredi sözleşmesini de davalıların imzaladığından bahisle öncelikle davalıların mal kaçırma ihtimaline binaen menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarından borca yetecek kadarının ihtiyaten haczine, davalıların 07/04/2021 takip tarihi itibariyle 3.049.913,28 TL alacak miktarı ve sair itirazları için yapmış oldukları itirazın iptali ile icra takibinin devamına, %20 oranından aşağı olmamak üzere inkar tazminatı mahkumiyetlerine, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … ‘ a dava dilekçesi ekli meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi vermemiştir. Adı geçen davalılara duruşma günü de tebliğ edildiği halde geçerli bir özür bildirmeksizin duruşmalara da katılmamışlardır.
{}DAVALI SAVUNMALARININ ÖZETİ: DAVALI … VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; müvekkiline karşı açılan iş bu hukuki dayanaktan yoksun kötü niyetli dava ile ilgili olarak zamanaşımı ve husumet itirazlarını ilk itirazları olarak ileri sürdüklerini, kabul anlamına gelmemek üzere davacının dava ve iddialarının zamanaşımına uğradığını, işbu davada kredi borçlusu … Ltd. Şti olduğunu, müvekkiline husumet ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, davacı bankanın Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin işbu takibe itiraz ettiğini, bankadan kredi alanın … Tic. Ltd. Şti. olduğunu, icra takibinin esas borçluya karşı yapılmadan sadece kefillere karşı yapıldığını, icra takibinde esas borçlunun da borçlu olarak gösterilmesi gerekmekte olduğunu, bu nedenle icra takibinin yasal olmadığını, icra takibinin kanuni şartları taşımadığından yargılamayı gerektirdiğini, asıl borçlunun dava dışı şirket olduğunu, müvekkilinin ne kadar ödeme yapıldığını ne kadar kaldığını bilebilecek durumda olmadığını, bu yönü ile de alacağın yargılamayı gerektirdiğinin açık olduğunu, davacının belirttiği gibi dava dışı asıl borçlu şirketin konkordato ilan ettiğini, borçlarını da konkordato projesine uygun olarak ödeyeceğinin ortada olduğunu, davacı bankanın ise kötüniyetli olarak işbu hususu fırsat bilip asıl borçludan alacağını geç tahsil etme düşüncesi ile kefil sıfatında olan müvekkiline karşı icra takibine girdiğini, davacı bankanın proje gereğince ödemeleri beklemeden müvekkilinden tahsilat yapmaya çalıştığını, davacının ihtiyati haciz taleplerinin de reddinin gerektiğini, usul ve yasaya uygun bir icra takibinden söz etmenin mümkün olmadığını, müvekkilinin tedbir kararı ile telafisi zor yahut imkansız zarara uğrayacağının açık olduğunu, gönderilen ödeme emrindeki miktarlar ile daha önce banka tarafından gönderilen hesap kat ihtarındaki miktarların birbiri ile uyumlu olmadığını, kat ihtarının 26/10/2018 tarihinde gönderildiğini, yeni bir kat ihtarnamesi gönderilmeden müvekkiline karşı icra takibine geçilmesinin mümkün olmadığını, aradan geçen 4 sene boyunca asıl borçlu tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının müvekkili tarafından bilinmesinin beklenemeyeceğini, müvekkili açısından alacağın likid olmadığını, müvekkilinin borcu olduğu kabulü anlamına gelmemekle beraber alacak miktarının yargılamayı gerektiğini, yargılamadan sonra alacağın likid hale geleceğini, bu nedenle icra inkar tazminatı taleplerinin de reddinin gerektiğinden bahisle davacı tarafın davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; genel kredi sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibine yönelik yapılan itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, davalı … vekili tarafından verilen cevap dilekçesi, davacı ile dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi örneği, ihtarname ve ihtarnamenin tebliğine ilişkin mazbata örneği, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen müzekkere cevabı ve ekleri, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası örneği, Konya . İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra dosyası örneği, mahkememizce temin edilen bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Bilirkişi heyeti … , … , … ve … hükme esas alınan 24/08/2023 tarihli raporunda; 08/04/2021 icra takip tarihi itibariyle ticari nakdi krediler için davalı kefiller yönünden taleple bağlılık kuralı dikkate alınarak; asıl alacak miktarının 1.570.426,30 TL, işlemiş temerrüt faizinin 1.409.011,80 TL, BSMV miktarının 70.450,59 TL ve takipten önce yapılan masrafın 24,59 TL olduğu, toplam miktarın 3.049.913,28 TL olduğu, gayri nakdi depo alacağının 25.290,00 TL olduğu rapor edilmiştir.
{}HUKUKİ DELİLLER{}
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun şekil başlıklı 583. maddesi; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” hükmü amirdir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun eşin rızası başlıklı 584. maddesi; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez. (Ek fıkra: 28/03/2013-6455 S.K./77. md) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” hükmü amirdir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun müteselsil kefil başlıklı 586. maddesi; “Kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehnin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz. Ancak, alacağın rehnin paraya çevrilmesi yoluyla tamamen karşılanamayacağının önceden hâkim tarafından belirlenmesi veya borçlunun iflas etmesi ya da konkordato mehli verilmesi hâllerinde, rehnin paraya çevrilmesinden önce de kefile başvurulabilir.” hükmü amirdir.
{}DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE{}
Davacı vekilince davalılar aleyhine açılan bu davada davalı borçluların Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazların iptali takibin devamı ve %20 tazminat talep edilmiş olup; davalılar … ve … tarafından davaya cevap verilmediği, icra dosyasına verdikleri dilekçe ile borca ve ferilerine itiraz ettikleri, davalı … vekilince husumet ve zamanaşımı itirazında bulunulduğu, esastan da müvekkiline yeniden ihtarname tebliğ edilmeden davacının eski kat ihtarına dayalı olarak takip yapmasının mümkün olmadığı ileri sürülerek davanın reddi talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı … vekilince husumet itirazında bulunulmuş ise de; takibin ve davanın dayanağı olan GKS de bu davalının müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu, davalı … ‘ nün genel kredi sözleşmesinin asıl borçlusu … Tic. Ltd. Şti.’ nin celbedilen ticaret sicil kayıtlarına göre ortak ve yetkilisi olmasından dolayı kefaleti için eş rızasının aranmayacağı, düzenlenen kefelet sözleşmesinin TBK 583 ve 584 maddelerindeki yasal şartlara haiz olduğu anlaşıldığından bu itirazın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … vekilince asıl borçluya takip yapılmadan kefiller yönünden takip yapılamayacağı ileri sürülmüş ise de; TBK 586. Maddesi gereğince kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı borçluyu takip etmeden kefil yönünden takibe geçebileceğinden bu itirazın reddi gerekmiştir.
Davalı … vekilince zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; sözleşme ve takip tarihi itibariyle TBK 146. maddesinde belirtilen 10 yıllık genel zamanaşımı süresi dolmadığı anlaşıldığından bu itirazın da reddine karar vermek gerekmiştir.
Esastan yapılan değerlendirmede; tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve özellikle hükme esas alınan 19/09/2019 tarihli Kredilerin Yeniden Vadelendirilmesi Taahhütnamesi ve 14/08/2023 tarihli bankacı bilirkişi heyet raporuna göre; davacı banka ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti. arasında 02/01/2015 tarihli, 01/06/2016 tarihli, 19/07/2018 tarihli GKS ler imzalandığı, davalıların bu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, davalı borçlularca kefalet sözleşmelerindeki imzalara herhangi bir itirazın bulunmadığı, davalılar … ve … ‘ nın kefalet limitinin 6.000.000,00 TL, davalı …’ nün kefalet limitinin 5.000.000,00 TL ile sınırlı olduğu, asıl borçlu şirketin borcunu zamanında ödememesi nedeniyle davalıların da gönderilen hesap kat ihtarının tebliği ve 1 günlük lütuf süresinden sonra 03/11/2018 tarihinde temerrüde düştükleri, her ne kadar davalılardan … ile borcun yapılandırılması sözleşmesi imzalanmış ise de; bu sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle yapılandırma ve taahhüt sözleşmesinin “Taahhüde Uyulmamanın Hukuki Sonuçları” başlıklı 2. sahifede yer alan hükmüne göre bu davalının 26/10/2018 tarihinde keşide edilen hesap kat ihtarıyla bağlı olacağı ve bu borçlu yönünden de bu nedenle temerrüt tarihinin 03/11/2018 tarihinin kabul edilmesi gerektiğinden ve neticeten yapılan hesaplamalara göre davacı bankanın davalı borçlulardan takip talebiyle bağlı kalınmak kayıt ve şartıyla 1.570.426,30 TL asıl alacak, 1.409.011,80 TL işlemiş temerrüt faizi, 70.450,59 TL %5 BSMV, 24,59 TL masraf alacağı olmak üzere toplam 3.049.913,28 TL nakit alacağı, müşteri tarafından iade edilmeyen 5 adet çekten dolayı da 25.290,00 TL gayrinakit alacağı bulunduğu kanaatine varıldığından davacının davasının nakit alacak yönünden kabulüne, gayrinakit alacak üzerinden kısmen kabulüne ve kabul edilen nakit alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının da davalılardan tahsiline dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
A-DAVACI BANKANIN NAKİT ALACAKLARI YÖNÜNDEN;
1-Davacının davasının icra takibindeki talepleri ile bağlı kalınarak kabulü ile; davalı borçluların Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazların iptali ile, takibin 1.570.426,30 TL asıl alacak, 1.409.011,80 TL işlemiş faiz, 70.450,59 TL faizin %5 BSMV’ si, 24,59 TL masraf olmak üzere toplam 3.049.913,28 TL üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %57 oranında işleyecek temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV si ile devamına.
2-Kabul edilen 3.049.913,28 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 609.982,65 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine.
B-DAVACININ GAYRİ NAKDİ ALACAĞI YÖNÜNDEN;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile; iade edilmeyen 5 adet çek depo bedeli olan 25.290,00 TL nin davalılardan tahsili ile davacı banka nezdinde faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesine, gayri riskin tazmin edilmesi halinde tazmin tarihinden itibaren yıllık %57 temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV si ile davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine.
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine.
C-Nakdi Alacak Yönünden alınması gereken 208.339,58 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin alınan 36.835,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 171.504,25 TL harcın davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
C1-Gayrinakdi Alacak Yönünden alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcına karşılık harç alınmadığından bakiye 269,85 TL harcın davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
D-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2022 yılı tarifesine göre 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin Arabuluculuk Kanununun 25/9. maddesi gereğince davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
E-Yargılama giderinden ayrı olarak davacının peşinen karşıladığı 80,70 TL başvuru harcı, 36.835,33 TL peşin karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 36.916,03 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine.
F-Davacının yaptığı 1.316,00 TL taraf davetiye ve posta gideri ile 7.500,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 8.816,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine.
G-Davalıların yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
H-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nakdi alacak yönünden kısmen kabul edilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 290.495,66 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine.
H1-Gayrinakdi alacak talebinin kabul edilen kısmı yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir ve hesaplanmış olan 17.900,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine.
J-Gayrinakdi alacak talebinin reddedilen kısmı yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir ve hesaplanmış olan 17.900,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ ye verilmesine.
K-İşbu hükümden sonra gerekli olan 117,00 TL karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davalılardan alınarak davacıya verilmesine.
L-HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
M-İşbu gerekçeli kararın 20/10/2023 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/09/2023

Başkan Üye Üye Katip