Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/349 E. 2022/714 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili banka ile davalı şirket arasında akdedilen kredi genel sözleşmelerine istinaden adı geçen şirkete kredi kullandırıldığını, diğer davalıların söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kefillerin borcun tamamından asıl borçlu gibi sorumlu olduklarını, sözleşme yükümlülüklerinin yerine gelmemesi üzerine borçlu ve kefillere Beşiktaş . Noterliğinin 19/07/2021 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edildiğini, ihtarnamede verilen süre içerisinde de sözleşme yükümlülüklerinin yerine gelmemesi üzerine Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını, sözü geçen icra takibinin davalıların borca ve ferilerine itirazları üzerine durduğunu, müvekkili bankanın alacağının banka kayıtları ve yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını, davalıların kötü niyetli olarak borca itiraz ettiklerinden bahisle icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takip tarihi itibari ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 801.636,54 TL üzerinden devamına, davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili beyan dilekçesi ile özetle; başlatın takip ile ödeme emrindeki asıl borç, faz ve ferilerinin haksız olduğunu, müvekkillerinin davacıya borcunun bulunmadığını, borçlarını bulunsa dahi bu borçtan eşit sorumlu olmayacaklarından bahisle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline yönelik itirazın iptali davasıdır.
Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, davalı şirketin ticaret sicil kayıtları celbedilmiş, dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilip, bilirkişilere davacı banka şubesinde yerinde inceleme yetkisi verilerek rapor alınmıştır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, taraf vekillerinin verdikleri diğer dilekçe ve belgeler, takibe ve davaya konu kredi genel sözleşmesi örneği, ihtarname örneği, Ticaret Sicili Müdürlüğünden gelen cevabi yazı ve ekleri, mahkememizce bankacı bilirkişiden temin edilen bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Konya Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından müzekkeremize verilen cevabi yazıda davalı şirket yetkilisinin davalılarımız … ve … … olduğu bildirilmiştir.
TBK’nun Kefalet Sözleşmesi, Tanımı
başlıklı 581. maddesi; “Kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir.
” hükmünü amirdir.
TBK’nun Kefalet Sözleşmesi, Şekil başlıklı 583. maddesi; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” hükmünü amirdir.
TBK’nun Kefalet Sözleşmesi, Eşin rızası başlıklı 584. maddesi; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez. (Ek fıkra: 28/3/2013-6455/77 md.) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” hükmünü amirdir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacı banka vekilince davalılar aleyhinde açılan bu davada; davalı borçluların Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazların iptali, takibin devamı ve %20 tazminat talep edilmiş olup; dosyada toplanan deliller, bankacı bilirkişisinin 23/11/2022 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre: davacı banka ile davalı şirket arasında 10/06/2015 ve 07/06/2017 tarihli genel kredi sözleşmeleri düzenlediği, davalı gerçek şahısların da bu sözleşmeleri müteselsil ve müşterek borçlu olarak imzaladıkları, davalı tarafça sözleşmelerin geçersizliğine ilişkin herhangi bir itiraz ve savunma yapılmadığı, davalılar … ve … celbedilen ticaret sicil kayıtlarına göre asıl borçlu/davalı şirketin ortak ve yetkilileri olmasından dolayı TBK 584/3. maddesi gereğince kefalet için eş rızası aranmadığı ve bu nedenle kefalet sözleşmelerinin hukuken geçerli olduğu, bankacı bilirkişisinin hesap ve raporuna göre davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalılardan 706.996,60 TL asıl alacak, 71.151,09 TL işlemiş akdi faiz, 11.622,20 TL işlemiş temerrüt faizi ve 3.173,65 TL faizin %5 BSMV si olmak üzere toplam 792.943,54 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davacının davasının kısmen kabulüne, davacı tarafça talep edilen ihtarname masrafına ilişkin delil ve belge sunulmadığından bu talebinin ve fazlaya ilişkin taleplerinin reddine ve hükmedilen toplam alacağın 792.943,54 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 158.588,70 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, reddedilen kısım yönünden takip haksız olmakla birlikte takibin kötü niyetli takip yapıldığı ispatlanamadığından davalı tarafın şartları bulunmayan tazminat talebinin ise reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-DAVACININ DAVASININ İCRA TAKİBİNDEKİ TALEP MİKTARI DA NAZARA ALINARAK KISMEN KABULÜ İLE; Davalı borçluların Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın kısmen iptali ile takibin 706.996,60 TL asıl alacak, 71.151,09 TL işlemiş akdi faiz, 11.622,20 TL işlemiş temerrüt faizi ve 3.173,65 TL faizin %5 BSMV si olmak üzere toplam 792.943,54 TL üzerinden takip tarihinden itibaren davacı tarafın talebi ile bağlı kalınarak yıllık %23,76 oranında işleyecek faizi ile devamına.
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine.
3-Hükmedilen toplam alacağın 792.943,54 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 158.588,70 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine.
Davalıların şartları bulunmayan tazminat talebinin reddine.
Alınması gereken 54.165,97 TL karar ve ilam harcına karşılık davacı harçtan muaf olup peşin harç alınmadığından 54.165,97 TL karar ve ilam harcı ile 80,70 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 54.246,67 TL harcın davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
Davacı harçtan muaf olduğundan ve dava açılışında ödemiş olduğu her hangi bir harç bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2021 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle 3-5 kişinin taraf olması durumunda taraf saati gözetmeksizin toplam 1.360,00 TL davanın kabul/talep oranına isabet eden 1.345,25 TL arabulucuk giderinin Arabuluculuk Kanununun 25/9. maddesi gereğince müteselsilen davalılardan davanın red/talep oranına isabet eden 14,75 TL arabulucuk giderinin Arabuluculuk Kanununun 25/9. maddesi gereğince davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
Davacının yaptığı 145,00 TL taraf davetiye ve posta gideri, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 1.645,00 TL yargılama giderinden davanın kabul/talep oranına isabet eden 1.612,10 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalıların yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kısmen kabul edilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 105.223,79 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2. maddesi gereğince kısmen reddedilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 8.693,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine.
İşbu hükümden sonra gerekli olan karar 18,00 tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davanın kabul/talep oranı olan oranına isabet eden 17,64 TL sının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacının kendi üzerinde bırakılmasına.
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
İşbu gerekçeli kararın 16/12/2022 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2022

Başkan Üye Üye Katip