Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/337 E. 2023/124 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil her çeşit elektronik malzemelerinin alım satım hizmetini sunduğunu, davalı şirketin talebi ve ihtiyacı üzerine detayı faturada görülecek malzemelerin tahsisi yapılmak suretiyle davalı şirkete hizmet verildiğini, bu hizmete istinaden müvekkil ile davalı şirket arasında ticari münasebet doğduğunu, işbu ticari münasebete istinaden davalı şirkete verilen hizmet sebebiyle; ticari ilişkiden kaynaklı bu satış bedellerinin toplamı 57.890,04-TL olup, davalı şirket tarafından bu bedeller ödenmediği için davalı borçlu şirket hakkında Konya . İcra Müdürlüğü … Esas numaralı dosyasıyla birlikte icra takibi başlatıldığını, zira ekte sunulu faturadan da anlaşılacağı üzerine taraflar arasında bir ticari ilişki ve bu ticari ilişkiden mütevellit ödenmemiş, 57.890,04-TL borç bulunduğunu, davalı şirket söz konusu takipteki borca ve tüm fer’ilerine 25.02.2022 tarihli dilekçesi ile itiraz ettiğini, davalı şirket tarafından yapılan itiraz tamamen takibi durdurmak maksadıyla yapılmış olup, haksız ve kötüniyetli olduğunu, davalının itirazı mesnetsiz ve delilsizdir. Sayın Mahkemece söz konusu itirazların iptali gerektiğini, borçlu davalı şirket borca ferilerine itiraz etmiş ise de taraflar arasında bulunan fatura incelendiğinde davalı borçlunun borçlu olduğu ortaya çıkacağını, ancak; davalı borçlu şirket üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyerek borcu ödemekten kaçındığını, borçlu şirketin haksız itirazları tamamen takibi sürüncemede bırakmak amacını taşıyan kötüniyetli itiraz olduğunu, borca ve ferilerine yapılan böylesi bir itiraz nedeniyle %20’ den az olmamak üzere icra inkar tazminatı da ödemesinin gerektiğini, bu nedenlerle davalarının kabulü ile haksız ve mesnetsiz olarak yapılan itirazın iptaline, Konya . İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyada takibin devamına, takip konusu yapılan alacak miktarı için %20 dan az olmamak koşulu ile borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, takip konusu olan alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı borçludan tahsiline, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; Davacı tarafından bahse konu fatura bedeli karşılığı faturada belirtilen ürünlerin tamamı müvekkil şirkete teslim edilmemiş, müvekkil şirket davacıdan böyle bir fayda sağlamadığını, iddia edildiği gibi müvekkil şirketin, davacıya karşı bahse konu fatura veyahut başkaca bir borcu bulunmadığını, asla kabul manasına gelmemekle birlikte davacının, müvekkil şirkete fatura edebileceği bir işin varlığının söz konusu olması halinde mevcut fatura bedeli kadar iş yapılıp yapılmadığı, işin süresinde ve ayıpsız bir şekilde yapılıp yapılmadığının tespiti ile taraflar arasındaki alacak-borç miktarının bu hususa göre belirlenmesi gerektiğini, bu nedenlerle; haksız ve mesnetsiz davanın reddine, İcra takibinde hem haksız hem de kötü niyetli hareket eden davacının takibe ve davaya konu alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleriyle ücret-i vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Mahkememizce; Konya .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, uyap sistemi üzerinden celp edilerek incelenmiştir.
Selçuk Vergi Dairesi Müdürlüğünün 26/05/2022 tarihli cevabı yazısı ile … vergi kimlik numarasında kayıtlı mükellef (T.C:…) …’ya ait son beyan dönemi olan 2021 yılında bilanço esasına göre defter tuttuğu anlaşılmış olup, 2021 yılı gelir vergisi beyannamesinin gönderildiği görülmüştür.
Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin 06/07/2022 tarihli cevabı yazısı ile … T.C. Kimlik numaralı … … sicil numarasına 06.01.2014 tarihinde Güvenlik Sistemleri Hizmetleri meslek dalında cari elektronik unvanı ile kayıt yaptırmış olup sicil kaydı 06.07.2022 tarihi itibarı ile devam ettiğini bildirmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi Prof. Dr. … 01/02/2023 tarihli raporunda özetle; Davacının 2022 yılı defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında yapıldığını, defterler kapanış işlemleri tamamlanmadığından henüz yazdırılmadığını, kapanış tasdiki için de Haziran 2023 sonuna kadar süre bulunduğundan, kapanış tasdikinin bulunmadığını, dava konusu satış işlemine ilişkin KDV dahil 89.890,04 TL’lik malzeme ve işçilik faturası düzenlendiğini, fatura e-arşiv fatura şeklinde olduğunu, fatura 19.01.2022 tarihli olduğunu, davalı tarafından banka kanalıyla 2021 yılında 25.000 TL avans ödemesinin yapıldığını, fatura tarihinde de yine banka kanalıyla 7.000 TL daha ödeme yapıldığını, toplam ödeme 32.000 TL olduğunu, fatura tutarından yapılan ödemenin düşülmesiyle (89.890,04 — 32.000,00) 57.890,04 TL davacı alacaklı durumda olduğunu, dava konusu fatura e-arşiv fatura niteliğindedir. 1 Temmuz 2021 tarihinden itibaren e- belgelerin, BA ve BS bildirimlerine dahil edilmeyeceğine ilişkin yapılan düzenleme çerçevesinde, bu fatura BS formunda yer almadığını, E-Arşiv Fatura şeklindeki fatura, GİB portalından iptal edilebilecek bir fatura olduğunu, faturanın 7 gün içinde iptali yapılabileceğini, böyle bir iptal işlemine rastlanmadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşbu dava; İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Konya . İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı faturadan kaynaklı takipte, takip tarihi itibariyle davacının muaccel alacağının bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa miktarının ne olduğu, davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı ve itirazın iptalinin gerekip gerekmediği hususları olduğu anlaşılmıştır.
TMK’nun İspat kuralları, İspat yükü başlıklı 6. maddesi; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü amirdir.
HMK’nun İspat ve Deliller
, Genel Hükümler
, İspat yükü başlıklı 190. maddesi; “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” hükmünü amirdir.
HMK’nun Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. maddesi; “(1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.(1) (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmünü amirdir.
Görüldüğü üzere ticari defterlerin sahibi lehine delil sayılması istisnai bir haldir. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için bir takım şartların bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartların neler olduğu 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Ticari Defterlerin İbrazı Ve Delil Olması” başlıklı 222. maddesinin 3. Fıkrasında ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde) yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde). Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile somut dava dosyamızda HMK 222. Maddenin 3 fıkrasında belirtilen hususlardan ” ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde) yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” hükmünün uygulama alanı bulacağı açıktır.
Davacı ticari defterlerde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde; Takip ve dava konusu faturaların davacı ticari defterlerinde ve BA formlarında yer aldığı açıkca anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen nedenler ve açıklayıcı, gerekçeli, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları ve diğer delil ve belgeler hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekilinin davalı aleyhine açtığı itirazın iptali davasının kabulü ile; dosyaya konu Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın iptali ile; takibin 57.890,04 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan 57.890,04 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 11.578,01 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davalı aleyhine açtığı itirazın iptali davasının KABULÜ İLE;
1-Dosyaya konu Konya . İcra Müdürlüğünün 2022/2007 Esas sayılı takip dosyasındaki İTİRAZIN İPTALİ ile takibin, 57.890,04 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %15,75 ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi ÜZERİNDEN DEVAMINA,
2-Alacak likit olduğundan hüküm altına alınan 57.890,04 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 11.578,01 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 3.954,36 TL karar harcından peşin olarak alınan 699,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.255,19‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 vekalet harcı, 699,17 TL peşin harç, toplamı ‭791,37‬ TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 700,00 TL bilirkişi ücreti, 89,00 TL posta tebligat gideri olmak üzere toplam 789,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.262,41 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2020 yılı tarifesine göre 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
8-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.14/03/2023

Katip … Hakim …