Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/32 E. 2022/769 K. 28.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
DAVACI TARAF VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; müvekkili banka ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti. arasında kredi sözleşmesi imzalandığını, davalıların iş bu sözleşmeye müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, sözleşmelerden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi üzerine borçlulara Beşiktaş . Noterliği’nin 01.08.2019 tarih … yevmiye numarası ile kat ihtarnamesi keşide edildiğini ve kendilerine usulüne uygun bir mehil verildiğini, süresi içerisinde borçlarını ödemeyerek temerrüde düşen borçlular hakkında davaya konu ilamsız takip başlattıklarını, tüm borçluların icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalıların itirazlarının alacaklı bankaya tebliğ edilmediğini, itirazların takibi sürüncemede bırakmaya yönelik haksız olduğunu, davalıların takip talebinde yer alan borcun tamamına, faize ve tüm fer’ilerine vs yönelik itirazları gerçeklikten uzak ve mesnetsiz olduğunu, davalılar aleyhine %20’den az olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılara dava dilekçesi ekli meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi vermemiştir.
DAVALILAR VEKİLİ İCRA DOSYASINA VERDİĞİ İTİRAZ DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; dosyadaki ihtiyati hacze konu dayanak sözleşme ve ihtarnamelerin eski tarihli olduğunu, taraflar arasında en son 07/05/2020 tarihinde finansal yeniden yapılandırma sözleşmesi akdedildiğini, davalı/kefillere takibin yapılmasının usul ve yasalara aykırı olduğunu, müvekkillerinin ihtiyati hacze dayanak gösterilen sözleşmeden dolayı herhangi bir borçlarının bulunmadığını, bu nedenlerle borcun tamamına ve faizi ile ferilerine itiraz ettiklerini bildirmiştir.
İşbu dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklı başlatılan icra takibine yönelik yapılan itirazın itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, dosya arasındaki diğer dilekçe ve belgeler, ticaret sicil kayıtları, genel kredi sözleşmesi örneği, ihtarname örneği, Ereğli (Konya) İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası örneği, davalılar vekilinin icra dosyasına yaptığı itiraza ilişkin dilekçe örneği, icra dairesince verilen durma kararı örneği, mahkememizce temin edilen bilirkişi raporu ve ek rapor ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
6098 Sayılı TBK’nun kefalet sözleşmesi tanımı
başlıklı 581. maddesi; “Kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir.
” hükmünü amirdir.
6098 Sayılı TBK’nun şekil başlıklı 583. maddesi; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” hükmünü amirdir.
6098 Sayılı TBK’nun eşin rızası başlıklı 584. maddesi; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez. (Ek fıkra: 28/3/2013-6455/77 md.) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz” hükmünü amirdir.
6098 Sayılı TBK’nun ortak hükümler, kefil ile alacaklı arasındaki ilişki, sorumluluğun kapsamı başlıklı 589. maddesi; “Kefil, her durumda kefalet sözleşmesinde belirtilen azamî miktara kadar sorumludur. Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa kefil, belirtilen azamî miktarla sınırlı olmak üzere, aşağıdakilerden sorumludur: 1. Asıl borç ile borçlunun kusur veya temerrüdünün yasal sonuçları. 2. Alacaklının, kefile, onun borcu ödeyerek yapılmalarını önleyebileceği uygun bir zaman önce bildirmesi koşuluyla, borçluya karşı yönelttiği takip ve davaların masrafları ile gerektiğinde rehinlerin kefile tesliminin ve rehin haklarının devrinin sebep olduğu masraflar. 3. İşlemiş bir yıllık ve işlemekte olan yıla ait akdî faizler ile gerektiğinde tahvil karşılığında ödünç verilen anaparanın işlemiş bir yıllık ve işlemekte olan yıla ait faizleri. Sözleşmede açıkça kararlaştırılmamışsa kefil, borçlunun sadece kefalet sözleşmesinin kurulmasından sonraki borçlarından sorumludur. Kefilin, asıl borç ilişkisinin hükümsüz hâle gelmesinin sebep olduğu zarardan ve ceza koşulundan sorumlu olacağına ilişkin anlaşmalar kesin olarak hükümsüzdür.” hükmünü amirdir.
6098 Sayılı TBK’nun kefilin takibi başlıklı 590. maddesi; “Borçlunun iflası sebebiyle asıl borç daha önce muaccel olsa bile, belirlenen vadeden önce kefile karşı takibat yapılamaz. Bütün kefalet türlerinde kefil, ayni güvence karşılığında hâkimden, mevcut rehinler paraya çevrilinceye ve borçlu aleyhine yapılan takip sonucunda kesin aciz belgesi alınıncaya veya konkordato kararına kadar kendisine karşı yöneltilen takibin durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. Asıl borcun muaccel olması, alacaklı veya borçlunun önceden süre içeren bildirimde bulunmasına bağlıysa, kefalet borcu için bu süre, bildirimin kefile yapıldığı tarihte işlemeye başlar.
Yerleşim yeri yabancı bir ülkede olan borçlunun borcunu ödemesi, döviz işlemleri veya havale ile ilgili yasaklar gibi sebeplerle, o yabancı ülkenin yasal düzenlemeleri gereği imkânsız hâle gelmiş veya sınırlandırılmışsa, yerleşim yeri Türkiye’de olan kefil, takibe bu sebeple itiraz edebilir.” hükmünü amirdir.
{}DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE{}
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; Davacı vekilince davalılar aleyhine açılan bu davada davalı borçların Ereğli (Konya) İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazların iptali, takibin devamı ve % 20 tazminat talep edilmiş olup, davalılar tarafından davaya cevap verilmediği, İcra Müdürlüğüne verilen dilekçe ile borca ferilerine itirazda bulunduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece toplanan deliller ve özellikle bankacı bilirkişi tarafından verilen 24/08/2022 tarihli rapor ve 18/11/2022 tarihli bilirkişi ek raporlarına göre: davacı banka ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti. arasında 19/08/2019 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi düzenlendiği, davalıların şahısların bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müşterek kefil sıfatıyla imzalandığı, davalıların asıl borçlu, şirketin ortağı olmalarından dolayı TBK 584. maddesi gereğince kefalet için eş rızası aranmayacağı, kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle davacı bankanın asıl borçlu ve kefiller yönünden hesabı kat ederek, hesap kat ihtarnamesi gönderdiği, asıl borçlunun borcunu ödememesi nedeniyle davacı banka tarafından hesap kat edilip, davalılar hakkında icra takibine geçildiği ve davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalı kefillerden toplamda 9.992.397,12 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığından davacının davasının kısmen kabulü ile, davalı borçluların Ereğli (Konya) İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın kısmen iptali ile, takibin 5.856.402,05 TL asıl alacak, 4.135.995,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.992.397,12 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %57 ve değişen oranlarda işleyecek faizi ve faizin %5 BSMV si ile devamına, davacı vekilince ihtarname masraflarına ilişkin olarak düzenlenen makbuzu icra dosyasına ve dosyamıza sunulmadığından fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmedilen 9.992.397,12 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 1.998.479,42 TL icra inkar tazminatının davalılar tahsili ile davacıya verilmesine, bir adet çek yaprak bedeli olan 2.225,00 TL nin davalılar tahsili ile davacıya banka nezdinde faiz getirmeyen bir banka hesabına depo edilmesine, gayri nakdi riskin tazmini halinde, tazmin tarihinden itibaren %57 faiz ve faizin %5 BSMV si ile davalılardan tahsiline, davalı tarafın şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-DAVACININ DAVASININ KISMEN KABULÜ İLE; davalı borçluların Ereğli (Konya) İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın kısmen iptali ile, takibin 5.856.402,05 TL asıl alacak, 4.135.995,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.992.397,12 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %57 ve değişen oranlarda işleyecek faizi ve faizin %5 BSMV si ile devamına.
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine.
3-Hükmedilen 9.992.397,12 TL alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 1.998.479,42 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine.
4-Bir adet çek yaprak bedeli olan 2.225,00 TL nin davalılardan tahsili ile davacıya banka nezdinde faiz getirmeyen bir banka hesabına depo edilmesine, gayri nakdi riskin tazmini halinde, tazmin tarihinden itibaren %57 faiz ve faizin %5 BSMV si ile davalılardan tahsiline.
5-Davalı tarafın şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine.
Alınması gereken 682.580,65 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin alınan 122.253,06 TL harcın mahsubu ile bakiye 560.327,59 TL harcın müteselsilen davalılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2022 yılı tarifesine göre toplam 1.600,00 TL davanın kabul/talep oranına isabet eden 1.579,36 TL arabulucuk giderinin Arabuluculuk Kanununun 25/9. maddesi gereğince müteselsilen davalılardan davanın red/talep oranı oranına isabet eden 20,64 TL arabulucuk giderinin Arabuluculuk Kanununun 25/9. maddesi gereğince davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
Yargılama giderinden ayrı olarak davacının peşinen karşıladığı 80,70 TL başvuru harcı, 122.253,06 TL peşin karar ve ilam harcı ile 11,50 TL vekaletnâme suret harcı olmak üzere toplam 122.345,26 TL harcın müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine.
Davacının yaptığı 264,50 TL posta ve davetiye gideri, 2.500,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 2.764,50 TL yargılama giderinden davanın kabul/talep oranı olan oranına isabet eden 2.729,00 TL yargılama giderinin müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalıların yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kısmen kabul edilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 337.923,97 TL vekâlet ücretinin müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kısmen reddedilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 20.497,50 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine.
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
İşbu gerekçeli kararın 24/01/2023 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2022

Başkan Üye Üye Katip