Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/292 E. 2022/397 K. 13.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
3-
4-
5-
VEKİLİ :
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
Davacılar vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı şirketlerin Konya kamuoyunda … Koleji ve … Öğretim Kursu olarak bilinen öğrenci sayısı itibariyle 3. en büyük işletmeler olduğunu, her iki şirketin de tek bir şirket gibi yönetildiğinden davanın birlikte görülmesi gerektiğini, müvekkilleri ile davalı şahısların öğretmen olduklarını, birlikte emek vererek 2016 yılında … Öğretim kursu’ nu … Ltd. Şti. olarak kurduklarını, aşırı talep üzerine Konya’ nın 2. büyük özel okulunu … Ltd. Şti. olarak 2019 yılında Selçuklu ilçesinde açtıklarını, her iki şirkette de hakim ortağın davalı … olduğunu, davalıların asılsız faturalarla ortaklardan mal kaçırdıklarını, şirketlerle büyüyen Yöntem ismini kendi amaçları doğrultusunda kullandıklarını, özel öğretim kursundaki öğrenci sayılarını gizlediklerini, kar payı dağıtılmadığını, davalıların gerçek gelirleri defter ve kayıtlara bildirmediklerini, davalıların sahte fatura bularak şirketlerin kar oranını düşürdüklerini, bu yolla edinilen paraları kendi çıkarları doğrultusunda kullandıklarını ve şahsi mal edindiklerini, adlarına aynı faaliyet alanında yeni şirketler kurduklarını tespit ettiklerini, davalı ortaklarından …’ in … Tic. Ltd. Şirketlerini kurduğunun taraflarınca tespit edildiğini, ileri sürülen hususların davalı şirketteki ortaklara taraflarınca bildirilmesi üzerine davalıların alel acele genel kurul yaptıklarını ve afaki huzur hakkı alarak şirketlerin içini boşaltmaya karar verdiklerini, davalı ortakların Meram Yöntem Kolejindeki öğretmenlere şirketin Meram’ daki yerleşkesi ve içindeki öğrencileri … Kolejine aktaracaklarını söylediklerini, aktarılacak kolejin davalı 3 ortak tarafından işletileceğini, hangi şirket üzerinden işlem yapılacağının taraflarınca tespit edilemediğini, davalı …’ in sahte faturalarla giderleri şişirdiğini ve kar oranını düşürdüğünü, … Öğretim Kursundaki öğrenci sayısının gizlenerek milli eğitime 110 kişi olarak bildirildiğini, gerçekteki öğrenci sayısının 597 olduğunu, şirketin ortalama 2.415.000,00 TL lik gelirinin kayıtlarda olmadığını, şirketten yapılan ödemelerle 5 adet daire alındığını, alınan dairelerin paralarının ortakların kar payından karşılanmak üzere şirketten ödeneceğini ancak sonradan sözü geçen dairelerin şirket adına lojman olarak alındığının öğrenildiğini, davalı …’ in aynı sektörde faaliyet gösteren şirket kurarak haksız rekabet kurallarına aykırı davrandığını, azınlık hisse olan ve hiç bir şekilde sahte fatura vs işlere bulaşmayan müvekkillerine kar payı ödemesi yapılmadığını, müvekkillerini rahatsızlıklarını dile getirdikten sonra mizanın değiştirildiğini öğrendiklerini, davalı … Şirketinin ihaleye girip aylık 1.000.000,00 TL ödeme kapasitesi olduğunun girilen ihale ile sabit olduğunu, davalı şirketlerin … ve … Kampüsü ile … Dersanesinin yaklaşık 40.000.000,00 TL geliri olduğunu, davalı şirketlerin içinin boşaltılmasını önlemek ve müvekkillerinin haklarını ortadan kaldırmamak için tedbiren yönetim kayyımı atanmasına, mahkeme aksi kanaatte olursa denetçi kayyım atanmasına ve denetçi kayyımın fazla gider faturası ile sabit duruma dikkat etmesinin istenilmesine, kayyım ücretlerinin açık haklılık ve şirketin fazla karlılığı nedeniyle dava sonuna kadar şirketler hesabından ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile özetle; 2014-2015 yıllarında dershanelerin kapatılmasıyla müvekkili … “… Eğitim Danışmanlık” şirketi kurduğunu, özel eğitim kursu kurulumu sırasında diğer davalı … ortaklık teklif ettiğini, daha sonra müvekkili …’in sahibi olduğu danışmanlık şirketinde öğretmen olarak görev yapan davacı … ve … ’le ortak olma kararı aldıklarını, davacıların şirketin kuruluşunda paylarına düşen sermaye bedelini ödemeye yanaşmadıklarını, bu aşamada tüm yükü … ve … birlikte üstlendiklerini, müvekkili … eşinden ve ailesinden borç aldığını, müvekkili … ise evini satarak payına düşen sermayeyi ödediğini, … Öğrenci Etüt Merkezi adıyla açılan işletmenin KHK ile eğitim – öğretim faaliyetlerine son verdiğini, etüt merkezinin kapatılması ve buradan elde edilen kâr ile … ili … ilçesinde imarı olmayan arsa alındığını, kapatılan öğrenci etüt merkezi yerine … ili … ilçesi … Mahallesi … Caddesi … Sokak’ta bulunan Meram Yerleşkesi kiralandığını, bu yerleşke için 460.000 TL kredi çekildiğini, bu kredi için …’in babasından miras kalan ve annesine ait olan taşınmazlar ipotek olarak verildiğini, Selçuklu yerleşkesinin bulunduğu binanın Akvizyon isimli şirketten kiralandığını, davalı müvekkili …’in kayınpederinden ve ailesinden borç almak suretiyle elde ettiği finansmanla davalı şirketler adına şu an faaliyet gösterdikleri binaya ilişkin uzun vadeli bir kiralama yaptığını, kredi çekilebilmesi için, kuruluş sermayesi 10.000 TL olan … şirketinin sermayesi 12.04.2018 tarihinde 5.000.000,00 TL’ye yükseltildiğini, 400.000,00 TL kredi çekildiğini, ortaklar arasında uyumsuzluk ve husumeti ortaya çıkarmaya çalışan davacı … kendisi olduğunu, vazifesini layıkıyla yerine getirmediğini, şirket işleyişini sürekli aksatmaya devam ettiğini, her iki şirkette büyük oranda hisse sahibi olan davalı müvekkili …’in olduğunu, davaya konu şirketlerin bugünkü hacme ulaştırdığını, şirkette ortaklar arasında yapılan görev dağılımına davacılar tarafından riayet edilmediğini, üzerine düşen görevleri yerine getirmediklerini, davalı şirketlerin, tüm alım ve satım işlemleri, usul ve yasaya uygun olarak yapıldığını, ödemeler banka aracılığıyla gerekleştirildiğini, şirket ortakları arasındaki görev dağılımına göre özel öğretim kursu sorumlusu davacı … olduğunu Milli Eğitim Müdürlüğü’ne öğrenci sayısının bildirilmesi, özel öğretim kursunun işleyişi tamamen kendi sorumluluğu altında olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde iddia ettiği öğrenci sayısına ilişkin veriler tamamen yanlış ve olayı saptırmaya yönelik olduğunu, … şirketi adına alınmış hiçbir gayrimenkul olmadığını, … şirketi adına … İnşaat isimli şirket tarafından yapılacak olan kooperatif için 5 adet kooperatif hissesi protokolü imzalandığını, henüz yapımına başlanmamış gayrimenkulün lojman olarak alındığı iddiası gerçek dışı olduğunu, davacı şahıslar, kendilerine bilgi verilmeden işlem yapıldığı iddiasının hemen akabinde toplantıda müvekkillerinin “kendimiz ipotek verdik” demek suretiyle bilgilendirdiklerini ikrar ettiklerini, … Koleji isimli eğitim kurumunun satın alındığı iddiası tamamen gerçek dışı olduğunu, Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ait arsa üzerindeki müdürlüğe ait binanın bulunduğu gayrimenkul kiralandığını, yapılan kiralama işleminin davalı şirketlerle hiçbir bağı olmadığını, davalı şirketlere ait tek kuruş kaynak, bilgi, belge, kıymetli evrak kullanılmadığını, burada oluşacak yapı, davalı şirketlerin eğitim kurumlanın besleyici nitelikte olduğunu, … Ltd. Şti firması … tarafından … ve … isimli şirketlerin karlılığını arttırmak, işleyişini kolaylaştırmak ve güçlendirmek amacıyla tamamen davacıların bilgisi ve görgüsü, onayı dahilinde kurulduğunu, … isimli şirketin, halihazırda hiçbir faaliyeti olmadığını, davacı ortakların Lepton ve Hadron isimli şirkette kuruluş sermayesi dışında tek kuruş ödeme yapmadıklarını, alacaklar hesabından müvekkili ortaklara çok yüklü ödemeler yapıldığı iddiası tamamen asılsız olduğunu, davalı müvekkili şirketlerin tüm iş ve işlemleri, kayıtları usul ve yasaya uygun olduğunu, ortakların tamamı aylık 15.000 TL huzur hakkı aldığını, davalı şirketlerin yönetim kurulu toplantıları yıllardır aynı gün ve saatte yapıldığını, davacı şahıslar toplantılara katılmadıklarını, davacılar pandemi döneminde videokonferans yoluyla yapılan toplantılara da katılmadıklarını, görev dağılımında üzerlerine düşen vazifeleri yerine getirmediklerini, şirketlerin tüm mal varlığı ortada olduğunu, halihazırda eğitim verilen binalar kira olduğunu, zaruri işlerde kullanılan muhtelif değerde 5 araç olduğunu, imarsız 2 arsa, demirbaş vb. dışında herhangi mal varlığı mevcut olmadığını, denetçi kayyum atanmasına ilişkin usul ve yasaya aykırı karardan göre dönülmesini, müvekkili … yönünden husumetten reddini, resen yapılan suç duyurusundan vazgeçilmesini ve davanın reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise dacıların ortaklıktan çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; davacının davalı şirketten haklı sebepler iddiasıyla ortaklıktan çıkması veya bu mümkün olmadığı takdirde şirketin feshi davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, mahkememizce temin edilen kayyım raporu, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen cevabi yazı ve ekleri ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İşbu davanın yargılaması sırasında davacı vekili UYAP sisteminden elektronik imzalı olarak mahkememize gönderdiği 09/06/2022 tarihli dilekçesi ile vekâletnamesindeki davadan feragat özel yetkisine dayalı olarak işbu davadan feragat ettiklerini mahkememize bildirmiştir.
Davalı vekili de UYAP sisteminden elektronik imzalı olarak mahkememize gönderdiği 09/06/2022 tarihli dilekçesi ile feragat beyanını kabul ettiklerini, feragat nedeniyle karar verilen işbu dosyadaki yargılama giderlerinin tarafların kendi üzerinde bırakılmasını, karşı taraftan vekalet ücreti istemediklerini mahkememize bildirmiştir.
HMK nun 307. maddesi “(1)Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 308. maddesi “(1)Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. (2)Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.” hükmünü amirdir.
HMK nun 309. maddesi “(1)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmünü amirdir.
HMK nun 310. maddesi “(1)Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 311. maddesi “(1)Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 312. maddesi “(1)Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. (2)Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükmünü amirdir.
Davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalının kabulüne dâhi bağlı değildir. Kaldı ki davalı taraf feragati kabul etmiştir. Bu durumlar karşısında davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
{HÜKÜM}: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-İşbu davanın feragat nedeniyle REDDİNE.
2-Mahkememizce verilen 28/04/2022 ve 01/06/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasına.
3-Mahkememizce davalı şirketlere atanan kayyumun görevlerinin sona erdiğinin ihtaratına (işbu gerekçeli kararın tebliği ile yapılmış sayılmasına).
4-Mahkememizce verilen 28/04/2022 tarih ve 01/06/2022 tarihli ara kararlarının kaldırıldığına ve kayyumun görevlerinin sona erdiğine ilişkin gerekçeli kararın bir suretinin Konya Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine.
5-Davacı tarafından dosyamıza yatırılan kayyumluk ücret avansından kayyumun emek ve mesaisi karşılığı olan ücretlerin ödendikten sonra kalan avansın davacıya iadesine.
Harçlar Kanununun 22. maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 25.01.1984 tarih ve … Esas ve … Karar sayılı kararı gereğince alınması gereken harç miktarı, maktu karar ve ilam harcı üzerinden hesaplanması ve alınması gerektiğinden, işbu davadan feragat dilekçeler aşamasından sonra ama henüz duruşma aşamasından önce olduğundan maktu karar ve ilam harcının 1/3 oranına isabet eden 26,90 TL harcın davacının yatırdığı 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 53,8 TL harcın talep halinde davacıya iadesine.
Davacının yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalı tarafın dava dosyasına ilişkin yaptığı her hangi bir yargılama gideri olmadığından bu konu hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına.
Davalı taraf vekalet ücreti ve masraflar yönünden tüm haklarından feragat ettiklerini bildirdiğinden davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına.
İşbu hükümden sonra gerekli olan karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davacının kendi üzerinde bırakılmasına.
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
İşbu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından varsa gider avansından gerekli harcama yapılarak; davanın karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın tebliğe çıkarılabileceği hususlarının taraflara tebliğine.
İşbu gerekçeli kararın 14/06/2022 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 13/06/2022

Başkan Üye Üye Katip