Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/285 E. 2023/671 K. 08.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ:
DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
KARARIN YAZILDIĞI TARİH :

Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı ihtisas Mahkemesine gönderilmesi kararı ile dosya Mahkememize gönderilmekle … Esas sırasına kaydının yapıldığı görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
BEYANLAR:
Davacı vekilinin Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunmuş olduğu 18.03.2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline dava dışı … A.Ş. Lehine 2005 yılında kefalet sözleşmesi imzalatıldığını, 12 yıl sonra müvekkili aleyhine Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile … A.Ş. adına davalı bankaca düzenlenen 75.000 TL tutarındaki teminat mektubu bedeli ve komisyon bedelinin tahsili için icra takibi başlatıldığını, Bankaca müvekkilinin sorumlu tutulmaya çalışıldığı kefalet sözleşmesinin ise 23.11.2005 tarihli olduğunu, sözleşme tarihi dikkate alındığında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini ve müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili yönünden hak düşürücü sürenin 23.11.2015 tarihi itibariyle dolduğunu, bu nedenle haksız takip nedeniyle müvekkilinin herhangi bir borcu ya da sorumluluğunun bulunmadığını ve tüm bu nedenlerle davacı müvekkilinin Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından ve takibe konu edilen alacaktan dolayı borçlu olmadığının tespitini, davalı aleyhine alacağın % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretini davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu 07.05.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının kat ihtarına ve açılan takibe itiraz etmediklerini, takibi sürüncemede bırakmak için Konya . İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas ve Konya . İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyaları ile müvekkili aleyhine davalar açıldığını, davacı taraf teminat mektubu bedeli ve komisyon bedelinden sorumlu olmayacaklarını belirtmiş olsa da kefillerin bankaya karşı nakdi ve gayri nakdi risklerden dolayı sorumlu olduklarını, kefilin temerrüde düşürülmediğine ilişkin itirazların yersiz olduğunu ve kefile 21.09.2015 tarihinde kat ve muacceliyet ihtarının tebliğ edildiğini ve tüm bu nedenlerle müvekkili banka aleyhine açılan haksız davanın reddini, davacı tarafın % 20 ‘den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, kefaletin sona ermediğine ilişkin mahkeme aksi kanaatte ise davacının müşterek borçlu statüsü nedeniyle borçlu olduğu tutarın tespiti ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini beyan etmiştir.
MAHKEMEMİZCE TOPLANAN DELİLLER VE YAPILAN İŞLEMLER:
Bankacı Bilirkişi … 21.12.2022 tarihli raporunda özetle; 22.03.2017 icra tarihi itibariyle; 97.532,83 TL Asıl Alacak, 24.773,34 TL İşlemiş Akdi Faiz, 1.238,67 BSMV, 875,45 TL İhtar Tutarı olmak üzere toplam 124.420,29 TL borcunun bulunduğu hesap edildiği görüş ve kanaatlerini bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Davacının dava dışı şirket lehine verilen kefalet sözleşmesi nedeniyle Konya . İcra Müdürlüğü … Esas sayılı teminat mektubu bedeli ve komisyon bedelinin tahsili için başlatılan takipte davalıya borçlu olup olmadığı hususları olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ile icra dosyası içeriği incelendiğinde;
Emsal İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi’nin 29.09.2022 tarihli … Esas ve … karar sayılı kararında :
“Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı alacağın müşterek borçlu müteselsil kefilden tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve takibin iptali talebine ilişkindir.
Mahkemece, davacının müşterek müteselsil kefaleti nedeniyle hesap kat tarihinden itibaren takip tarihi itibariyle 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğundan bahisle, davanın kabulü ile davacının takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmiş, karara karşı davacı ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Dava dışı asıl borçlu … Tic. Ltd. Şti. ile davacı arasında tarihsiz ve süresiz kredi sözleşmesi akdedilmiş ve davacı kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış, davalı banka tarafından kredi hesabı 05.05.1999 tarihinde kat edilerek davacıya kat ihtarnamesi tebliğ edilmiş ve 01/06/2017 tarihinde davacı aleyhine genel haciz yolu ile takip başlatılmıştır. Yargılama sırasında davalı banka tarafından takip konusu alacak davalı … A.Ş.’ye temlik edilmiştir.
Uyuşmazlık, takibe ve davaya konu kefaletnamenin geçerli olup olmadığı, takip tarihi itibariyle kefalet ilişkisinin sona erip ermediği noktasında toplanmaktadır.
Takip tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 598. maddesinde;”Hangi sebeple olursa olsun, asıl borç sona erince, kefil de borcundan kurtulur.
Bir gerçek kişi tarafından verilmiş olan her türlü kefalet, buna ilişkin sözleşmenin kurulmasından başlayarak on yılın geçmesiyle kendiliğinden ortadan kalkar.
Kefalet, on yıldan fazla bir süre için verilmiş olsa bile, uzatılmış veya yeni bir kefalet verilmiş olmadıkça kefil, ancak on yıllık süre doluncaya kadar takip edilebilir.
Kefalet süresi, en erken kefaletin sona ermesinden bir yıl önce yapılmak kaydıyla, kefilin kefalet sözleşmesinin şekline uygun yazılı açıklamasıyla, azamî on yıllık yeni bir dönem için uzatılabilir.” hükmü düzenlenmiştir.
Söz konusu maddede öngörülen süre hak düşürücü süre olup mahkemece resen gözetilecektir. (T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı, 31.05.2022 tarihli emsal kararı) 6101 sayılı TBK’nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un 5. maddesi ise “Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süreler ile zamanaşımı süreleri, eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam eder. Ancak, bu sürelerin henüz dolmamış kısmı, Türk Borçlar Kanunu’nda öngörülen süreden uzun ise, yürürlüğünden başlayarak Türk Borçlar Kanununda öngörülen sürenin geçmesiyle, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi dolmuş olur.
Türk Borçlar Kanunu ile hak düşürücü süre veya özel bir zamanaşımı süresi ilk defa öngörülmüş olup da başlangıç tarihi itibarıyla bu süre dolmuşsa, hak sahipleri Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıllık ek süreden yararlanırlar. Ancak, bu ek süre, Türk Borçlar Kanunu’nda öngörülen süreden daha uzun olamaz.”şeklindedir.
Bu hükümlere göre, 6098 sayılı TBK’nın yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan hak düşürücü süre ve zamanaşımı süreleri eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam edecektir. Ancak bu sürelerin henüz dolmamış kısmı TBK’da öngörülen süreden uzun ise kanunun yürürlük tarihinden başlayarak TBK’da öngörülen sürenin geçmesiyle, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi dolmuş olacaktır. Buna karşın bu sürelerin henüz dolmamış kısmı, TBK’da öngörülen süreden kısa ise eski kanun hükümlerine tabi olmaya devam edecektir. TBK’da ilk kez öngörülen ve fakat yasanın yürürlük tarihi itibariyle dolmuş olan süre 1 yıldan kısa ise hak sahiplerinin yararlanabileceği ek süre TBK’da ilk kez öngörülen süre kadar olacaktır.
Somut davada; davaya konu kefaletname ve kat tarihi itibariyle 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olduğu, davalı tarafından davacıya karşı 01/06/2017 tarihinde icra takibine başlandığı ve takip tarihi itibariyle yasada belirlenen 1 yıllık ek süre de dolduğundan kefalet kendiliğinden kalkmış olup, davacının kefaletten dolayı bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde değildir.”
Davacı aleyhine başlatılan Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe dayanak sözleşme davalı ile dava dışı … A.Ş arasındaki Genel Kredi Sözleşmesidir. Sözleşme davacı … Tarafından 23/01/2005 tarihinde kefil sıfatıyla imzalanmıştır. Davalının icra takibini başlattığı tarih 21.03.20217 tarihi olup bu tarih itibariyle yasada belirtilen hak düşürücü sürenin dolmuş olduğu anlaşıldığından davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ayrıca davacının hak düşürücü süre dolmuş olmasına rağmen icra takibine girişmiş olması haksız ve kötü niyetli olarak değerlendirilmekle davacının talebi doğrultusunda kötü niyet tazminatına hükmetmek gerekmiş olup bu yönde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Hüküm: Gerekçesi Yukarıda açıklandığı Üzere:
1.Davanın KABULÜNE,
2. Davacı …’ün Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibi nedeniyle davalı …Ş’ye borçlu olmadığının TESPİTİNE,
3. Takip tutarı 123.247,33 TL’nin %20 si olan 24.649,466‬ TL tazminatın davalı …Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
4. Dava değeri üzerinden alınması gereken 8.419,03 TL karar ilam harcından 2.104,76 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.314,27 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5. Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 2.104,76 TL peşin harç toplamı olan 2.185,46‬ TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6. Davacı tarafından yapılan 744,00 TL masrafın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7. Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre hesaplanan toplam 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
8. Taraflarca yatırılan ve dosyada bakiye kalan delil/gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
9. Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 19.719,57 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca gerekçeli taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/12/2023

Katip … Hakim …