Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/273 E. 2022/311 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA GEREKÇELİ KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ:
DAVA : Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kefalet Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalının … Bankası … şubesinden tarımsal kredi almış ve kullandığını, davacı …, dava dışı üçüncü şahıs … ile birlikte davalının alıp kullandığı kredi rehin / ipotek borcuna müteselsil kefil rehin/ipotek borçlusu olduğunu, davalı vadeleri gelmiş olduğu halde bankaya olan borcunu ödemediğini, vadesi gelip ödenmeyen kredi borcu davacı tarafından adı geçen bankaya ödendiğini, vadesi gelmiş olup davalı tarafından ödenmediği için davacı tarafından ödenen miktarların, 24/06/2015 tarihinde 17.750,00 TL, 16/04/2018 tarihinde 16.380,00 TL, 27/07/2018 tarihinde 23.205,00TL olmak üzere toplam 57.335,00 TL olduğu, aradan geçen zamana, amca yeğen olan taraflar arasında zaman içinde ortaya çıkan durumlar sebebiyle borcu ve vadelerini biliyor olan davalının borcunu ödememesi sebebiyle, tarımsal kredi kafeletinden kaynaklanan asıl borçlu davalının davacı tarafından ödenmiş olan yukarıda dökümü yapılı toplam 57.335,00 TL alacağının her bir ödeme kalemi için ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu Kredi Sözleşmesinde belirtilen tutarın hiçbir şekilde müvekkilinin eline geçmediğini, davacının işin ve yönetimin tamamen kendisinde olmasına güvenerek, krediye ihtiyacı olduğu anda müvekkilin imzasıyla kendi adına kredi çekilmesini bizzat kendisi sağladığını, müvekkilin de o dönemde amcasına güvenerek, işbu kredi sözleşmesini imzaladığını, bu kredi sözleşmesi, amcanın isteği üzerine, amcaya verilmek üzere, yeğenin imzaladığı, amca … ve oğlu … ise kefil olarak görüldüğü sözleşme olduğunu, …, Konya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasından aynı kredi sözleşmesinden kaynaklı borç iddiasıyla itirazın iptali davası açmış, bu dosyadan yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacı tarafın müvekkile kredi çektirip kendi hesabına aktardığı ve müvekkil üzerinden dolaylı kredi kullandığı da tespit edildiğini, bu nedenle davacı tarafın haksız ve kötüniyetli davasının reddine karar verilmesini savunmuştur.
(II)DAVANIN VE GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ VE GEREKÇE:
Mahkemenin görevli olması, HMK 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.). “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.).
Türk Ticaret Kanununun Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri başlıklı 4. Maddesi “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükmünü içerir.
Yine Türk Ticaret Kanununun Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler başlıklı 5. Maddesi “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmünü içerir.
Ticari davalar kendi aralarında, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılır. Mutlak ticari davalarda tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken Kanun o davayı ticari dava olarak tanımladığı için ticari dava sayılır. Mutlak ticari davalar, TTK nın 4/1/a-f bentleri arasında sayıldığı gibi, Kooperatifler Kanunu (md.99), İcra ve İflas Kanunu (md.154), Finansal Kiralama Kanunu (md.31) gibi bazı özel kanunlarda da belirlenmiştir.
Buna karşılık tarafları tacir olan ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olan davalara ise nispi ticari dava denir. Yani bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de tarafların tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Uyuşmazlık konusunun taraflar arasındaki Kefalet ilişkisinden kaynaklı alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda eldeki somut davaya bakıldığında; davalının Ziraat Bankası Kadınhanı şubesinden tarımsal kredi aldığı ve kullandığı, davacı …’ un ise davalının alıp kullandığı kredi rehin / ipotek borcuna müteselsil kefil rehin/ipotek borçlusu olduğu, davalının bankaya olan borcunu ödemediğinden kredi borcunun davacı tarafından adı geçen bankaya ödendiği ve ödenen bu bedelin iadesinin talep edildiği anlaşılmakla; tarafların tacir olmadığı gibi yukarıda sayılan kanun maddeleri uyarınca mutlak ticari dava niteliğinde bir davanın da bulunmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yukarıda belirtilen mutlak ticari davalar kapsamına girmediği gibi tarafların tacir olmaması sebebiyle eldeki davanın nispi ticari dava kapsamında da kalmadığı açıktır.
Bu hali ile bu davalara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
(III) HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin GÖREV YÖNÜNDEN REDDİ ile, Görevli mahkemenin Konya Asliye Hukuk Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Daha önceden görevsizlik kararı veren KONYA . ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA.
3-Mahkememiz ile adı geçen mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan işbu görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde varsa gider avansından harcama yapılarak resen; GÖREV UYUŞMAZLIĞININ ÇÖZÜMÜ (MERCİ TAYİNİ) İÇİN DOSYANIN KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA GÖNDERİLMESİNE.
4-HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına.
İşbu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından varsa gider avansından gerekli harcama yapılarak; davanın karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğe çıkarılabileceği hususlarının tüm taraflara tebliğine.
Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Konya Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.25/04/2022

Katip … Hakim …