Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/267 E. 2022/765 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Konya Çumra Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı ile dava dosyası mahkememize gönderilmekle:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Çumra Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, müvekkili şirketin, farklı tarihlerde fatura keşide ettiğini ve faturaları da davalıya gönderdiğini, bu ticari ilişki uyarınca KDV dahil toplam 7.276,13 TL’lik bakiye tahsil edilemeyince; borçlu hakkında Çumra İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalı, müvekkili şirkete borçlu olmadığını ileri sürerek 7.276,13 TL’lik icra takibine itiraz ettiğini, davalı, icra takibi öncesi ve sonrasında borcunu ödememekte ısrar ettiğini, davalının itirazı üzerine arabuluculuk kurumuna başvuruda bulunmalarına rağmen davalı, Çumra Arabuluculuk Bürosunun … dosya No – … Arb numaralı dosyasında borcunun olmadığını iddia etmesi nedeniyle anlaşmaya varılamadığından işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında, davalının halen 7.276,13 TL borçlu olduğu görüldüğünü, mahkemizce de bilindiği üzere, TTK 21/2 göre; ” bir fatura alan kişi, aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır” hükmü amir olduğunu, davalı bahsi geçen faturalara hiçbir şekilde itiraz etmeyerek kabul ettiğini, davalı taraf, söz dosyaya sunmuş oldukları delillere karşı herhangi bir yazılı belge sunmadan yalnızca şifahi olarak söz konusu borcunun olmadığını iddia etmiş ise de, icra dosyasının münderecatından da anlaşılacağı üzere, Çumra İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına dayanak alacak sözleşme uyarınca keşide edilen faturalardan kaynaklandığını, davalının halen 7.276,13 (Faiz ve masraflar hariç) borçlu olduğu müvekkili şirketin muhasebe kayıtlarında görülmekte olduğunu beyanla; davalarının kabulüne, davalı borçlununçumra İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına vaki itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, kötüniyetle hareket eden borçlunun %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Mahkememizce; Çumra İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, UYAP sistemi üzerinden celp edilerek incelenmiştir.
Konya Vergi Dairesi Başkanlığı Çumra Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 21/04/2022 tarihli yazı cevabında … vergi numarasında kayıtlı … 29/09/2017 tarihinden itibaren gerçek usulde ticari kazanç yönünden daireleri mükellefi olduğunu, 01/2021-12/2021 vergilendirme döneminde bilanço usulü esasına göre defter tuttuğu daire kayıtlarının tetkikinden anlaşılmış olup;İlgili mükellef tarafından dairelerine elektronik ortamda gönderilen 01/2021-12/2021 dönemi yıllık gelir vergisi beyannamesinin mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Bilirkişi …’un İstanbul Anadolu . Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/100 Talimat sayılı dosyasına sunmuş olduğu 25/11/2022 tarihli raporunda;1 sıra no.lu elektronik defter genel tebliğine ve Hukuk Muhakemeleri Kanunun 222. maddesi çerçevesinde davacı şirketin açılış ve kapanış tasdiklerini yasal süreler içerisinde yaptırmış ve kayıtların birbirini doğrular nitelikte olduğunu, defter kayıtlarının esas ve usullere uygun olarak yapılmış olduğunu, kayıtlarının birbirini doğrular nitelikte olduğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkilerle ilgili olarak Franchıse sözleşmesinin mevcut olduğunu, davacı şirketin 2019, 2020 ve 2021 yıllarında davalı adına faturalar düzenlemiş olduğunu, tarafların cari hesaplar ile çalıştıkları, davalının dönem içinde davacı şirkete banka havalesi, pos cihazı ve nakit olarak ödemeler yapmış olduğunu, davacı şirket ile davalı arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğunu, sevk irsaliyesi veya başka bir sözleşme düzenlenmediğini, davacı şirketin BA/BS formlarını düzenlemiş olduğunu, davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre; takip tarihi itibarıyla davacı tarafın davalıdan 7.216,13 TL (Talep: 7.276,13 TL) tutarında alacaklı göründüğünü, davacının icra inkar tazminatı talebinin takdiri mahkememize ait olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı 06/12/2022 havale tarihli itiraz ve beyan dilekçesinde özetle; Davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre; takip tarihi itibarıyla davacı tarafın (… Pazarlama A.Ş.’nin) davalıdan 7.276,13 TL (Talep: 7.276,13 TL) tutarında ALACAKLI göründüğü”nü ifade ettiğini, bilirkişinin bu tespitleri dava dilekçelerinde dile getirdikleri hususlarla birebir örtüşmekte olup iddialarımı desteklediğini, bilirkişi, mahkememize gönderilen raporda incelenen defterler ve belgeler ışığında müvekkili … Pazarlama A.Ş.’nin davalı …’dan alacaklı olduğuna ilişkin görüş ve kanaatlerini dile getirtiğini, diğer taraftan sayın bilirkişi, taraflar arasında temerrüte ilişkin sözleşme mevcut olmadığı gerekçesiyle faizin başlangıç tarihine ilişkin temerrütün takip tarihi ile oluştuğunu ifade ettiğini, ancak işbu beyanları ile birlikte sundukları Franchise Sözleşmesi’nin 22. maddesinde temerrüt şartlarının düzenlendiği ve bu hususun taraflarca kabul edildiği görüldüğünü, mahkememizce sunulan rapor ışığında davamızın kabulüne, davalı borçlunun Çumra İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına vaki itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, kötüniyetle hareket eden borçlunun %20’den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin 25/11/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı 05/12/2022 havale tarihli beyan dilekçesinde özetle; 25.11.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle davacı defter kayıtlarının esas ve usullere uygun tutulduğu, taraflar arasında ticari ilişki olduğu ve cari hesap ilişkisi olduğunu, sevk irsaliyesi veya başka bir sözleşmenin olmadığını, davacı tarafın ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 7.276,13 TL alacaklı göründüğü belirtildiğini, bilirkişi raporunda davacının müvekkiline sattığı iddia edilen mallara ilişkin herhangi bir teslim belgesi olup olmadığı belirtilmediğini, davacı tarafından dosyaya sunulan belgeler ve deliller ile davacı tarafın ticari defterleri dikkate alındığında davacı taraf, davaya konu malları müvekkiline sattığını ve bu malları müvekkiline teslim ettiğini ispatlayamadığını, bilirkişi raporundaki aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, fatura tek başına malın satıldığını ve teslim edildiğini ispat etmediğini, müvekkili faturada gösterilen malları satın almadığını müvekkiline faturada belirtilen mallar teslim edilmediğini, davacı taraf öncelikle icra takibine konu faturaya ilişkin taraflar arasındaki alım satım ilişkisini yazılı belgelerle ispatlaması gerektiğini, davacı bu iddiasını ispatladıktan sonra bu alım satım ilişkisine konu malları teslim ettiğini kesin delillerle kanıtlaması gerektiğini, davacı tarafından davaya konu faturalardaki malların müvekkiline satıldığı ve teslim edildiği usulüne uygun delillerle kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmesini ve lehlerine tazminat verilmesini ve avukatlık ücreti ile yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşbu dava İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Çumra İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı cari alacaktan kaynaklı takipte, takip tarihi itibariyle davacının muaccel alacağının bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa miktarının ne olduğu, davalının takibe itirazının haklı olup olmadığı ve itirazın iptalinin gerekip gerekmediği hususları olduğu anlaşılmıştır.
TMK’nun İspat kuralları, İspat yükü başlıklı 6. maddesi; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” hükmünü amirdir.
HMK’nun İspat ve Deliller
, Genel Hükümler
, İspat yükü başlıklı 190. maddesi; “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” hükmünü amirdir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesinin 1. Fıkrasında yer alan açık kanun hükmü uyarınca; uyuşmazlığın çözümü için mahkeme kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine vereceği karar ile ticari defterlerin ibrazını isteyebilir ve ticari defterleri delil olarak inceleyebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesinin 2. Fıkrasındaki “kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulma, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış olma ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olmasıdır.” hükmüne uygun olmaları aranmaktadır. Genel hukuk kuralları dâhilinde bir kimsenin kendi düzenlemiş olduğu belgenin kendi lehine delil sayılması mümkün değildir.
Görüldüğü üzere ticari defterlerin sahibi lehine delil sayılması istisnai bir haldir. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için bir takım şartların bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartların neler olduğu 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Ticari Defterlerin İbrazı Ve Delil Olması” başlıklı 222. maddesinin 3. Fıkrasında ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde) yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde). Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile somut dava dosyamızda HMK 222. Maddenin 3 fıkrasında belirtilen hususlardan ” ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde) yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” hükmünün uygulama alanı bulacağı açıktır.
Zira davalı/vekiline 16/09/2022 tarihli duruşma tutanağında kesin süre içinde ticari defter ve belgelerin bulunduğu yerin bildirilmesi için ara karar kurulmuş ama süresi içerisinde davalı ticari defterleri sunulmamıştır. Bu nedenle HMK 222/3. Madde hükmü gereğince usulüne uygun tutulmuş davacı ticari defterleri lehine delil olarak kabul edilmiştir.
Yukarıda belirtilen nedenler ve açıklayıcı, gerekçeli, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ve diğer delil ve belgeler hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı aleyhine açtığı itirazın iptali davasının kabulü ile; dosyaya konu Çumra İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki davaya konu takipte davalının itirazının iptali ile; takibin 7.276,13 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan kısım üzerinden % 20 oranında hesaplanan 1.455,23 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davalı aleyhine açtığı itirazın iptali davasının KABULÜ İLE;
1-Dosyaya konu ÇUMRA İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 7.276,13 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiz (Adi Kanuni Faiz) ÜZERİNDEN DEVAMINA,
2-Alacak likit olduğundan; hüküm altına alınan 7.276,13 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 1.455,23 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 497,03 TL karar harcından peşin olarak alınan 124,26 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭372,77‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 vekalet harcı, 124,26 TL peşin harç, toplamı ‭216,46 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 700 TL bilirkişi ücreti, ‭171,90 TL posta tebligat gideri olmak üzere toplam 871,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 7.276,13 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2021 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
8-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/12/2022

Katip Hakim