Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/265 E. 2022/309 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA GEREKÇELİ KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davacı … adına İİK m.89’a göre üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğini, davacının haciz ihbarnamesinde bildirilen …’a herhangi bir borcu bulunmadığının tespitinin gerekli olduğunu, anne-kız olan davacı ile … arasında borç doğuracak şekilde herhangi bir hukuki işlem ve/veya olay mevcut olmadığını, ihbarnamelerin tebliğinden önce de böyle bir işlem ve/veya olay gerçekleşmediğini, davacının ihbarnamede bildirilen …’a herhangi bir borcu ve uhdesinde bu şahsa ait herhangi bir mal bulunmadığını, Soyut borç iddiasını, davanın niteliği gereğince davalı takip alacaklısı ispatlamak zorunda olduğunu, davacı ev hanımı olup herhangi bir gelir getirici işte çalışmadığını, davacı adına kayıtlı taşınır ve/veya taşınmaz bulunmadığını, Açıklanan sebeplerle HMK m.334/1 gereğince davacının adli yardımdan yararlandırılmasına karar verilmesi gerektiğini, bu nedenle adli yardım taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ettiğini, davacının, takip borçlusu …’a herhangi bir borcu bulunmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVANIN VE GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ VE GEREKÇE:
İşbu dava; İİK nun 89/3. maddesinde düzenlenen icra dosyası borçlularına borçlu olunmadığının tespiti davasıdır. Bu davada öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığının üzerinde durulması gerekmiştir.
HMK nun görev-görevin belirlenmesi ve niteliği başlıklı 1. maddesi; “(1)Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmünü amirdir.
HMK nun görev-asliye hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 2. maddesi; “(1)Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2)Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” hükmünü amirdir.
HMK nun dava şartları başlıklı 114. maddesi; “(1)Dava şartları şunlardır: a)Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. b)Yargı yolunun caiz olması. c)Mahkemenin görevli olması. ç)Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması. d)Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması. e)Dava takip yetkisine sahip olunması. f)Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması. g)Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması. ğ)Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi. h)Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması. ı)Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması. i)Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması. (2)Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmünü amirdir.
HMK nun dava şartlarının incelenmesi başlıklı 115. maddesi; “(1)Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2)Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3)Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” hükmünü amirdir.
TTK nun 4. maddesinde ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumu düzenlenmiştir. TTK nun 4. maddesine göre; Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Yine tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; TTK ndan, TMK nun 962–969. maddelerinden, TBK nun 202, 203, 444, 447, 487–501, 515–519, 532–545, 547–554, 555–560 ve 561–580. maddelerinden, fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuattan, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerden ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerden doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
TTK nun 5. maddesinde de ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumundan hareket ederek asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu dava ve işler düzenlenmiştir. TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Yine özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakmakla görevlidir.
Bir davaya asliye ticaret mahkemesinin bakmakla görevli olabilmesi için görülecek dava veya işin; 1-Ya her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davası olması, 2-Ya da TTK nda düzenlenen bir konudan doğan hukuk davası olması, 3-Veyahut TTK 4/1. maddenin (b), (c), (d), (e), (f) bentlerinde sayılan konulardan doğan hukuk davası olması, 4-Yahut da diğer özel kanunlardan doğan hukuk davası olması gerekmektedir.
Dava, kanundan doğan ve genel hükümlere tabi menfi tespit davası niteliğindedir. Nitekim Yargıtay . Hukuk Dairesinin 12/04/2016 tarih … Esas … Karar sayılı kararında da İİK nun 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarına bakmaya asliye ticaret mahkemeleri görevli olmayıp genel mahkemelerin (asliye hukuk mahkemesinin) görevli olduğuna karar verilmiştir.
Genel görevli mahkemeler HMK 2 ve 4. maddelerde, asliye hukuk mahkemesi ve sulh hukuk mahkemesi olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Asliye hukuk mahkemesi her türlü davada asıl görevli mahkeme olup, sulh hukuk mahkemesi kanunun açıkça saydığı dava ve işlere bakmakla görevlidir. Bu iki mahkeme dışındaki tüm mahkemeler, belirli alandaki dava türlerine bakmak üzere kurulmuş özel mahkemeler olarak kabul edilmektedir. Asliye ticaret mahkemesi de 6102 sayılı Ticaret Kanunu m.5’ te yapılan değişiklikle özel mahkeme statüsüne kavuşmuştur.
Asliye ticaret mahkemesi, özel mahkeme statüsünde olduğundan, asliye hukuk mahkemesi ile asliye ticaret mahkemesi arasındaki ilişki işbölümü ilişkisi olmaktan çıkmış, bir görev ilişkisine dönüşmüştür. Bu nedenle, işbölümü ilk itiraza tabi iken, görev hususu ilgili mahkeme tarafından davanın her aşamasında dikkate alınarak görevsizlik kararı verilebilecektir.
Yukarıda açıklanan yasal hükümler gereğince; eldeki davayı çözümlemekle görevli mahkemenin genel mahkeme olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekir.
HMK nun 114. maddesi gereğince mahkemenin görevli olması hususu dava şartlarındandır. HMK nun 115. maddesi gereğince de mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartındaki noksanlığın sonradan giderilmesi mümkün değildir. Mahkemenin görevsizliği halinde de davanın usulden reddi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmelidir.
Bu davaya bakma görevinin genel mahkeme olan Konya Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin GÖREV YÖNÜNDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
3-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulduğu takdirde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmek üzere tevzii bürosuna tevdiine, H.M.K.’nun 331/2. maddesi gereğince yargılama, harç, masraf ve giderlerinin görevsizlik kararından sonra dosyanın gönderildiği mahkemede davaya devam edilmesi halinde gönderildiği mahkemece karar verilmesine,
4-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına alınmasına,
5-İşbu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından varsa gider avansından gerekli harcama yapılarak; davanın karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğe çıkarılabileceği hususlarının tüm taraflara tebliğine.
6-Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda, tarafların yokluğunda, karar verildi.25/04/2022

Katip … Hakim …