Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/264 E. 2022/508 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; … sevk idaresindeki … plakalı aracın tek taraflı kazası neticesinde … malul kaldığını, kaza tarihinde … plakalı araç … Sigorta nezdinde trafik sigortalı olduğunu, kaza tespit tutanağına göre göre tam ve asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin kaza sonrası Balıkesir Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından hazırlanan rapora göre %19 malul kaldığını, ayrıca 45 gün geçici iş göremezlik zararı olduğunu ve 15 gün geçici bakıcı gideri ihtiyacı doğduğunu, müvekkilinin meydana gelen zararın giderilmesi amacıyla Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde … sayılı dosya üzerinden başvuru yapılmış ise de, hatalı rapor üzerinden karar verildiğini, Kaza tarihi itibariyle Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre maluliyet tespiti yapılması gerekirken, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’ne göre rapor alındığını, bilirkişi tarafından kazazede görülmeden hazırlanan rapor eksik ve hatalı olduğunu, bilirkişi raporu ile taraflarınca sunulan adli tıp raporu arasındaki çelişkinin giderilmesinin gerektiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu davalı … ile anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle; şimdilik 50 TL sürekli iş göremezlik, 25 TL geçici bakıcı gideri ve 25 TL geçici iş göremezlik tazminatının (maddi tazminat talebimize yönelik fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasını, davalarının belirsiz alacak davası olduğunu.) sigortaya yapmış oldukları başvurunun takip ettiği 8. günden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu olayla ilgili olarak Sigorta Tahkim Komisyonunca daha önce verilen kesin nitelikle başvurunun reddi kararı olduğunu, HMK.’NUN 114/1-İ maddesinde düzenlenmiş olan “aynı davanın, daha önce kesin hükme bağlanmamış olması” hükmü gereğince mahkemece davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından 25/09/2020 tarihinde 58.009,64 TL ödeme yapıldığını, davacının bu ödemenin yetersizliği iddiası ile Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduğunu, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin … başvuru, 10.04.2021 tarih ve … sayılı kararı ile davacının başvurusunu müvekkili şirketin yaptığı ödemenin yeterli olduğu ve davacının herhangi bir bakiye tazminat alacağı olmadığı gerekçesi ile reddedildiğini, bu karara davacı tarafından itiraz edildiğini Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin … itiraz ve 27.06.2021 tarih ve … sayılı kararı ile davacının itirazlarının reddedildiğini, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin bu kararının kesin olduğunu, müvekkilinin mesuliyetinin kusur oranı ve teminat limitiyle sınırlı olduğunu, maluliyet oran tespitinin kaza tarihinde yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre yapılması gerektiğini, müvekkilinin sorumluluk yönünde iddia edilen kusurlu hali ve kusur oranını kabul etmediklerini, geçici iş göremezlik zararı, geçici bakıcı gideri, rapor /cenaze ve defin / ulaşım / yemek giderlerinin tazmini yönündeki taleplerin teminat dışında olduğunu, müvekkilinin temerrüde düşmediğini davacının avans faizi taleplerinde haksız olduğunu, bu nedenlerle; davacının haksız davasının öncelikle zamanaşımı ve dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
İşbu dava Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasıdır.
HMK nun DAVA ŞARTLARI başlıklı 114. maddesi; “(1)Dava şartları şunlardır: a)Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. b)Yargı yolunun caiz olması. c)Mahkemenin görevli olması. ç)Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması. d)Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması. e)Dava takip yetkisine sahip olunması. f)Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması. g)Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması. ğ)Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi. h)Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması. ı)Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması. i)Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması. (2)Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmünü amirdir.
HMK nun DAVA ŞARTLARININ İNCELENMESİ başlıklı 115. maddesi; “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2)Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3)Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” hükmünü amirdir.
Dosya içerisine alınan Sigorta Tahkim Komisyonu dosyasının incelenmesinde; davacı vekilinin iş bu dosyamıza konu ettiği talepleri hususunda Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 10/04/2021 tarih … sayılı kararı ile davalı … tarafından yapılan ödemenin yeterli olduğundan bahisle reddine karar verildiği, davacı tarafın ilgili karara itiraz ettiği, İtiraz Hakem Heyetinin 27/06/2021 tarih … sayılı kararı ile itirazın reddediği ve Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından verilen hükmün aynen icrası yönünde kesin karar verildiği anlaşılmıştır.
Tahkim komisyonunun verdiği kararlar, mahkeme kararları gibi ilam niteliğinde olup; ilama konu alacak yeniden bir davaya konu edilemez.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının işbu davayı açmadan evvel Sigortacılık Kanununun kendisine tanıdığı seçimlik haklarını kullanarak, ihtiyari çözüm yolu olan Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde davalı … aleyhine başvuruda bulunmuş ve Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 10/04/2021 tarih … sayılı kesin kararı sonrası aynı konu da aynı dava nedenlerine dayanarak ve aynı davalıya karşı yeniden dava açtığı anlaşılmıştır.
Bu nedenle HMK 114. 1 maddesi i- bendi kapsamında ” Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.” durumunun işbu dava da gerçekleşmediği anlaşıldığından, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan DAVANIN USULDEN REDDİNE.
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
4-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK 333. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
5-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 19/09/2022

Katip … Hakim …