Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/239 E. 2022/547 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – …
VEKİLLERİ:
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin Akşehir . Asliye Hukuk mahkemesine sunduğu dava dilekçesi ile özetle; Temlik eden dava dışı … T.A.Ş. ile temlik alan dava dışı … Yönetim A.Ş. arasında akdedilen Beşiktaş . Noterliği’nin 29.11.2017 tarih ve … yevmiye sayılı Alacak Temlik Sözleşmesi ile dava konusu Akşehir İcra Dairesi … E sayılı dosyasındaki mevcut alacak, alacağın tahsiline yönelik her türlü resmi merciye ve yasal yollara başvurma hakları da dahil olmak üzere dava dışı … Yönetim A.Ş.’ne devir ve temlik edildiğini, bilahare … Yönetim A.Ş. ile … Yönetim A.Ş.’nin T.T.K. hükümleri doğrultusunda birleşmesi neticesinde … Yönetim A.Ş. tüm aktif ve pasifleri ile … Yönetim A.Ş.’ne devrolduğunu, birleşme işlemi 21.09.2018 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünce tescil edilerek 27.09.2018 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, müvekkili … Yönetim A.Ş. 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 143 Maddesi hükmü uyarınca kuruluşunu izleyen 5 yıl boyunca 492 sayılı Harçlar Kanununa göre ödenecek harçlardan istisna olduğunu, davalı/borçlu, temlik eden dava dışı banka ile yapmış olduğu ve bir kısım sureti ekte sunulan bankacılık sözleşmesi gereği kendisine tahsis edilen ürünlerden yararlanmış ve devamında borcunu ödemeyerek taahhütlerini yerine getirmediğini, davalı/borçlu ihtarnamede bildirilen süre içerisinde herhangi bir ödemede bulunmadığı ve böylece temerrüde düşürüldüğünü, alacak temlik eden dava dışı banka nezdinde Akşehir İcra Dairesi … E sayılı dosyasından icra takibine konu edildiğini, söz konusu icra dosyası yönünden davalı/borçlu nezdinde itiraz edilmiş olup; arabuluculuk görüşme neticesinin anlaşamama şeklinde sonuçlanması sonrasında vaki itirazın iptali adına huzurdaki başvuruyu yaptıklarını, takibe konu kredinin niteliğinin ticari olması sebebiyle huzurdaki görev Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla yöneltildiğini, davalı/borçlunun GKS incelendiğinde görüleceği üzere takibe konu kredi sözleşmesinde müşterek borçlu/müteselsil kefil konumunda olduğu, bu açıdan davalı borçlu ” alacaklı olduğunu iddia eden bankaya herhangi bir borcum bulunmamaktadır. Borçlu ben değilim dava dışı …’dür.” diyerek yapmış olduğu itirazın haksız olduğu, Dava dışı … adına müşterek borçlu müteselsil kefil konumunda bulunan davalı/borçlu …’in vaki itirazının haksız ve kötü niyetli olduğu, davalı borçlunun yaptığı haksız ve kötü niyetli itiraz ile duran icra takibinin devamı ile davalının icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini, “likit alacağın” İcra İflas Kanunu 67. Maddesinden hareketle davalının tazminata mahkum edilmesi gerektiği, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazları bulunmakta olup, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, zira adı geçen davada genel yetki kuralları söz konusu olup yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesi olduğunu, müvekkilleri Sultandağı ilçesinde ikamet etmekte olup yetkili mahkeme Çay Asliye Hukuk(Ticaret) Mahkemesi olduğunu, bu nedenlerle yetki itirazlarının kabulü ile yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Çay Asliye Hukuk(Ticaret) Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, ayrıca icra takibine de müvekkilince yetki itirazında bulunulmakla icra takibinin yapıldığı yer Akşehir İcra Müdürlüğü olduğunu, yetki itirazlarının Çay Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi yönünden kabul görmemesi halinde icra takibinin yapıldığı Akşehir Asliye Hukuk(Ticaret) Mahkemesi’ne gönderilmesini talep ettiklerini, ikinci olarak zamanaşımı itirazında bulunduklarını, söz konusu dava yasal zamanaşımı süresi içerisinde açılmamış olup bu süre hak düşürücü süre olduğunu, bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini, davacı tarafça müvekkili … aleyhine icra takibi yapıldığından ve icra takibine itiraz yasaya aykırı olduğundan itirazın iptali talep edildiğini, söz konusu borç karşılığında alacaklı bankaca ipotek alınmış ve ipotek paraya çevrilmiş ve borç ödendiğini, bankaca usulsüz olarak borç çıkarılmış,usul ve yasaya aykırı şekilde faiz ve masraflar işletildiğini, müvekkilinin söz konusu bankaya bir borcu bulunmadığını beyanla; borcun ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile kapatıldığını beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
HMK nun ilk itirazlar-ileri sürülmesi ve incelenmesi başlıklı 117. maddesi; “(1)İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez. (2)İlk itirazlar, dava şartlarından sonra incelenir. (3)İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenir ve karara bağlanır.” hükmünü amirdir.
Yine HMK 19 . Maddesi “1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir. (2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. (3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. (4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir. hükmünü amirdir.
Davalı vekili 09/05/2022 tarihinde sunduğu cevap dilekçesinde mahkememizin yetkisiz olup, yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesi olduğunu, müvekkilleri Sultandağı ilçesinde ikamet etmekte olup Çay Asliye Hukuk(Ticaret) Mahkemesi olduğunu, ve yine davalı vekilinin 30/09/2022 tarihli ön inceleme zaptında beyanında yetki itirazlarını tekrarla mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesini talep ettiklerini, yetkiye itirazlarının kabul edilmemesi halinde zamanaşımına yönelik defilerini tekrarladıkları görülmüştür.
Her ne kadar davalı vekili öncelikle icra takibinde de yetki itirazında bulunduklarını bildirmişlerse de; icra dosyasının incelenmesinde, birden fazla takip borçlusunun bulunduğu, İİK 50. Madde atfıyla HMK 7. Madde “Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır.” hükmü uyarınca borçlulardan birinin yerleşim yerinin Akşehir olması sebebiyle takibin yetkili icra dairesinde yapıldığa kanaat getirilmiştir.
Davalının itirazın iptali davasındaki yetkiye itirazının değerlendirilmesinde ise, davanın sadece davalı … yönünden açılmış olması bu davalının yerleşim yerinin de Sultandağı-AFYON olduğunun anlaşılması neticesinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. Maddesi genel yetkili mahkemeyi “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” hükmü nazara alındığında, ne genel yetkili mahkemenin ne de özel yetkili mahkemenin Konya mahkemeleri olmayacağı anlaşılmıştır.
Davalının usulüne uygun yetki ilk itirazında bulunduğu ve yetkili mahkemeyi de belirttiği anlaşıldığından; Mahkememiz yetkisiz olup davaya bakmaya Çay Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla ) bakmakta yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Bu nedenle davacının davasının yetki yönünden usulden reddi ile mahkememizin yetkisizliğine, Çay Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğuna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının yetkisizlik nedeniyle USULDEN REDDİNE, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde ise başvurunun reddi kararının kendisine tebliğinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili ÇAY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA ) GÖNDERİLMESİNE,
3-Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına yönelik karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine,
4-HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece bir karara bağlanmasına,
Yargılamaya ilişkin sair hususların gerekçeli kararda yazılmasına,
Dair ; Davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 sayılı HMK 345. Madde gereğince ( 2 ) iki hafta içerisinde, ilgili Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.30/09/2022

Katip … Hakim …