Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/235 E. 2022/308 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA GEREKÇELİ KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ (GÖREVSİZLİK)

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalının maliki-işleteni olduğu … plakalı araç davacı şirket tarafından zorunlu trafik poliçesi ile sigorta güvencesi altına alındığını, davacı şirkete sigortalı olan ve davalının maliki, işleteni olduğu … plakalı araç 09/05/2020 tarihinde trafik kazasına karıştığını, bu kaza sebebi ile … plakalı araç hasara uğradığını, oluşan araç hasarı ve ferileri için, … plakalı araç hak sahibine toplam 39.523,24 TL ödenmek zorunda kalındığını, davaya konu kaza sırasında, davacının maliki ve işleteni olduğu sigortalı araç sürücüsünün geçerli bir sürücü belgesi bulunmadığını, Zorunlu Trafik Poliçesi Genel Şartları gereğince, kaza anında sigortalı araç sürücüsünün geçerli bir sürücü belgesinin olmaması sebebi ile davacı şirketin zarar görenler için ödediği tazminatın rücusu için sigortalısına başvuru hakkı doğduğunu, davalının davacı şirketin sigortalısı olması sebebi ile kendisine iş bu dava açılmak zorunda kalındığını, davalı hakkında Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile, ödenen 39.523,24 TL anapara ve ferilerinin ödenmesi için takip yapıldığını, ancak borçlu tarafından takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edilmesi sebebi ile takip durduğunu, bu nedenlerle Konya . İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına, borçlu tarafından yapılan tüm itirazların iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından yapılan taleplerinin davalıya isnadı söz konusu olamayacağından huzurdaki davanın reddi gerektiğini, davalının maliki olduğu … plakalı aracı … Rent A Car isimli araç kiralama firmasına 01.05.2020 tarihinde kiralandığını, bu tarihten evvel de araç başka firmalara kiraya verildiğini, aracın kullanımı bu tarihten bu yana … araç kiralama firmasında olup araç söz konusu firma tarafından … isimli şahsa 06.05.2020 tarihinde, 01.06.2020 tarihinde iade almak üzere kiralandığını, davacı tarafından belirtilen 09.05.2020 tarihli kazada kiralayan … aracı, kiralama akdine aykırı bir şekilde teslim ettiği … tarafından gerçekleştiğini, gerçekleşen kazadan doğan maddi zararlara ilişkin aracın sigortalı olduğu davacı şirket tarafından yapılan ödemeler davalıdan rücu edilmek istenmekte ise de aracı “uzun süreli kiralayan” araç maliki zarardan sorumlu tutulamayacağını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsilini talep etmiştir.
(II)DAVANIN VE GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ VE GEREKÇE:
Dava; sigorta şirketi ile sigortalısı arasında rücuen tahsil talepli icra takibine karşı yapılan itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; Mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2.maddesinde;”Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, bu düzenlemeler ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği, 28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 3/1-(k-l) maddesinde; ” Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” şeklinde, 6502 sayılı TKHK’nun 73/1. Maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” şeklinde, 6502 sayılı TKHK’nun 83/2.maddesinde; “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir.
Yargıtay . Hukuk Dairesi’ nin 10.5.2016 tarihli ve E. … K. … sayılı kararında;
“DAVA : Taraflar arasındaki davada Bakırköy . Tüketici ve Bakırköy . Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Bakırköy . Tüketici Mahkemesince, TTK’nın 1483. maddesi gereğince davanın ticaret mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Bakırköy . Asliye Ticaret Mahkemesi ise dava tarihinde 6502 Sayılı Kanun’un yürürlükte bulunduğu ve davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Kanun’un 2. maddesinde; “Bu Kanun her türlü tüketici işleri ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” denilmekte, aynı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır.
6502 Sayılı Kanuna göre, davalı sigortalı tüketici, taraflar arasında yapılan sigortacılık hizmeti ise; kanunun tanımladığı anlamda tüketici işlemidir.
6502 Sayılı Kanunun; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile, “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun göreve dair hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğini” düzenleyen 83/2. maddesinin açık hükmü sebebiyle somut uyuşmazlığa bakma görevi tüketici mahkemelerinin görev alanına girmiştir.
Somut olayda, davacı vekilinin, davalının aracının davacı tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalandığı, davalının ehliyeti bulunmadığı halde aracı kullanırken kaza yaptığı, bu nedenle, karşı tarafın zararının şirketlerince ödendiğini ileri sürerek ödenen zararın davalıdan tahsili istemiyle dava açtığı ve dava tarihi olan 25.7.2014 tarihi itibariyle, yürürlüğe girmiş olan, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2 maddeleri uyarınca davaya bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu nazara alındığında, uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10.5.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ” şeklinde belirtildiği üzere;
Sigortalı ile sigorta şirketi arasındaki davalarda sigortalının tüketici olması halinde 6502 sayılı yasa hükümlerinin uygulanacağı ve TÜKETİCİ MAHKEMELERİNİN görevli olduğu açıkça belirtilmiştir.
Somut olayımıza bakıldığında da; davanın sigorta şirketince trafik kazası neticesinde dava dışı 3. kişilere ödenen ZMMS bedelinin ehliyet belgesinin olmadığı iddia edilen sigortalı araç sürücüsü ve malikine karşı rücuen tahsil edilmek amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali davası olduğu görülmekle; davalının aracını kiraya vermesinin davacı ile arasındaki sigorta işlemini tüketici işlemi olmaktan çıkarmadığı, taraflar arasındaki işlemin tüketici işlemi olması ve sigortalının da tüketici olması nedeniyle; dava tarihi itibariyle TTK.4.5. maddeleri gereğince mahkememizin görevli olmadığı, 6502 sayılı TKHK) 3/1-(k-l), 73/1., 83/2.maddeleri gereğince görevli mahkemenin Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğuna karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
(III) HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin GÖREV YÖNÜNDEN REDDİ ile, Görevli mahkemenin Konya Tüketici Mahkemesi olması ve Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-Daha önceden görevsizlik kararı veren KONYA . TÜKETİCİ MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA.
3-Mahkememiz ile adı geçen mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan işbu görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde varsa gider avansından harcama yapılarak resen; GÖREV UYUŞMAZLIĞININ ÇÖZÜMÜ (MERCİ TAYİNİ) İÇİN DOSYANIN KONYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ . HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA GÖNDERİLMESİNE.
4-HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına.
İşbu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından varsa gider avansından gerekli harcama yapılarak; davanın karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğe çıkarılabileceği hususlarının tüm taraflara tebliğine.
Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Konya Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesi’ ne istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.25/04/2022

Katip Hakim