Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/232 E. 2022/627 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
{}DAVACI TARAFIN İDDİASI: DAVACI TARAF VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; … ve … ‘ nun müvekkilinin çocukları olduklarını, 14/10/2016 tarihinde …’ a ait ve olay tarihinde …’ in sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın müvekkillerinin çocuklarının da bulunduğu 5 çocuğa çarptığını, trafik kazası neticesinde ağır yaralanan müvekkilinin çocuklarının hayatlarını kaybettiklerini, davaya karışan … plakalı aracın davalı tarafından sigorta poliçesinin tanzim edildiğini, müteveffalarının ölümünden sonra müvekkilinin müteveffaların desteğinden büyük oranda yoksun kaldığını, müvekkilinin destekten yoksun kalması nedeniyle maddi zararların davalı sigorta şirketinden talep etme zorunluluklarının hasıl olduğunu, trafik kazası nedeniyle Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında görülen davada alınan kusur raporunda sürücü …’ in asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ceza mahkemesinde verilen karar gereğince …’ in 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırıldığını, ayrıca huzurdaki dava ikame edilmeden önce müvekkillinin müteveffaların desteğinden yoksun kalması sebebiyle oluşan maddi zararların tazmini amacıyla Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, açılan davanın sigorta şirketine dava açılmadan önce başvuru yapılmadığından usulden reddedildiğini, sigorta şirketine 31/10/2016 tarihinde başvuru evraklarının tebliğ edildiğini, sigorta şirketi tarafından taraflarına yazılı ve sözlü hiçbir cevap verilediğini, taraflarınca zorunlu arabuluculuk müracaatında yapıldığından bahisle müvekkilinin, müteveffa … …’ nun desteğinden yoksun kalması sebebiyle oluşan şimdilik 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile müteveffa …’ nun desteğinden yoksun kalması sebebiyle oluşan şimdilik 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren ticari işlere uygulanan en yüksek avans faiz oranıyla davalıdan tahsil edilerek müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı taraf vekili 29/09/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile özetle; yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazlarını tekrar ettiklerini, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere davayı ıslah ettiklerini, müvekkilinin müteveffa … …’ nun desteğinden yoksun kalması sebebiyle 310.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile müteveffa …’ nun desteğinden yoksun kalması sebebiyle 310.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 620.000,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren ticari işlere uygulanan en yüksek avans faiz oranıyla davalıdan tahsil edilerek müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
{}DAVALI SAVUNMALARININ ÖZETİ: DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; davacı tarafın müvekkili kuruma yapmış olduğu zorunlu ilk başvuru koşullarının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafın ilk başvuru dilekçesinde herhangi bir talep miktarı belirtilmediğini, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu kaza tarihinin 14/10/2016 olduğunu, işbu uyuşmazlığa ilişkin zaman aşımı süresinin 2 yıl olması nedeniyle zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, işbu davaya konu olan ceza davasının taksirle bir kişinin ölümüne sebep olma suçundan açıldığından huzurdaki davada 8 yıllık zaman aşımı süresine tabi tutulamayacağını, davaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile teminat altına alındığını, poliçenin kaza tarihi itibari ile şahıs başına daimi sakatlık/ölüm teminat limitinin 310.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat taleplerine ilişkin sorumluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu, söz konusu sorumluluğun davacının yoksun kaldığı gerçek destek ile de sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere destekler ölmemiş olsaydı ne kadar süre destek olacaklarsa hesaplamanın buna göre yapılması gerektiğini, kaza tarihinde müteveffa …’ in 14, diğer müteveffa …’ nın ise 16 yaş 11 aylık olduğunu, çocukların yardımında çalışmaya başlama süresinin esas alınması gerektiğini, davacı annenin ölen çocuklarını bakım gücüne sahip olduğunu, kendilerinin de destek ihtiyacı olduğunu veya ileride destek ihtiyaçları olabileceğini ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafından destek zararını ispat edemediğinden haksız davanın reddinin gerektiğini, müteveffaların ana babasını bayramda ziyaret etmesi, kömürlerini taşıması, hastalandığında yardıma koşması kazancından hesaplanabilir bir harcamayı gerektirmediğinden bu hususlara maddi bir değerin izafe edilemeyeceğini, bu nedenle herhangi bir şekilde destekten yoksun kalma durumunun olmayacağını, destekten yoksun kalma tazminatının bir zenginleşme aracı olmadığını, ancak gerçek zararın varlığı halinde destekten yoksun kalma tazminatının talep edilebileceğini, fiili destekliğin ispat edilememesi halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, kazaya konu kusur oranının tespitinin Adli Tıp Kurumu tarafından yapılması ve sigortalının kusur oranında hüküm kurulması gerektiğini, kusur oranının tespitinden sonra uzman aktüer bilirkişilerce hesaplama yapılmasının gerektiğini, ceza soruşturmasının tek başına hukuk davasını bağlamayacağını, hukuk yargılamasında ispat yükünün iddia eden tarafına ait olduğunun aşikar olduğunu, davacı tarafın somut olaya ilişkin herhangi bir delil ibraz edilmediğini, SGK tarafından herhangi bir ödenek veya gelir bağlanıp bağlanmadığı, varsa zararın giderilip giderilmediğinin araştırılmasını talep ettiklerini, araştırma neticesinde ödeme yapıldığı anlaşılırsa yapılan ödemelerin mahsubuna karar verilmesi gerektiğini, başlatılan ceza soruşturmasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, ebeveyn olan davacının çocuklarına gerekli dikkat ve özeni göstermediğinin anlaşılması durumunda kusur nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının zararlarının sürücü tarafından giderilip giderilmediği uzlaşı sağlanıp sağlanmadığının bilinmediğini, ferdi kaza sigortası, koltuk sigortası, hayat sigortası veya ihtiyari mali mesuliyet sigortası varsa bu hususlarında tespit edilmesini talep ettiklerini, zararın giderilmiş olması durumda işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, sayın mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda yasal hak ve nesafet indirimi uygulanması ve yasal faizle hüküm kurulmasına karar verilmesini talep ettiklerinden bahisle davasını ispat edemeyen davacının öncelikle usulden sayın mahkeme aksi kanaatte olursa esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; ölümlü trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi destek zararların tazminine yönelik maddi tazminat davasıdır.
Mahkememizce; taraf vekillerinin bildirdikleri deliller toplanmış, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların verdikleri diğer dilekçe ve belgeler, veraset belgesi örneği, sigortaya başvurulduğuna ilişkin belge örneği, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından alınan 14/02/2019 ve 19/02/2019 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu örnekleri ile dosya içerisindeki bilirkişi raporu örneği, Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında verilen kesinleşmiş karar örneği, trafik sigortası poliçesi örneği, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına ait kesinleşmiş karar örneği, Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığının 23/03/2017 tarihli kusur raporu örneği, Adli Tıp Kurumu Ankara Grup Başkanlığının 23/06/2017 tarihli kusur raporu örneği, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporu örnekleri, mahkememizce temin edilen bilirkişi raporu, kurum ve kuruluşlardan gelen cevabi yazı ve ekleri, davacı vekilince sunulan talep artırım ve talep açıklama dilekçeleri ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 14.06.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle sanık … hakkında taksirle ölüme ve yararlanmaya neden olmak suçundan kamu davası açıldığı, … …’nun bu davaya müdahil sıfatıyla katıldığı, mahkemenin 09.05.2017 tarihli kararı ile Adli Tıp Kurumu raporu ile asli kusurlu olduğu tespit edilen sanık hakkında birden fazla kişinin ölümüne ve yararlanmasına sebep olmak suçlarından neticeten 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu kararın istinaf edilmesi ile Ankara BAM . Ceza Dairesinin kararı ile istinaf talebinin esastan red edilerek 01.11.2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacılar … … vekilince davalılar … Sigorta A.Ş., … ve … hakkında 14.10.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı … …’nun oğulları, diğer davacının kardeşleri olan … … ve …’nun ölmesi sebebiyle araç maliki, sürücü ve … plakalı aracın ZMMS poliçesini yapan sigorta şirketi yönünden maddi ve manevi tazminat talebiyle dava açıldığı, mahkemenin 15.09.2021 tarihli kararı ile davalı sigorta şirketi hakkında açılan davanın davadan önce usulüne uygun başvuru bulunmadığından bahisle dava şartı yokluğundan usulden red edildiği, diğer davalılar yönünden açılan maddi ve manevi tazminat taleplerinin ise kısmen kabulüne karar verildiği, Konya BAM . Hukuk Dairesinin 16.12.2021 tarih ve … E, … K sayılı ilamı ile, ilk derece mahkemesinin kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulduğu ve bu kararın temyiz edilmeksizin 20.01.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesince temin edilen ve mahkememiz dosyasına celp edilen Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 19/02/2019 tarih … -… -… sayılı raporu mahkememizce incelenmiş olup, sözü geçen raporda “……..Tüm dosya kapsamı, Konya .Ağır Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosya içeriğine ait bir kısım belgeler ve gerekçeli karar, tüm beyanlar, kaza tespit tutanağı incelendiğinde kazanın yukarıda “OLAY” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiği anlaşılmış olup, aşağıdaki kanaate varılmıştır; Mevcut verilerle; A) Davalı sürücü … idaresindeki otomobil ile meskun mahaldeki yolda seyir halindeyken hızını olay mahalli azami hız limitlerine göre ayarlamadığı, yola gereken dikkatini vermediği ve seyrini kaplama içinde kalacak şekilde sürdürmeye yeterli özeni göstermediği, mevcut hızı ile olay yerine geldiğinde ise sevk-idare hatası neticesi direksiyon hakimiyetini kaybetmekle yolun sağına yöneldiği ve bisiklet yolu üzerinde müteveffalara çarptığı olayda asli derecede tamamen kusurludur. B) Müteveffa sürücü … … ve müteveffa …, olay mahallinde bisiklet yoluna inmiş bulundukları sırada, bu mahalde direksiyon hakimiyeti kaybolmak suretiyle üzerilerine yönelen otomobilin çarpmasına maruz kaldıkları olayda atfı kabil bir kusurları bulunmamaktadır. SONUÇ : Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda; A) Davalı …’in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu, B) Müteveffalar … … ve …’nun kusursuz olduğu kanaatini bildirir müşterek rapordur” denilerek dava konusu kazanın olmasında asli ve tam kusurun sürücü …’ de olduğu bildirilmiştir.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından aynı kazaya ilişkin olarak Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 23.06.2017 tarihli raporu ile; bisiklet yolu üzerinde bulunan ve harekete hazırlanan motorlu bisiklet sürücüleri ve yolcuları, … ile …, …, … ve … …’nun kendi ölüm ve yaralanmalarıyla sonuçlanan olayda kazanın oluşu üzerinde etken hatalı herhangi bir tutum ve davranışları ya da kural ihlalleri bulunmadığından kusursuz oldukları … plakalı araç sürücüsü …’in % 100 kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından aynı kazaya ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan 14.02.2019 tarihli raporda … plakalı araç sürücüsü …’in % 100 oranda, davacı …’un ise kusursuz olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyasında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 19.02.2019 tarihli kusur raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, ilgili kusur raporu taraflar yönünden kesinleşmiş olduğundan ve bu kusur raporu ile Konya . Ağır Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasından alınan kusur raporu ve yine Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … E., Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyalarından alınan kusur raporları uyuştuğundan yeniden rapor alınmasına gerek olmadığı kanaatine varılarak ilgili rapor hükme esas alınmıştır.
Davacının murislerinden … …’nun SGK hizmet dökümü kapsamından aktif olarak çalıştığı, …’nun ise 14 yaşında olup çalışmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce aktüerya bilirkişi … 22/08/2022 havale tarihli rapor temin edilerek mahkememizce incelenmiştir. Aktüerya bilirkişisi raporun incelenmesinde; 14/10/2016 günü meydana gelen trafik kazasında yaralanan ve medikal tedavi görmekte iken 15/10/2016 tarihinde vefat eden … …’ nun annesi için TRH-2010 Kadın Mortalite Tablosuna göre yapılan hesaplama sonucu 665.604,25 TL, PMF-1931 Yaşama Tablosuna göre yapılan hesaplamada sonucu 502.477,62 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, yine 14/10/2016 günü meydana gelen trafik kazasında yaralanan ve medikal tedavi görmekte iken 16/10/2016 tarihinde vefat eden …’ nun annesi için TRH-2010 Kadın Mortalite Tablosuna göre yapılan hesaplama sonucu 657.734,71 TL, PMF-1931 Yaşama Tablosuna göre yapılan hesaplamada sonucu 494.608,08 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı anlaşılmıştır.
{}DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE{}
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacı vekilince davalı sigorta şirketi aleyhine açılan bu davada; 14.10.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının oğulları olan … ve …’nun ölmesi nedeniyle kazaya neden olan … plakalı araca ZMMS poliçesi düzenleyen davalı şirketten destekten yoksun kalma (maddi) tazminatı talep edilmiş olup; davalı sigorta şirketince ilk olarak zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de; Karayolları Trafik Kanununu 109/2. maddesinde belirtilen uzamış ceza zamanaşımı süresi dava tarihi itibariyle henüz dolmamış olduğundan bu talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Esastan yapılan değerlendirmede, 14.10.2016 tarihinde … plakalı hususi araç sürücüsü …’in direksiyon hakimiyetini kaybetmek suretiyle %100 kusurlu olarak bisiklet yolu üzerinde bulunan motorlu bisiklet sürücüleri … ve …’na çarpmak suretiyle ölümlerine neden olduğu, meydana gelen kazada davacının çocukları olan müteveffalara atfedilecek herhangi bir kusurun bulunmadığı, her ne kadar idari yönden zorunlu olmasa da müteveffaların kask takmadıkları anlaşılmış ise de; Konya BAM . Hukuk Dairesinin 16.12.2021 tarih ve … E., … K. sayılı ilamında belirtildiği üzere kask ve koruyucu ekipman olmasa dahi ölüm olayların oluşacağı açık olduğundan müterafık kusur indiriminin yapılmasına gerek olmadığı, davacının oğullarının ölümü sebebiyle aktüerya bilirkişisince tespit edilen miktarlarda desteklenen yoksun kaldığı anlaşıldığından poliçedeki teminat limiti ve davacı vekilinin talep artırım dilekçesi nazara alınarak davacının davasının kabulüne ve kazaya karışan aracın hususi olması nazara alınarak kabul edilen 620.000,00 TL toplam tazminata temerrüt tarihi olan 11.11.2016 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak davalıdan tahsiline dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
DAVACININ DAVASININ TALEP ARTIRIM DİLEKÇESİNDEKİ TALEP MİKTARI NAZARA ALINARAK KABULÜ İLE; Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı kararı ile verilen hüküm ile tahsilde tekerrür oluşturmamak ve davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartı ile;
… …’ nun vefatı ve destek kaybı nedeniyle 310.000,00 TL maddi tazminat,
…’ nun vefatı ve destek kaybı nedeniyle 310.000,00 TL maddi tazminat OLMAK ÜZERE TOPLAM 620.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 11/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.
Alınması gereken 42.352,20 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin ve ıslahen alınan 2.195,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 40.456,50 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2022 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle 2 kişinin taraf olması durumunda saati 390,00 TL den toplam 1.560,00 TL arabulucuk giderinin Arabuluculuk Kanununun 25/9. maddesi gereğince DAVALIDAN alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
Yargılama giderinden ayrı olarak davacının peşinen karşıladığı 80,70 TL başvuru harcı, 80,70 TL peşin karar ve ilam harcı, 2.115,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.276,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
Davacının yaptığı 62,50 TL taraf davetiye gideri ile 1.200,00 TL bilirkişi ücreti giderinden ibaret toplam 1.262,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 86.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
İşbu hükümden sonra gerekli olan 18,00 TL karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
İşbu gerekçeli kararın 16/11/2022 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2022

Başkan Üye Üye Katip