Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/228 E. 2022/463 K. 05.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA ….. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: …..Esas – …..
T.C.
KONYA
….. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO : ….. Esas
KARAR NO : …..

HAKİM : …..
KATİP : …..

DAVACI : …..
VEKİLİ : Av. ….. UETS
DAVALI : ….. UETS
VEKİLİ : Av. …..UETS

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …..
KARAR TARİHİ : …..
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …..
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Devlet Su İşleri 21. Bölçe Müdürlüğü, yapmış olduğu ihale sonucu Muğla İli Seydikemer Kayacık Göleti Sulaması Yapım ve İnşaat işlerini davalı firmaya verdiğini, Müvekkil ile davalı firma arasında ise aynı iş kapsamında taşeronluk sözlemesi imzalandığını, Buna göre müvekkil, gölet ve baraj işinin “hafriyat” işlemlerini gerçekleştireceğini, taraflar arasında yapılan ve ekte sunulan sözleşme ile yapılacak işin kapsamı ve birim fiyatları belirlendiğini, Müvekkil yapılan sözleşme kapsamında belirtilen işe başlamış ve uzunca bir süre çalışdığını, tarafların yapılan işin oranına göre dönem dönem ödeme yapılacağı noktasında anlaşıldığını, ancak davalı firma müvekkile herhangi bir ödeme yapmadığını, bu nedenledir ki dava konusu, müvekkilin sözleşme kapsamında çalışmış olduğu süre ve yaptığı işlerin bedellerinin tahsiline ilişkin olduğunu, müvekkilin belirtilen işte çalıştığı, davalı için taşeronluk yapıldığı, aralarındaki sözleşme ve idare kayıtları ile sabit olduğunu, müvekkilin yapıldığı iş miktarı ise, Zira müvekkilin yaptığı iş ve işlemler gerek davalı tarafından gerekse DSİ tarafından birçok defa tespite konu edildiğini, en son ise müvekkilin yaptığı işin tamamı tespit edildiğini, esasen davalı firma, DSİ’ye verdiği dilekçe ile müvekkile davaya konu alacak ile ilgili borçlu olduğunu kabul ettiğini, ekte sunulan belgeden de anlaşılacağı üzere, davalı firma, müvekkilin yaptığı iş oranında ödeme yapabilmek amacıyla DSİ ye talepte bulunduğunu, davalı firmanın DSİ den alacağı paranın, 135.000 TL sinin müvekkile ödenmesini talep ettiğini, ancak DSİ bu talebi usuli sebeplerle yerine getirmediğini, davalı firma da kendi önkanları ile müvekkile ödeme yapmadığını, Davalı firmanın DSİ den müvekkile temlik etmek istediği rakam müvekkilin alacaklı olduğunun en önemli kanıtları olduğunu, bununla birlikte belirtilen 135.000 TL müvekkilin alacağının bir kısmı olduğunu, zira bu bedelin belirlendiği tarihten sonra da müvekkil çalışmaya devam ettiğini, davanın kabulünü, müvekkil tarafından yapılan işlerin bedeli olarak şimdilik 250 TL nin ticari faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
HMK nun yetki-genel kural başlıklı 5. maddesi; “(1)Mahkemelerin yetkisi, diğer kanunlarda yer alan yetkiye ilişkin hükümler saklı kalmak üzere, bu Kanundaki hükümlere tabidir.” hükmünü amirdir.
HMK nun Yetki Sözleşmesi başlıklı 17. maddesi; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmünü amirdir.
HMK nun yetki sözleşmesinin geçerlilik şartları başlıklı 18. maddesi; “(1)Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz. (2)Yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesi şarttır.” hükmünü amirdir.
HMK nun ilk itirazlar-ileri sürülmesi ve incelenmesi başlıklı 117. maddesi; “(1)İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez. (2)İlk itirazlar, dava şartlarından sonra incelenir. (3)İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenir ve karara bağlanır.” hükmünü amirdir.
Yine HMK 19 . Maddesi “1) Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir. (2) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz. (3) Mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. (4) Yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkeme yetkili hâle gelir. hükmünü amirdir.
HMK nun 114. maddesi gereğince yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması hususu dava şartlarındandır. HMK nun 115. maddesi gereğince de yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili olması ile ilgili dava şartındaki noksanlığın sonradan giderilmesi mümkün değildir. Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkisizliği halinde davanın usulden reddi ile mahkemenin yetkisizliğine karar verilmelidir.
Dava konusu husus tacirler arasında imzalanan ve yetki şartının da bulunduğu Taşeron Sözleşmesi’ nden kaynaklanan anlaşmazlıklarla ilgilidir. İşbu sözleşmesinin 23. Maddesinde “bu sözleşmeden ve uygulamasında doğacak uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemeleri yetkili kılınmıştır.” hükmü bulunmakta olup buna göre davaya bakmaya İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri bakmakla MÜNHASIR YETKİLİDİR.
Bu nedenle HMK nun 114/1-ç maddesi ve HMK nun 115/2. maddesi gereğince dava şartlarından olan bu hususun sonradan giderilmesi mümkün olmadığından bu konuda davacıya ek süre vs. verilmesine gerek olmaksızın dava dilekçesinin yetki yönünden reddi ile mahkememizin yetkisizliğine, İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğuna ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın yetkisizlik nedeniyle USULDEN REDDİNE, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
HMK nun 20. maddesi gereğince gerekçeli kararın tüm taraflara tebliği ile kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde kararın kesinleşme tarihinden itibaren, kanun yoluna başvurulması halinde ise başvurunun reddi kararının kendisine tebliğinden itibaren yasal iki haftalık süre içinde talep edilmesi halinde dosyanın yetkili İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE.
Belirtilen iki haftalık süre içinde talepte bulunulmaması veya süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar (ek karar) verileceğinin taraflarca bilinmesine.
HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece bir karara bağlanmasına.
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/09/2022

Katip …..
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır