Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/173 E. 2022/728 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili …’ ın … plakalı aracın maliki olduğunu, söz konusu aracın 04.04.2020 tarihinde … sevk ve idaresinde iken saat 14.55’de, Akşehir’de çift taraflı trafik kazasına karıştığını, kaza … plakalı araç sürücüsü … sevk ve idaresinde iken müvekkiline ait araca çarpması sonucu gerçekleştiğini, kaza sonrasında … plakalı araca ait zorunlu mali mesulüyet sigortası olan … Sigorta A.Ş.’ye başvuru yaptıklarını, daha sonra aracını tamir için yetkili servise bıraktığını, davalı sigorta şirketinin bilgisi dahilinde aracın tamirinin gerçekleştiğini, öyle ki müvekkilin aracında kaza sonrasında kaporta ve elektrik aksamları üzerinde hasar oluştuğunu, davacının hali hazırda … plakalı aracın maliki olduğunu, yaşanan kaza sebebiyle aracını satmakta zorlandığını, öyle ki araç … marka CLC 160 emotıon tipi bir araç olup, bu tip araçlarda kaza oluştuğunda satılması güç olduğunu, ayrıca sağlık çalışanı bir kadın olan müvekkil aracı fazla kullanmamakta, bu nedenle araç fazla bir kilometre yapmadığı gibi, bakımlarına da ehemmiyet verdiğini, nitekim kaza tarihinde 75.000 km’de olan araç dava tarihleri itibariyle 102.000 km’de olduğunu, bu nedenlerle meydana gelen kaza sonucunda müvekkilinin aracında oluşan değer kaybı karşılanmadığından gerçek zararın tespiti ve davalıdan tahsilini talep ettiklerini, bu nedenlerle şimdilik 50,00 TL üzerinden açılan belirsiz alacaklarının, kaza tarihi olan 04.04.2020 tarihinden itibaren yürütülmek üzere yasal faizi ile tahsiline, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Şirketleri nezdinde gerekli araştırmalar yapıldığını, … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigorta teminatı altına alındığını, bulunan aracın, kazaya karıştığı araçta meydana geldiği iddia edilen dolaylı giderler ve değer kaybı tazminatının talep edildiğini, davacının taleplerinin haksız ve mesnetsiz olup reddinin gerektiğini, davacının aracında meydana gelen değer kaybı talebi ile ilgili müvekkil sigorta şirketine başvurusu üzerine açılan hasar dosyasından yapılan değerlendirmede değer kaybı zararının oluşmadığı tespit edildiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen 04/04/2020 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, … plakalı araç, müvekkil şirkete 16/03/2020-2021 tarihleri arasında geçerli olmak üzere numaralı … Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu nedenlerden dolayı davanın esastan reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 09/11/2022 tarihli dava değer arttırım dilekçesi ile özetle; davalarını 13.12.2022 tarihinde açtıklarını, davalarının belirsiz alacak davası şeklinde açılmış olup; dava dilekçelerinde dava konusu araç değer kaybına yönelik şimdilik 50,00 TL bedelin tahsilini talep ettiklerini, dava harcını bu bedel üzerinden ödediklerini, temin edilen bilirkişi raporuna göre müvekkilin aracında meydana gelen değer kaybı miktarı kaza tarihi itibariyle 3.000,00 TL olarak belirtildiğini, bu nedenle dava değerinin 2.950,00 TL arttırarak 3.000,00 TL olarak belirlediklerini, bedel arttırım taleplerinin kabulü kapsamında 3.000,00 TL’nin davalı sigorta şirketin tahsili ile, her ne kadar dava dilekçelerinde alacaklarının kaza tarihinden itibaren yasal faizi uygulanmasını talep etmiş iseler de son dönem yüksek yargı kararları gereği davalı sigorta şirketine başvuru tebliğ tarihi olan 07.01.2021 tarihinden sonra mevzuatta öngörülen 15 günlük yasal sürenin sonu olan 24.01.2021 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, her türlü yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
… Sigorta Şirketi Genel Müdürlüğünün 28/03/2022 tarihli cevabı yazısı ile 04/04/2020 tarihinde meydana gelen kazaya ilişkin olarak … adına … ‘numaralı Hasar Dosyası ve … numaralı Değer Kaybı dosyası açıldığını, hasar dosyası için … adına 28/07/2020 tarihinde 1,100.00 TL ödemeye ilişkin bilgilerin gönderildiği görülmüştür.
Türkiye Noterler Birliğinin 29/03/2022 tarihli cevabı yazısı ile … ve … plakalı araçlara ait tescil bilgileri düzenlenerek gönderilmiştir.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Müdürlüğünün 06/04/2022 tarihli cevabı yazısı ile … plakalı …’a ait en son tanzim edilmiş olan Trafik Sigortası poliçesindeki … şasi numarasına ait Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) poliçe ve hasar bilgisi, Kasko Sigortası poliçe ve hasar bilgisi, Ekspertiz Rapor bilgisi, Kaza Tespit Tutanağı bilgisi, İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası ve Yeşil Kart poliçe bilgileri araştırılmış olup, bulunan bilgiler gönderilmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 30/06/2022 tarihli kusur raporunda özetle; mevcut verilere göre; sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında gerekli ve yeterli kontrollerini yaparak tedbirli bir şekilde kavşağa girmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, kontrolsüz bir şekilde kavşağa girerek kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği, ilk geçiş hakkını sağ tarafından gelen araca vermediği kazada, asli kusurlu olduğunu, sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında geldiği olay mahalli kavşakta, solundaki yoldan kavşağa girerek geçiş hakkını kendisine bırakmayan otomobilin aracının sol ön kısmına çarpması sonucu meydana gelen olayda, atfı kabil kusurunun olmadığını, bu nedenlerle sürücü …’nın %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ın kusursuz olduğu görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Hasar-Sigorta bilirkişisi …’nun 07/11/2022 tarihli raporunda özetle; Kazaya sebebiyet veren ve sürücüsü olayda kusurlu görülen … plakalı araç, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından … nolu, ZMMS poliçesi ile 16/03/2020 – 16/03/2021 tarihleri arasındaki rizikolara karşı teminat altına alınmış olup, kaza tarihi itibariyle poliçeden dolayı sorumluluğunun 41.000,00 TL ile sınırlı olduğu, poliçedeki bilgilerden anlaşıldığını, mevcut delillere göre davaya konu … plakalı otomobilde meydana gelen toplam hasar miktarının 4.896,68 TL olduğu, söz konusu araçta meydana gelen değer kaybı 3.000,00 TL ile araçta meydana gelen toplam zarar miktarının 7.896,68 TL poliçe limiti 41.000,00 TL dahilinde olduğu, dosyadaki belgelere göre, davalı sigorta şirketi tarafından, davacı tarafa, davaya konu araçta meydana gelen değer kaybı ile ilgili herhangi bir ödemenin yapılmadığı, netice tazminat yönünden ise, iki aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazasında, davalı … Sigorta A.Ş’nin ZMMS poliçesi ile sigortalandığı, … plakalı araç sürücüsü dava dışı sürücünün, % 100 oranında kusurlu olduğu Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 30/06/2022 tarihli heyet raporunda belirtildiği, davaya konu … plakalı araçta ve dava konusu trafik kazası sonucunda araçta meydana gelen değer kaybının, (Yargıtay İçtihatları ve Konya BAM içtihatlarına göre) 3.000,00 TL (üç bin TL) olduğu, kusur oranına göre, davacı …’ın, davalı … Sigorta A.Ş’nin talep edebileceği tazminat miktarının: (%100×3.000,00) = 3.000,00 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava; Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; 04/04/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının … plakalı aracında değer kaybının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise ne miktar olduğu ve davalıdan tazminin gerekip gerekmediği hususları olduğu anlaşılmıştır.
Kusur yönünden yapılan incelemede; Sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında gerekli ve yeterli kontrollerini yaparak tedbirli bir şekilde kavşağa girmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, kontrolsüz bir şekilde kavşağa girerek kazanın oluşumuna sebebiyet verdiği, ilk geçiş hakkını sağ tarafından gelen araca vermediği kazada, asli kusurlu olduğunu, sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyri sırasında geldiği olay mahalli kavşakta, solundaki yoldan kavşağa girerek geçiş hakkını kendisine bırakmayan otomobilin aracının sol ön kısmına çarpması sonucu meydana gelen olayda, atfı kabil kusurunun olmadığını, bu nedenlerle sürücü …’nın %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ın kusursuz olduğu görüş ve kanaati Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı raporu ile mahkememize bildirilmiştir. Alınan bilirkişi raporunun gerekçeli açıklamalı denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından kusur yönünden rapora itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
2918 Sayılı KTK.nun 91/1. maddesi yollaması ile 85. maddesi ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının 1. maddesine göre trafik sigortası işletene düşen hukuki sorumluluğu azami sigorta limitine kadar teminat altına almaktadır. Davalı kazaya karışan karşı aracın zorunlu trafik sigortacısı olup davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Dava konusu trafik kazası sonrasında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı da gerçek zarar kalemleri arasında bulunmakta olup, davalı trafik sigortası değer kaybından sorumludur.
Trafik kazaları dayanağını 2918 sayılı KTK’dan alan haksız fiil niteliğinde olaylardır. Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde etken olan hususlarda olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekir.
Yargıtay .HD’nin … E- … K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendiilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmiştir.
Sonuç olarak haksız fiilin türü olan trafik kazalarına olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan kanun hükümlerinin uygulanması, davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanununun 90. maddesi gereğince genel hükümlerin esas alınması gerektiğinden Yargıtay uygulamalarına uygun olarak bilirkişi raporunun ilgili kısmı hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili 09/11/2022 tarihli dava değer arttırım dilekçesi ile; dava konusu araç değer kaybına yönelik şimdilik 50,00 TL bedelin tahsilini talep ettiklerini, dava harcını bu bedel üzerinden ödediklerini, temin edilen bilirkişi raporuna göre müvekkilin aracında meydana gelen değer kaybı miktarı kaza tarihi itibariyle 3.000,00 TL olarak belirtildiğini, bu nedenle dava değerinin 2.950,00 TL arttırarak 3.000,00 TL olarak belirlediklerini, bedel arttırım taleplerinin kabulü kapsamında 3.000,00 TL’nin davalı sigorta şirketin tahsili ile, her ne kadar dava dilekçelerinde alacaklarının kaza tarihinden itibaren yasal faizi uygulanmasını talep etmiş iseler de son dönem yüksek yargı kararları gereği davalı sigorta şirketine başvuru tebliğ tarihi olan 07.01.2021 tarihinden sonra mevzuatta öngörülen 8 iş günü içerisinde ödeme yasal sürenin sonu olan 20.01.2021 tarihinde temerrüt oluştuğundan bu tarihten itibaren faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Faizin ticari avans faiz / yasal faiz olup olmayacağı değerlendirmesinde, kazaya sebebiyet veren ve davalı sigorta şirketinin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı ile teminat altına alınan aracın ticari vasıfta olmaması nazara alınarak yerleşik Yargıtay uygulaması gereği yasal faize hükmedilmesi gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yukarıda belirtilen izahat çerçevesinde ve alınan hüküm kurmaya elverişli, denetime açık, gerekçeli ve açıklamalı bilirkişi raporu da nazara alınarak; davacının davasının kabulü ile; davacının araç değer kaybı bedeli talebinin talep artırım dilekçesi ve dava dilekçesine bağlı kalınarak kabulü ile; 3.000,00 TL’nin davalı zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi … Sigorta A.Ş’ den (poliçe limiti 41.000,00 TL ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) temerrüt tarihi olan 20.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmesi gerekmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının araç değer kaybı bedeli talebi yönünden KABULÜ İLE;
1-Davacının talebinin talep artırım dilekçesi ve dava dilekçesine bağlı kalınarak; 3.000,00 TL’ nin temerrüt tarihi olan 20.01.2021 tarihinden itibaren davalı zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketinin (poliçe miktarı 41.000,00 TL ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 204,93 TL karar harcından peşin olarak alınan 80,70 TL harç, 50,38 TL tamamlama harcın mahsubu ile bakiye 73,85‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 vekalet harcı, 80,70 TL peşin harç, 50,38 TL tamamlama harcı toplamı 223,28 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 700,00 TL bilirkişi ücreti, 945,00 TL adli tıp kurumu fatura bedeli, 226,55 TL posta tebligat gideri olmak üzere toplam 1.871,55 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2021 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
7-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, dava miktarı itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/12/202

Katip Hakim