Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/168 E. 2023/595 K. 01.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
{}DAVACI TARAFIN İDDİASI: DAVACI TARAF VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; müvekkili banka ile dava dışı … Ltd. Şti. arasında akdedilen kredi genel sözleşmelerine istinaden adı geçene kredi açılarak kullandırıldığını, davalıların da söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarından borcun tamamından asıl borçlu gibi sorumlu olduklarını, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin bir süre sonra yerine getirilmemesi üzerine borçlu firma ile kefillere Ankara . Noterliğinin 30/12/2021 tarihinde ihtarname keşide edildiğini, ihtarın tüm ilgililere tebliğ edilmesine rağmen ihtarname gereğinin yerine getirilmediğini, alacak rakamının banka kayıtları ile sabit olduğunu, bu durumun yapılacak bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, sözleşme ile yüklenen edimlerini yerine getirmeyen borçlu ve müşterek borçlu kefil olan davalılar aleyhine Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalıların ana para, faize ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, davalıların yaptıkları itirazın haksız ve dayanaksız olduğunu, davalıların itiraz ile süre kazanmaya çalıştıklarını, dosyaya sunulan kredi sözleşmesinde taraflar arasında faize ilişkin hükümlerin mevcut olduğunu, müvekkili bankanın alacağının halen devam ettiğinden bahisle Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazların iptali ile takibin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalı … için 550.000,00 TL üzerinden devamına, diğer davalı … için ise 300.000,00 TL bedel üzerinden devamına, davalılar aleyhine %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
{}DAVALI SAVUNMALARININ ÖZETİ: DAVALILAR VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; müvekkili … ‘ ın belirtilen tutarda davacı bankaya borcunun bulunmadığını, diğer müvekkili … ‘ ın ise söz konusu kredi ve kredi kartları ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını, kredi sözleşmesi ve eklerinde yer alan imza ve yazıların müvekkili … ‘ a ait olmadığını, her türlü dava ve şikayet haklarını saklı tuttuklarını, müvekkili …’ ın ev hanımı olduğunu, diğer müvekkili …’ ın ise … Ltd. Şti. isminde bir sigorta acentasının bulunduğunu, müvekkili …’ ın ise bu şirkette sembolik olarak ortak olarak bulunduğunu, müvekkili …’ ın 2015 yılında işlerinin bozulduğunu ve toparlamak maksadıyla hem şirket adına hem de kendi şahsı adına çokça krediler çektiğini, bu kredilerin bazılarına da …’ ı kefil ettiğini, ancak …’ ın yapılan işlemlerin çoğundan haberdar olmadığını, … ne söylerse ona inanmakla yetindiğini, davacı bankadan çekilen krediye müvekkili …’ ın kefil olduğunu, ancak diğer müvekkili …’ ın nasıl kefil olduğunu anlamadıklarını, imzaların ve yazıların müvekkili …’ a ait olmadığını, müvekkili …’ ın davacı bankanın herhangi bir şubesine dahi gitmediğini, bu nedenle müvekkilinin kefaletten bir bilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin imza asıllarının bulunduğu yerlerden belge asıllarının celbini talep ettiklerini, yapılacak incelemede kredi sözleşmesindeki imzanın ve yazıların müvekkili …’ a ait olmadığının görüleceğinden bahisle … yönünden icra takibine, ödeme emrine, faize, faiz oranına tüm ferileri ile birlikte borca itiraz ettiklerini, … yönünden ise takibe, borca, imzaya, ödeme emrine, faiz oranına, işlemiş faize ve tüm ferilerine itiraz ederek ikame edilen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; banka genel kredi sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline yönelik itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf vekillerinin verdikleri diğer dilekçe ve belgeler, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya örneği, dosya arasında bulunan ihtarname örneği, genel kredi sözleşmesi örneği, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen cevabi yazı ve ekleri, İstanbul Adli Tıp Kurumu raporları, bankacı bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
{}HUKUKİ DELİLLER{}
TBK’nın Şekil
başlıklı 583. maddesi; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.
” hükmünü amirdir.
TBK’nın Eşin rızası
başlıklı 584. maddesi; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez. (Ek fıkra: 28/3/2013-6455/77 md.) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” hükmünü amirdir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığı Adli Belge İnceleme Şube Müdürlüğünce düzenlenen 31.01.2023 tarih ve … sayılı bilirkişi raporunda; davalı …’ın dosyada 2 grup mukayese imzalarının bulunduğu, inceleme konusu Genel Kredi Sözleşmesinin 37. sayfasında atılı imzalar ile …’ın 2. grup mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı, inceleme konusu Genel Kredi Sözleşmesinin 37.sayfasında atılı imzalar ile …’ın 1. grup mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların aynı el ürünü olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığı Adli Belge İnceleme Şube Müdürlüğünce düzenlenen 28.07.2023 tarih … sayılı raporda; inceleme konusu Genel Kredi Sözleşmesinin 37. sayfasında yer alan yazılar ile …’ın mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen 29.09.2023 tarihli raporda neticeten; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … Ltd. Şti. arasında 03.04.2015 ve 21.01.2019 tarihli 2 farklı genel kredi sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşmeleri davalı …’ın müşterek kefil olarak imzaladığı, kefalet limitinin 550.000,00 TL olduğu kredi borçlarının vadesinde ödenmemesi nedeniyle davacı bankanın sözleşmeyi kat ederek asıl borçlu ve kefillere Ankara . Noterliğinin 30.12.2021 tarih ve … yevmiye nolu kat ihtarnamesi gönderdiği, kat ihtarnamesinin tebliğ edilmeyerek merciye iade edilmesinden dolayı davalı …’ın ve asıl borçlu şirketin takip tarihi olan 20.01.2022 tarihi itibariyle temerrüte düştükleri, davacı bankanın takip tarihi itibariyle takibe konu …-… nolu Rotatif BCH kredileri ile … nolu KMH kredisi ve … nolu kredi kartı nedeniyle 615.464,50 TL ana para alacağı, 107.988,64 TL işlemiş akdi faiz alacağı, 5.399,43 TL faizin BSMV’si olmak üzere toplam 728.852,57 TL alacaklı olduğu, ancak davacı bankanın davalı … yönündeki takipteki talebinin 550.000,00 TL ile sınırlandırıldığının tespit edildiği bildirilmiştir.
{}DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE{}
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacı banka vekilince davalı/borçlular aleyhine açılan bu davada; davalı/borçluların Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın iptali, takibin devamı ve %20 tazminat talep edilmiş olup; esasen taraf vekillerinin iddia ve savunmaları, taraflarca ibraz edilen ve dosyaya celbedilen bilgi ve belgelere göre; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu … Ltd. Şti. arasında 03.04.2015 ve 21.01.2019 tarihli 2 farklı genel kredi sözleşmesi düzenlendiği ve davalıların da bu sözleşmelerde kefil olarak yer aldıkları hususlarında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık davalılar vekilinin savunması doğrultusunda; genel kredi sözleşmelerinde yer alan yazı ve imzanın davalı …’ın eli ürünü olup olmadığı, bu davalı yönünden geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunup bulunmadığı, davalı …’ın ise takip miktarınca borçlu olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
TBK’nın 583. maddesi kefalet sözleşmesinin geçerli olması için, yazılı olmasını, kefilin sorumlu olacağı azami miktarın, kefalet tarihinin, müşterek kefalet halinde bu anlama gelen ifadenin kefil tarafından kendi el yazısı ile yazılıp imzalanmasını koşul olarak saymıştır. Bu koşulların birinin olmaması halinde kefalet sözleşmesi geçersiz olacağından kefilin bu sözleşme kapsamında sorumluluğu bulunmayacaktır.
Mahkememizce davalı … yönünden yapılan araştırma, toplanan deliller ve özellikle İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesince düzenlenen 28.07.2023 tarih ve … sayılı rapora göre genel kredi sözleşmesinde davalı …’a izafeten yazılan yazıların bu davalının eli ürünü olmadığı tespit edildiğinden, adı geçen davalı yönünden geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunmadığının kabulü ile bu davalı hakkında açılan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
TBK’nın 584. maddesine göre eşlerden birinin kefil olması için diğer eşin rızası gerekir. Ancak kefil aynı zamanda asıl borçlu şirketin ortağı veya temsilcisi ise; aynı maddenin 3. bendi gereğince kefalet sözleşmesinin geçerli olması için artık eş rızasına gerek yoktur.
Bu kapsamda celp edilen Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına göre davalı … yönünden geçerli bir kefalet sözleşmesi bulunduğu tespit edilmiş, bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre de davalı …’ın kefalet sözleşmesi kapsamında davaya konu genel kredi sözleşmesi ve buna dayanılarak asıl borçlu dava dışı … Ltd.Şti.’ne kullandırılan krediler ve kredi kartından dolayı takip tarihi itibariyle 615.464,50 TL asıl alacak, 107.988,64 TL işlemiş akdi faiz, 5.399,43 TL faizin %5 BSMV’si olmak üzere toplam 728.852,57 TL borçlu olduğu, ancak adı geçen davalının sözleşmeler kapsamında kefalet limitinin 550.000,00 TL olduğu anlaşıldığından davacı bankanın davalı … hakkındaki davasının kabulü ile, bu borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına ve hükmedilen alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının da davalı …’dan tahsiline dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.

-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
A-Davacının davalı … yönünden açtığı davasının REDDİNE.
B1-Davacının davalı … yönünde açtığı davasının KABULÜ İLE; bu borçlunun Konya . İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin kefalet limiti olan 550.000,00 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihi itibariyle işleşecek yıllık %29,90 ve değişecek oranlarda temerrüt faizi ve faizin %5 BSMV’siyle davamına.
2-Hükmedilen 550.000,00 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 110.000,00 TL icra inkar tazminatının davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine.
C-Alınması gereken 37.570,50 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin harç alınmadığından bakiye 37.570,50 TL harcın davalı …’ dan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
D-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2022 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle 1.600,00 TL arabulucuk giderinin Arabuluculuk Kanununun 25/9. maddesi gereğince davalı …’ dan alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
E-Davacının … yönünden yaptığı 302,25 TL davetiye ve müzekkere gideri, 2.000,00 TL bilirkişi ücretinden ibaret toplam 2.302,25 TL yargılama giderinin davalı …’ dan alınarak davacıya verilmesine.
F-Davacının … yönünden yaptığı tebligat ve Adli Tıp Kurumu rapor giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
G-Davalıların yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
H-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 83.000,00 TL vekâlet ücretinin davalı …’ dan alınarak davacıya verilmesine.
I-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktara göre takdir edilen 47.000,00 TL vekalet ücretinin davacı bankadan alınarak davalı …’a verilmesine.
J-İşbu hükümden sonra gerekli olan 20,00 TL karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davalı …’ dan alınarak davacıya verilmesine.
K-HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
L-İşbu gerekçeli kararın 17.11.2023 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/11/2023

Başkan Üye Üye Katip