Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/143 E. 2023/368 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; … plakalı Ford marka aracın … Katılım A.Ş. tarafından 12/05/2021 tarihinde … poliçe numarası ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi kapsamında 12/05/2021-12/05/2022 tarihleri arasında sigortalandığını, olay tarihinde … plakalı aracın malikinin … Ltd. Şti. ve sürücüsünün … olduğunu, müvekkili firma üzerine kayıtlı olan ve kaza anında … idaresinde bulunan … plakalı … marka araca Konya ilinde ve 31/05/2021 tarihinde davalıların kusurlu olarak çarptığını, söz konusu kazadan dolayı müvekkili firmanın aracının maddi hasara uğradığını ve aracında değer kaybı ile kazanç kaybı olduğunu, taraflarca tanzim edilen maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı incelendiği takdirde görüleceği üzere iş bu kazanın oluşmasında … plakalı araç sahibi …’ın da el yazısıyla beyanıyla kusurlu olduğunun sabit olduğunu, öyle ki … plakalı araç … SBM Kaza İhbar No ile 100/100 kusurlu tespit edilmiş olup müvekkili firmanın aracında herhangi bir trafik kuralı ihlali bulunmadığını, söz konusu kaza sonrasında müvekkilinin aracında 42.000 TL tutarında maddi hasar meydana geldiğini, bu maddi hasar aracın ZMSS şirketi tarafından ödendiğini, müvekkili firmanın aracı 2009 model … marka Caravella 1.9 TDI Siyah renkli araç olup müvekkilinin aracının kilometresi ise kaza anında 270.000 civarlarında olduğunu, müvekkili firmanın aracının piyasa rayiç değeri ortalama 200.000 TL civarında olduğunu, müvekkilinin aracının piyasa rayiç değeri de dikkate alındığında söz konusu kaza neticesinde müvekkilinin aracında değer kaybı meydana geldiğini, zira müvekkilinin aracı ticari bir araç olması hasebiyle tamirde kaldığı süre zarfında (yaklaşık olarak 60 gün) aracından mahrum kaldığını, değer kaybı ve kazanç kaybı tutarlarının bilirkişi marifetiyle tespiti gerekli olduğunu beyanla; davalı … Ltd. Şti. adına kayıtlı olan ve sürücü diğer davalı … olan … plakalı aracın %100 kusurlu olduğu kaza sebebiyle müvekkili firmanın aracında meydana gelen ve ZMSS şirketi tarafından karşılanmayan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere (HMK 107 uyarınca) 100,00 TL değer kaybı bedelinin ve 100,00 TL ticari kazanç kaybı (aracın tamir için geçirildiği süredeki araçtan mahrum kalınmasından dolayı kazanç kaybı) nın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Ticaret Limited Şirketi … Şubesi vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkilinin aracı, … Sigorta A.Ş tarafından karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında sigortalandığını, bu hali ile davanın neticesi doğrudan sigorta şirketini etkileyeceğinden ve sigorta şirketi dava açılırken davaya dahil edilmediğinden davaya katılımlarını temin için ihbar talepleri olduğunu, davacı, zorunlu arabuluculuk kapsamında başvuru yaptığını, ancak ortada hukuken geçerli bir arabuluculuk tutanağı olmadığını, müvekkilinin savunma hakkı kısıtlandığını, iradesi sakatlandığını müvekkilinin arabuluculuk görüşmesinden haberi olmadığı gibi, kendisine yapılmış geçerli bir ihbar da söz konusu olmadığını, bu nedenle müvekkili geçerli bir arabuluculuk tutanağı olmadığı sabitken iş bu davaya müvekkili açısından devam edilemeyeceğini, davaya konu kaza, ticari nitelikli olmadığını, bu hali ile dava ancak Asliye Hukuk Mahkemesinde görülebileceğini, bu anlamda işbölümü-görev itirazları olduğunu, dava kanunun öngördüğü sürede açılmadığını, bu bakımdan zamanaşımı-hak düşürücü süre itirazları olduğunu, bu hali ile davanın esastan incelenmeksizin reddini talep ettiklerini, müvekkiline iş bu davada husumet düşmediğini, bu nedenle de husumet itirazları olduğunu, dolayısıyla davacının hukuki muhattabı müvekkili olamayacağını, davacının muhattabı sigorta şirketi olabileceğini, davacı HMK 107 kapsamında belirsiz alacak davası açtığını, ancak taleplerin incelenmesinin belirsiz alacak davası olarak devamı mümkün olmadığını, davaya konu kazada müvekkili aracı kusursuz olduğunu, meydana gelen kazada tüm kusur davacı aracında olduğunu, bu nedenle kusura ilişkin beyanlara itirazla, kusur incelemesi sonrası durum anlaşılacağını, davacının aracı, 2009 model ve 270.000 km de bir araç olduğunu, eski ve yıpranmış olduğu bu bilgiler ile dahi sabit olduğunu, kazadan kaynaklı olarak davacının değer kaybı olmayacak aksine değişen ve yenilenen parçalar ile birlikte davacının aracının değeri artacağını, bu hali ile talep haksız olduğunu, yine davacının önceden başkaca bir kazası olup olmadığı hususlarının da araştırılması gerektiğini, zira önceden bir kaza hali de değer kaybı açısından davaya konu kaza ile illiyet bağını koparacağını, bu halde zaten kazalı olan bir aracın yeniden kaza hali değer kaybına sebebiyet vermeyeceğini, meydana gelen kazanın niteliğine bakıldığında, davacının aracının çalışmasını etkilemediği görüldüğünü, davacının eski ve yıpranmış aracına değişen ve yeniilenen parçalar ile birlkte değer artışı olduğunu, bu artışın, şayet alacak çıkması halinde her iki talep açısından mahsubu gerektiğini beyanla; açılan hukuki dayanaktan yoksun davanın usul ve esastan reddine, mahkememiz masrafları ile ücreti vekaletin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesi özetle; Değer kaybı alacaklarını 24.900 TL artırarak taleplerinin 25.000 TL olarak ıslahına, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, araç mahrumiyetinden doğan kazanç kaybı taleplerini 9.900 TL artırarak taleplerinin 10.000 TL olarak ıslahına, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, dava dilekçesindeki sair hususların baki kalmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Müdürlüğü’nün 14/03/2022 tarihli yazı cevabında; ilgi yazıda belirtilen … plakalı Konyalılar … Ticaret Limited Şirketi’ ne ait en son tanzim edilmiş olan Trafik Sigortası poliçesindeki şasi numarası bilgisi kullanılarak yapılan sorgulama ile, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) poliçe ve hasar bilgisi, Kasko Sigortası poliçe ve hasar bilgisi, Ekspertiz Rapor bilgisi, Kaza Tespit Tutanağı bilgisi, İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası ve Yeşil Kart poliçe bilgilerinin mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Türkiye Noterler Birliğinin 15/03/2022 tarihli cevabında … ve … plakalı araçların tescil bilgilerinin gönderildiği görülmüştür.
… Sigorta Anonim Şirketi’nin 25/03/2022 tarihli yazı cevabında … plakalı araca ait … numaralı poliçe suretinin gönderildiği görülmüştür.
Hasar-Sigorta Bilirkişisi …’ın 16/12/2022 tarihli raporunda özetle; … plakalı aracın kaza tarihindeki değer kaybı tutarının 25.000,00 TL olduğunu, … plakalı aracın mahrumiyet bedelinin 10.000,00 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı 14/02/2023 tarih ve … sayılı raporu özetle; Davalı Sürücü …’ ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, davacı taraf Sürücü …’ ın kusursuz olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşbu dava; Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; 31.05.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle; kazaya karışan tarafların kusur oranlarının ne olduğu, davacının maliki olduğu … plakalı araçta araç değer kaybı ve aracın tamir süresince kullanılamamasından kaynaklanan araç mahrumiyet zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise ne miktarda olduğu, zararın davalılardan tazmininin gerekip gerekmediği, davalılardan kimin hangi miktarda sorumlu oldukları hususları olduğu anlaşılmıştır.
Kusur yönünden yapılan incelemede; Mahkememizce Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’ndan alınan raporun açıklamalı gerekçeli denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu görüldüğünden; Davalı tarafa ait aracın sürücüsü …’ ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı tarafa ait aracın sürücüsü …’ ın kusursuz olduğu kanaatine varılmıştır.
Hasar ve zarar yönünden yapılan incelemede; Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarından … tarafından tanzim edilmiş raporun açıklamalı gerekçeli denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmakla bu bilirkişi raporu hükme esas alınmış ve … plakalı aracın kaza tarihindeki değer kaybı tutarının 25.000,00 TL olduğunu, … plakalı aracın mahrumiyet bedelinin 10.000,00 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirdiği görülmüştür.
2918 Sayılı KTK.nun 91/1. maddesi yollaması ile 85. maddesi ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının 1. maddesine göre trafik sigortası işletene düşen hukuki sorumluluğu azami sigorta limitine kadar teminat altına almaktadır. Davalı kazaya karışan karşı aracın zorunlu trafik sigortacısı olup davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Dava konusu trafik kazası sonrasında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı da gerçek zarar kalemleri arasında bulunmakta olup, davalı trafik sigortası değer kaybından sorumludur.
Trafik kazaları dayanağını 2918 sayılı KTK’dan alan haksız fiil niteliğinde olaylardır. Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde etken olan hususlarda olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekir.
Yargıtay .HD’nin … E- … K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendiilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmiştir.
Sonuç olarak haksız fiilin türü olan trafik kazalarına olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan kanun hükümlerinin uygulanması, davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanununun 90. maddesi gereğince genel hükümlerin esas alınması gerektiğinden Yargıtay uygulamalarına uygun olarak bilirkişi raporunun ilgili kısmı hükme esas alınmıştır.
Faizin ticari avans faiz / yasal faiz olup olmayacağı değerlendirmesinde, kazaya sebebiyet veren ve davalı sigorta şirketinin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı ile teminat altına alınan aracın ticari vasıfta olmaması nazara alınarak yerleşik Yargıtay uygulaması gereği davacının talebi de değerlendirilerek yasal faize hükmedilmesi gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yukarıda belirtilen izahat çerçevesinde ve alınan hüküm kurmaya elverişli, denetime açık, gerekçeli ve açıklamalı bilirkişi raporları da nazara alınarak; Davacının davasının kabulü ile; Davacının araç değer kaybı zarar talebine yönelik talebinin kabulü ile 25.000,00 TL’nin davalılardan kaza tarihi olan 31/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının araç mahrumiyet zarar talebine yönelik talebinin kabulü ile 10.000,00 TL’nin davalılardan kaza tarihi olan 31/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, yönelik karar verilmesi kanaati oluşmuştur.
Yukarıda izah edilen, değerlendirilen ve açıklanan sebeplerle ve Anayasa’nın 138. maddenin 1. Fıkrası “Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasa’ya, kanuna ve hukuka uygun olarak, vicdanî kanaatlerine göre hüküm verirler.” hükmü gereğince ; davacının davası ve talepleri hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmesine vicdani kanaat getirilmiştir.
IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
A) Davacının araç değer kaybı zarar talebine yönelik talebinin kabulü ile 25.000,00 TL’nin davalılardan kaza tarihi olan 31/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
B) Davacının araç mahrumiyet zarar talebine yönelik talebinin kabulü ile 10.000,00 TL’nin davalılardan kaza tarihi olan 31/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 2.390,85 TL karar harcından peşin olarak alınan 80,70 TL harç ile 594,89 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye ‭1.715,26‬ TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı, 11,50 vekalet harcı, 80,70 TL peşin harç, 594,89 TL tamamlama harcı toplamı 767,79 TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 489,75 TL posta tebligat gideri olmak üzere toplam 1.189,75 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 1.600,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
7-Taraflar tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, davalı …’ın yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.13/06/2023

Katip Hakim