Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/118 E. 2022/426 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil şirket karşı taraf olan mimar …’tan …-… -… -… -… numaralı faturalara istinaden alacaklı olduğunu, … borcunun 15.000,00 TL’sini ödeyeceğini söyleyerek müvekkil şirket yetkilisi …’u … Bankası … şubesine 22.01.2015 günü saat 11:30’da barıkada olması için çağırmış ve müvekkil şirket yetkilisi 22.01.2015 tarih ve saat 12:00 sularında bankaya gitmiş olduğunu, Banka görevlisi … ile …’un yanlarına müvekkil şirket yetkilisinin gidip, oturduğunu, Müvekkil şirket yetkilisi …’a ne kadar ödeyeceğini sorduğunu, …’a şimdi kredi çekerek 15.000,00 TL ödeyeceğim, kalanını da bir ay sonra ödeyeceğini, daha sonra …’un kendi el yazısıyla 15.000,00 TL’nin müvekkil şirket yetkilisine ödenmesi için talimat verdiğini, bu arada orada bulunan başka birisine de 3.000,00 TL ödenmesi için …’un el yazısıyla ödeme talimatı verdiğini, bu sırada saatin 12:30’a yaklaştığını, banka görevlisi olan ve işlemleri yapan …, müvekkil şirket yetkilisine “işlemin yetişmeyeceğini sen daha fazla bekleme imzamı at paranı al git” dediğini, bunun üzerine müvekkil şirket yetkilisi … boş dekonta imza atmış ve 15.000,00 TL alarak saat 12:30 sularında bankadan çıktığını, Müvekkil şirket yetkilisinin bankadan aldığı 15.000,00 TL için boş olan dekonta şirket kaşesini vurarak imza attığı, dekontun 15. 00000 TL değil de 186.150,00 TL olarak sonradan gerçeğe aykırı düzenlediği, bir ay sonra suret çıkartıldığında müvekkil tarafından öğrenildiğini, Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayet, açılacak davalarda ve yapılacak icra takiplerinde delil olarak kullanılmak üzere; Konya . Asliye Ticaret Mahkemesince Esas … D.İş- Karar … D.İş sayılı dosyada delil tespiti yapıldığını, ardından Konya Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu, halen dosyanın … soruşturma numarasıyla devam ettiğini, banka görevlileri tarafından savcılıkta alınan ifadelerinde açıkça müvekkil şirkete 186.150,00 TL’nin değil sadece 15.000,00 TL’nin ödendiği beyan edildiğini, davalı-borçlu faturalara yasal süre içinde itiraz etmemek suretiyle faturaların münderecatını kabul etmiş olduğundan borçlu olmadığını ileri süremeyeceğini, zira … Bankasına verilen ödeme talimatında fatura numaraları belirtilmiş olup fatura mündericatı davalı-borçlu tarafından kabul edildiğini, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen % 9 yasal faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, mahkemenin hüküm altına alacağı bedellerin sonuçsuz kalmaması ve 3. Kişilere devir ve temlikin önlenmesi bakımından dava sonuna kadar davalı … adına kayıtlı olan … Tapu Sicit Müdürlüğünde kayıtlı taşınmazları ve adına kayıtlı araçları üzerine, … Bölge Müdürlüğü ve Karaman Belediye Başkanlığı nezdindeki hak ve alacakları üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesine, bu talebimiz kabul edilmediği taktirde ihtiyati tedbir şerhi konulmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; davacı şirket, Müvekkil aleyhine yapmış olduğu Konya .İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyası ile alacaklı olduğunu iddia ettiği 28.07.2013 tarih 20.886,00 TL bedelli, 28.11.2013 tarih 47.200,00 TL bedelli, 29.12.2013 tarih 71.036,00 TL bedelli, 17.02.2014 tarih 69.571,03 TL bedelli ve 28.04.2014 tarih 36.580,00 TL bedelli toplam beş adet faturadan dolayı 165.773,03 TL alacaklı olduğundan bahisle icra takibi yaptığını, yapılan icra takibine Müvekkil tarafından; İcra takibine konu yapılan ve sadece tarihleri belirtilen faturaların seri no ve içerikleri belirtilmediği ve gönderilen ödeme emri ekinde tarihleri belirtilen fatura örnekleri gönderilmediğinden alacağın neden kaynaklandığı bilinmediğinden bahisle itiraz edildiğini, yapılan itiraz üzerine ilgili İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verildiğini, davacı şirketin icra takibine konu alacak sebebi olarak belirtmiş olduğu 5 adet fatura içeriği incelendiği zaman, takibe konu olan 5 adet faturadan; 28.11.2013 tarih 47.200,00 TL bedelli, 29.12.2013 tarih 71.036,00 TL bedelli ve 17.02.2014 tarih 69.571,03 TL, bedelli olmak üzere toplamı üç adet ve 187.807,00 TL bedelli faturaların peşin satış yapılan ve bedeli fatura tanzimi esnasında alınan Davacı Şirket tarafından düzenlenmiş peşin ödemeli fatura olduğu, bedeli peşin olarak alınmış olan ve bedeli tanzim esnasında peşin olarak alındığı için davacı tarafından bizzat tanzim edildiğini ve kanuni 8 iş günü içerisinde içerik ve bedelinin alınmadığı yönünde itirazda bulunulduğunu, bu faturalar içeriğine göre bedellerini almadığı yönündeki ispat külfetinin davacı tarafta olduğunu, İcra takibine konu olan diğer 28.07.2013 tarih 20.886,00 TL bedelli ve 28.04.2014 tarih 36.580,00 TL bedelli iki adet toplam 57.466,00 TL bedelli faturalara ödemelerinin elden ve banka kanalıyla ödendiğini, İtirazın iptali yönündeki davalarda davacı taraf yapmış olduğu icra takibindeki talepleri ile bağlı olduğunu, bu durum dikkate alındığı taktirde davacı tarafın alacaklı olduğu yönünde talepte bulunduğu 165.773,03 TL bedeli aldığı ve davacının müvekkilden herhangi bir alacağının bulunmadığını, davacı taraf, %20 inkar tazminatında bulunduğunu, mevcut icra takibine konu olan ve alacaklı olduğu iddia edilen miktar yargılamayı gerektirir bir alacak olması sebebiyle inkar tazminatı talebi de haksız ve mesnetsiz olup reddine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Mahkememizce; Konya .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, celp edilerek incelenmiştir.
Konya . Ağır Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyası, celp edilerek incelenmiştir.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş sayılı dosyası, celp edilerek incelenmiştir.
… Bankası 10/05/2022 tarihli müzekkereye cevabında …’un hesap hareketlerini ve 09/06/2022 tarihli cevabında ilgili dekont bilgilerini mahkememize bildirildiği görüldü.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşbu dava; ticari satımdan kaynaklanan itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekilinin dava dilekçesiyle, müvvekkili şirketin davalıdan alacaklı olduğunu, davalının borcun 15.000,00 TL’sini ödeyeceğini söyleyerek şirket yetkilisi …’u … Bankası … Şubesine çağırdığını, şirket yetkilisinin 22/01/2015 tarihinde bankaya gittiğini, banka görevlisi olan …’ın şirket yetkilisine ”işlem yetişmeyecek sen daha fazla bekleme, imzanı at, paranı al git” demesi üzerine şirket yetkilisinin boş dekonta imza atarak 15.000,00 TL’yi alıp bankadan çıktığını, sonradan dekontun 15.000,00 TL değil 186.150,00 TL olarak bir ay sonra suret çıkartıldığında öğrenildiğini, şikayette bulunulduğunu, icra takibine başlanıldığını, soruşturma sırasında banka görevlileri tarafından savcılıkta alınan ifadelerde müvekkiline 186.150,00 TL değil 15.000,00 TL ödendiğinin beyan edildiğini, müvekkilinin dolandırıldığını, … Bankası AŞ.’ne karşı dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takip konusu borcu %9 yasal faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle, davacının alacaklı olduğundan bahisle müvekkili aleyhine Konya .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi yaptığını, icra takibine konu yapılan ve sadece tarihleri belirtilen faturaların seri no ve içeriklerinin belirtilmediği ve gönderilen ödeme emri ekinde tarihleri belirtilen fatura örneklerinin gönderilmediği, alacağın neden kaynaklandığının bilinmediğinden bahisle takibe itiraz edildiğini ve durdurulduğunu, davacının alacaklı olduğu yönünde talepte bulunduğu 165.773,03 TL bedeli aldığı ve alacaklı bulunmadığının açık olduğu, soruşturma dosyasındaki taraf ifadeleri ve mali bilirkişi incelemesi sonucunda borcunun bulunmadığının açıklık kazanacağını, inkar tazminatı talebininde haksız ve mesnetsiz olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Konya .Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı tespit dosyasında banka kamera görüntülerinin incelenmesi sonucu hazırlanan raporda, … Bankası … şubesine 22/01/2015 tarihi saat 12:08’de …’un giriş yaptığı, güvenlik görevlisinin elinde iki deste para olduğu halde …’un önünde oturmakta olduğu masadan tarafa geçerek görüntüden çıktığı ve elinde deste olmadığı halde görüntüden çıkarak gittiği, güvenlik görevlisi tarafından getirilen ve para olduğu değerlendirilen iki destenin 186.150 TL olmayacağı, …’un 12:27’de banka şubesinden dışarı çıktığı ve gün içerisinde bir daha şubeye geldiğine dair görüntüye rastlanmadığı, davalının 12:00’da bankaya giriş yaptığı, 12:40’da görüntülerden banka müdürü olduğu anlaşılan erkek şahıs ile banka şubesinden birlikte çıktıkları, bankadaki işlemlerin kim tarafından yapıldığı …’un oturduğu koltuğun bulunduğu masanın kamera tarafından görüntülenmemiş olduğundan dolayı görülememekte olduğunu, görüntülerde masanın bulunduğu taraftan …’ın birkaç kez görüntüye girip çıktığını, paranın kim tarafından sayıldığı ve paranın …’a kimin tarafından teslim edildiğinin mevcut görüntülerde bulunmadığı, davalının bankadan para alıp almadığı, bankaya para yatırıp yatırmadığı hususunda bir görüntünün yer almadığının tespit edildiği anlaşılmıştır. Ayrıntılı, gerekçeli, denetlenebilir rapor mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Konya .İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında 24/02/2015 tarihinde, 5 adet fatura dayanağı ile 165.773,03 TL asıl alacak yönünden takibe başlanıldığı, 02/03/2015 tarihinde takibin durdurulduğu görülmüştür.
Konya .Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında sanıklar … ve …’un üzerlerine atılı açığa imzanın kötüye kullanılması suçunu ve nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerine dair yeterli delil elde edilemediğinden ayrı ayrı beraaetlerine karar verilerek kararın kesinleştiği görülmüştür.
Bilirkişi …’in 23/07/2018 tarihli raporunda; davalının 2013-2014-2015 yılları ticari defterlerinden Defteri Kebir ve Envanter defterlerinin döktürülmemesi boş olması nedeniyle davalının ticari defterlerini kendi lehine delil olarak kullanamayacağı, davacının davalıdan icra takip tarihi olan 25/02/2015 tarihi itibariyle 197.273,03 TL alacaklı olduğu, ancak davacının icra takibi ile 165.773,03 TL talep ettiği, 05/11/2018 tarihli raporunda; kök raporundaki kanaatini aynen koruduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişiler … , … ve … ‘ın oluşturduğu 24/06/2019 tarihli heyet raporunda; her iki tarafın ticari defter incelemesinden elde edilen sonucun gerek davacının gerekse davalının ticari defter kayıtlarının dava konusu faturalar hariç olmak üzere diğer tüm işlemlerin birbirini teyit etmediğinin görüldüğü, davalının ticari defterlerinden Defteri Kebir ve Envanter Defterlerinin dökümü olmadığı için ve söz konusu defterlerinin birbirini teyit etmediğinden davacının ticari defterleri kanununa uygun olduğu için davacıya ait ticari defterlerine göre davalıdan 197.273,03 TL tutarında alacaklı olduğu görüşlerinin bildirildiği anlaşılmıştır.Ayrıntılı, gerekçeli, denetlenebilir bilirkişi raporları mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
… … Şubesine yazılan müzekkere cevabında, davalı …’un ödeme yapılan hesabındaki dava konusu alacağa ilişkin … nolu 22/05/2015 tarihli dekont içeriğindeki 186.150,00 TL’lik işlemin 15:13:06 saatinde gerçekleştiğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;
Her ne kadar Konya .Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında sanıklar … ve …’un üzerlerine atılı açığa imzanın kötüye kullanılması suçunu ve nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerine dair yeterli delil elde edilemediğinden ayrı ayrı beraatlerine karar verilerek kararın kesinleştiği anlaşılmış ise de; ayrıntıları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun … Esas … Karar sayılı ilanında açıklandığı üzere; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 74. maddesinde;“Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz” hükmüne havi olup, bu açık hüküm karşısında, ceza mahkemesince verilen beraat kararının, kusur ve derecesinin, zarar tutarının, temyiz gücü ve yükletilme yeterliğinin ve illiyet gibi esasların hukuk hâkimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır.
Yargılamaya esas alınan banka kamera görüntülerinin dökümünün yapıldığı bilirkişi raporunda, davacı firma yetkilisinin banka şubesinden 22/01/2015 saat 12:08’de giriş yaptığı ve 12:27’de banka şubesinden dışarı çıktığı, gün içerisinde bir daha şubeye geldiğine dair bir görüntüye rastlanılamadığı, davalının ise saat 12:00’de bankaya giriş yaptığı, saat 12:40’da banka müdürü olduğu anlaşılan erkek şahıs ile birlikte banka şubesinden birlikte çıktıklarının tespit edilmesi ve ilgili banka şubesinin 09/06/2022 tarihli cevabi yazısında dava konusu dekont içeriğindeki ödemenin 22/05/2015 saat 15:13’te gerçekleştiğinin bildirilmesi karşısında davacıya yapılan ödemelerin dekont içeriğinde bulunan miktarda olmadığı takdir ve kanaatine varılmıştır.
Mezkur ceza yargılamasına ilişkin anılan kararın gerekçesinde yer alan bilirkişi raporu, sanık savunmaları, tanık beyanlarına dayandırıldığı açıklanan gerekçede de belirtildiği gibi, gerçekte bankada müdahile (…’a) sadece 15.000 TL ödeme yapılarak boş dekonta imza atarak ve kaşe vurarak bankadan ayrıldıktan 3 saat kadar bir süre sonra 186.150,00 TL ödenmiş gibi dekont düzenlendiği, davalı tarafın hesaplarının bu parayı ödemeye müsait olmadığı gibi, olmayan bir paranın …’un hesabına yatırılıp-çekilmiş gibi gösterilmek suretiyle önceden boş dekont üzerine açığa alınan kaşe ve imzaya dayalı olarak ödeme yapılmış gibi dekont düzenlendiği, dekont düzenlenme ve ödeme yapılma esnasında dekontta imzası bulunan kişinin bankada bulunması durumu olmadığı gibi, gerçekte ödenen bir paranın da bulunmadığı, bankada yapılan tüm ödemenin davacının kabulü karşısında 15.000 TL’den ibaret olduğu, buna göre banka dekontunun gerçeğe aykırı olduğunun maddi vaka olarak ortaya çıktığı açıkça anlaşılmıştır. Mevcut tespit ile birlikte banka dekontuyla yapılan ödemenin üzerinde yazılan miktar olan 186.150,00 TL değil, 15.000 TL olduğunun kabulü zorunludur. Davalı taraf bakiye miktarı önceden davacıya ödediği iddialarında bulunmuş ise de bu iddiasını kanıtlayıcı, doğrulayıcı ve destekleyici nitelikte hiç bir delil sunamamıştır. Davalı tarafın tek delili maddi gerçekliğe açıkça aykırı olarak düzenlendiği ceza yargılamasındaki bilirkişi raporu, banka kayıtları ve hatta sanık savunmalarıyla açıkça ortaya çıkan banka dekontudur. Bu tespitler çerçevesinde davacının Konya .İcra Dairesinin … sayılı icra takip dosyasıyla başlattığı icra takibinin doğru ve gerçeğe uygun olduğu, gerçeğe aykırı düzenlendiği açıkça anlaşılan banka dekontuna itibar edilemeyeceği, bu dekonta dayalı 15.000 TL dışında bir ödeme olmadığından bakiye alacak için başlanılan icra takibine davalının yapmış olduğu itiraz haksız olduğundan yapmış olduğu itirazın iptaline, icra takibinin kaldığı yerden devamına, alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE;
Davalının Konya .İcra müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasına vaki İTİRAZININ İPTALİNE, takibin kaldığı yerden DEVAMINA,
Alacak likit ve muayyen olduğundan hüküm altına alınan miktar üzerinden % 20 oranında hesaplanan 33.154,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 11.323,95 TL karar harcından peşin olarak alınan 2.002,12 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭9.321,83‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 4,10 vekalet harcı, 2.002,12 TL peşin harç, 119,20 TL tamamlama harcı toplamı ‭2.153,12‬ TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.200,00 TL bilirkişi ücreti, ‭302,75‬ TL posta tebligat gideri olmak üzere toplam 2.502,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 19.698,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
8-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.30/06/2022

Katip … Hakim …