Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/81 E. 2023/258 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
{}DAVACI TARAFIN İDDİASI: DAVACI TARAF VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; davalı şirketin, müvekkilinin ve dava dışı …’ ın 1/2 şer oranında hisseli olarak kurulan limited şirket olduğunu, her iki ortağın da münferit yetkili olduğunu, mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile dava dışı diğer ortak … tarafından şirketten çıkmaya izin davası açıldığını, dosyanın henüz karar yazılma aşamasında olduğundan işbu dosyanın sözü geçen … Esas sayılı dosya ile birleştirilmesini talep ettiklerini, müvekkiline ek ödeme ve yan edim yükümlükleri yükleneceğinin açık olduğunu, müvekkilinin ek ödeme ve yan edim yükümlülüklerini almayı kabul etmediğini, ticaret hukuku anlamında şirketlerin devamlılığının esas olduğunu, diğer dava dışı ortağın konsolide fatura basmak, naylon fatura kullanmak, imza taklit etmek suretiyle fatura tanzimi ve zimmetine para geçirme şeklinde birçok eyleminin bulunduğunu, ortakların 2019 yılı Şubat ayında tanıklar huzurunda bir araya gelerek şirketin elindeki işlerin bitmesinden sonra tasfiye edilmesi konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin diğer ortağın yaptığı hukuksuzluğu giderecek, verdiği zararı ortadan kaldıracak veya üstelenecek kişi olmadığından bahisle öncelikle işbu dosyanın mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, neticeten davalarının kabulü ile müvekkilinin davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine, bu mümkün olmazsa aynı şirketin tasfiyesine karar verilmesini, müvekkilinin sair haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
{}DAVALI SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davalı şirket adına dava dilekçesi ekli meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi vermemiştir. Davalı şirkete duruşma günü de tebliğ edildiği halde geçerli bir özür bildirmeksizin duruşmalara da katılmamıştır.
İşbu dava; davacının davalı şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesi ile şirketin tasfiyesine karar verilmesine yönelik davalardır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, davalı şirketin ticaret sicil kayıt örnekleri ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İşbu davanın yargılaması sırasında davacı vekili UYAP sisteminden elektronik imzalı olarak mahkememize gönderdiği 01/05/2023 tarihli dilekçesi ile vekâletnamesindeki davadan feragat özel yetkisine dayalı olarak işbu davadan feragat ettiklerini mahkememize bildirmiştir.
HMK nun 307. maddesi “(1)Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 308. maddesi “(1)Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. (2)Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.” hükmünü amirdir.
HMK nun 309. maddesi “(1)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmünü amirdir.
HMK nun 310. maddesi “(1)Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 311. maddesi “(1)Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 312. maddesi “(1)Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. (2)Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükmünü amirdir.
Davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalının kabulüne dâhi bağlı değildir. Bu durumlar karşısında davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
{HÜKÜM}: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
İşbu davanın feragat nedeniyle REDDİNE.
Harçlar Kanununun 22. maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ nun 25.01.1984 tarih ve … Esas ve … Karar sayılı kararı gereğince alınması gereken harç miktarı, maktu karar ve ilam harcı üzerinden hesaplanması ve alınması gerektiğinden, işbu davadan feragat duruşmanın ilk celsesinden sonra olduğundan maktu karar ve ilam harcının 2/3 oranına isabet eden 119,33 TL harçtan davacının yatırdığı 59,30 TL harcın mahsubu ile 60,57 TL bakiye karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına.
Davacının yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalı tarafın dava dosyasına ilişkin yaptığı her hangi bir yargılama gideri olmadığından bu konu hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına.
İşbu hükümden sonra gerekli olan karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davacının kendi üzerinde bırakılmasına.
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
İşbu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından varsa gider avansından gerekli harcama yapılarak; davanın karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın tebliğe çıkarılabileceği hususlarının taraflara tebliğine.
İşbu gerekçeli kararın 09/05/2023 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.02/05/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …