Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/703 E. 2023/303 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 19.06.2016 tarihinde müvekkili … kendisine ait motorsikleti ile … ilçesi, … caddesi istametinde seyir halinde iken aynı istikamette kontrolsüz olarak sola dönüş yapan polis memuru … sevk ve idaresindeki Konya Emniyet Müdürlüğü adına tescilli … plakalı (…) plakalı araca çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında müvekkili ciddi şekilde yaralandığını, … . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E, … K sayılı dosyasında Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda …’un %75 oranında kusurlu, müvekkili …’in %25 oranında kusurlu olduğu tespit edildiğini ve işbu dosya kesinleştiğini, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan aldırılan 17/05/2019 tarihli raporda özetle; davacının %18 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği rapor edildiğini, … .Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E, … K sayılı dosyasında 22/04/2021 havale tarihli bilirkişi ek raporunda; geçici iş göremezlik dönemi bakıcı giderine ilişkin 3.705,75 TL hesaplandığını, ayrıca mahkeme kararı ile hüküm altına alınmayan ve bilirkişi raporunda hesaplanan bakiye 44.461,77 TL sürekli iş göremezlik tazminatı mevcut olduğunu, işbu geçici iş göremezlik dönemi bakıcı gideri ve bakiye sürekli iş göremezlik tazminatının ekli belgeler doğrultusunda kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte( fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) dava yoluna başvurmadan önce taraflarınca davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, taraflarınca sunulan belgelerde de görüldüğünü, lakin sigorta şirketince herhangi bir ödeme yapılmadığını, … Arabuluculuk Bürosu’nun … Büro Dosya numarası ile arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını beyanla; Davalarının kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik davacı müvekkilinin kaza nedeniyle uğradığı bakiye sürekli iş gücü tazminatı 44.461,77 TL ve bakıcı gideri 3.705,75 TL olmak üzere kaza nedeniyle uğradığı zararlar için şimdilik (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) toplam 48.167,52 TL maddi tazminat’ın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan alınarak davacı müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraf tahmilini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … Sigorta A.Ş. vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; Müvekkili şirkete karşı … Asliye Hukuk Mahkemesi … esas sayılı dosyasında ıslah sonrası alınan aktüer ek rapor sebebiyle işbu ek dava açılmış olup ancak ek bakiye talep için müvekkilİ şirkete başvuru şartı yerine getirilmediğini, iş bu sebeple davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından … . Asliye Hukuk Mahkemesi … esas sayılı ilamına göre ilgili icra dairesine 125.812,00 TL ödeme yapıldığını, ödeme teminat kapsamında ve faizi ile birlikte düşülmesi gerektiğini, … . Asliye Hukuk Mahkemesinde esas alınan maluliyet raporu hatalı olduğunu, güncel yargıtay kararları gereği AYM iptal kararına yönelik maluliyet ve yönetmeliklerle ilgili içtihatlar oturmuş olup kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmeliğe göre muayeneli rapor düzenlenmesi gerektiğini, sayın mahkemece aksi kanaate varılması halinde; öncelikle davacı kusur durumunu tespit edebilmek adına ve ceza dosyasında uzlaşma mevcutsa müvekkili şirketin sorumluluğu olmayacağını, ceza dosyasının celbini talep ettiklerini, davacının kullanmış olduğu motosikletin 50 CC üzeri olup olmadığı araştırılması gerektiğini, 50 CC üzeri olmaması halinde sürücü belgesi gerektirmesi halinde kaza tarihinde ehliyetinin varlığı araştırılmalı olmaması halinde yargıtay kararları gereği %20 den az olmamak kaydıyla indirim yapılması gerektiğini, sayın mahkememizce davacı bisiklet sürücüsü olup kask ve koruyucu ekipman bulunmaması sebebiyle müterafik kusur sebepleri araştırılarak varlığı halinde yargıtay içtihatları gereği %20’den az olmayacak şekilde indirim yapılması gerektiğini, davacının bisiklet sürücüsü olması sebebiyle; davacının arazlarından yüz bölgesi kulak diz sebebiyle oran aldığı anlaşıldığını koruyucu tertibat kullanmadığı sabit olduğunu, müvekkili şirketin kaza tarihi itibariyle bakıcı gideri, geçici iş göremezlik tazminatından ve tedavi giderlerinden sorumluluğu bulunmadığını, SGK tarafından karşılanması beklenen bakıcı, tedavi ve geçici iş göremezlik giderlerinin müvekkilinden talep olunmasında hukuka uyarlık olmadığını, davacının SGK’lı olup olmadığına bakılmaksızın, mevzuata göre sgk tarafından karşılanması gereken giderler koltuk sigortalarının teminat kapsamına girmediğini, davacının maluliyet ile ilgili tazminat talebinde bulunabilmesi için olay tarihine ait hastane belgeleri ile illiyet bağ kurularak, maluliyet oranını ve malül kaldığını tam teşekküllü hastane raporları ile belgelendirmesi gerektiğini, kusur durumunun şüpheye mahal vermemesi adına İstanbul Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından kusur raporu düzenlenmesini talep ettiklerini, davacının trafik kazası esnasında motosiklette yolcu olduğu dava dilekçesinden anlaşılmış olup; ihtimaller doğrultusunda davacı araç sürücüsünün alkol durumu, uyuşturucu madde ve yeterli sürücü belgesinin mevcut olup olmadığı araştırılmsı gerektiğini, ilgili hususlar incelenerek müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, kask ve koruyucu tertibat durumu, istiap haddi aşımı ve diğer müterafik kusur halleri araştırılarak mevcut olması halinde davacının kendi kusurundan kaynaklanan davranışları sebebiyle maluliyet oluşması sebebiyle %20 müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, hatır taşıması hallerinin oluşması halinde %20 hatır taşımacılığı indirimi yapılması gerektiğini, zarar tespit edilmesi gerektiğini, sosyal güvenlik kurumunun ödemiş olduğu tazminat varsa tespit edilerek ödenecek tazminattan düşülmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğu teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirket temerrüde düşmediğini, kabul anlamına gelmemek ile birlikte tazminat hesabı yapılacaksa TRH-2010-kadın mortalite tablosuna uygun hesaplama yapılması gerektiğini, avans / ticari / temerrüt faizi talep edilemeyeceğini, haksız, mesnetsiz, usul ve yasaya aykırı davanın usulden reddine, kusur durumunun şüpheye mahal vermemesi adına ceza dosyanın celbini,ilgili dosya eksikliği tamamlandıktan sonra dosyanın kül halinde İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne sevkine karar verilmesini, aleyhe karar verilmesi halinde güncel mevzuata uygun (muayeneli) maluliyet raporu alınması için İstanbul Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Dairesi’ne sevkine karar verilmesini, aksi takdirde haksız ve sebepsiz zenginleşmeye yol açacak nitelikteki talebinin esastan reddi ile yargılama masraf ve vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
Davalılardan İçişleri Bakanlığı-Emniyet Genel Müdürlüğü vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; Davacı şikâyetten vazgeçme beyanı sebebiyle hukuk davası açamayacağını, davacı … Cumhuriyet Başsavcılığının … Sor. Nolu dosyasında şikâyetinden vazgeçtiğini, bu sebeple davacının davasının usulden reddini talep ettiklerini, dava yetkili ve görevli mahkemede açılmadığını, zira davalı idareye karşı açılacak davanın, idareye başvurma tarihinden itibaren (ya da red cevabı alınmasını takiben) süresi içinde idari yargıda (idare mahkemelerinde) açılması gerektiğini, davanın bu sebeple de davalı idare yönünden usulden reddedilmesi gerektiğini, HMK 138 gereği bu konuda dosya üzerinden karar verilerek davanın müvekkili kurum yönünden reddini talep ettiklerini, dava konusu alacak zamanaşımına uğradığını, davacının talep etmiş olduğu alacak zamanaşımı süresi içinde talep edilmediğini, davaya konu edilen alacağı zamanaşımına uğradığını, bu nedenle de davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, olay tarihinde meydana gelen kazada tüm kusur davacıya ait olduğunu, bu husus da keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, yapılan kaza tespit raporunun aleyhe olan kısmını kabul etmemekle birlikte davacının kavşaklara yaklaşırken hızını azaltamaması sebebiyle kusurlu olduğu tespit edildiğini, bu ihmal, Karayolları Trafik Kanunu’nda da hüküm altına alındığını, bununla birlikte aynı raporda davalı kurumun sürücüsünün sola dönüş kurallarına riayet etmediği değerlendirilmiş ise de hangi kuralı ihlal ettiği anlaşılamadığını, nitekim … plakalı aracın içinde olan ve kaza anına bizzat şahit olmuş Bayram Parlak’ın ifadeleri de müvekkili araç sürücüsünün iş bu kazada kusuru olmadığını gösterdiğini, neticeten, davalı müvekkilinin, bilirkişi raporuyla tespit edilen kusur oranına katlanması hakkaniyete aykırı düşeceğini, hukuk hâkimi ceza hâkiminin kusur durumuyla ilgili tespitiyle bağlı olmadığını, bu sebeple kusur yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep ettiklerini, davacının aracının tescili olmadığını, sayın mahkememizin aksi kanaat hâsıl olursa; Diğer davalı sigorta şirketi, davaya konu … Plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasını (ZMSS) temin eden sigorta şirketi olduğunu, KTK. uyarınca, aracın ZMSS temin eden sigorta şirketi, poliçede belirtili teminatla sınırlı olmak üzere sigortalı aracın sebebiyet verdiği 3.kişilerin zararlarını karşılamakla yükümlü olduğunu, sigortacının bu sorumluluğunun hükme etkili kılınmasını talep ettiklerini, davacının talep ettiği giderim-haksız fiil tarihinden itibaren faiz işletileceği de düşünülürse- fahiş olup kabulleri dâhilinde olmadığını, bu hususta karar verilirken davacının şikâyetinden vazgeçmesi hususunda değerlendirmeye alınmasını talep ettiklerini, Bu olay sebebiyle elem ve acı duyduğunu iddia ederek 50.000,00 TL manevi tazminat talep eden davacının, iş bu elem ve ıstırabı olayın hemen ardından şikâyetinden vazgeçebilmesine engel olmadığnıı, bu sebeple davacının davası inandırıcı olmaktan uzak olduğunu beyanla; davanın öncelikle usulden reddine, esasa girilecek olursa idarelerine atfedilecek bir kusur olmadığından davanın reddini, değilse davacının olayın hemen ardından şikâyetinden vazgeçtiği hususu da dikkate alınarak (maddi manevi) tazminatın indirilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davacı vekilinin ıslah dilekçesi özetle;Davalarının fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin 19.06.2016 tarihinde geçirdiği kaza sebebiyle uğradığı geçici iş göremezlik dönemi bakıcı gideri ve sürekli iş gücü kaybı için 48.167,52 TL talepte bulunduklarını, bilirkişi raporu doğrultusunda müvekkilinin geçici iş göremezlik dönemi bakıcı gideri tazminatının 3.705,75 TL, sürekli iş göremezlik zararının 104.586,96 TL olduğu tespit edildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile sürekli iş göremezlik tazminatı için 44.461,77 TL değerindeki davalarını 60.125,19 TL değerinde ıslah ederek 104.586,96 TL olarak talep ettiklerini, ıslah taleplerinin fazlaya ilişkin hakları ayrı ayrı saklı kalmak kaydı ile kabulüne, kaza nedeniyle meydana gelen sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden 60.125,19 TL ıslahları kabul edilerek 104.586,96 TL’nin kaza tarihi olan 19.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) kaza nedeniyle müvekkilinin bakıcı gideri yönünden 3.705,75 TL’nin kaza tarihi olan 19.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) ıslah dilekçesinin karşı tarafa tebliğine, ıslah değeri olan 60.125,19 TL üzerinden ıslah harcı alınmasını talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiştir. … CBS’nin … soruşturma sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiştir.
Bilirkişi …’ın sunmuş olduğu 18/10/2022 tarihli raporunda; 19.06.2016 günü meydana gelen trafik kazasında yaralanıp 3 ayda iyileşen, bu süre zarfında bakıcıya ihtiyaç duyan ve %18 oranında meslekte kazanma gücünden kaybederek malul kalan davacı …’in 20.06.2016 — 06.06.2044 tarihleri arasındaki süre ile sınırlı sürekli iş göremezlik devresinde uğradığı maddi zararının 104.586,96 TL, 19.06.2016 — 19.09.2016 tarihleri arası 3 aylık süre ile sınırlı iyileşme döneminde bakıcı giderinden doğan maddi zararının 3.705,75 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşbu dava; Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu; 19.06.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle; kazaya karışanların kusur durumlarının ne olduğu, kazada yaralanan davacının cismani zarara ( bakiye sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri) uğrayıp uğramadığı, uğramış ise zararlarının ne miktar olduğu ve davalılardan tazmininin gerekip gerekmediği hususları olduğu belirlenmiştir.
Dosya kapsamında bulunan taleplerin daha önce … . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E, … K sayılı dosyasında hükme bağlanmayan kısımların ek dava şeklinde açılması ile mahkememizden talep edildiği anlaşılmıştır.
Görülmekte olan bir davada taraflardan birinin yada mahkemenin yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş olan hakka doktrinde usule ilişkin kazanılmış hak denilmektedir. Usulü kazanılmış hak her ne kadar HMK da düzenlenmemiş ise de; yargısal kararlarda ve bilimsel içtihatlarda usulü kazanılmış hak kavramına çok defa yer verildiği görülür. Usulü kazanılmış hak, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve yargı kararlarına karşı güven tesisi sağlamak amacıyla yargıtay ve istinaf uygulamalarında ve öğretide kabul edilmiş hukukun temel ilkelerindedir.
Usulü kazanılmış hak, itiraz edilmeyen hususların yeniden tartışılmaması anlamına da gelir. Bu hak Yargıtay bozma ilamından sonra verilecek istinaf ve yerel mahkeme kararlarında olduğu gibi; istinaf kaldırma kararından sonra yerel mahkemece verilecek kararlarda da hakimce resen gözetilmesi gerekir. (Yargıtay . HD. 05/10/2021 Tarih … E, … K., 04/02/1959 Tarih ve … E., … K., sayılı Yargıtay içtihati birleştirme kararı, 09/05/1960 Tarih … … sayılı içtihati birleştirme kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 24/02/2022 Tarih … E., … K.)
Yukarıdaki usulü kazanılmış hakka ilişkin açıklamalardan sonra somut uyuşmazlığın değerlendirilmesinde; … . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E, … K sayılı dosyasında davanın kabulüne ilişkin kararın sadece davalı tarafından istinaf edildiği, davacı vekilince herhangi bir istinaf başvurusunun bulunmadığı ayrıca alınan rapora karşı da davacı tarafından itirazda bulunulmadığı anlaşılmış olup; Konya BAM . Hukuk Dairesinin kaldırma kararından sonra düzenlenen aktüerya raporu bu doğrultuda yapılan ıslahın davalılar aleyhine sonuç doğurduğu çekişmesizdir. Bu nedenle … . Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E, … K sayılı dosyasında hükmedilen miktarlar davalı lehine usulü kazanılmış hak oluşturacağından mahkememizce hukukun bu temel ilkesi nazara alınarak davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin alınan 164,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,38 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalılar kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 16.688,04 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
4-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2022 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK 333 maddesi gereğince davacıya iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin ve diğer davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/05/2023

Katip Hakim