Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/696 E. 2022/610 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davacı şirket … Ticaret Şirketi kendi faaliyet alanı içerisinde, Türkiye’nin birçok farklı bölgesinde hizmet vermekte olan sektörünün önde gelen şirketlerinden biri olduğunu, davacı şirket, tüm Türkiye çapında faaliyet göstermekte olup, müşterilerine daha iyi bir hizmet sağlayabilmek adına bu alanda faaliyet yürütmekte olan yerel ve ulusal çapta başka şirket ve tedarikçilerden de hizmet ve araç desteği alarak yürütmekte olduğu işleri yerine getirdiğini, davacı şirket ile davalı imzalamış oldukları Araç Kiralama Sözleşmesi ile Davalı’nın, “TEDARİKÇİ tarafından kendisine ait veya kendisi tarafından kiralanmış araçlarla … müşterilerine ait emtianın, Karayolu Taşıma Mevzuatı kapsamında Türkiye’nin muhtelif şehirleri arasında karayolu ile taşınması ve emtianın alıcı adreslerine zamanında, tam ve sağlam olarak nakledilerek teslim edilmesi ve ayrıca yükleme, boşaltma hizmetlerinin TEDARİKÇİ tarafından yerine getirilmesi” hususunda anlaşıldığını, tarafların arasındaki sözleşmeye istinaden, yerel tedarikçilerden olan davalı, 2016 yılından itibaren davacı şirket müşterisi … A.Ş.’ye ait emtiaların taşınmasına yönelik olarak çalışmakta olan Konya Operasyonu’na dahil edildiğini, davalı üstlendiği taşımalar bakımından taşıyıcı sıfatını haiz olması sebebiyle TTK hükümleri ve tarafların arasındaki sözleşme uyarınca emtiayı sağlam ve eksiksiz bir biçimde alıcıya teslim etmekle yükümlü olduğunu, bu husus taraflarca imzalanmış Araç Kiralama Sözleşmesi’nin 4.1. maddesinde: ” Tedarikçi emtiayı sağlam ve eksiksiz bir biçimde yola ve yüke elverişli şekilde ambalajlanmış olarak koli, ambalaj veya palet bazında sayarak teslim alır ve teslim aldığı şekilde ve sayıda alıcıya teslim eder.” şeklinde kararlaştırıldığını, aynı şekilde, Araç Kiralama Sözleşmesinin 4.2. maddesinde:”Tedarikçi, emtiayı sağlam ve eksiksiz bir biçimde alıcıya teslim eder… Ayrıca Tedarikçi boşaltılan ürünlerde hasar ve eksiklik varsa hasar ve eksikliğin mahiyeti hakkında açıklayıcı bilgileri irsaliyeye yazarak sürücüsünün ve alıcının imzasını sağlamakla görevlidir. Tedarikçi, sürücüsü imzalamamış olsa bile alıcı tarafından kayıt altına alınan eksiklik ve hasardan …’ya karşı sorumludur.” şeklindeki düzenleme ile tedarikçinin taşımada meydana gelecek herhangi bir eksik teslimat halinde davacı Şirket’e karşı sorumlu olacağı kayıt altına alındığını, Konya Operasyonu kapsamında davalı …’ın taşımasını üstlendiği birden fazla taşımaya ilişkin olarak da davacı şirket müşterisi Emtia Sahibi tarafından teslimatlardaki eksiklikler sebebiyle davacı şirket’e faturaların kesildiğini, TTK ve davalı ile davacı şirket arasındaki Araç Kiralama Sözleşmesi uyarınca emtiaların teslim edilmesi anına kadar sorumluluğun taşıyıcıya/tedarikçiye ait olması sebebiyle söz konusu eksik teslimatlar sebebiyle uğranılan zarar davalı …’a yansıtıldığını, kendisine yansıtılmış fatura bedelini ödememesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatılmış olup, davalı tarafça borçlusu olduğu icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğini, daha sonra taraflar arasında gerçekleşen görüşmelerde de borcunu ödemekten imtina edileceği açık bir şekilde gösterildiğini, takibe konu borç, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine dayanmakta olup; davalı şirket cari hesap ilişkisini inkar etmemekle beraber borca ve tüm ferilerine itiraz etmiş olmasına karşın işbu mesnetsiz iddiasını destekler herhangi bir belgeyi icra dosyasına sunmadığını, gerek HMK’nun atıf yapılan maddesi gerekse de anılan Yargıtay ilâmı uyarınca, ispat külfetinin cari hesap ilişkisini kabul edip borca itiraz eden davalı borçluya geçtiği alenen ortada olduğunu, davacı şirket tarafından başlatılan zorunlu ticari arabuluculuk sürecinin anlaşamama ile sonuçlandığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, Konya .İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına vaki haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile 57.437,84 TL tutarındaki asıl alacak ve feriler yönünden takibin devamı ile bu tutar üzerinden işleyecek faizin, vekalet ücretinin, takip harç ve masraflarının davacı şirket’e ödenmesine ve davalı tarafın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini, yargılama masraf ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; icra dayanağı cari hesapta bulunan 13.04.2021 tarih, … nolu faturadaki 79.699,29 TL, hasarın davalı tarafından verilmediğini, davalıya 13.04.2021 tarih … nolu, 79.699,29 TL tutarındaki fatura, davalıya tebliğ edilmediğini, davalı ticari defter kayıtlarında olmadığını, davalının alacaklının cari hesap ekstrasında bulunan 57.437,84 TL. borcu bulunmadığını, davalı alacaklı şirkette nakliye hizmeti verdiğinden borçlu olmayıp aksine alacaklı olduğunu, 13.04.2021 tarih … nolu fatura düzenlenmeden önce davacı tarafından, davalıya fatura içeriğinde yazılı olan mallarla ilgili hangi tarihte, ne zaman zarar verildiğine dair bir ihtar ve bildirimde bulunulmadığını, Davacı, … A.Ş.’nin mallarını taşıtmak için davalıya ait bir aracı kiraladığını, bu taşımada yüklemenin eksiksiz olarak yapılıp yapılmadığının kontrolü ve sorumluluğu davacıya ait olduğunu, mallar yüklenirken davalı araca dahi yaklaştırılmadan tüm yükleme işlemlerinin … A.Ş.’nin denetiminde yapıldığını, mallar teslim edilirken de davalı araca yaklaştırılmamakta malların boşaltılması işini de malları teslim alan firmanın depo sorumlularının yaptığını, mallar teslim edilirken araçlarda eksik ve fazla mallar sürekli çıkmadığını, eksik veya fazla malların sevk irsaliyeleri davacı tarafa teslim edildiğini, davacı ile … A.Ş. arasında eksik ve fazlalıklar düzeltildikten sonra davacı o dönemdeki hak edişleri ödemediğini, davaya konu taşımada davalının herhangi bir kusuru ve hatası olmadığını, buna rağmen davacı, davalıya bakiye alacaklarını ödemediğini, malların yüklenmesi ve boşaltması esnasında, malların eksiksiz ve tam yüklendiğine dair sevk irsaliyelerinde davalının imzaları bulunmadığını, davalı aracını kiraya verdiği KM başına hak ediş aldığını, malların hangi tarihte zarara uğradığı dava dilekçesinde ve faturalarda belirtilmediğini, olay ile ilgili herhangi bir tutanak da dosyaya sunulmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Mahkememizce Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Konya Selçuk Vergi Dairesi Müdürlüğünün 08/03/2022 tarihli cevabında …’ın 23/03/2020 tarihinde taşımacılık faaliyetine başladığını, bilanço usulüne göre defter tuttuğunun görüldüğü bildirilmiştir.
Konya Ticaret Odasının 10/03/2022 tarihli cevabında …’ın kaydının olmadığı bildirilmiştir.
SMMM Bilirkişisi … mahkememize sunmuş olduğu 18/04/2022 tarihli raporunda; dava konusunun, taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davacı şirketin davalı yanın taşıdığı mallara ilişkin eksiklik nedeniyle düzenlemiş olduğu yansıtma faturasından kaynaklanan 57.437,84 TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davalı yanın incelenen 2021 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde ve ticari defterlerinin usulüne uygun olduğu; davalı lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacı şirketin düzenlemiş olduğu aşağıdaki faturanın, davalı yanın maliyeye yasal süresi içerisinde bildirmiş olduğu BA formunda beyan edilmediği; Fatura Tarihi – Fatura No – Açıklama – Bedeli = 13.04.2021 – … – … Nolu Ft. – Hasar Yansıtma – 26.566,43 TL. … Nolu Ft. – Hasar Yansıtma -26.566,43 TL. … Nolu Ft. – Hasar Yansıtma – 26.566,43 TL olmak üzere toplam fatura tutarının 79.699,29 TL olduğu, davalı yanın ticari defter kayıtlarına göre; yansıtma faturasının kayıtlı olmadığı dolayısıyla yansıtma faturasından kaynaklanan bir borcunun bulunmadığı, icra takip tarihi itibariyle cari hesabında 34.735,06 TL davacı yandan alacaklı olarak göründüğü; dosyaya sunulu davacı şirketin cari hesap ekstresi ve davalı şirketin incelenen ticari defter kayıtlarında mutabık olmadıkları görüş ve kanaatini bildirmiştir.
SMMM Bilirkişisi … mahkememize sunmuş olduğu 25/05/2022 tarihli raporunda; davacının İbraz edilen ticari defterleri kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdikleri yaptırıldığı ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olduğu görülmüş olup, mevcut tespitlere göre davacının ibraz edilen ticari defterlerinin kendi lehine delil olarak değerlendirilebileceği, davacının ibraz edilen ticari defterlerinde icra ve dava konusu yapılan aşağıdaki faturalardan dolayı davacının alacağı olduğunun tespiti yapıldığı, icra ve dava konusu faturanın açık olarak tanzim edildiğinin tespiti edildiği, icra ve dava konusu yapılan ve davalı adına tanzim edilen faturalar dönem BS formunda kayıtlı olduğu tespit edildiği, davalı tarafından davacıya iade faturası tanzim edildiği ancak davalından olan alacaktan mahsup edildiği yönünden ticari defterler üzerinden tespit edildiği, taraflar arasında TTK anlamında cari hesap ilişkisi bulunmadığı, ancak güvene dayalı bir cari hesap ilişkisi olduğu, dava konusu fatura bedelinin tamamen veya kısmen ödenmesine ilişkin olarak icraya konu faturaların kısmen ödendiği, davacının ibraz edilen ticari defterlerinde icra ve dava konusu yapılan faturaların davacının ticari defterinde usulüne uygun olarak kayıtlı olduğu ve takip ve dava tarihi itibariyle davalından 64.963,76 TL alacağı tespit edildiği, ancak davacı talebinin 57.437,84 TL olduğu talebe bağlılık ilkesi gereğince davacı talebine bağlı kalınması gerektiği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu dava; cari hesap alacağından kaynaklanan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesiyle, davacının davalı ile araç kiralama sözleşmesi imzaladığı, sözleşmeye dayalı olarak davalının emtiaların taşınmasına ilişkin olarak Konya Operasyonu’na dahil edildiğini, davalının taşımasını üstlendiği teslimatlarda eksiklikler olduğu ve bu eksik teslimatlar nedeniyle uğranılan zararın davalıya fatura olarak yansıtıldığı, yapılan bu faturadan dolayı davalının borcunu ödememesi üzerine icra takibine başlandığı, bu takibe konu asıl alacak ve işlemiş faizin, icra vekalet ücretinin, takip harç ve masraflarının ödenmesini, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle, davacının ,davalıya 13/04/2021 tarihli … nolu fatura ile alakalı bir bildirimde bulunulmadığı, ilgili fatura içeriğinde yazılı olan mallarla ilgili hangi tarihte ne zaman zarar geldiğine dair bir ihtar ve bildirim bulunmadığı, yapılan taşımanın eksiksiz yapılıp yapılmadığının kontrolünün davacıya ait olduğunu, mallar taşınırken ilgili … A.Ş. tarafından denetiminin yapıldığını, davalının bu taşımada bir kusurunun olmadığını, davalının malların yüklenmesinde eksiksiz yüklendiğine dair bir imzasının bulunmadığından dolayı davanın reddi talep etmiştir.
Mahkememizce davalının ticari defterleri incelenmiş olup, mahkememizce alınan 18/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusunun, taraflar arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davacı şirketin davalı yanın taşıdığı mallara ilişkin eksiklik nedeniyle düzenlemiş olduğu yansıtma faturasından kaynaklanan 57.437,84 TL cari hesap alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali talebinden ibaret olduğu, davalının ticari defter kayıtlarına göre bir borcunun olmadığı, icra takip tarihi itibariyle cari hesabında 34.735,06 TL davacıdan alacaklı olduğunun görüldüğü, davacı şirket cari hesap ekstresi ve davalının incelenen defter kayıtlarında mutabık olmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce davacının ticari defterleri incelenmiş olup, talimat mahkemesince alınan 25/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu faturalardan dolayı davacının alacaklı olduğu, icra ve dava konusu faturanın açık olarak tanzim edildiği, davalı tarafından davacıya iade faturası tanzim edildiği, davalıdan olan alacaktan mahsup edildiği, taraflar arasında TTK kapsamında cari hesap ilişkisi olmadığı, güvene dayalı bir cari hesap ilişkisi olduğu, davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalından 64.963,76 TL alacaklı olduğu, ancak davacının talebinin 57.437,84 TL olduğu tespit edilmiştir.
HMK 222/2 maddesi gereği ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak değerlendirilebilmesi için birbirini doğrular nitelikte olması gerektiğinden ve tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olmakla birlikte birbirlerini doğrulamadığından;
HMK’nun ispat yükü başlıklı 190. maddesi; “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. (2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.
” hükmü ve TMK’nun ispat kuralları, ispat yükü başlıklı 6. maddesi; “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. ” hükmü gereği dava konusu edilen alacağa ilişkin ispat külfeti davacı üzerinde olup, dava dilekçesi içeriğinde bahsedilen emtiaların alıcı adresine sağlam ve eksiksiz bir biçimde teslim edilmediğine yönelik iddiaların davacı tarafından ispatı gerekmektedir.
Yargılama safhasında davacı tarafından zikredilen hususlara ilişkin muteber herhangi bir delil sunulmamış olup, dava dilekçesindeki yemin delili hatırlatılmış ve yemin metni sunmak üzere tanınan kesin süre içerisinde de yemin metni sunmamıştır.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; Davacı her ne kadar davalının taşıma işlemlerinden kaynaklı olarak teslimatlardaki eksiklikler sebebiyle yansıtma faturasından kaynaklı alacaklı olduğu iddia etmiş ise de; ilgili hususa ilişkin muteber herhangi bir delil sunulmadığından ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar harcının, peşin olarak alınan 980,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 900,20 TL karar ve ilam harcının Harçlar Kanunun 31. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinin 13. Bendine göre; arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre hazineden ödenen toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
6-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/10/2022

Katip Hakim