Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/691 E. 2022/660 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …

T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA GEREKÇELİ KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 20.08.2020 tarihinde müvekkiline ait olan ve müvekkilinin kontrolünde olan … plakalı motorsiklet ile davalı sigorta şirketinin … poliçe numarası ile sigortalısı olan diğer davalı … nün kontrolünde bulunan … plakalı araç arasında trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmamakta olup tamamen karşı taraf kusurlu olduğunu, meydana gelen kazada davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu olay yerinde tutulan kaza tespit tutanağında sabit olduğunu ve %100 kusurlu bulunduğunu, kaza sonucu müvekkilinin aracında çok ciddi zarar meydana geldiğini ve motorsiklete ait pek çok orjinal parçası yan sanayi ürün ile değiştiğini, bu nedenle hem ağır hasarlı olmasından hem de yan sanayi ürünlerle değişmesinden dolayı değer kaybı oldukça fazla olduğunu, davalı …’ nün kullanmış olduğu … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası … poliçe numarası ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılmış olup; yerleşik Yargıtay İçtihatları uyarınca trafik kazası nedeni ile araçta oluşan değer kaybı gerçek zarar kapsamında olup; kazaya sebebiyet veren aracın ZMSS tarafından bu zararın karşılanması gerektiğini, meydana gelen kaza sonrasında müvekkilinin aracında meydana gelen değer kaybının tahsili için davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış olup ancak dönüş alınamadığını, müvekkilinin aracı piyasadaki aynı özellikteki 2. el araçlarla kıyaslandığında ciddi değer kaybına uğradığını, gerek Yargıtay gerekse kanun hükümleri kişilerin aracında meydana gelen gerçek zararın piyasa rayiç değerine göre hesaplanıp ödenmesi gerektiğine dikkat çektiğini, Anayasa Mahkemesi kararı sonrası araçlarda meydana gelen değer kaybı hesaplamasında 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiğini, davalarının kabulü ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacak olan araçta oluşan değer kaybının işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tarafından tazminine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan … Sigorta A.Ş. vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle;Söz konusu dava yetkisiz mahkemede açıldığını, işbu davada “yetkili mahkeme”, müvekkili sigorta şirketinin yerleşim yeri istanbul olması sebebiyle HMK madde 6/1 gereği; İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu bakımdan yetki itirazlarının kabulü ile davanın yetki yönünden reddine ve dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, başvuru şartının yerine getirilmemesi sebebi ile taleplerin reddi gerektiğini, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı esas alınarak; hesaplamanın reel piyasaya göre yapılması gerektiği iddiası usul ve yasaya aykırı olduğunu, usulüne uygun geçerli belgelerle müvekkili şirkete başvuru yapılmaması halinde eksikliğin tamamlanmasına değil, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, sigorta hukuku kapsamında ilgililerin hak sahipliği, sigortayı kuran ilgili mevzuat ve bu mevzuata göre poliçe içeriğini kurala bağlayan ilgili genel şartlara göre belirlenmekte, söz konusu genel şartlarda dayanağını 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve 6102 sayılı TTK’dan almakta olup AYM kararının genel şartların ekleriyle birlikte uygulanması yönünde bir etkisi bulunmadığını, genel şartlar dikkate alınmadan yapılan hesaplamanın hakkaniyete ve mevzuata aykırı olacağını beyan ettiklerini, uyuşmazlık konusu kazada sigortalı araç sürücüsü kusursuz olduğundan işbu davanın reddi gerektiğini, bilindiği üzere KZMSS sigortası ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışı bu tür sigorta ile teminat altına alındığını, maddi giderler için geçerli olan teminat her halükârda verilecek bir teminat olmayıp KZMSS sigortası kapsamında müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında olduğunu, haksız fiil sonucu kusur konusunda bir değerlendirme yapılabilmesi için kazanın meydana geldiği yer, kaza şekli ve nedeni hususlarının bilinmesi gerektiğini, davacı tarafın faiz talepleri haksız ve hukuka aykırı olduğundan taleplerinin reddi gerektiğini, dava konusu araçta oluşan değer kaybı müvekkili sigorta şirketi tarafından layıkıyla karşılandığından müvekkili temerrüde düşmediği dikkate alınarak başvuranın faize ilişkin taleplerinin reddi gerektiğini, huzurdaki davanın ikame edilmesine müvekkili sigorta şirketi sebebiyet vermediğinden, müvekkili sigorta şirketinin yargılama gideri ve vekâlet ücretine ilişkin sorumlu tutulmaması gerektiğini, yetkisiz mahkemede açılan davanın reddini, dava konusu araçta oluşan değer kaybı bedeli şartları oluşmadığından işbu davanın reddini, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı esas alınarak dava konusu araçta değer kaybı bedelinin reel piyasaya göre hesaplanmasının reddini, her halükarda değer kaybı bedelinin Genel Şartlara göre hesaplanmasını, sorumluluğa esas kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını, fazlaya ilişkin taleplerin reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Sigorta Bilgi ve Gözetim Müdürlüğünün 13/02/2022 tarihli cevabında ilgi yazıda belirtilen … plakalı …’ya ait en son tanzim edilmiş olan Trafik Sigortası poliçesindeki … şasi numarası bilgisi kullanılarak yapılan sorgulama ile, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) poliçe ve hasar bilgisi, Kasko Sigortası poliçe ve hasar bilgisi, Ekspertiz Rapor bilgisi, Kaza Tespit Tutanağı bilgisi, İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası ve Yeşil kart poliçe bilgileri araştırılmış olup bulunan bilgilerin mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Türkiye Noterler Birliğinin 22/02/2022 tarihli cevabında birlikleri kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu, … plakada aktif pasif araç kaydına rastlanmadığının mahkememize bildirildiği görülmüştür.
Türkiye Noterler Birliğinin 08/03/2022 tarihli cevabında … (Şasi … ) ve … (Şasi … ) plakalı aracın/araçların şasi numarasından/numaralarından, yapılan sorgulama sonucu belirtilen tarihleri kapsar tescil bilgilerine ilişkin tablo düzenlenerek mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Hasar Sigorta bilirkişisi … mahkememize sunmuş olduğu 25/05/2022 tarihli ön raporunda; Anayasa Mahkemesinin … E. … K. sayılı ve 17/07/2020 tarihli kararına istinaden raporumda araç piyasa rayiç değerine göre hesaplama yapıldığını, dava konusu kaza tarihi 22/08/2020 olup bu tarihten günümüze kadar ülkemizdeki yüksek enflasyon ve döviz kurundaki artış sebebiyle sıfır motosiklet fiyatlarında % 200 civarında bir artış olmuş ve bu da ikinci el motosiklet fiyatlarına yansıyarak aynı oranlarda ikinci el motosiklet fiyatlarının yükselmesine neden olduğunu, bu nedenle raporunda … plakalı motosikletin dava konusu hasara uğramadan önceki rayiç değeri ve hasara uğradıktan sonraki rayiç değeri hesaplanırken kaza tarihi baz alındığını, Değer Kaybı Tutarı Motosikletin Hasara Uğramadan Önceki Rayiç Değeri: 70.000,00 TL, Motosikletin Hasara Uğradıktan Sonraki Rayiç Değeri: 60.000,00 TL, Motosikletin Uğramış Olduğu Değer Kaybı: 10.000,00 TL, … plakalı motosikletin kaza tarihindeki değer kaybı tutarının 10.000,00 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Makine Mühendisi bilirkişisi …’nun mahkememize sunmuş olduğu 24/07/2022 tarihli raporunda;
iki aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazasında, davalı … Sigorta A.Ş..’nin ZMMS poliçesi ile sigortaladığı, … plakalı araç sürücüsü, davalı sürücü …’nün, %100 oranında kusurlu olduğu tramer kayıtlarında belirtildiğini, davaya konu … plakalı araçta ve dava konusu trafik kazası ‘sonucunda araçta meydana gelen değer kaybının, (yargıtay içtihatları ve konya bam içtihatlarına göre) 15.000,00 TL (on beş bin TL) olduğunu, dosyadaki delillere göre, davacı taraf, davalı sigorta şirketinden, davaya konu araçta meydana gelen değer kaybı ile ilgili 8.436,78 TL tahsil ettiğini, kusur oranına göre, davacı bekir toprakçı’nın, davalı … sigorta a.ş.’den ve diğer davalı sürücüden, müştereken ve müteselsilen talep edebileceği kalan tazminat miktarının; (%100×15.000,00)-8.436,78 = 6.563,22 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Makine Mühendisi bilirkişisi …’nun mahkememize sunmuş olduğu 10/10/2022 tarihli ek raporunda; iki aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazasında, davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMMS poliçesi ile sigortaladığı, … plakalı araç sürücüsü, davalı sürücü …’nün, %100 oranında kusurlu olduğu tramer kayıtlarında belirtildiğini, davaya konu … plakalı araçta ve dava konusu trafik kazası sonucunda araçta meydana gelen değer kaybının, (yargıtay içtihatları ve konya bam içtihatlarına göre) 15.000,00 TL (on beş bin TL) olduğunu, dosyadaki delillere göre, davacı taraf, davalı sigorta şirketinden, davaya konu araçta meydana gelen değer kaybı ile ilgili 8.436,78 TL tahsil ettiğini, kusur oranına göre, davacı Bekir Toprakçı’nın, davalı … Sigorta A.ş.’den ve diğer davalı sürücüden, müştereken ve müteselsilen talep edebileceği kalan tazminat miktarının; (%100×15.000,00)-8.436,78 = 6.563,22 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacı vekilinin 25/05/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı 01/06/2022 havale tarihli itiraz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda değer kaybı hesabı yapılırken aracın mekanık ve plastık malzemeden yapılı eklenti parçalarındaki onarım değer kaybı hesabına eklenmemediğini, oysaki anayasa mahkemesinin … esas … sayılı kararı ile genel şartlara göre hesaplama sistemi iptal edilmiş ve ilgili parçaların onarımı da değer kaybı hesabına dahil edildiğini, bilirkişi tarafından hazırlanan raporda araçta değiştirilen sol sağ ön amortisör, sol ön amortisör, gidon, sağ ve sol ayna,far tutucuları, radyatör,km. saati, gösterge kapağı, depo yan grenaj, gibi parçanın aracın mekanik ve plastik malzemeden yapılı eklenti parçası olduğu,değer kaybına etki eden parçalardan olmadığı,” ve araçta değiştirilen (var ise) mekanik,elektrik, plastik malzemeli ve döşeme ile ilgili parçaların değer kaybına etki eden parçalardan değildir. ” şeklinde beyanda bulunarak plastik ve mekanik parçaların onarımı değer kaybına dahil edilmediğini, söz konusu durum hatalı olduğunu, Anayasa Mahkemesi olduğu karar ile değer kaybı hesaplama formülünü kaldırdığını, yeni düzenleme ile artık 160 bin km sınırı kaldırılmakla birlikte plastik tampon/parça onarımları, cam, radyo/teyp, lastik, hava yastığı, jant, mekanik, elektrik, elektronik ve döşeme aksamı gibi parçalar değer kaybı kapsamına alındığını, bu nedenle bilirkişi raporunda ilgili parçaların değer kaybına dahil edilmemesi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda araçtaki parçaların orjinal parçalar ile değiştirildiği belirtildiğini, ancak dava dilekçesinde de belirttikleri üzere parçalar orjinal parça ile değil yan sanayi ürün ile değiştirildiğini, söz konusu husus dikkate alınmadığını, mahkeme dosyasında uyap sistemi üzerinden renkli görselleri paylaşıldığını, eksik araştırılmış eksik hesaplama yapılmış olması nedenleri ile 24.07.2022 tarihli bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davacı vekilinin 10/11/2022 tarihli bilirkişi ek raporuna karşı 01/06/2022 havale tarihli itiraz dilekçesinde özetle;bilirkişi raporunda değer kaybı hesabı yapılırken aracın mekanik ve plastik malzemeden yapılı eklenti parçalarındaki onarım değer kaybı hesabına eklenmediğini, oysa ki Anayasa Mahkemesinin … esas … sayılı kararı ile genel şartlara göre hesaplama sistemi iptal edilmiş ve ilgili parçaların onarımı da değer kaybı hesabına dahil edildiğini, bilirkişi tarafından hazırlanan raporda araçta değiştirilen sol sağ ön amortisör, sol ön amortisör, gidon, sağ vesol ayna,far tutucuları, radyatör,km. saati, gösterge kapağı, depo yan grenaj, gibi parçanınaracın mekanik ve plastik malzemeden yapılı eklenti parçası olduğu,değer kaybına etki eden parçalardan olmadığı,” ve araçta değiştirilen (var ise) mekanik,elektrik, plastik malzemeli ve döşeme ile ilgili parçaların değer kaybına etki eden parçalardan değildir. ” şeklinde beyanda bulunarak plastik ve mekanik parçaların onarımı değer kaybına dahil edilmediğini, söz konusu durum hatalı olduğunu, Anayasa Mahkemesi olduğu karar ile değer kaybı hesaplama formülünü kaldırdığını, yeni düzenleme ile artık 160 bin km sınırı kaldırılmakla birlikte plastik tampon/parça onarımları, cam, radyo/teyp, lastik, hava yastığı, jant, mekanik, elektrik, elektronik ve döşeme aksamı gibi parçalar değer kaybı kapsamına alındığını, bu nedenle bilirkişi raporunda ilgili parçaların değer kaybına dahil edilmemesi haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan etmiştir.
III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşbu dava;Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının … plakalı aracından trafik kazası neticesinde değer kaybı zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise ne miktar olduğu ve davalılardan tazminin gerekip gerekmediği hususları olduğu anlaşılmıştır.
HMK.116. maddede düzenlenen ilk itirazlardan davalı sigorta şirketinin yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla; Usul Yönünden incelenen dosyada; öncelikle davalının cevap dilekçesinde ileri sürdüğü yetki ilk itirazı ön inceleme duruşmasında incelenmiş ve yetki itirazı reddedilmiştir. Şöyle ki; 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun “Haksız fiilden doğan davalarda yetki başlıklı” 16. maddesi hükmü “(1) Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” şeklindedir. Ayrıca 14 Mayıs 2015 tarihli RG yayınlanan ve 01.06.2015’te yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları C.7 hükmüne göre, “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceğ̆i gibi, kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde ya da zarar görenin ikametgahının bulunduğu mahkemede de açılabilir. Uyuşmazlığın çözümü için Sigorta Tahkim Komisyonuna da başvurulabilir.” hükmüne göre zarara uğrayan davacının ikametgahı Konya olduğundan davalının yetki ilk itirazı yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
2918 Sayılı KTK.nun 91/1. maddesi yollaması ile 85. maddesi ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının 1. maddesine göre trafik sigortası işletene düşen hukuki sorumluluğu azami sigorta limitine kadar teminat altına almaktadır. Davalı kazaya karışan karşı aracın zorunlu trafik sigortacısı olup davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Dava konusu trafik kazası sonrasında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı da gerçek zarar kalemleri arasında bulunmakta olup, davalı trafik sigortası değer kaybından sorumludur.
Yargıtay .HD’nin … E- … K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendiilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmiştir.
Sonuç olarak haksız fiilin türü olan trafik kazalarına olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan kanun hükümlerinin uygulanması, davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanununun 90. maddesi gereğince genel hükümlerin esas alınması gerektiğinden Yargıtay uygulamalarına uygun olarak bilirkişi raporunun ilgili kısmı hükme esas alınmıştır.
Faizin ticari avans faiz / yasal faiz olup olmayacağı değerlendirmesinde, kazaya sebebiyet veren ve davalı sigorta şirketinin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı ile teminat altına alınan aracın ticari vasıfta olmaması nazara alınarak yerleşik Yargıtay uygulaması gereği davacının talebi de değerlendirilerek yasal faize hükmedilmesi gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yukarıda belirtilen izahat çerçevesinde ve alınan hüküm kurmaya elverişli, denetime açık, gerekçeli ve açıklamalı bilirkişi raporu ve davacının ıslah ettiği miktar da nazara alınarak; Davacının davasının KABULÜ ile 6.563,22 TL’nin dava tarihinden itibaren (davalılardan zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi … Sigorta A.Ş. ‘nin poliçe sorumluluk miktarı 41.000,00 TL sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmesi gerekmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ ile 6.563,22 TL’nin dava tarihinden itibaren (davalılardan zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketi … Sigorta A. Ş. ‘nin poliçe sorumluluk miktarı 41.000,00 TL sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile) işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 448,33 TL karar harcından peşin olarak alınan 59,30 TL harç ile 52,78 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 336,25 TL harcın, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 vekalet harcı, 59,30 TL peşin harç, 52,78 TL ıslah harç toplamı 179,88‬ TL’nin, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 296,60 TL posta tebligat ve dosya masrafı toplam 1.496,60 TL giderin, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2021 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 6.563,22 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair ; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/11/2022

Katip Hakim