Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/677 E. 2022/194 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA GEREKÇELİ KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
DAVA : Alacak (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davalı, davacıya 80 Gram Has Altın borçlanmıştır. Alacaklısı … ve Borçlusu … olan 30/06/2020 vade tarihli,80 Gr Has Altın bedelli,15/05/2019 düzenleme tarihli,Konya Yetkili Yerli,80 Gram Has Altın Senedi. Senedin vadesi geçmesine rağmen borç ödenmediğini, Davalı ile görüşmelerde de bir netice alınamadığını, Davamızın kabulü ile,80 Gram 24 Ayar Has Altının Aynı ile teslimine Aynen davalıdan alınarak davacıya verilmesine ödenmesine, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
TOPLANAN DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünün 07/02/2022 tarihli yazısı ile davacı … ve davalı …’ın sahibi olduğu tacir kaydına rastlanılmadığının bildirildiği görülmüştür.
Konya Vergi Dairesi Başkanlığı 27/01/2022 tarihli yazısı ile davacı … ve davalı …’ın mükellefiyet kayıtlarının bulunduğu bildirildiği görülmüştür.
(II)DAVANIN VE GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ VE GEREKÇE:
Mahkemenin görevli olması, HMK 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.). “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.).
Türk Ticaret Kanununun Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri başlıklı 4. Maddesi “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükmünü içerir.
Yine Türk Ticaret Kanununun Ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler başlıklı 5. Maddesi “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmünü içerir.
Ticari davalar kendi aralarında, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılır. Mutlak ticari davalarda tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken Kanun o davayı ticari dava olarak tanımladığı için ticari dava sayılır. Mutlak ticari davalar, TTK nın 4/1/a-f bentleri arasında sayıldığı gibi, Kooperatifler Kanunu (md.99), İcra ve İflas Kanunu (md.154), Finansal Kiralama Kanunu (md.31) gibi bazı özel kanunlarda da belirlenmiştir.
Buna karşılık tarafları tacir olan ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olan davalara ise nispi ticari dava denir. Yani bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de tarafların tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Uyuşmazlık konusunun taraflar arasındaki Alacak (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar Görevsizlik kararı verilen Konya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. … K. Sayılı gerekçeli kararında taraflar arasında bonodan kaynaklı alacak olması nedeniyle mutlak ticari davadan bahsedilmişse de; dava dilekçesi içeriğinden ve dava dilekçesine eklenen belgelerden anlaşılacağı üzere, 80 gr Has Altın’ ın borçlanıldığı anlaşılmaktadır.
T.C.YARGITAY . HUKUK DAİRESİ Esas No… Karar No…. Tarihi 15.11.1999 kararında “TTK.nun 688/2. madde hükmü gereği bir senedin bono sayılabilmesi için kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme kaydını ihtiva etmesi gerekir. Merci kararında da yer verilen 28.7.1941 tarih ve 32/28 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da açıklandığı gibi altın para herhangi bir mal hükmünde olup, muayyen bir bedel olarak kabulü mümkün değildir. Merciin altın para dışında tesbit edilen altın miktarının geçerli sayılacağı düşüncesi de yasaya uygun değildir. Takip konusu senet bedeli “100 gr. Altın” olarak tesbit edilmekle açıklanan kuralın dışında tutulamaz. Altının 22, 18, 14, 24 gibi ayarlar taşınması ve yazılı bedelin hangi ayarda tahsili gerektiği dahi muhakemeye muhtaçtır. Senet bedelinin altın para veya belli gramda altın olarak düzenlenmesi halinde dahi 688/2 madde koşullarını taşımayacağı cihetle bono vasfı bulunmadığından…” hükmü kurulmuştur.
Yargıtay kararlarından da anlaşılacağı üzere; altın cinsinden bedel yazılan senetler, kambiyo senedi niteliğinde bir bono olarak değil, “adi senet” ve yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmektedir.
Türk Ticaret Kanunu’muzun, “Bono veya emre muharrer senet” başlıklı 776. maddesinde, bononun “Kayıtsız ve şartsız beilirli bir bedeli ödemek vaadini” içermesi gerektiği ifade edilmektedir. Buradaki bedel tabirinin içine kıymetli madenler girmemekte sadece Türk Lİrası ve Yabancı Para girmektedir. TTK sistematiğinde Altın Senedi, bono vasfında addedilmemekte, yani kambiyo senedi niteliğine haiz olduğu kabul edilmemekte ve bu tür bonolar geçersiz addedilmektedir.
Türk Ticaret Kanunu 777. maddesinde bononun unsurlarınının bulunmaması halini düzenlemektedir. TTK 777. maddeye göre “776 ncı maddede gösterilen unsurlardan birini içermeyen bir senet bono sayılmaz.” Bu tür bir senet mevcut İİK sistemine göre Kambiyo Senetlerine Mahsus Takip yolu ile icra takibine konulamaz ve tahsili talep edilemez.
Bu durumda eldeki somut davaya bakıldığında; Konya Ticaret Sicil Müdürlüğü, Konya Vergi Dairesi Müdürlüğü , dava dilekçesi incelendiğinde, tarafların tacir olmadığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yukarıda belirtilen mutlak ticari davalar kapsamına girmediği gibi tarafların tacir olmaması sebebiyle eldeki davanın nispi ticari dava kapsamında da kalmadığı açıktır.
Bu hali ile bu davalara bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Görevli mahkemenin Konya Asliye Hukuk Mahkemesi olması ve mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeniyle HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2- Mahkememizin görevsizliği hakkındaki kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde Mahkememiz ile Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi arasında görev uyuşmazlığı doğduğundan, olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için 6100 sayılı HMK 21/c madde ve bendi uyarınca merci tayini yönüyle dosyanın Konya Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesine gönderilmesine,
3- HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına,
Dair; 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde, Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/03/2022

Katip … Hakim …