Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/651 E. 2022/491 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili şirket ile davalı borçlu arasındaki ticari ilişki gereğince davalı borçlunun müvekkilinden birtakım mallar satın almak istediğini belirttiğini, söz konusu edimin müvekkili şirketçe yerine getirildiğini, bedel olarak davalıya 18.03.2020 tarih ve … seri numaralı fatura gönderildiğini, davalı borçlunun faturayı ödemediğini, taraflar arası anlaşmayı ihlal ettiğini, müvekkilinin hem elindeki maldan olduğunu hem de bedelini tahsil edemediğini, tarafların yapmış oldukları ticari iş sonucu borçluya gönderilen faturalar ve cari hesap ilişkisinden kaynaklı alacaklarının tahsili için davalıya müracaat edildiğini, ödeme yapılmaması üzerine müvekkili şirket adına Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibine girişilmek zorunda kalındığını, ancak takip davalı-borçlunun haksız itirazı neticesinde durduğunu beyanla; davalının, borca ve fer’ilerine itirazı ile duran Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası nezdindeki itirazın iptali ile başlatılan takibin devamına, ayrıca müvekkilinin alacağının semeresiz kalmaması adına davalı adına kayıtlı taşınmaz, araç, menkul ve 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine iyiniyetli üçüncü kişilere devrinin engellenmesi bakımından ihtiyati tedbir/haciz vaazına, Haksız itiraz nedeni ile alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, Harçlar Kanunu 29/3’e göre icra takibindeki peşin harcın işbu davadaki harçtan mahsubuna, Arabuluculuk sürecinin anlaşmazlık ile sonuçlanması ve arabuluculuk sürecinin vekil ile takip edilmesi sonucu Avukatlık Asgari Ücret tarifesinin 16/2c maddesi gereğince arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin takdir edilmesine, Yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Dava dışı … ‘dan toplam tutarı 5.400,00 TL olan ürün talebinde bulunduklarını, firmanın davaya konu ürünü gönderdiğini ve ürün geldikten yaklaşık 2 ay sonra ödemesini … ‘ elden tahsilat makbuz karşılığında 5.400,00 Tl nakit olarak teslim ettiklerini, davacı firmanın kayıt dışı ortak olduğunun bilindiğini, kaldı ki tahsilat makbuzunu vererek kendi adına tahsilat yaptırdığını, bu nedenlerle davanın …’a ihbar edilmesini ve haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Mahkememizce; Konya .İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
SMMM bilirkişi …’nin mahkememize sunduğu 02/07/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı şirket ticari defterlerine göre, davalı yana düzenlenen ve icra takibine konu edilen 5.400,000 TL’lık fatura bedelinin ödenmediği ve davalı şirketin icra takip tutarı kadar davacı şirkete borçlu olarak göründüğü görüş ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu dava; icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ile davacının davalı aleyhine Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 16/07/2021 tarihinde asıl alacak ve ferileri ile birlikte toplam 6.045,32 TL üzerinden icra takibine giriştiği, ödeme emrinin davalıya usulen tebliğ edildiği, davalının yasal itiraz süresi içinde 02/08/2021 tarihinde verdiği itiraz dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulduğu anlaşılmıştır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesinin 1. Fıkrasında yer alan açık kanun hükmü uyarınca; uyuşmazlığın çözümü için mahkeme kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine vereceği karar ile ticari defterlerin ibrazını isteyebilir ve ticari defterleri delil olarak inceleyebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 222. maddesinin 2. Fıkrasındaki “kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulma, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış olma ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olmasıdır.” hükmüne uygun olmaları aranmaktadır. Genel hukuk kuralları dâhilinde bir kimsenin kendi düzenlemiş olduğu belgenin kendi lehine delil sayılması mümkün değildir.
Görüldüğü üzere ticari defterlerin sahibi lehine delil sayılması istisnai bir haldir. Ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için bir takım şartların bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartların neler olduğu 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Ticari Defterlerin İbrazı Ve Delil Olması” başlıklı 222. maddesinin 3. Fıkrasında ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde) yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde). Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklinde belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile somut dava dosyamızda HMK 222. Maddenin 3 fıkrasında belirtilen hususlardan ” ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde) yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” hükmünün uygulama alanı bulacağı açıktır.
Zira davalı vekiline 29.04.2022 tarihli celsede kesin süre içinde ticari defter ve belgelerin bulunduğu yerin bildirilmesi için ara karar kurulmuş ve ihtarlı tebliğ mazbatası ile istenmiş ama süresi içerisinde cevap ve beyanda bulunulmamıştır. HMK 222/3. Madde hükmü gereğince davacı ticari defterleri lehine delil olarak kabul edilmiştir.
Alınan bilirkişi raporuna göre davalı borçlunun Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile, takibin 5.400,00 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9,00 yasal faizi üzerinden devamına, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan 5.400,00 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 1.080,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davalı aleyhine açtığı itirazın iptali davasının KISMEN KABULÜ İLE;
Dosyaya konu Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki İTİRAZIN İPTALİ ile takibin 5.400,00 TL asıl alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9 ve değişen oranlarda işleyecek yasal faiz (Adi Kanuni Faiz) ÜZERİNDEN DEVAMINA,
2-Alacak likit olduğundan; hüküm altına alınan 5.400,00 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 1.080,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 368,87 TL karar harcından peşin olarak alınan 73,01 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 295,86 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 73,01 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 vekalet harcı toplamı 140,81 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (kabul/talep oranına göre 0,89) hesaplanan 1.179,09 TL’nin davalıdan, (red/talep oranına göre 0,11) hesaplanan 140,91 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 600,00 TL bilirkişi ücreti ile posta tebligat gideri 173,50 TL toplamı olan 773,50 TL’ nin (kabul/talep oranına göre 0,89) hesaplanan, 690,93 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, miktar itibariyle KESİN OLMAK ÜZERE verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/09/2022

Katip … Hakim …