Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/623 E. 2022/532 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA GEREKÇELİ KARAR

. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN :
VEKİLLERİ :
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tarımsal faaliyetlerde kullanmak amacıyla … marka traktörü davalıdan satın aldığını, müvekkili şirketin traktörün önerilen bakımını düzenli olarak yetkili servise yaptırdığını, alınan malın alındığı günden itibaren garanti edilen koşullar altında çalışmadığını, defalarca arızalandığını, 5 kez tamir edildiğini ve her tamirden sonra tekrardan arızalandığını, aynı arızanın baş gösterdiğini, aleyhine tespit istenilenin traktördeki arızayı ve ayıbı gidermekten kaçındığını, Konya Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasından delil tespiti yaptırıldığını, dosya içerisindeki belgelerden de traktörün daha önce de arıza verdiğinin anlaşılacağını, traktördeki temel arızanın beyin olarak tabir edilen elektronik donanımın arızalı olmasından kaynaklandığını, teknolojik donanımla geliştirilen ve teknoloji ile yönetilen bu traktörün mekanik olarak da kullanılmasının mümkün olmadığını, arızanın hiçbir zaman giderilmediği, ayıbın gizli olduğunu, satıcının ağır kusurlu olduğunu, kötü ifa ile sözleşme konusu edimin yerine getirildiğini belirterek şimdilik 300,00 TL’nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; öncelikle açılan dava ile ilgili olarak hem zamanaşımı hem de ihbar süresiyle ilgili olarak itirazları bulunduğunu, açılan dava ayıba ilişkin tazminat davası olduğunu, İş bu davayı kabul etmediklerini, ticari satımlarda ayıptan doğan hakların kullanılabilmesi için genel hüküm niteliğindeki TBK Madde 231/1 hükmü uygulama alanı bulacağını, buna göre, satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça ticari satımlarda da satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğradığını, bu bağlamda, 04/04/2016 tarihinde yapılan satıştan sonra açılan bu dava zamanaşımına uğramış olup, zamanaşımı itirazında bulunduklarını bu sebeple açılan davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, dava dilekçesi ekinde yer alan tek taraflı yapılan delil tespitine ilişkin olarak alınan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, davaya konu edilen traktörde ayıp iddiasını kabul etmediklerini, şayet ayıp var ise bu durumun kullanıcı hatasından ileri geldiğini, davaya konu traktörde gizli ayıp olduğu iddiasını da kabul etmediklerini, bu bağlamda, sayın Mahkememizin satım konusu traktörün ayıplı olup olmadığını, ayıplı ise bu ayıbın açık veya gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı konusunda uzman bilirkişiler aracılığı ile araştırma yapması gerektiğini, maddi olay kısmında izah ettikleri üzere müvekkilinin bir dönem … Ticaret Anonim Şirketinin Konya Bölge bayiliğini yaptığını, davaya konu edilen traktörün alım satım konusunda müvekkilim ile davacı tarafın anlaşması üzerine bahse konu traktör fabrikaya yapılan sipariş üzerine getirtilip davacı tarafa teslim edildiğini, İddia olunan arızadan müvekkilinin sorumlu olmasa da aksinin kabulü halinde davaya konu traktörün üreticisi olan firma da sorumlu olduğunu, bu sebeple davanın, üretici fÜrmaya da ihbarı gerektiğini, davanın reddine, davanın ihbarı dilekçesinin … Ticaret Anonim Şirketine tebliğ edilerek davaya katılmasının sağlanmasına, Yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı taraftan tahsiline, Karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … Tic. A.Ş. vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesi özetle; Müvekkilinin pasif husumet ehliyeti olmadığını, huzurdaki dava zamanaşımına uğradığını, yasal süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı olmadığını, ayıp ihbarının garanti sözleşmesine, yasal düzenlemelere uygun bir şekilde ve süresinde yapıldığının ispatlanması gerektiğini, delil tespiti dosyasından alınan bilirkişi raporu tarafımıza tebliğ edilmemiş olup huzurdaki davada delil niteliği bulunmadığını. mezkur rapor bu haliyle müvekkilinin hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, davaya konu traktörde üretim hatası olmadığını, öncelikle belirtmek gerekir ki, servis kayıtlarına göre dava konusu traktör davacıya 10.07.2015 tarihinde satılmış ve ilk bakımı yapıldığını, davaya konu traktöre yetkili servis haricinde müdahale edilmiş olması nedeniyle garanti kapsamında bir üründen söz edilemeyeceği açık olduğunu, Kaldı ki, dava konusu traktör rakip marka bayiisinde uzun süre sökülmüş bir halde sergilenerek, müvekkili şirketin markası kötülenmiş ve ticari itibarı bu yolla zedelenmeye çalışıldığını, müvekkili şirket traktörleri üzerinde hiçbir uzmanlığı, bilgisi bulunmayan rakip firma bayiisi … A.Ş. tarafından sorun giderilemeyince, davacı taraf müvekkili şirket yetkili servisi … Ltd. Şirketi’ne başvurmuş ve yetkili servisin başarılı müdahalesi neticesinde traktördeki sorun giderilerek ilgili traktör davacıya teslim edildiğini, davacı taraf da akabinde dava konusu traktörü satıp devrettiğini, davacı taraf kullanma kılavuzuna uygun olarak traktörü kullanmadığı, yetkili servis eliyle yapılması gereken müdahaleleri yapmadığını, traktörü arızalı bir şekilde kullanmaya devam ettiği ve en nihayetinde traktörü yetkisiz kişilere söktürdüğü için arıza devam ettiğini, davacının, traktörün periyodik bakımlarını yetkili servislerde eksiksiz ve zamanında yaptırdığına dair yetkili servis tarafından onaylanmış bakım kuponlarını ibraz etmesi gerektiğini, garanti sözleşmesi kapsamında davacı taleplerinin reddi gerektiğini beyanla; davacının delil olarak dayandığı tespit dosyasının delil niteliği bulunmadığından Sayın Mahkememiz dosyasından çıkarılması ve değerlendirmede dikkate alınmaması yönünde ara karar tesis edilmesine, yasalara uygun bir ayıp ihbarından söz edilemeyeceği için dava şartı yokluğundan davanın reddine, huzurdaki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, müvekkilinin pasif husumet ehliyeti bulunmadığının tespitine, her halükarda maddi ve hukuki dayanaktan yoksun talepleri havi işbu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesi özetle; Davalarının genel hükümlere göre açılmış olup, zamanaşımı süresi 10 yıl olduğunu, bu nedenle, davalının zamanaşımı defii hukuksuz olduğunu, dava konusu olayda satıcı kusurlu olduğunu, satılanı gereği gibi ifa etmediğini, kötü ifa ettiğini, bu nedenle, müvekkili şirketin zararını karşılaması gerektiğini, netice olarak, dava dilekçelerindeki iddialarını detaylı olarak arz ve izah edilmiş olup, davalının usule ve esasa ilişkin cevaplarını kabul etmediklerini beyanla; Cevaba cevap dilekçemizin dosya arasına alınmasına, davalarının kabulü ile yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı yan üzerine yükletilmesine, Karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Mahkememizce; Konya . Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası, celp edilerek incelenmiştir.
Türkiye Noterler Birliğinin 25/02/2022 tarihli cevabında … plakalı aracın tescil bilgilerinin gönderildiği görülmüştür.
Makine Mühendisi Bilirkişisi … Konya . Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasına sunduğu 12/06/2020 tarihli raporunda özetle; … plakalı traktörün keşif tarihinde yapılan incelemesinde traktörün komple gaman revizyon işleminin yapılması gerektiği, aracın bu şekilde arızalanması sebebiyet veren durumun ise aracın şanzımanının elektronik beyni diye tabir edilen şanzıman kontrol bloğu ve valflerinin arızalı olmasından kaynaklandığı ve durumdan dolayı traktörün ileri ve geri hareket etmediği anlaşıldığını, Traktörün alındiğından beri defalarca aynı arızayı vermesi nedeniyle aracın Şanzımanından dolayı gizli ayıplı olduğunu, böyle bir traktörün yaptığım piyasa araştırmasında şanzıman revizyon yapma bedelinin malzeme ve işçilik ücretleri ile birlikte KDV dahil 60.940,00 TL olacağını, araç mahrumiyetinden kaynaklanan yani tamir süresi içerisinde ki zararının, kazanç kaybının, 5.000,00 TL olacağını, toplam zarar miktarının 65.940,00 TL olacağı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava; Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacının davalıdan satın aldığı dava konusu traktörde gizli ayıbın olup olmadığı gizli ayıp olması halinde davacının yaptığı tamiratlar ve tam verimli ya da hiç kullanamama nedeni ile yapılan masraflar nedeniyle tazminat alacağının bulunup bulunmadığı, traktörün sağlam emsallerine göre rayiç bedelin altında satılıp satılmadığı satılmış ise aradaki fark kadar tazminat alacağının bulunup bulunmadığı var ise davalıdan tahsilinin gerekip gerekmediği hususları olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun ticari satış ve mal değişimi başlıklı 23/1-(c) Maddesi; “c)Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” hükmünü amirdir.
Dosya içerisindeki tüm belgeler, tarafların delilleri ve tespit dosyası incelendiğinde; davaya konu aracın satışının 04.04.2016 tarihinde gerçekleştiği, satış tarihinden itibaren 2 yıllık garanti süresinin bulunduğu, davacının satış tarihinden sonra aracı kendi ifadesiyle 5 kez tamir ettirdiği, araçtaki sorunların giderilememesi sebebiyle son olarak Konya . Sulh Hukuk Mahkemesi … D.İş sayılı dosyadan tespit yaptırıldığı, tespit raporunun tarihinin 12.06.2020 tarihi olduğu, davacının varsa araçtaki gizli ayıbı en son bu tarihte öğrenmiş olduğu, ancak dosya içerisinde malın ayıplı olduğuna dair TTK 23/1-c hükmü uyarınca ayıp ihbarının yapıldığına dair hiç bir belge ve delil bulunmadığının anlaşıldığı, bu nedenle tacir olan davacının TTK 23/1-c hükmünü yerine getirmediği ve TBK 223 maddede belirtilen “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. ” hüküm gereğince artık davacının satılanı bu ayıpla birlikte kabul ettiği anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm verilmesi gerekmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Ücret Tarifesi 13/1 maddesi gereğince kabul edilen miktar nedeniyle hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2020 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK 333 maddesi gereğince davacıya iadesine,
Dair; davacı, davalı ve feri müdahil vekilinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/09/2022

Katip Hakim