Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/532 E. 2022/184 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Ereğli (Konya) . Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili adına kayıtlı … plaka sayılı aracın 19/08/2021 tarihinde … ili … ilçesinde meydana gelen kaza sonucu hasarlandığını, kaza sonrası davalı sigorta kuruluşuna müvekkili tarafından yapılan başvuru sonucunda … numaralı hasar dosyası açıldığını ve aracın pert olduğu gerekçesiyle 127.000,00 TL müvekkiline ödeme yapıldığını, müvekkilinin yapılan ödemeyi fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutmak kaydıyla aldığını, müvekkili tarafından davalılardan … ’a tam kusurlu olarak neden olduğu trafik kazası nedeniyle mağduriyetinin giderilmesine yönelik Konya Ereğli . Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, ancak davalı tarafından cevap verilmediğini ve taleplerinin karşılanmadığını, davalı Sigorta şirketi tarafından tespit edilen araç rayiç bedelinin düşük olduğunu, müvekkilinin meydana gelen olay nedeniyle zarara uğradığını, müvekkiline gerçek zararının ödenmesi gerektiğini, meydana gelen trafik kazası nedeniyle 19/08/2021 tarihinden beri müvekkilinin ve ailesinin araçlarını kullanmaktan mahrum kaldığını, davalı sigorta şirketi tarafından 127.000,00-TL pert araç ödemesinin 05/10/2021 tarihinde ancak tamamlandığını, trafik kazasının meydana geldiği tarih 19/08/2021 ile araç ödemesinin yapıldığı 06/10/2021 tarihleri arasındaki 47 gün boyunca müvekkilinin ve ailesinin yaşadığı araç mahrumiyeti bedelinin, mahkemenizce belirlendiğinde artırılmak üzere fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik 500,00 TL nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıların sorumlulukları oranında tahsiline, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL araç rayiç değer farkının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıların sorumlulukları oranında tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin Ereğli (Konya) . Asliye Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Uyuşmazlığa konu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … numaralı poliçe ile sigortalı olduğunu, zamanaşımı itirazlarının olduğunu, davacının müvekkili şirketten net bir tutar talep ettiğini, davacının eksper ücreti gibi faturaya tabi net ve tespit edilebilir bir tutarı kısmi dava olarak talep konusu ettiğini, davanın esasına girilmeksizin usulden reddini talep ettiklerini, … plakalı aracın uğradığı zarar için müvekkili şirkete başvuruda bulunulduğunu, hasar tespiti için tarafsız bir eksper görevlendirildiğini, aracın rayiç değerinin 127,000 TL olarak belirlendiğini, mevzuat hükümleri gereğince müvekkili şirkete ödenecek sovtaj tutarı ise yapılan ihaleler sonucu 84.000 TL olarak tespit edildiğini, böylece hasar miktarının 43,000 TL olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacıya ödeme yapıldığını, aracın 84,000 TL’ye hasarlı olarak satıldığını ve müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, davacının araç mahrumiyet talebinin teminat dışı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunda olmadığını, bu nedenlerle; öncelikle davanın usuli itirazları doğrultusunda usulden reddini, müvekkil şirket ile davacı yan arasında akdedilen ZMMS poliçe limitinin yapılan ödemeler neticesinde tükendiğinden davanın reddini,aksi kanaatte olunması halinde; mutabakatnamenin varlığı gözetilerek yapılan ödemeler neticesinde müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu kalmadığından davanın esastan reddini, teminat dışında olan kazanç kaybı taleplerinin reddini, teminat dışı olan sair gider taleplerinin reddini, yargılama gideri ve de vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Davacı dava dilekçesiyle, müvekkilinin kusuru olmaksızın oluşan kaza sonucu araç rayiç değer kaybı ve araç mahrumiyet bedelinin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Mahkememizce; dava dilekçesi ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
HMK nun DAVA ŞARTLARI başlıklı 114. maddesi; “(1)Dava şartları şunlardır: a)Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. b)Yargı yolunun caiz olması. c)Mahkemenin görevli olması. ç)Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması. d)Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması. e)Dava takip yetkisine sahip olunması. f)Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması. g)Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması. ğ)Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi. h)Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması. ı)Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması. i)Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması. (2)Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmünü amirdir.
HMK nun DAVA ŞARTLARININ İNCELENMESİ başlıklı 115. maddesi; “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2)Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3)Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” hükmünü amirdir.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanunla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi, ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasını dava şartı haline getirmiştir.
TTK’nin 5/A maddesine göre, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” denilmektedir.
Mahkememizce bu tespit yapıldıktan sonra dava dosyası incelendiğinde;
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18 A, ” (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.
Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Hükmü gereği dosya içerisinde mevcut dava dilekçesinden ve eklerinden davacının arabuluculuğa başvurduğuna dair hiçbir belge ve beyanın bulunmadığı görülmekle 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18 A/2 maddesi gereğince davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açtığı davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere 7155 sayılı yasanın 20. maddesi ile eklenen 5/A, 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanunu’nun 7155 sayılı yasa ile eklenen 18/A-2 ve 6100 Sayılı HMK’nın 114/2, 115/1-2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulen reddine,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 21,4‬0 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … Sigorta A.Ş kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi göre belirlenen 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından HMK 333. Md gereği yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının karar kesinleşiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.14/03/2022

Katip Hakim