Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/530 E. 2022/155 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADIN
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine itirazın iptali davası açması nedeniyle işbu dava dosyası ile birleştirilmesini talep ettiklerini, davalının borca itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkili ile … Tic. A.Ş. arasında … Mah. … Kavşağı No:… adresinde faaliyet göstermek üzere 07.05.2017 tarihinde tek satıcılık sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 12.03.2020 tarihinde her iki taraf anlaşarak sözleşme karşılıklı olarak feshedildiğini, fesih üzerine davalı tarafından görevlendirilen … Tabela yetkilileri davalı şirketin markasını içeren tabelaları indirip götürdüklerini, sözleşme sona ermesine rağmen müvekkilinin elinde satılmayan davalı şirket ürünleri için ödeme yaptığını, müvekkilinin davalı şirkete ait ürünleri satmasının söz konusu olmayacağını, söz konusu ürünlerin muhafazası için müvekkilinin kira sözleşmesini feshedemediğini ve her gün zarara uğradığını, davalının satılmayan kendi şirketine ait ürünleri iade almalı gerektiğini ve bedelini müvekkili vermesi gerektiğini, bu hususta davalı tarafa ihtarname gönderildiğini verilen sürede davalı tarafından ürünlerin teslim alınmadığını, ürünlerin bedellerini müvekkiline iade etmediğini, 16.08.2020 tarihli … numaralı faturaya istinaden karşı taraf aleyhine Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 49.590,45 TL alacağı tahsil amacıyla icra takibi başlatıldığını, karşı tarafın bu takibe haksız olarak itiraz ettiğini ve bu nedenle de takibin haksız bir şekilde durduğunu, davalı şirketin ve müvekkilinin birbirlerinden olan alacaklarının mahsup edilmesi gerektiğini, davalı tarafça başlatılan Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra takibine 04.08.2020 tarihinde itiraz edilerek, itiraz dilekçesinde alacakların mahsuplaşması gerektiği hususunun belirtildiğini, davalı tarafın Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasının takip çıkış ise 52.940,44-TL’dir. İş bu alacakların mahsup edilmesini, arabuluculuk görüşmesi sonucunda tarafların anlaşamadığını, bu nedenlerle; Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, davalının Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesini, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, müvekkilinin depolama masrafından dolayı uğramış olduğu, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla, 1.000.-TL (belirsiz alacak) zararının davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı arasında “… Mah. … Kavşağı No:… ” adresinde faaliyet göstermek üzere tek satıcılık sözleşmesi imzalandığını, davacı tarafın bu sözleşme feshi sonucundan müvekkilinden alacaklı olduğu iddialarının mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin davacıya fatura ederek satmış olduğu ürünleri iade alma gibi bir durum söz konusu olamayacağını, bu durumun sözleşmede de hüküm altına alınmadığını, fesih protokolü hazırlanırken müvekkiline malların iade alınması ile ilgili herhangi bir bildirim yapılmadığını, cari hesap bakiyesinin davacı yanca kabul edildiğini, davacının süre talep ettiğini ve devamında cari hesaptaki faturalardan kaynaklı borcunu ödemediğini, alacaklarından dolayı Konya . İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası İle takip başlatılmak durumunda kalındığını, davacı yan kötüniyetli ve haksız olarak iş bu davaya konu icra takibini başlattığını ve dava açtığını, davacının sunmuş olduğu şube fesih protokolünün asıl evrak olmadığını, asıl evrakta fesih tarihinin 28/11/2019 olduğunu, sunulan evrak tarihi 12/03/2020 olduğunu, tabelaların sökülmesi hususu müvekilinin yönünde bir etkisi olmadığını, dosyaya sunulan 28/11/2019 tarihli montaj tespit tutanağında veya başka herhangi bir belgede müvekkili firmanın talimatı olduğuna dair imzası bulunmadığını, sökülen tabelaların müvekkili firmaya teslim edilmediğini, müvekkili firmanın özel istek ve sipariş üzerine mobilya hazırlayıp fatura ederek bayilere gönderdiğini, başka bir bayiye gönderdiği malların iade alınması durumunda müvekkili firmanın bu mallara satamayacağından zarar uğrayacağını, davacı tarafından düzenlenen e-fatura yasal süresinde müvekkili tarafından kabul edilmediğini ve itiraz edildiğini, bu nedenlerle; müvekkili hakkında açılan işbu itirazın iptali davasının reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası UYAP sisteminden celp edilerek incelenmiştir.
Meram Vergi Dairesi Müdürlüğünün 30/11/2021 tarihli cevabi yazısı ile; davacıya ait 2020 yılı gelir vergisi beyannamesinin gönderildiği görülmüştür.
Meram Vergi Dairesi Müdürlüğünün 17/12/2021 tarihli cevabi yazısı ile; davacının bilanço esasına göre defter tuttuğunun bildirildiği görülmüştür.
Konya Ticaret Sicili Müdürlüğünün 02/12/2021 tarihli cevabi yazısı ile; davacının 18/02/2015 tarihinde kurulmuş olduğunu ve halen faaliyetinin devam ettiğinin bildirildiği görülmüştür.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra dosyasına vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin taraflar arasında yapılan sözleşmenin feshedilmesinden sonra davalıya ait ürünlerin satmasının söz konusu olamayacağını, davalının satılmayan kendi şirketine ait ürünleri iade alması gerektiği ve bedelini müvekkiline vermesi gerektiği, davalıya gönderilen ihtarnameye rağmen davalı tarafından ürünlerin iade alınmadığı ve bedelinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin özel istek ve sipariş üzerine ürün hazırladığını, davacıya teslim ettiği ürünleri iade almasının söz konusu olamayacağını, bu durumun sözleşmede hüküm altına alındığını, cari hesap bakiyesinin davacı yanca kabul edildiğini, davacının kötüniyetli ve haksız olarak icra takibi başlattığını, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında ”… Mağazacılık Sözleşmesi” başlıklı sözleşme imzalandığı, yine taraflar arasında dava dilekçesi ekindeki sunulan belgeye göre ”bayilik fesih protokolü” başlıklı protokol imzalandığı ve ilgili protokol içeriğine göre bayilik sözleşmesini 12/03/2020 tarihinde karşılıklı anlaşmayla fesih edildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki esas uyuşmazlık konusu davacı bayinin elinde bulunan ürünleri fesih sonrası davalı satıcıya iade edip edemeyeceği noktasında toplanmış olup, taraflar arasındaki sözleşmenin tarafların hak ve yükümlülüklerine dair hükümlerde, emtiayı satın alma koşulları başlıklı 1.maddesinin h bendi ” yetkili satıcı, satın aldığı ürünlerin satış rizikolarını tamamen ve münhasıran üstlenmiş olup, satın aldığı ürünleri satamadığı yada değişik gerekçelerle Rengarenk’e (davalı) iade edemeyecektir.” şeklinde kararlaştırılmıştır. Taraflar arasındaki varlığına dair herhangi bir uyuşmazlık bulunmayan bayilik fesih protokolünde ise yalnızca taraflar arasındaki karşılıklı anlaşma neticesinde fesih edilmesi kararlaştırılmış olup, elde kalan ürünlere dair herhangi bir madde içermemektedir.
Her ne kadar davalı taraflar arasındaki fesih protokolünün tarihinin ”12-03-2020” değil ”12-03-2019” tarihi olduğunu savunmuş ise de, ilgili husus yargılamaya herhangi bir etki etmeyeceğinden bu yöndeki savunmalara itibar edilmemiştir.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasındaki sözleşmenin yukarıda zikredilen 1.maddesinin h bendinde emtiayı satın alan yetkili satıcı ”davacı” bu ürünlerin satış rizikolarını tamamen ve münhasıran üstlendiğinden ve sözleşmenin feshine ilişkin maddelerde ürünlerin iade edileceğine dair herhangi bir madde bulunmadığından taraflar arasındaki fesih protokolünde de yine yetkili satıcı elindeki ürünlerin iadesine ilişkin herhangi bir husus kararlaştırılmadığından sözleşmenin kurulmasıyla birlikte satın alınan ürünlere ilişkin tüm satış rizikolarını kabul eden davacı firmanın fesih sonrası elinde kalan ürünleri iade edemeyeceği, dolayısıyla davalı tarafından yetkili bayilik sözleşmesi kapsamında davacıya teslim edilen ve davacı elinde bulunan ürünlerin iadesine yönelik düzenlenen faturanın tahsiline yönelik, dava konusu takibe itirazların yerinde olduğu takdir ve kanaatine varılarak davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 616,01 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 535,31‬ TL harcın Harçlar Kanunun 31. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 7.376,76 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına)
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/02/2022

Katip Hakim