Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/52 E. 2022/257 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı …; lehtarı olduğu 160.000-TL bedelli, düzenleme tarihi 09/04/2019, ödeme tarihi 31/12/2019 olan bonoya dayalı olarak bononun keşidecisi müvekkil … Tic. Ltd. Şti. aleyhine icra takibi başlattığını, davalı, önce Ankara Batı İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, daha sonra müvekkili şirket tarafından yapılan yetki itirazı neticesinde, Ankara Batı . İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ve 25/06/2020 tarihli kararıyla Ankara Batı İcra Dairesi’nin yetkisizliğine karar verildiğini, dosyanın Konya . İcra Müdürlüğü … Esas numarası aldığını, davalının icra takibinde bedelsiz olan senedi kullandığını, bu sebeple taraflarınca davacı hakkında şikayette bulunulduğunu, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma numaralı dosyası kapsamında 28/09/2020 tarihinde …’nun ifadesinin alındığını, davalının vermiş olduğu ifadesinin tam olarak gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasındaki borç ilişkisinin nasıl gerçekleştiğine dair ipucu verdiğini, dava konusuna ilişkin ikrarlar içerdiğini, davalının 92.000,00 TL şirkete vereceğini ve bu para ile iş makinesi alınıp söz konusu makine şirket tarafından kullanılacağını ve her ay kira bedeli olarak davalıya 5.000,00 TL ödeme yapılacağı yönünde anlaşıldığını, bir yıllık sürenin sonunda ise araç bedeli olan 100.000,00 TL’nin davalı …’na ödeneceğini ve araç şirket tarafından satın alınmış olacağını, bu bedelin karşılığı olarak davanın konusu olan icra takibinin dayandığı bono davalı tarafa verildiğini, müvekkili şirketçe davalıya düzenli ödeme yapıldığını, davalının icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunu, bahse konu senet bedellerinin davalıya kısım kısım ödendiğini, yapılan toplam ödeme 132.459,50 TL olduğunu, bu nedenlerle; öncelikle haciz ve satış işlemleri dahil olmak üzere tüm icra işlemlerini kapsayacak şekilde HMK M. 209 uyarınca teminatsız olarak yahut mahkememizin uygun göreceği bir teminat ile takibin dava konusu kadar durdurulmasını ve icra dosyasına yatan/yatacak paranın alacaklıya ödenememesine, davanın kabulüne, müvekkili şirketin davalı alacaklıya karşı dava değeri olan 132.459,50 TL borçlu olmadıklarının tespiti ile Konya . İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra dosyası üzerinden başlatılan takibin dava değeri kadarlık kısmının iptalini, davalı alacaklının haksız ve kötü niyetli takibi nedeni ile davalı aleyhine dava değerinin % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki alacak ilişkisinin ticari iş niteliğinde olmadığından dosyanın görevli mahkeme Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, arabuluculuk işlemleri yerine getirilmediğinden davanın usulden reddini talep ettiklerini, olay örgüsü ve senede dair açıklamalar gerçeği yansıtmadığını, davacı şirket ortaklarından … , bir aile toplantısında müvekkil …’na ve müvekkilin babasına gelerek yeni kurdukları şirkete aylık 12,000,00-TL’den silindir kiralayacaklarını, müvekkilinin birikimi olduğunu, silindiri müvekkilinin alması halinde başkasına 12,000,00-TL silindir kirası ödeyeceğine müvekkiline 10,000,00-TL kira ödeyeceğini, yeğeni olan müvekkilinin kazanmasını istediğini söylediğini, bunun üzerine müvekkili, davalı şirket ortağı olan amcasına, kendisinin devlet memuru olması sebebiyle böyle bir işe kalkışamayacağını ancak babası ile aralarındaki ilişkiye de karışamayacağını belirttiğini, müvekkilinin babasının uygun görmesi ile bir silindir alınması, bu silindirin müvekkilinin babasının üzerine olması ve davacı şirketin Haziran ayından yıl sonuna kadar 7 aylık toplam 70,000,00-TL silindir kirası ödemesi kararlaştırdıklarını, davacı şirketin durumunun kötü olduğunu izah etmesi nedeniyle ödenmesi gereken 10,000,00-TL olan silindir kirası aylık 5,000,00-TL ödenecek ve kalan 35,00000-TL’lik kira ise yıl sonunda ödenecek şekilde anlaştıklarını, müvekkilinin davacıdan senet talep ettiğini, bunun üzerine davacı tarafın müvekkiline 160,000,00-TL tutarında senet verdiğini, silindirin davacı şirket üzerine alındığını, davacı şirketin borcunu ödememesi nedeniyle icra takibi başlattıklarını, takibe koyduktan 2 gün sonra davacı tarafça müvekkilinin hesabına 60,000,00-,TL gönderildiğini, davacı tarafın borçtan kurtulmak adına uğraştığını, bu nedenlerle; görevsizlik kararı verilerek dosyanın Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini, dava şartı arabuluculuk usule uygun yerine getirilmediğinedn davanın usulden reddini, mahkememiz aksi kanaatte ise davanın esastan reddini, takibin tedbiren durdurulması durumunda müvekkil lehine %20’den aşağı olmamak üzere karşı tarafın tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Konya . İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Konya Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasının UYAP sisteminden gönderildiği görülmüştür.
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasının UYAP sisteminden gönderildiği görülmüştür.
Tanık …’nun Ardahan . Asliye Hukuk Mahkemesince alınan beyanında: “Eşim askeri personel olarak Ardahan ilinde görev yapmaktadır. Eşimin ayrıca işi gereği makine konusunda bilgisi vardır. Davacı şirketin ortağı eşimin amcası …’dur. Kendisi devamlı olarak eşime bir iş makinesi almasını ve çalıştırmasını söylerdi. Ancak ben eşime böyle bir işe girmemesi konusunda sürekli telkinde bulunurdum. 2019 yılında boşanma aşamasında olduğumuz bir durumda amcası … eşini ikna etmiş, eşim de arabamızı satarak 63.000,00 TL’yi amcasına verdi. Hatta üzerine 50.000,00 TL kredi de çekti. Onu da amcasına verdi. Amcası kendisine yıl sonunda daha fazla para vereceğini vaat etti. Eşimde buna kandı. Ancak amcası yıl sonunda ödemesi gereken meblağı ödemedi. Yine amcası iş makinesini eşimin babası Yıldıray’ın üzerine yapacaktı. Ancak bunu da yapmadı. Makineyi kendi üzerine aldı. Bu makinenin kira bedelini eşime ödeyip ödemediklerini ben bilmiyorum. Eşimin amcası … eşime 160.000,00 TL borçludur. Bu borç sebebiyle bana da çeşitli söylemlerde bulunmuştur. Telefonla görüştüğümüz esnada paranın yarısının benim yarısının da eşimin olduğunu söyledi. Ancak bize bu parayı ödemedi. Yine telefonda bana eşim kendisine dava açtığı için makineleri başkasına devredeceğini söyledi. Benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir. Tanıklık için ücret talebim yoktur ” diyerek beyanda bulunmuştur.
Tanık …’nun Polatlı . Asliye Hukuk Mahkemesince alınan beyanında; “tam hatırlayamamakla birlikte yaklaşık 2 yıl önce damadım ve kızımın evinde hep birlikte oturuyorduk. Sonra … davalıyı çağırdı, oğlum yani davalı arabasını satacaktı. … oğluma arabayı sat parasını bana ver dedi. Davalı da amca beni zora sokma ben arabamı değiştireceğim, dedi. Ben senin alacağın araba için bir yıl sonra sana 160.000,00 TL senet yapayım şimdi bu parayı bana ver dedi. Oğlum da yaklaşık 63.000,00 tl ye arabasını sattı ve nakit olarak parasını …’e verdi. … 100.000,0 TL ye ihtiyacı olduğunu söylediği için oğlum da üstünü tamamlamak için kredi çekti. Davalı oğlum krediyi aylık maaşı tutarı kadar aylık ödemesi olacak şekilde çekti. Bunun üzerinde de amcasına defalarca amca bak bu krediyi ödeyemezsem ben biterim, bütün maaşım bu krediye gidiyor dedi. Amcası da kabul etti. Ben alacağım asfalt arabasının kiralarından sana bu aylık kredi miktarını öderim dedi. Daha sonra davalı oğlumdan duyduğum kadarıyla … kredilerin bir kısmını ödemiş bir kısmını ödememiştir. Senedin vaadesi geldiğinde … halen ödeme yapmamıştı. Oğlum defalarca kez amca araba alacağım benim paramı ne zaman vereceksin diye kendisine sordu, … de oğlumu oyaladı en sonunda oğlumun telefonlarını açmamaya başladı. Daha sonra oğlum arayınca telefonlara …’in ortağı çıkmaya başladı. Oğlum bu ortağı tanımıyordu. Ortak olan kişi oğlumu tehdit etmiş. Para halen ödenmemişti. Oğlum en son senedi icraya koyacağını söyledi. İcraya koyduğunda … parça parça toplam da 60.000,00 TL olmak üzere ödemeler yapmış ancak gerisini ödememiştir. Bu olay sonrası oğlum ve gelinimin arası bozuldu. Araları bozulunca … gelinimi aramış ve senin paran bende demiş. Bilgim ve görgüm bundan ibarettir,” diyerek beyanda bulunmuştur.
Tanık …’nun Polatlı . Asliye Hukuk Mahkemesince alınan beyanında; “Kardeşim davacı şirketin ortağıdır ve yollara asfalt dökme işi ile uğraşır. Benim kardeşimle ortak kamyonumuz vardı. 2019 yılında oğlum arabasını satacaktı. Kardeşim de bunu duyunca bana … arabanın parasını bize versin bir de silindir alalım dedi. Normalde silindir benim üzerime olacaktı. Ama kardeşim ben emekli olduğum için benim üzerime fatura kesilemez diye kendi üzerine aldı. … arabayı 60.000,00 TL ye sattı. Bize toplamda 92.000,00 TL verdi. … 32.000,00 TL yi amcasına elden vermiş, oğlum 32.000,00 TL yi kredi çekerek vermişti. Dedi. 92.000,00 TL toplamda davacının hesabına yatırdı. Benim … den 8.000,00 TL alacağım vardı. Onunla birlikte …’e toplam da 100.000,00 TL vermiş olduk. Oğlum amcasına bu parayı borç olarak verdi. Silindiri aldıktan sonra çalıştık kirası ile aylık 5.000,00 TL olmak üzere oğluma ödemeler yaptık. Arabanın satışı olduktan sonra kardeşim oğluma 160.000,00 TL lik senet verdi. Bu senedin 160.000,00 TL olmasının sebebi benim arabamı da kardeşime vermiş olmamızdan dolayıdır. Aralıkta senetin vaadesi geldiğinde oğlum senedi icraya koydu. İcraya koyduktan sonra 60.000,00 TL ödeme yaptık. 100.000,00 TL davalıya borcumuz halen devam etmektedir. Davalıya ödenen 5.000,00’er TL bu borçtan ayrıdır onlar kira bedelidir. Bilgim ve görgüm bundan ibarettir, ” diyerek beyanda bulunmuştur.
Tanık …’ın Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesince alınan beyanında; ” … amcam, davalı da kardeşim olur. Kardeşim aracını satmasından dolayı elinde bir miktar para vardı. Bizim evde otururken amcam, kardeşime parasıyla silindir alıp kendisine aylık kira ödemeyi teklif etti. Silindirin ne kadara alınacağını ve kirasına ilişkin birşey konuşulmadı, bilmiyorum. Sonradan öğrendiğim kadarıyla anlaşmayı yapmışlar, kardeşim karşılığında senet almış, senedin miktarını bilmiyorum. Yine kira bedelini ödemiş ancak senedin bedelini ödememiş. Kira bedeli olarak toplamda 60.000,00 TL ödendiğini biliyorum. O dönemde kardeşim ve eşinin araları bozuktu. Abimin eşinden duyduğumuz kadarıyla o dönemde amcam yengemi aramış, borcu olduğunu kabul etmiş, yarısının kendi hakkı olduğunu söyleyerek yarısını ona göndermeyi teklif etmiş, ancak göndermemiş. Söyleyeceklerim ve bildiklerim bundan ibarettir” diyerek beyanda bulunmuştur.
Tanık …’nun mahkememizce alınan beyanında; ” ben davalı …’nun yengesi olurum. Dava dışı … eşim olur. …, annesi ve babasıyla eşimin bulunduğu bir ortamda …, …’na hitaben ” amca ben eşimden boşanacağım, aracımı sattım, boşanma gerçekleştiği takdirde bu para ikiye bölünecek, parayı ben sana vereyim sen işlerinde kullan” dedi ve konuşmanın ertesi günü parayı eşim …’na teslim etti. Daha sonra eşimde aldığı paraya karşılık senet imzalayarak …na verdi. Ayrıyeten eşim her ay aldığı paraya karşılık …’na aylık 5.000,00 TL olmak üzere 7 ay boyunca ödeme gerçekleştirdi, bu ödemeler silindir ücretine ilişkindi, kiraya ilişkin değildi. Senet ödemesi geldiğinde 40.000,00 TL ödeme yaptı, daha sonra 60.000,00 TL daha ödeme yaptı. Kalan 15.000,00 TL içinde davalı …’den süre istedi. …’da kendisine yaklaşık 6 ay gibi bir süre tanıdı. İzne geldiğinde hallederiz şeklinde anlaştılar, dava konusu senet eşimin …’ndan aldığı paraya karşılık verildi, ancak silindire karşılık mı kiraya karşılık mı bunu bilmiyorum, tanık ücreti talebim yoktur” diyerek beyanda bulunmuştur.
Tanık …’ın mahkememizce alınan beyanında; ” ben davacı şirket sahibinin babasıyım, taraflar arasındaki ilişkiye ve senet alışverişine bizzat şahitliğim yoktur, yalnız oğlum …’ın bana anlattığı kadarıyla biliyorum. …, o dönem … ile davacı şirkette ortaktı, oğlumun anlattığına göre …’nun yeğeni … eşinden boşanmak üzere olduğunu ve elinde bir miktar parası bulunduğunu ve bu parayı işlerde kullanması için amcasına teklif ettiğini söylemiş ve 100.000,00 TL vermiş, bu bedel karşılığında da şirket tarafından silindir satın alınmış, alınan bedel ise davalıya her ay 5.000,00 TL olmak üzere 7 ay boyunca ödenecek, 7 ay sonrada silindirin tüm parası ödenecek şekilde anlaşmışlar, aylık ödemenin kira ödemesi mi yokta silindir parası mı ben bilmiyorum, hatta aylık ödemelerin biri gerçekleştirilemediği için oğlum benden rica etti, bende bunun üzere kendi hesabımda karşı tarafa o ayki parayı gönderdim. Davalıya verilen senedin yapılan 100.00,00 TL lik ödemeye ilişkin verildiğini biliyorum, kiranın bedelinin senede dahil olup olmadığını bilmiyorum, ben dava açıldıktan sonra davalının babasına mesaj çekerek ödenen parayı neden yeniden istiyorsunuz dedim, o da cevaben biz hakkımızı mahkemede alacağız, tanık ücreti talebim yoktur diyerek beyanda bulunmuştur.
SMMM Bilirkişi …’in mahkememize sunmuş olduğu 07/07/2021 havale tarihli raporunda; Davacı … Ltd. Şti.’nin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı şirket defterlerinde yapılan incelemede davalı … ile ilgili herhangi bir kayıt olmadığı, takibe konu olan senedinde kayıtlı olmadığı, davalı müvekkilinin beyanlarına göre davalı …’nun tacir olmadığından ticari kayıtlarının bulunmadığı ve bu nedenden dolayı ticari defter incelemesinin mümkün olmadığı, davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş herhangi bir kira faturasının olmadığı, davalı tarafın sunmuş olduğu belgelere göre davalı …’nun dava dışı … hesabına toplam 3.400,00TL ödeme yaptığı, davacı tarafın sunmuş belgelere göre davalı … hesabına toplam 132.459,50TL ödendiği ve ödemelerin dava dışı … ile … hesaplarından yapıldığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşbu dava; Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesindeki taleplerinde özetle; davalının, müvekkili şirket yetkilisi …’nun yeğeni olduğunu, müvekkili şirkete iş makinesi alınması yönünde aralarında anlaşma yapıldığını, anlaşmaya göre davalının, müvekkiline 92.000,00 TL vermesi karşılığında müvekkilinin davalıya aylık kira bedeli olarak 5.000,00 TL ödeyeceğini ve bir yıllık sürenin sonunda davalıya 100.000,00 TL ödeyerek aracın müvekkili şirket tarafından satın alınmış olacağını, bu bedelin karşılığı olarak icra takibine konu bononun davalıya verildiğini, müvekkili şirket tarafından dava konusu bonoya ilişkin olarak davalıya 132.459,50 TL ödendiğinden, müvekkili şirketin davalı alacaklıya karşı dava değeri olan 132.459,50 TL borçlu olmadıklarının tespiti ile Konya . İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra dosyası üzerinden başlatılan takibin dava değeri kadarlık kısmının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf savunmalarında; davacının iddia etmiş hususların gerçeği yansıtmadığını, davacının ihtiyacı olan silindiri müvekkilinin alması halinde 10.000,00 TL kira üzerinden anlaştıklarını, davacının Haziran ayından yıl sonuna kadar 7 aylık kira bedeli toplam 70.000,00 TL ödeyeceğini, daha sonra davacı şirket yetkilisi olan amcasının şirketin durumunun kötü olduğunu beyan etmesi üzerine aylık kiranın 5.000,00 TL olarak ödenmesi ve kalan 35.000,00 TL’lik kiranın yıl sonunda ödenmesi şeklinde anlaşmaya varıldığını, neticeten davacı şirketin Haziran ayından yıl sonuna kadar aylık 5.000,00 TL silindir kirası yıl sonunda kalan 35.000,00 TL silindir kirası ve senet bedeli olan 160.000,00 TL’yi ödemesi karşılığında silindirin davacı şirkete devredileceğini, ancak ilgili silindirin davacı şirket yetkilisinin amcası olması ve şirket adına alınması isteği üzerine davacı şirket üzerine kayıt yapıldığını, davalı dilekçe ekinde sunulan dekontlar içerisindeki 4 adet 5.000,00 TL, 1 adet 5.250,00 TL, 1 adet 4.000,00 TL ve 1 adet 40.000,00 TL olmak üzere toplam 69.250,00 TL’lik dekontların silindir kirası karşılığı olduğunu 60.000,00 TL’lik ödemenin takip sonrası senet ödemesine ilişkin olduğunu, kalan 1.200,00 TL’lik ve 2.000,00 TL’lik ödemelerin dava dışı … tarafından dönem içerisinde kişisel ihtiyaçları için davacıdan aldığı, borçların karşılığı olduğunu takibe konu senede ilişkin olarak takip sonrası yapılan 60.000,00 TL’lik ödeme dışında herhangi bir ödeme yapılmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davaya konu Konya . İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasının incelenmesinde; takibin 28/01/2020 tarihinde başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrini 14/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesine ilişkin dosya SMMM bilirkişi …’e tevdii edilmiş, bilirkişi 07/07/2021 tarihli raporunda neticeten; Davacı … , Ltd. Şti.’nin ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı şirket defterlerinde yapılan incelemede davalı … ile ilgili herhangi bir kayıt olmadığı, davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş herhangi bir kira faturasının olmadığı, davalı tarafın sunmuş olduğu belgelere göre davalı …’nun dava dışı … hesabına toplam 3.400,00 TL ödeme yaptığı, davacı tarafın sunduğu belgelere göre davalı … hesabına toplam 132.459,50 TL ödendiği ve ödemelerin dava dışı … ile … hesaplarından yapıldığı tespit edilmiştir.
Tanık … beyanlarında; davalının eşi olduğunu, 2019 yılında eşinin arabasını satarak 63.000,00 TL’yi davacı şirket ortağı amcası …’na verdiğini, yine 50.000,00 TL daha kredi çekerek amcasına verdiğini, amcasının, eşine yıl sonunda daha fazla para vereceğini vaad ettiğini, yıl sonunda vaad ettiği ödemeleri gerçekleştirmediğini ve 160.000,00 TL borçlu olduğunu ifade etmiştir.
Tanık … beyanlarında; dava dışı …’nun, davalıya arabanı sat parasını bana ver dediğini ve davalının da 63.000,00 TL ‘ye arabasını satıp 100.000,00 TL kredi çekmek suretiyle dava dışı …’na nakit olarak parasını verdiğini, bunun karşılığında senet aldığını, sonrasında senet ödemelerini gerçekleştirmediğini ve davalının ilgili senedi icraya koyduktan sonra borca karşılık 60.000,00 TL ödeme yapıldığını, başka bir ödeme yapılmadığını ifade etmiştir.
Tanık … beyanlarında; davalının babası olduğunu, kardeşi …’nun asfalt dökme işiyle uğraştığını 2019 yılında davalının arabasını satacağını beyan etmesi üzerine kardeşinin silindir almak için bu bedeli istediğini, davalının da 60.000,00 TL’ye aracını sattığını ve 32.000,00 TL elden vererek toplamda 92.000,000 TL amcası olan …’na verdiğini, kendisinin …’ndan 8.000,00 TL alacağı ile birlikte toplamda 100.000,00 TL vermiş olduklarını, kardeşinin, davalıya 160.000,00 TL’lik senet verdiğini, bu senedin 160.000,00 TL olmasının sebebinin kendisine ait aracında …’na verilmesi nedeniyle olduğunu, davalıya ödenen kira bedellerinin senet borcundan ayrı olduğunu ifade etmiştir.
Tanık … beyanlarında; davalının, dava dışı …’na aracını sattığını ve bu parayı işlerinde kullanması için verdiğini, bu paraya karşılıkta dava dışı …’nun senet imzalayarak davalıya verdiğini, ayrıyeten davalıya 7 ay boyunca aylık 5.000,00 TL ödeme yapıldığını ve bu ödemelerin kira ödemesi değil, silindir ücretine ilişkin olduğunu, senedin ödeme günü geldiğinde toplamda 100.000,00 TL ödeme yapıldığını, kalan ödemeler için süre istenildiğini ifade etmiştir.
Tanık … beyanlarında; Davacı şirket sahibinin babası olduğunu, taraflar arasındaki ilişkiye dair bizzat şahitliğinin bulunmadığını, kira bedellerinin senede dahil olup olmadığını bilmediğini ifade etmiştir.
Tüm tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; genel ifadelerin kullanıldığı ödemelere dair beyanların olduğu anlaşılmakla; taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu senet olduğundan ve yapılan ödemelerin de senede karşı senet ile ispat külfeti gereği yazılı olarak ispatlanması gerektiği, yine taraflar arasındaki ilişkiye dair beyanlarında ayrı ayrı çelişkiler içerdiği ve tanık beyanlarını destekler mahiyette muteber herhangi bir yazılı delil sunulmadığından davacı ve davalı taraf tanık beyanlarına itibar edilmemiştir.
Her ne kadar davacı vekili, davalının Konya CBS … Soruşturma sayılı dosyası kapsamında senet borcuna ilişkin olarak yapılan ödemelere dair ikrarda bulunduğunu bu nedenle işbu menfi tespit davasında ispat külfetinin davalıya geçtiğini, dava konusu vakiayı ikrar etmesi nedeniyle alacağın mevcut olduğunu ispat etme yükümlülüğü altına girdiğini iddia etmiş ise de; davalının ilgili soruşturma kapsamındaki beyanlarında, davacı şirket yetkilisi olan amcası …’na hesap üzerinden 92.000,00 TL gönderdiğini, yine 45.000,00 TL babası … tarafından ve 23.000,00 TL elden kendisi tarafından para verdiğini, toplamda kendisine 160.000,00 TL borçlu olunduğunu ve davaya konu senedin verildiğini, 2019 Haziran ayından itibaren yıl sonuna kadar aylık 5.000,00 TL kira bedeli altında tarafına hesap üzerine para gönderildiğini, yıl sonu geldiğinde senet bedeli ödenmediğinden takip başlattığını ve takip başlatıldıktan sonra 60.000,00 TL ödeme yapıldığını ifade ettiği anlaşılmış olup, davalı savunmalarının aksini gösterir herhangi bir iddia bulunmadığından, senede konu borcun ödendiğine ilişkin ispat külfetinin yer değişmediği ve halen davacı üzerinde olduğu takdir ve kanaatine varılmıştır.
İspat külfeti halen davacı üzerinde bulunduğundan mevcut delil durumu itibariyle yemin delili hatırlatılmış olup, davacının tanınan kesin süre içerisinde yemin metni sunmasına rağmen yemin metni içeriği iddia ve savunmaları karşılar mahiyette olmadığından, mahkememizce taraf iddia ve savunmaları kapsamında düzenlenen yemin metni ile birlikte Ardahan . Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış, Ardahan . Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/03/2022 tarihli talimat duruşmasında davalı … mahkeme huzurunda bizzat “Dava konusu edilen 160.000,00 TL bedelli, 31/12/2019 vade 09/04/2019 keşide tarihli bononun yalnızca davacıya verdiğim silindir ücretine ilişkin toplam 160.000,00 TL bedel karşılığında aldığıma, silindir kira bedellerinin senet bedeline dahil olmadığına ve bu senet dolayısıyla icra takibinden sonra yapılan 60.000,00 TL ödeme haricinde herhangi bir ödeme almadığıma namusum, vicdanım, kutsal saydığım tüm değerlerin üzerine yemin ederim.” diyerek yemin etmiştir.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; Yemin mahiyeti itibariyle kesin delillerden olup, taraflar arasındaki ilişkinin varlığı davacı tarafından ispat edilemediğinden, davalının yapılan ödemelere ilişkin usulüne uygun şekilde gerçekleştirilen yemini de nazara alınarak, dava konusu senede ilişkin icra takibinden sonra gerçekleştirilen 60.000,00 TL’lik ödeme haricinde herhangi bir ödemenin yapılmadığı, kira bedeli olarak yapılan aylık ödemelerin senet metnine dahil olmadığı, icra takibinden sonra gerçekleştirilen ödemeler infazda dikkate alınması gerektiğinden herhangi bir mahsup işlemi yapılmaksızın davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 2.262,08 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 2.181,38‬ TL harcın Harçlar Kanunun 31. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 16.533,65 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
4-Davacı tarafın yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına)
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.31/03/2022

Katip … Hakim …