Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/518 E. 2021/480 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVA : Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

{}Davacı tarafın davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;

-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
Davacı dava dilekçesi ile özetle; müvekkilinin 1997 yılından itibaren babası ile birlikte çalışmaya başladığını, devamında 07/10/2005 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinden anlaşılacağı üzere davalı şirketin %10 ortağı olduğunu, esasında müvekkilinin şirkete koymuş olduğu başlangıç sermayesinin; hissesine tekabül eden rakamdan çok daha fazla olmasına rağmen diğer ortağın babası olması nedeniyle kavga ortamına girmeden belirtilen miktar üzerinden ortaklık tesis edildiğini, müvekkilinin şirketin bu seviyeye gelmesinde büyük emeğinin olduğunu, müvekkilince ortaklığın feshi için Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, açılan davanın halen derdest olduğunu, şirket kayıt ve belgelerini sözü geçen dosyadaki görevlendirilen bilirkişilere vermekten imtina edildiğini, davalı ortak ve şirket müdürü tarafından 01/11/2021 tarihinde olağanüstü genel kurul kararı alındığını, davacı tarafça 19/10/2021 tarih ve 21/10/2021 tarihli ihtarnameler ile kanundan kaynaklı bilgi alma ve inceleme talebinde bulunulmasına rağmen, davalı taraflarca herhangi bir cevap verilmediği gibi 01/11/2021 tarihli olağanüstü genel kurulda da kayıt ve belge inceleme ve bilgi edinme haklarının reddedildiğinden bahisle müvekkilinin; müşteriler, bayiler, tedarikçiler, yapılan resmi ve özel krediler, taşınır taşınmaz mal varlığı listesi, faturasız mal temini ve satışı olup olmadığı ile şirkete ait üretimden …adına satış olup olmadığı ve yine son beş yıla ait banka hesap hareketleri ile kasa defteri, bilanço olmak üzere lüzumu halinde bir mali müşavir ve avukat eşliğinde, icra müdürlüğü veya kolluk eşliğinde incelemesinin sağlanmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; kanunlarda yazan olguların yapılacak yargılama sonunda anlaşılacağından davacının soyut iddialarına itibar edilmemesi gerektiğini, müvekkili …’ a işbu davada husumet düşmemesi nedeniyle hakkındaki davanın tefrik edilerek dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın müvekkili şirketin ticari defter ve belgeleri gizlemiş ve sunmamış gibi bir algı oluşturmaya çalışmasının kabul edilemez olduğunu, zira mahkememizin …Esas sayılı dosyasında müvekkili şirkete ait tüm ticari defter ve belgelerine ve bilgisayar kayıtlarına hukuki anlamda el konulduğunu, bilirkişi kurulundan raporun geç gelmesinin faturasının müvekkiline kesilemeyeceğini, bu nedenle davacının bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığını, ayrıca yine sözü geçen mahkememiz dosyasında şirkete atanan denetçi kayyımın tüm ticari defter ve belgeleri incelediğinden davacının bu davayı açmakta hukuki yararının olmadığını, ayrıca davacının şirkette gerçek ortak olmadığını, davacının ortaklığının eski TTK’ nun limited şirketlerde asgari iki ortaklı kurulmasını emretmesinin sonucu olduğunu, hukukta gerçek anlamda ortak olmadığı halde ortak gösterilen kişiler hakkında “saman ortak”, “kağıt ortak”, “karton ortak”, “muvazaalı ortak” “inançlı ortak” gibi terimlerin kullanıldığını, şirketin tek ortağının …olduğunun tespiti konusunda dava açmak üzere taraflarına süre verilmesini talep ettiklerini, bu taleplerinin yerinde görülmezse davacının şirket ortaklığından çıkarma konusunda dava açmak üzere taraflarına süre verilmesini talep ettiklerinden bahisle müvekkili …yönünde açılan davanın usulden reddine, işbu dosyayı mahkememizin …Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davacının şirket ortağı olmadığının tespitine yönelik dava açmak üzere süre verilmesine ve dava sonucunda şirket ortaklığı sıfatını yitiren davacının davasının usulden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; davalı şirket ortağı olan davacının davalı şirket kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme ve bilgi almasına izin verilmesine ilişkin davadır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların verdikleri diğer dilekçe ve belgeler, genel kurul toplantılarına ilişkin tutanak örnekleri, ticaret sicili müdürlüğünden gelen cevabi yazı ve ekleri, ihtarname örnekleri ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun bilgi alma ve inceleme hakkı başlıklı 617. maddesi;”(1)Her ortak, müdürlerden, şirketin bütün işleri ve hesapları hakkında bilgi vermelerini isteyebilir ve belirli konularda inceleme yapabilir. (2) Ortağın, elde ettiği bilgileri şirketin zararına olacak şekilde kullanması tehlikesi varsa, müdürler, bilgi alınmasını ve incelemeyi gerekli ölçüde engelleyebilir; bu konuda ortağın başvurusu üzerine genel kurul karar verir. (3) Genel kurul, bilgi alınmasını ve incelemeyi haksız yere engellerse, ortağın istemi üzerine mahkeme bu hususta karar verir. Mahkeme kararı kesindir.” hükmünü amirdir.
Konya Ticaret Sicili Müdürlüğünden gelen cevabi yazı ve eklerinin incelenmesinde; davalı şirketin iki ortaklı bir şirket olduğu, şirketin sermayesinin 9.000 paya bölündüğü, 8.100 payının davalı … ‘ a 900 payının ise davacı …’ a ait olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacı tarafından açılan bu davada; davalı şirkette pay sahibi olan davacının bilgi alma ve inceleme hakkının engellendiğinden bahisle TTK 614. Maddesi gereğince izin talep edilmiş olup; davalılar vekilince davacının davalı şirketin gerçek ortağı olmadığından TTK 614. maddesi gereğince yapılan bu izin talebinin yasal şartlarının bulunmadığından davanın reddi talep edilmiştir.
Davalı …yönünden; davacının talebi davalı şirket ortaklığına ilişkin olup davalı …’ dan şirket kayıt ve belgelerinin incelenmesi ile ilgili bir talepte bulunamayacağından davacı tarafın …aleyhine açtıkları davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davacının davalı şirketin 900 paylı ortağı açıktır.
Her ortağın bilgi alma ve inceleme hakkı kanundan doğan bir hak olup; Açıklanan nedenlerle şirket ortağı olarak davacının bilgi alma ve inceleme yetkisi bulunmasına ve bu konuda davalı tarafa ihtarname göndermesine ve 01/11/2021 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında talep edildiği halde davacıya bu hakkın tanınmadığı neticeten TTK 614. maddesindeki yasal şartların mevcut olduğu hüküm ve kanaatine varıldığından davacının davalı şirket aleyhine karşı açtığı davasının kabulüne dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
{1}-Davalı …yönünden açılan davanın husumet yokluğundan usulden REDDİNE.
{2}-Davalı … Tic. Ltd. Şti. Yönünden açılan DAVANIN KABULÜ İLE; TTK 614. Maddesi uyarınca davalı şirketin defter ve kayıtları üzerinde refakate alınacak bir SMMM ve avukat eşliğinde inceleme yapmak üzere davacıya izin verilmesine.
{3}-Kararın Nöbetçi İcra Müdürlüğünce infazına.
Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına.
Yargılama giderinden ayrı olarak davacının peşinen karşıladığı 59,30 TL başvuru harcı, 59,30 TL peşin karar ve ilam harcı ile 8,50 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 127,10 TL harcın davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine.
Davacının yaptığı 48,60 TL taraf davetiye ve posta gideri ile 13,40 TL vekaletname pulu gideri olmak üzere toplam 62,00 TL yargılama giderinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine.
Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin dava ön şartlarının yokluğu veya husumet nedeniyle davanın reddinde, davanın nakli ve açılmamış sayılmasında ücret ile ilgili 7. maddesindeki “(1)………….(2)Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur. (3)Kanunlar gereği gönderme, yeni mahkemeler kurulması, iş bölümü itirazı nedeniyle verilen tüm gönderme kararları nedeniyle görevsizlik, gönderme veya yetkisizlik kararı verilmesi durumunda avukatlık ücretine hükmedilmez.” açık hüküm gereğince takdir ve hesaplanmış olan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine.
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
İşbu gerekçeli kararın 10/12/2021 tarihinde yazıldığına.
Dair KESİN olarak yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2021

Başkan Üye Üye Katip