Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/510 E. 2022/86 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:
KARAR TARİHİ:
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH:
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİANIN ÖZETİ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 11.03.2021 tarihinde … ili … ilçesi … Mahallesinden … istikametine doğru seyir halinde iken; yolun 9+400 km’sinde … sevk ve idaresinde bulunan motosikleti yolun kenarında durdurup motosiklette yolcu olarak bulunan … ve … araçtan indikleri esnada aynı istikamette seyir halinde bulunan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç yol kenarında bulunan … çarptığını ve işbu meydana gelen elim kazada … vefat ettiğini, Hak sahipleri tarafından kazaya karışan aracın poliçesi bulunmadığı belirtilerek tazminat istemiyle müvekkili kuruma başvuruda bulunulduğunu, müvekkili kurum … tarafından da kendilerine 41.063,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, davalının, kazada kusurlu olan … plakalı poliçesi bulunmayan aracın trafik sicilinde kayıtlı işleteni/maliki olup tehlike sorumluluğunu düzenleyen BK m.71 ve KTK m.85’te düzenlenen kusursuz sorumluluk ilkesi gereği zarardan, sürücü … ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkili kurumun yaptığı ödemeler dolayısıyla müşterek müteselsil zarar sorumluları kusurlu sürücü … ‘ya ve malik/işleten … ‘e karşı rücu hakkına ilişkin şartların oluştuğu hususunun sübut bulduğunu, … Yönetmeliği’nin 16. maddesi ve 17 maddesi uyarınca rücu hakkı bulunduğu için Çumra İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosya ile sigortasız araç sürücüsü davalı/borçlu … ve sigortasız araç maliki davalı/borçlu … takip başlatıldığını, araç sürücüsü … tarafından Çumra İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosya alacağına itiraz edilmediğinden hakkında başlatılan icra takibinin kesinleştiğini, araç maliki davalı/borçlu … tarafından ise Çumra İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosya alacağına itiraz edildiğini, bu itirazın mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili kurum tarafından başlatılan işbu takipteki esas gaye halefiyet ilkesi gereği rücu tahsili olduğunu, … vefat etmesine sebep olan 11.03.2021 tarihli elim kazada, … plakalı sigortasız otomobilin sürücüsü … kusuru bulunduğunu, ayrıca … plakalı aracın maliki/işleteni … kusursuz sorumluluk ilkesi gereği sürücü ile birlikte müteselsilen sorumlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren otomobilin ZMMS poliçesi olmadığı, ilgili kaza sonucu vefat eden … mirasçılarının müvekkili kuruma tazminat istemiyle başvurduğu ve akabinde başvuruya istinaden müvekkili kurum tarafından ödenen tazminat gözetildiğinde zarar sorumlularına karşı … yönünden rücuen tazminat davasının koşulları oluştuğunu, davalının icra takibine itirazlarında … plakalı aracını sattığını iddia ettiğini, davalının işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan ve tazminattan sorumlu olduğunu, bu nedenlerle; davanın kabulünü, davalının Çumra İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasına sunduğu vaki itirazın iptalini, takibin devamını, davalının takibe konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVANIN VE GÖREVLİ MAHKEMENİN TESPİTİ VE GEREKÇE:
Mahkemenin görevli olması, HMK 114/1-c maddeye göre dava şartıdır. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir (HMK 1. md.). “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler”(HMK115.md.).
Dava Güvence Hesabının zarar verene ödediği tazminatın zarar sorumlusundan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanununun 14/b maddesinde; Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için zorunlu sigortalara ilişkin olarak koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların, bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla güvence hesabı oluşturulacağı;
… Yönetmeliğinin 16/c maddesi; hesaptan yapılan ödemeler nedeniyle zarardan sorumlu olan kişilere veya yükümlü sigorta şirketine ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde rücu edilebileceği, yine Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 17. Maddesinin 2. Fıkrası da … ödediği tazminat miktarınca hukuken zarar gören kişi yerine geçeceği hükmüne havidir.
Kanuni düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere … yaptığı ödemelere ilişkin rücu hakkının temeli halefiyet ilkesine dayanmaktadır. Halefiyet ile rücuyu birbirinden kesin bir şekilde ayırmak gerekir. Alacaklıya ifada bulunun bir kimsenin onun bütün hak ve yetkilerine sahip olarak sorumlu olan bir başka kimseye başvurmasına halefiyet denir. Pek eski bir müessese olan halefiyet ile edada bulunan şahıs alacaklının yerine geçmekte, borcun nevi ve mahiyetinde, borçlunun şahsında ve vecibelerinde bir değişiklik olmamaktadır (… , Sigorta ve Sosyal Sigortada da Halefiyet ve Rücu), halefiyet basit bir rücu hakkından farklı olup, halef olan kişi rücu hakkı olan kişiye nazaran daha geçiş imkanlara sahiptir, rücu hakkı olan kimse bu hakkını kullanabilmek için sadece alacaklıya ifada bulunduğunu ispatla yetinemez; ayrıca rücua esas teşkil eden hukuki sebeplerden birinin varlığını da ispat etmelidir. Halefiyette ise ödemede bulunan kimse kural olarak sadece ödemeyi ispat etmekle yükümlüdür.
Rücu hakkı ifa eden alacaktan bağımsız bir haktır. Halefiyet ise alacağın ifasına rağmen alacağı sona erdirmeyip onun ifa edene geçmesi sonucunu doğurur, bu nedenle rücu hakkı sahibi alacaklıya ait bulunan bütün yetkilerden ve feri haklardan faydalanamazken, halefiyette alacak hakkına bağlı olarak bütün yetkiler ve feri haklar, alacak ile birlikte talep olan kimseye intikal etmektedir. (… , Borçlar Hukuku)
Bu farklar nedeniyle her rücu hakkının mevcut olduğu yerde halefiyet hakkı söz konusu olamamasına rağmen, her halef olan kimse rücu hakkına sahiptir.
Halefiyet müessesesi; genel olarak Borçlar Kanununda tanzim edilmiş olup, Türk Ticaret Kanununda da özel halefiyet halleri öngörülmüştür. Kanunda veya diğer düzenlemelerde hüküm bulunmadığı sürece halefiyet hususu söz konusu olamayacaktır.
Mevzu davamızdaki rücuen tazminata dair Güvence Hesabının halefiyetlik durumu da yukarıda belirtilen Güvence Hesabı Yönetmeliğinin 17/2 fıkrası gereğidir.
Haklara halef olunmasının önemli neticelerinden birisi de sorumlu kişi aleyhine açılan davanın kaynağı, sebebi ve mahiyeti ile; eğer zarar tazmin edilmemiş olsa idi, zarar görenin açacağı esas davanın aynı olmasıdır. Mevzu davamızda da davalının sorumluluğuna göre haksız fiil davanın temelini oluşturmaktadır. Halefiyet sadece maddi bakımdan değil usul hukuku bakımından da söz konusu olduğu için bu dava sebebine karşı zarar görenin açacağı esas dava hangi yetkili ve görevli mahkemede açılması gerekiyor ise; bu zararları tazmin ederek zarar gören yerine geçen ve haklarına halef olan … da aynı mahkeme de davasını icra etmesi gerekmektedir.
Şöyle ki; halefiyet davası bir ticari dava olmayıp aynı zarar görenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu dava gibi görülmektedir. Dava sigorta poliçesinden kaynaklanan bir dava olmayıp, … zarar görene yaptığı ödemeler de herhangi bir poliçe veya sigorta kaydından kaynaklanmamaktadır. … , 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14. Maddesi gereği oluşturulması hususu veya ilgili düzenlemede Güvence Hesabı sorumluluğunun, zorunlu sigorta poliçesi teminat miktarları dahilinde olmasına yönelik belirlemeler iş bu rücu davasında TTK’da düzenlenen Sigorta işlemlerine ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği manasını taşımadığı takdir ve kanaatine varılmıştır.
Nitekim; Yargıtay . Hukuk Dairesinin 16/09/2021 tarih … esas, … karar sayılı kararında; Güvence Hesabının açtığı rücu davalarında Konya Bölge Adliye Mahkemesinin . Hukuk Dairesi, Adana Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi, Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin . Hukuk Dairesi ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin . Hukuk Dairesinin kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin taleplerin değerlendirilmesinde ”Güvence Hesabı tarafından ödediğinin rücuen tahsili için zarar sorumluları olan gerçek kişi malik ve sürücüye karşı açılan davalarda GÖREVLİ MAHKEMENİN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ OLDUĞUNA” yönelik içtihat ile Bölge Adliye Mahkemeleri arasındaki uyuşmazlık giderilmiştir.
Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar, Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar, Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar, Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar, Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı içtihatları ile;
KONYA BAM . Hukuk Dairesinin 14.12.2020 tarih … Esas … Karar, Ankara BAM . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar, İstanbul BAM . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar, Antalya BAM . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar, Adana BAM . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar,Gaziantep BAM . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar, Ankara BAM . Hukuk Dairesinin … Esas … sayılı kararları da; davamız konusu ile aynı mahiyetteki davalarda uyuşmazlık konusu haksız fiilden kaynaklandığı için halefiyet ilkeleri de nazara alınarak görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna yönelik içtihat ve kararları içermektedir. Yine Yargıtay . Hukuk Dairesinin mercii tayinine ilişkin olmasa dahi Asliye Hukuk Mahkemelerince görülen davamız ile benzer mahiyetteki davalarda göreve ilişkin herhangi bir bozma kararı verilmediği anlaşılmıştır.(Örn;Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar, Yargıtay . Hukuk Dairesinin … Esas … Karar ),
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; izah edilen hususlar nedeniyle Güvence Hesabının zarar görene yaptığı ödemelere ilişkin, zarar göreninin yerine geçerek açtığı davalara temel teşkil eden husus haksız fiilden kaynaklandığından ve bu tür davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin GÖREV YÖNÜNDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Davaya bakmaya Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
3-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulduğu takdirde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmek üzere tevzii bürosuna tevdiine, H.M.K.’nun 331/2. maddesi gereğince yargılama, harç, masraf ve giderlerinin görevsizlik kararından sonra dosyanın gönderildiği mahkemede davaya devam edilmesi halinde gönderildiği mahkemece karar verilmesine,
4-Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki (2) hafta içerisinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesi için taraflardan biri tarafından başvuruda bulunulmadığı takdirde, mahkememizce dosyanın re’sen ele alınarak, 6100 Sayılı HMK’nın 20/1. maddesi gereğince davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesine, harç, yargılama gideri, vekalet ücreti, gider avansı vd hususların talep halinde, 6100 Sayılı HMK’nın 331/2. ve 331/2. maddesi gereğince mahkememizce hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde içerisinde Konya Bölge Adliye İlgili Hukuk Dairesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 07/02/2022

Katip Hakim