Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/469 E. 2022/489 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin davalı borçludan alacağının tahsili amacıyla Konya .İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, borçlu aleyhine yapılan icra takibinde ödeme emrinin 16…2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı-borçlu tarafın iş bu takibe 17…2020 havale tarihli dilekçe ile itiraz etmiş olup haksız olan bu itiraz sebebiyle icra takibinin durduğunu, borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, takibe konu irsaliyeli faturalarda da görüleceği üzere her kesilen faturada bakiye borcun ayrıca belirtilmiş ve borçlu tarafından teslim alındığını, imza edilerek borç ve teslim hususunda mutabakat sağlandığını, takibe konu faturalardan da anlaşılacağı üzere borç ve teslim hususunda mutabakat sağlanmış olmasına rağmen borçlu tarafından yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline, borç ilişkisinin likit olması ve faturaya dayanması sebebiyle az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine kârar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı 15.10.2021 tanzim tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin takibe konu faturalar uyarınca davacı tarafa borcu olduğunu, Konya . İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yaptığı itirazın haksız ve dayanıksız olduğunu ve bu nedenle itirazın iptali ile icra inkar tazminatı talebinde bulunduğunu, işbu dava dilekçesindeki iddialar haksız ve yersiz olduğunu, şöyle ki; müvekkilinin davacıya olan tüm borcunu ödediğini, müvekkilinin davacı şirket ile olan son alışverişi 01.10.2018 tarihinde gerçekleştiğini, buna dair dilekçe ekinde sundukları 01.10.2018 tanzim tarihli ve … fatura numaralı faturada, fatura toplamının 2.000,… TL olduğu, tahsilatın da 2.000,… TL olduğu ve eski ve son bakiyenin de 0,00 TL olduğunun sabit olduğunu, tarafların ticari defter ve muhasebe kayıtları incelendiğinde de müvekkilinin davacı şirkete borcu olmadığı ve son bakiyesinin 0,00 TL olduğunun görüleceğini, davacının faturalarında eski bakiye ve son bakiye gösterilmiş olup, bu husus tek başına iddialarının kanıtlar nitelikte olduğunu, bu nedenlerle davacının haksız davasının reddi ile haksız ve kötüniyetli davacının, takibe konu alacak miktarının %20’sinde az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Konya ….İcra Müdürlüğüne 20/10/2021 tarihinde yazılan müzekkereye cevabı; … esas sayılı dosyanın UYAP sistemi üzerinden gönderildiği bildirilmiştir.
SMMM Bilirkişi Prof. Dr. … 02/07/2022 tarihli raporunda özetle; Dava, Konya …. İcra Dairesi Müdürlüğünün 20.10.2021 tarihli yazısında, Konya …. İcra Dairesi … sayılı icra dosyasına ilişkin itirazın iptali davası olduğunu, davacı, ekli 8 adet fatura ile icra takibi başlattığını, davalı ise borcunun bulunmadığını belirterek takibe itiraz ettiğini, Taraf ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin bulunmadığını, taraf kayıtlarının incelenmesinden takip konusu yapılanlar dışında her iki tarafta da bir kısım faturaların kayıtlı olmadığının anlaşıldığını, Her iki tarafa ilişkin defter kayıtları, faturalardaki son bakiye – tutarlarını doğrulanmadığını, Davacı defterlerinde takip konusu faturalardan 28…2017 tarih ve … nolu 185,70 TL tutarlı faturanın kayıtlı olmadığı, diğer faturaların ise kayıtlı olduğunu, ancak, davacının takip işleminde tüm faturaları takip konusu yapması, faturaların tamamını kabul ettiği anlamına gelmesi hususu mahkemenin takdiri olduğunu, davalı kayıtlarında ise takip konusu yapılan tüm faturaların kayıtlı olduğunu, faturalardan açık/kapalı fatura olduğu anlaşılmadığını, ancak her iki taraf kayıtlarından da öncelikle taraflar arasında kredili (veresiye) alış veriş olduğu, belli tarihler itibariyle ödemeler yapıldığının görüldüğünü, Dosyaya sunulan faturalarda teslim alan kısmı bulunmakta, bazı faturalarda bu kısımlarda imzanın da yer almadığını, ancak her iki tarafça da faturaların kabul edilmiş olması, söz konusu malların teslimine ilişkin bir anlaşmazlık bulunmadığı anlamına geleceği hususu Mahkemenin takdiri olduğunu, Her iki taraf kayıtlarına göre de, ödemelerin (başlangıçta davalı tarafından düzenlenen 2 adet faturadan kaynaklanan alacağın mahsubu dışında) nakit ödemeler şeklinde yapıldığını, Havale veya EFT sureti ile ödemeye ilişkin dekontlara rastlanmadığını, Taraflar arasındaki ticari ilişki incelendiğinde cari hesaba benzer bir ilişki olduğu anlaşılmadığını, ancak, hesaplaşma sürelerinin standart olmadığını, sürelerin değişmekte olduğunu, ayrıca taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunduğuna dair dosyada bir belge bulunmadığını, taraflar arasındaki borç/alacak durumuna bakıldığında; taraflara ilişkin defter kayıtlarında tahsilat/ödeme tutarlarındaki farklılıklar, bir kısım faturaların taraf kayıtlarında bulunmaması gibi durumlar söz konusu olmakla birlikte, takip tarihi itibariyle her iki taraf kayıtlarına göre de, tarafların birbirinden borç ya da alacağının bulunmadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu dava; İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasıdır.
Davacı taraf dava dilekçesiyle, davalı adına düzenlenen faturanın davalı tarafından ödenmemiş olduğunu, bu cihetle icra takibi başlatıldığı, fatura tutarlarının tamamına itiraz edildiğini, itirazların haksız ve yersiz olduğunu, bu nedenlerle vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu; Konya …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı 8 adet faturadan kaynaklı takipte davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, davalının takibe itirazında haklı olup olmadığı itirazının iptalinin gerekip gerekmediği şeklinde belirlenmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defterleri sunulması ve yerlerinin bildirilmesi hususunda süre tanınmış olup, süresi içerisinde tarafların defterlerini sunduğu anlaşılmıştır. Prof. Dr. Öğretim Üyesi SMMM bilirkişi …’nın taraf ticari defterleri yönünden tanzim ettiği rapor ayrıntılı, gerekçeli, denetlenebilir ve hüküm kurmaya elverişli olduğu görüldüğünden bilirkişi raporu mahkememizce hükme esas alınmıştır. Bilirkişi raporuna göre; takip tarihi itibariyle her iki taraf kayıtlarına göre de, tarafların birbirinden borç ya da alacağının bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının davasının reddine karar verilmiştir.
Kötü niyet Tazminatı yönünden ise; İcra ve İflas Kanununun 67 maddesinin 2. fıkrasına göre; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmünü içermektedir. Kötüniyet tazminatı, takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Anılan yasa hükmüne göre, alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça, takibin kötüniyetle yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, alacaklının icra takibini kötüniyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. Öğretiye ve Yargıtay uygulamasına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı, kötüniyetli kabul edilir.
Somut olayda, davacı ticari defterlerine göre alacağı bulunmadığı halde takip yaptığından takipte kötüniyetli görülmüştür. Açıklanan miktar uyarınca kötüniyet tazminatı hükmedilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Hüküm altına alınan 3.000,00 TL üzerinden % 20 oranında hesaplanan 600,00 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Ücret Tarifesi 13/1 maddesi gereğince kabul edilen miktar nedeniyle hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2021 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK 333 maddesi gereğince davacıya iadesine,
Dair, Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN OLMAK ÜZERE verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/09/2022

Katip … Hakim …