Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/468 E. 2022/648 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 03/06/2021 tarihinde … idaresindeki … Plakalı araç, …’ın ölümüne sebebiyet verdiğini, müteveffanın, davacının eşi olduğunu, tam kusurlu olan araç ise kaza tarihinde davalı şirket tarafından Karayolları Zorunlu Trafik Sigortası kapsamında sigortalandığını, kazaya ilişkin ceza yargılaması, Konya .Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası ile devam ettiğini, zorunlu arabuluculuk şartı için başvuru yapıldığını ancak anlaşma sağlanamadığını, daha sonra ise şirket tarafından davacıya 15.000 TL ödeme yapıldığını, kusur açısından; davacının eşi, davalı şirket tarafından sigortalanan araç sürücüsü, dikkatsizce, tedbirsizce hatta umursamazca araç kullanması sebebiyle öldüğünü, olayın cinayetten farksız olduğunu, müteveffa, yaya halinde park halindeki aracın yanından geçmekte iken birden bire dikkatsizce, umursamazca, etrafını kontrol etmeksizin araç hareket ettiğini, bu ani manevra sebebiyle müteveffanın araç altında kalarak dehşet verici şekilde vefat ettiğini, bu hali ile müteveffanın hiçbir kusurunun olmadığını, müteveffanın ölümü ile davacının en büyük destekçisini kaybettiğini, ani – ölümü nedeniyle maddi zararları söz konusu olduğunu, buna sebep ise davalı şirketin sigortaladığı araç olduğunu, davalı sigorta firması da her tülü zarardan sorumlu olduğunu, bu nedenle müteveffanın ölümü nedeniyle davacının her tülü zararının ( destekten yoksun kalma, cenaze,defin giderleri, faturalandırılamayan giderler vs.)tazmini talepleri olduğunu, manevi tazminata ilişkin ilgililerinden talep ve dava haklarının saklı olduğunu, bu sebeplerden dolayı fazlaya dair hakları ve başkaca ilgililerden her türlü talep hakları saklı kalmak kaydı ile; şimdilik 100 TL, maddi tazıminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, masrafları ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; 03/06/2020 tarihinde müvekkil sigorta şirketi tarafından … nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortaladığı, sürücüsü … olan … plakalı araç, yaya olan … isimli şahıs ile çarpışmak suretiyle ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucunda … hayatını kaybettiğini, davacı davasını maddi tazminat talebiyle açmış olmakla dava dilekçe içeriğinde cenaze giderleri vb. alacak kalemlerini dile getirdiğini, davacının somutlaştırma ilkesine aykırı hareket etmesi nedeniyle davacıya süre verilmesi ve talebini açıklattırılması gerektiğini, aksi halde davanın usulden reddini talep ettiklerini, davacı her ne kadar davalı şirketin sorumlu olduğu iddiasında bulunmuşsa da davalı şirket tarafından davacı ikrarında da belirtildiği üzere 03/09/2021 tarihinde vekile 15.000,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, bu nedenle davacının işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, kazaya karışan … plakalı araç davalı şirket nezdinde 20/03/2021-20/03/2022 tarihlerini kapsayan Zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, davalı şirketin sorumluluğu poliçe teminatı ve sigortalı araç sürücülerinin kusuru oranı ile sınırlı olduğunu, bedeni zarar halinde maddi tazminat talepleri şahıs başına geçerli olan teminat limiti ile sınırlı olduğunu, başvuranların kazadan dolayı herhangi bir sosyal kurumdan, özellikle SGK’dan tazminat veya destek alıp almadığının araştırılmasını talep ettiklerini, tespiti halinde bu ödemelerin tazminat hesabından mahsup edilmesini talep ettiklerini, bu sebeple SGK’ya ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na müzekkere yazılarak davacıya yapılan ödemelerin bildirilmesini talep ettiklerini, davacının olay tarihinden itibaren ticari faiz talebi hukuka aykırı olmakla sigortalı araç ticari araç olmadığını, sigortalı araç kamu tüzel kişisine ait bir araç olmakla kabul etmemekle birlikte ancak başvuru tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, ayrıca dosyada bir hesaplama yapılacaksa da davalı şirketin ödeme yapmış olduğu tarih baz alınması gerektiğini, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 19.02.2021 yayım tarihli değişiklikler yapılmış olup değişikliğin 19 Maddesi ile 13.10.1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 90’ıncı maddesinin birinci fıkrasının dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, belirtilen sebepler ve yargılama sürecinde resen dikkate alınacak sair hususlar nedeniyle, öncelikle davanın usulden reddini mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; Maddi Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasıdır.
İşbu davanın yargılaması sırasında davacı vekili UYAP sisteminden elektronik imzalı olarak mahkememize gönderdiği 09/11/2022 tarihli feragat dilekçesini sunarak davalı sigorta ile yapmış olduğu protokol çerçevesinde davadan feragat ettiklerini mahkememize bildirmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili de UYAP sisteminden elektronik imzalı olarak mahkememize gönderdiği 10/11/2022 tarihli davacı ile yapılan protokol gereği karşı taraftan yargılama ve vekalet ücreti talebi olmadığına dair beyan dilekçesi sunmuştur.
HMK nun 307. maddesi “(1)Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 308. maddesi “(1)Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. (2)Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.” hükmünü amirdir.
HMK nun 309. maddesi “(1)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmünü amirdir.
HMK nun 310. maddesi “(1)Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 311. maddesi “(1)Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 312. maddesi “(1)Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. (2)Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükmünü amirdir.
Davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalının kabulüne dâhi bağlı değildir. Bu durumlar karşısında davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
1-Alınması gereken 53,80 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin alınan ‭442,65‬ TL harcın mahsubu ile bakiye ‭388,85‬ TL harcın Haçlar Kanunu 31. Madde gereğince karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 1.400,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
4-Davalı vekili vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığından vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/11/2022

Katip Hakim