Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/443 E. 2022/316 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C. TÜRK MİLLETİ ADINA
KONYA GEREKÇELİ KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALILAR: 2-
3-
VEKİLİ :
DAVA : Sigorta (Sigorta Edilen Şeyin Temlikinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı ile dava dosyası mahkememize gönderilmekle, dava dosyası mahkememizin yukarıdaki … Esas sırasına kaydedilmekle yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; … Şirketi ve … şirketinin davalı … Bankasının … Şubesi müşterisi iken mülkiyeti … isimli kişiye ait olan … , …, … Mah. … ada, … parsel … nolu bağımsız bölümü toplamda 120.000 TL’lik teminat ipoteği olarak vererek bunun karşılığında bankayla ticari ilişkiye girdiklerini, … ve … şirketlerinin davalı bankaya olan mevcut tüm borçlarını devralmak isteyen davacının davalı bankada her iki şirketin toplamda 484.000 TL borcu olduğunu öğrendiğini ve bu borcun davacı tarafından tamamen ödenmek suretiyle kapatıldığını, böylelikle davacının her iki şirkete karşı külli halef ve alacaklı konumuna geçerek söz konusu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin tamamen davacı tarafa geçtiğini, ipoteğin davacıya temliki için bankaya noter ihtarı gönderdikleri halde davacı bankanın gereğini yerine getirmediğini, davaya konu ipoteğin temlikinin yapılmaması nedeniyle davacının büyük maddi ve manevi zarara uğradığını, bu nedenlerle mülkiyeti … adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı banka lehine bulunan ipoteğin davacıya temlik yoluyla devrinin yapılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilİ banka ile dava dışı … Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti. arasındaki borç ilişkisi ticari kredi sözleşmesinden kaynaklı olup, taraflar için ticari iş niteliğindeki krediden kaynaklı bu dava Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, bu nedenle öncelikle mahkememizin yetkisine itiraz ettiklerini, ayrıca davacı taraf tanık deliline dayanmış olup, davacı tarafın senetle ispat etmesi gereken hususlarda tanık dinletmesine muvafakatimiz bulunmadıklarını, dava dilekçesinde de belirttikleri üzere TBK 83/1 hükmünce borçlu borcunu şahsen ifa etmekle yükümlü olmadığını, dolayısı ile davacının, … Tic. Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti.’nin kredi borcunu ödemesinde hukuki bir engel bulunmadığını, TBK. md. 127.’deki halefiyet, niteliği itibariyle kanunî bir halefiyet şekli olduğunu, kanun koyucu, böyle bir halefiyetin doğumu için, borçlunun alacaklıya kendisi yerine ifada bulunan üçüncü kişinin onun haklarına halef olacağını ihbar etmesini şart koştuğunu, borcun ödenmesinden önce veya en geç ödeme anında yapılmış bir ihbar yoksa alacak bütün fer’ileriyle birlikte sona erer; bundan sonra yapılacak olan bir ihbar sona ermiş olan alacağın üçüncü kişiye geçmesini temin etmediğini, bu durumda üçüncü kişi, borçluya diğer rücu sebeplerine dayanarak başvurabildiğini, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davasının reddine, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalı taraf işbu yargılamanın ticaret mahkemesinde görülmesini gerektiğini belirttiğini, maddi hataya dayalı olarak- görev yerine yetkiye itirazda bulunduğunu, belirtmeleri gerekir ki, davacı- müvekkili mevzuatımıza göre bir tacir olmadığını, dava dışı şirketlerin, davalı bankayla yaptıkları, ticari kredi sözleşmesinin de tarafı olmadığını, davalı Banka ile arasında herhangi bir ticari hukuki ilişki de bulunmadığını, uyuşmazlık ticari kredi sözleşmesi hükümlerinden kaynaklanmadığını, dolayısıyla eldeki dava TTK 4 vd. maddelerinden kaynaklı mutlak bir ticari dava da olmayıp, genel halefiyet kurallarına ve TBK 127. Maddesine dayalı olarak açılan bir temlik/devir davası olduğunu, bu nedenle de, genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemeleri görevli ve yetkili bulunduğunu, davalı tarafın cevap dilekçesi incelendiğinde, davacı-müvekkilinin, dava dişı Aber Şirketlerinden kaynaklı kredi borcunu ödediği Zzımnen kabul edildiğini, HMK’nun 1881/t. fıkrasına göre, “Tarafların veya vekillerinin mahkeme önünde ikrar ettikleri vakıalar, çekişmeli olmaklan çıkar ve ispatı gerekmez’, Dolayısıyla bu hüküm de dikkate alınarak, dava dilekçelerinde belirtilen somut olay ve vakıa ispatlanmış kabul edilmiş durumda olduğunu, Dosya içinde bulunan Davalı Bankaya ait … no 08.03.2017 günlü dekont belgesinin içeriğinde aynen şu şekilde yazmaktadır; “… Ltd. Şti ve … Lid. Şti. tüm kredisine ilişkin bakiye kredi bedeli (… … ada … Pafta… parsel … ipotek fekki için)’. Dolayısıyla davacı-müvekkil tarafından yapılan bu yazı ihbar niteliğinde olup, kendileri tarafından herhangi bir itiraza uğramayarak kabul edildiğini, Bundan ayrıca; davacı-müvekkile, ipotek borcunu tamamen ödedikten sonra davalı Banka ile defalarca sözlü telefonla görüştüğünü ve kendisine olumlu cevap verileceği belirtildiğini, ancak tüm iyiniyetli yaklaşımlarına rağmen işlem gerçekleşmeyince bu sefer de yine bir hukuki kargaşa oluşmaması için davalı tarafa Konya .Noterliğinin 12.06.2017 gün … sayılı ihtarnamesini çekerek durum resmi şekilde kendilerine 13.07.2017 tarihinde tebliğ edilmek suretiyle bildirildiğini, davalı taraf bu ihtarnameye herhangi bir cevap vermediğini, buna rağmen davalı tarafin öncelikle kendilerine durumun bildirilmediğini belirterek halefiyet şartlarının oluşmadığı itirazında bulunmasını kabul etmediklerini, somut uyuşmazlık gayet basit ve kolay olduğunu, davacı müvekkili tüm borcu ödemiş olup ki bu husus ispatlanmış durumda olduğunu, davalı tarafın cevap dilekçesini kabul etmemekle birlikte davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Bankacı Bilirkişi … 03/04/2018 tarihli raporunda özetle; Davalı Banka tarafından dava-dışı … Ltd. Şti. ve … Ltd.Şti. firmalarına tahsis edilen kredilerin teminatına … ve … adına kayıtlı 2 farklı gayrimenku! üzerinde banka lehine ipetek tesis edildiğini, Taraflar arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmelerinde Gerçek Kişi Müteselsil Kefil olarak imzası bulunan Davacı …’ in, 08.03.2017 tarihinde ….Ltd.Şti. firması hesabına … Tic. Ltd. Şti. ve … Ltd.Şti. tüm kredisine ilişkin bakiye kredi bedeli (… … Ada … pafta … parsel … ipotek fekki için ) açıklaması ile göndermiş olduğu 484.000,00.TL tutar ile firma risklerinin kapatılarak herhangi bir borç ilişkisinin kalmadığını, Davacı … tarafından gönderiler havale dekontunda belirtilen gayrimenkul bilgilerinin … adına kayıtlı … İli, … İlçesi, … Mah. … Pafta, … ada, … parsel, … bağımsız bölüm nolu (… Katlı 3 Blok Apartıman ve … katlı 2 blok dükkan) meskene dit olduğu ve 28.09.2015 kayıt tarihi, … yevmiye no ile … tarafından 960.000,00.TL bedel, F.B.K.075 değişken faizle Ldereceden … Bankası A.Ş. lehine ipotek tesis ettirilmiş olduğunu, … adıne kayıtlı gayrimenkul ile ilgili olarak Malik … ve … arasında yapılan herhangi bir sözleşmeye rastlanılamadığı tespitleri ile görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bankacı Bilirkişi … 26/06/2018 tarihli raporunda özetle; Davacı …’ in, Davali Banka tarafından dava-dışı … Otom. İnş.Tic. Ltd. Şti. ve … Aracılık Hizm.Ltd.Şti. firmalarına tahsis edilen krediler için akdedilen Genel Kredi Sözleşmelerinde Gerçek Kişi Müteselsil Kefil olarak 1.000.000,00.TL kefalet limiti ile kefaletinin bulunduğu ayrıca kredi teminatına … ve … adına kayıtlı 2 Farklı gayrimenkul üzerinde banka lehine ipatek tesis edildiğini, Davacı … tarafından 08.03.2017 tarihinde … Ltd.Şti. firmasının … nolu hesabına … Tic. Ltd. Şti. Ve … Ltd.Şti. tüm kredisine ilişkin bakiye kredi bedeli (… … Ada … pafta … parsel … ipotek fekki için ) açıklaması ile (belirtilen gayrimenkul bilgilerinin … adına kayıtlı meskene ait) göndermiş olduğu 484.000,00.TL EFT tutarından : … nolu hesaptan, 426.562,23.TL taksitli kredi erken kapama, 53.295.00.TL … Ltd.Şti. nin … nolu cari hesabına virman , 116,72.TL Hesap İşletim Ücreti, 1200/00.7TL4449.T71 EEFT gönderimi ile EFT ücreti tahsilat işlemlerinin gercekleştirildiğini, (… nolu karttan … nolu hesaba 352,93.TL alacak kaydedildiği, 350,00 TL EFT gönderimi + 4,49.TL ücret tahsil edildiği) 2.820,00 TL kalan bakiyenin … tarafından 17.01.2018 tarihinde nakden çekildiğini, … nolu dekontla … nolu hesaptan … nolu -46.855,12.TL KMH hesabına aktarıları 53.295 00 TL ile; 46.855 12.TL KMH bakiyesi 211,32.TL Faiz +BSMV tahsilatı, 6.198,00.TL … nolu kredi kart borç tahsilatı, 27,30.TL Ekatre masraf tahsilatı, 3,26.TL Hesap İşletim Ücreti tahsil edildiğini, 08.03.2017 tarihinde … … Ltd, Şti. adına açıtan … nolu hesaba, … nolu dekontla … nolu hesaptan 120.000.00.TL virman yapıldığı, … nolu dekontla 120.000,00.TL nin tekrar … nolu hesaba virman yapıldığını, 120.000.00.TL tutarın … nolu hesapta giriş çıkış olarak görüldüğü, (… nolu hesap hareketlerinde konu tutarıtrı 426.562,23.TL kredi ödemesi içerisinde yer aldığı), Davacı …. tarafından gönderilen 484 000.00.TL tutar ile her iki firma risklerinin kapatılarak borç ilişkisinin kalmamış olduğu tespitleri ile görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacı vekilinin 01/08/2020 tarihli bilirkişi raporuna karşı 03/05/2018 tarihli beyan dilekçesinde özetle; … otom. inş. tic, ltd. şti ve … aracılık hizmetleri ltd. şti arasında türkiye ekonomi bankası arasında 1.000.000,00 tl limitli genel kredi sözleşmesinin kurulduğu ve buna göre taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesine binaen teminat amaçlı olarak … adına kayıtlı … ili … ilçesi … mahallesi … ada … parsel … nolu mesken vekâleten … tarafından ve … adına kayıtlı … ili … ilçesi … mah. … ada … parsel … nolu bağımsız bölümün … tarafından, … bankası a.ş lehine ipotek tesis ettirildiği bilirkişi raporunda da geçmektedir ki taraflar arasında bu husus ihtilaf konusu olmaktan çıktığını, diğer yandan davacı … tarafından, kredi borçlular hesabına 484.000 tl gönderildiği ve bu bedel ile borçlulara ait tüm kredi hesaplarının kapatıldığı da alınan bilirkişi raporu ile ihtilaf konusu olmaktar çıktığını, yine alıman rapor kapsamında ve dava dilekçesine ekli noter ihtamamesi ile davacının 120.000 tl ödemesi yapılan ve … tarafından ipotek verilen taşınmaza ait olmak üzere de temlik alma beyanının davalı bankaya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği de ihtilaf konusu olmaktan çıktığını, zira davacı 484.000 tl yi davalı bankada kredi borçlularına ait hesaba yine 484.000 tl olarak gönderdiğini, bu para hesaba intikal ettiğini, 484.000 tl nin 364.000 tl lik kısmı ile kredi kapamaları yapılmış ve neticeden de … adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipotek fek edildiğini, 120.000 tl ise dava dilekçesine dekotları ekli olduğunu, 08.03 2017 tarihli 2814 seri nolu dekont ile başka hesaba alınmış bu hesaptan 0.03.2017 tarihli 2803 nolu dekont ile bu para çekildiğini, bu ödeme ile … adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipotek fek edildiğini, burada bilirkişi tafafından rapor düzenlenirken bu hususlar irdelendiğini bankanın kayıtları incelenmemiş ve en önemlisi de dava dilekçemize ekli dekontlar davanın en güçlü davacı lehine delil iken bu hususlarda açıklama ve uzman bilirkişinin görüşü dava dosyasına yansımadığını, davacı tarafından ödenen 484.000 tl nin davalı banka tarafaından ne şekilde kredilere aktarıldığının dekontları da dava dosyasında olmasına rağmen bu hususlarda bilirkişi raporunda değinilmemesi eksiklik olduğunu, dava dosyasından görevlendirilen bilirkişiye davalı banka kayıtları üzerinde inceleme yapma yetkisi de verilmesine rağmen bilirkişinin banka şubesinin değişmesi nedeni ile inceleme yapılmadı şeklinde beyanda bulunması bile tek başına raporun eksiklğini kanıtladığını, alınan bilirkişi raporunda … ile davacı arasında sözleşmenin olup olmadığını irdeler iken davacının ödediği paranın banka üzerinde ne şekilde tasarruf edildiğini irdelememesi ve davacı tarafından sunulan dekontları nazara almaması büyük bir eksiklik olduğunu, itirazları doğrultusundan bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Bankası A.Ş. vekilinin 03/04/2018 tarihli bilirkişi raporuna karşı 07/06/2018 tarihli beyan dilekçesinde özetle; Raporda görüleceği üzere, davacı tarafından yapılan ödemelere ilişkin dekontlarda “ipotek fekki için” ibaresi bulunmakta olup davacının, müvekkili bankaya halef olacağına ilişkin herhangi bir emare bulunmadığını, Bilirkişi tarafından ” … adına kayıtlı gayrimenkul ile ilgili olarak Malik … ve … arasında yapılan herhangi bir sözleşmeye rastlanmadığı” tespit edilmiş olup; borçlu tarafından müvekkil bankaya, davacının halefiyetine ilişkin bir bildirim yapılıp yapılmadığı hususunda herhangi bir bilgiye ulaşılamadığı anlaşıldığını, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava Sigorta (Sigorta Edilen Şeyin Temlikinden Kaynaklanan) davasıdır.
TBK.nun 127.maddesine göre “alacaklıya ifada bulunan üçüncü kişi aşağıdaki hallerde ifası ölçüsünde alacaklının haklarına halef olur; 1. Başkasının borcu için rehnedilen bir şeyi rehinden kurtardığı ve bu şey üzerinde mülkiyet veya başka bir ayni hakkı bulunduğ takdirde; 2.Alacaklıya ifada bulunan üçüncü kişinin ona halef olacağı, borçlu tarafından ifadan önce alacaklıya bildirdiği takdirde. Diğer halefiyet hallerine ilişkin kanun hükümleri saklıdır.
TBK.nun 189/1 fıkrasına göre; alacağın devri ile devreden kişiliğine özgü olanlar dışındaki öncelik hakları ve bağlı haklar da devralana geçer.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 891.maddesine göre ise; ipotekle güvence altına alınmış bir alacağın devrinin geçerli olması, devrin tapu kütüğüne tescil edilmesine bağlı değildir hükümleri düzenlenmiştir.
Kanunda açıkça öngörülmediği sürece bir halefiyetin doğması mümkün değildir. Halefiyet kanunda belirtilmiş belirli durumlarda doğar. Diğer bir deyişle halefiyet halleri sınırlı sayıda olma kuralına bağlıdır. Halefiyetin kanundan doğduğu iki hal, TBK.nun anılan düzenlemesinde belirtilmiş ve yine bu düzenlemede diğer halefiyet hallerine ilişkin kanun hükümlerinin saklı olduğu düzenlenmiştir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca borçlunun haberi ve onayı olmaksızın, üçüncü bir kişi bu borcu kapatabilir. Bir başka deyişle ipoteğin teminat altına aldığı borcun, borçtan şahsen sorumlu olmayan birisi tarafından ödenmesi halinde, alacak, borcu ödeyen kişiye geçer. Borcu ödeyen kişi, bu durumda borç ilişkisinde alacaklının yerini almakta ve alacağa bağlı tüm fer’i haklar ve bu arada alacağı güvence altına alan tüm teminatlar ödemede bulunan kişiye geçer.
Somut olayda … ve … şirketlerinin davalı bankaya olan mevcut tüm borçlarını devralmak isteyen davacının davalı bankada her iki şirketin borcunun tamamının davacı tarafından ödenmek suretiyle kapatıldığı, böylelikle TMK.nun 884.maddesi gereğince “Borçtan şahsen sorumlu olmayan rehinli taşınmaz maliki, borçluya ait koşullar içinde borcu ödeyerek taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını isteyebilir, alacak, borcu ödeyen malike geçer” hükmü gereğince davacının her iki şirkete karşı külli halef ve alacaklı konumuna geçtiği, alacağın temlikiyle birlikte TBK.nun 189/1 fıkrası gereğince alacağa bağlı tüm haklar da davacı tarafa geçtiğinden davacının davasının sübut bulduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilerek ipotek alacaklısının halefinin davacı … olduğunun tespitine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE;
… İli … İlçesi … Mahallesi … Ada, … Parsel, … bağımsız bölüm üzerinde davalı … Bankası A.Ş Lehine tapu sicil müdürlüğünün 24/11/2014 tarih ve … yevmiye no ile konulmuş bulunan 95.000,00 TL lik ipotek alacaklısının halefinin davacı … olduğunun tespitine,
2-Alınması gereken 8.197,20 TL karar harcından peşin olarak alınan 2.049,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.147,9‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 vekalet harcı, 2.049,30 TL peşin harç toplamı 2.085,3‬0 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 350,00 TL bilirkişi ücreti ile posta tebligat gideri 333,05 TL toplamı olan 683,05 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 15.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı ve davalı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde, Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.26/04/2022

Katip Hakim