Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/418 E. 2021/343 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO:
KARAR NO:

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR:1-
2-
3-
4-
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerin babaları olan …tarafından müvekkiller adlarına açılmış ve yalnızca müvekkillere ödeme yapılacağı kaydıyla …Bankası …Şubesinde(Şube kodu …) 4 adet mevduat hesabı açıldığını, baba …’in ileride çocuklarının 18 yaşını doldurduğunda bu hesaplara ulaşıp ihtiyaçlarını karşılamaları için bu şekilde bir yatırım yaptığını, ancak bu hesaplardan haberdar olmayan müvekkiller yıllar sonra açılmış olan bu hesapların hesap cüzdanlarına ulaştıklarını, bu mevduat hesap cüzdanlarına göre ; Davacı … (T.C: …) adına …Bankası …Şubesi ….Hesap No’lu banka hesabında 04.09.1996 yılında 477,890 lira hesap bakiyesi, Davacı …(T.C: …) adına …Bankası …Şubesi …, …Hesap No’lu banka hesabında 04.09.1996 yılında 477,890 lira hesap bakiyesi, Davacı …( …) (T.C: …) adına …Bankası …Şubesi …, …Hesap No’lu banka hesabında 04.09.1996 yılında 469,444 lira hesap bakiyesi ve son olarak Davacı …( …)(T.C: …) adına …Bankası …Şubesi …, …Hesap No’lu banka hesabında 20.11.1996 yılında 730,000 lira hesap bakiyeleri bulunduğunu, müvekkiller Davalı …Bankasına gidip bu hesaplarda ki paraları almak için ellerinde ki hesap cüzdanlarını ibraz ettiklerinde ise banka yetkililerinden; bankamızda açılmış bu hesap numaralı hesapların bulunmadığını, bu hesapların zamanaşımına uğramış olabileceği yanıtını aldıklarını, bu nedenlerle davalarının kabulü ile değerinin tam ve kesin olarak belirlendiği anda artırılmak üzere şimdilik 100,00 TL’nin (tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere), yatan paraların güncel değerlerinin heaplanarak davalıdan alınarak müvekkillerime ödenmesine, mümkün olmaması halinde müvekkillerin mevduat hesaplarındaki paraların son işlem tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İncelenen dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; mahkememizce öncelikle HMK 115/1 maddesi gereği dava şartlarının incelenmesi gerekmiş ve HMK 114/1-c maddesi kapsamında mahkememizin görevli olup olmadığı değerlendirilmiştir.
Bu kapsamda; mahkemelerin görevlerine ilişkin düzenlemelerin 6100 sayılı HMK.nun 1.2.3.4. maddelerinde düzenlendiği, HMK.nun 2. maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” şeklinde, yine 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanun ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5/3.maddesinde; “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlemelerin yapıldığı, Bu düzenlemeler ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılarak genel mahkemeler arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğunun kabul edildiği, yine 6102 sayılı TTK.nun 4. Maddesinde Ticaret Mahkemelerinin görevine giren dava ve çekişmesiz yargı işlerinin düzenlendiği;
6502 sayılı TKHK’nun 73/1. maddesinde;”Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” şeklinde göreve ilişkin hükümlerin olduğu değerlendirilmiştir.
Tüketici mahkemeleri için ise ; 28/11/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 3/1-(k-l) maddesinde; ” Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” şeklinde,
6502 sayılı TKHK’nun 4/5. maddesinde;”(5) Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir.” şeklinde,
6502 sayılı TKHK’nun 83/2.maddesinde; “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” şeklinde düzenlemelerin olduğu görülmektedir.
Yukarıda değinilen yasa maddeleri çerçevesinde dava dosyası değerlendirildiğinde;
Davacılar …, … …, … ve … … ile davalı …Bankası arasında hesap işlemlerine ilişkin uyuşmazlık olduğu, dava dilekçesinde talep edilen hususların tüketici ilişkisi kapsamında bulunduğu, Türk Ticaret Kanunun da düzenlenen hususlardan olmadığını, bu nedenle davalıların yukarıda kanuni metinleri yazılan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-(k-l) maddesinde düzenlenen tüketici tanımına girdiği, 6502 sayılı TKHK’nun 83/2.madde “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmü gereğince ve 6502 sayılı (TKHK) 73/1. maddesi gereğince dava tarihi itibariyle mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemelerinin olduğu, HMK 114/1-c maddesi uyarınca görevin dava şartı olduğu, HMK’nın 115. maddesine göre de, mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmak zorunda olduğu, bu nedenle dava dilekçesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Konya Nöbetçi Tüketici Mahkemesinin görevli olduğuna karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
Davacılar …, …, … … ve … …’in, davalı …Bankası A.Ş’nin aleyhine açtığı İAlacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasında Mahkememizin 6502 sayılı yasanın 83, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. ve 5. maddeleri 6100 sayılı kanunun 1, 2, 20, 114/1-c ve 115/1-2 maddeleri gereğince görevsiz olduğu tespiti yapıldığından davanın GÖREV YÖNÜNDEN USULEN REDDİNE,
Dosyanın görevli ve yetkili Nöbetçi KONYA TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
Yargılama giderleri ile ücreti vekaletin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
İşbu görevsizlik kararına karşı kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten itibaren, kanun yolunu başvurulması halinde ise başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin ilgili tarafça talep edilmesi halinde dosyanın gönderilmesine, talep olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağının ihtarına,
Dair ; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu tarafların yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/09/2021

Katip … Hakim …