Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/401 E. 2021/364 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:
KARAR NO:

BAŞKAN:
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI:
VEKİLİ :
DAVALI:
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin …Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizde yapılan evrak üzerinde inceleme sonunda, mahkememizin 26/03/2021 tarih …Esas …Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle davanın İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ilişkin istinaf kanun yolu açık olan bu kararımıza karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine KONYA Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 21/06/2021 tarih …Esas …Karar sayılı kararı ile özetle “…………………..Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; ilk derece mahkemesinin dava dosyasını ayrı yargı çevresinde bulunan İstanbul Asliye . Ticaret Mahkemesi dosyasıyla birleştirdiği, bu karara karşı istinaf yolunun açık olduğu, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılan davalarda talep üzerine birleştirme kararı verilebileceği, re’sen birleştirme kararı verilemeyeceği, taraflarca dava dosyasının İstanbul Asliye . Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesi yönünde bir talepte bulunulmadığı bu sebeple mahkemece re’sen birleştirme kararı verilemeyeceği, ilk derece mahkemesinin birleştirme kararının hatalı olduğu anlaşıldığından davacının istinaf kanun yoluna başvuru talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.5 maddesi gereğince; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının taraflar arasındaki ihtilaf ile ilgili esasa ilişkin delillerin toplanması ve değerlendirilmesi sonucunda karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur” denilerek kararımızın kaldırılmasına ve dava dosyasının mahkememize gönderilmesine kesin olarak karar verilmesi üzerine mahkememize gelen dava dosyası mahkememizin …Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalı şirketin müvekkili şirkete karşı Konya . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası üzerinden 12.000.000,00 TL bedelli ilamsız icra takibi başlattığını, başlatılan icra takibine müvekkili şirketin itiraz etmesi için vekiline talimat vermesine rağmen vekilin kasıtlı olarak itiraz etmemesi üzerine icra dosyasının kesinleştiğini, görevini kötüye kullanan vekil ile ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, icra dosyasının kesinleşmesinden dolayı müvekkili şirket üzerine kayıtlı olan …İli …İlçesi …Mahallesi …ada …parseldeki 4 adet taşınmaz üzerine haciz konulduğunu, davalı şirketin alacak iddiasının belgelendirilmemiş soyut ve gerçek dışı olduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında hiç bir ticari ilişkinin bulunmadığını, her iki şirketin ticari defterleri incelendiğinde bu durumun ortaya çıkacağını, haksız ve mesnetsiz başlatılan icra takibindeki alacak iddiasının davalı tarafından ispat edilmesi gerektiğini, işbu davaya konu olmayan İstanbul . İcra Dairesinde de müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, sözü geçen takibin de aynı yöntemle kesinleştirmek suretiyle müvekkilinin taşınmazları üzerine haciz konulduğunu, sözü geçen dosya ile ilgili İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası üzerinden menfi tespit davasının görülmekte olduğunu, tüm bu nedenlerle davalarının kabulü ile Konya . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasında haksız ve mesnetsiz başlatılan ilamsız icra takibi için ihtiyati tedbir kararı verilerek dava sonuna kadar teminat karşılığında icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesine, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığının tespitine, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin borsaya kote edilmiş olup “adese” hisselerini dava dışı Umut Utkan ile davacı şirkete nitelikli yatırımcılara satmak üzere ödünç olarak teslim edildiğini, sözü geçenlerin müvekkiline şirket hisselerini iade etmedikleri gibi satış bedellerini de ödemediklerini, müvekkilinin davacının iş ortağı olan dava dışı …’ a sözleşmeye dayalı olarak alacak davası açtığını, açılan davanın İstanbul . Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte ikin sözü geçen mahkemenin görevsizlik kararı üzerine dosyanın asilye ticaret mahkemesine gönderileceğini, dava dışı …’ ın yurt dışında hangi ülkede olduğu tespit edilemediğinden dava dilekçesinin dahi kendisine tebliğ edilemediğini, müvekkilini harici araştırmaları sonucunda dava dışı …’ ın elde ettiği kazançları ortak iş yaptığı …’ a gönderdiğini, …’ ın davacı şirketin tek ortağı ve temsilcisi olduğunu, ayrıca davacı vekilinin dava dilekçesinin sonuç bölümünde ihtiyati tedbir talep edildiğini ve mahkemece İİK 72/3. maddesi gereğince bu talebin kabulüne karar verilmiş verildiğini, HMK 389. ve 390. maddelerinde ihtiyati tedbire dair yasal koşulların bulunmadığını, davacının ihtiyati tedbir talep ederken dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebeplerini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu, mahkemece ihtiyati tedbir kararında gerekçe gösterilmediğini bu nedenle ihtiyati tedbir kararından dönülmesine karar verilmesini, ayrıca verilen 08/01/2021 tarihli dilekçe ile de mahkemece verilen ihtiyati tedbirin HMK 393/1. maddesi gereğince 1 hafta içinde uygulanması talep edilmediğinden tedbir kararı kendiliğinden kalkmış sayılacağından bahisle öncelikle tedbir kararından dönülmesine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı tarafın tazminat talebinin de reddine, davacı tarafın takip tutarının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; ilamsız icra takibine dayalı olarak başlatılan takip dosyasından dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tarafların verdikleri diğer dilekçe ve belgeler, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının …Soruşturma sayılı dosya örneği, İstanbul . İcra Müdürlüğünün …Sayılı takip dosyası örneği, İstanbul . Asliye Ceza Mahkemesinin …Esas sayılı dosya örneği, İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosya örneği, İstanbul . Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosya örneği, İstanbul . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosya örneği, Konya . İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosya örneği, ticaret sicil müdürlüklerinden gelen cevabi yazılar ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İşbu davanın yargılaması sırasında taraf vekillerinin UYAP sisteminden elektronik imzalı olarak mahkememize gönderdikleri dilekçeleri ile vekâletnamelerindeki davadan feragat özel yetkisine dayalı olarak işbu davadan feragat ettiklerini mahkememize bildirmiştir.
Mahkememizce 04/10/2021 tarihinde taraf vekillerinin dilekçelerine istinaden duruşma açılmış olup taraf vekilleri duruşmadaki imzalı beyanları ile feragat dilekçelerini tekrar ettiklerini ve her hangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyan etmişlerdir.
HMK nun 307. maddesi “(1)Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 308. maddesi “(1)Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. (2)Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.” hükmünü amirdir.
HMK nun 309. maddesi “(1)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmünü amirdir.
HMK nun 310. maddesi “(1)Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 311. maddesi “(1)Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 312. maddesi “(1)Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. (2)Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükmünü amirdir.
HMK nun 313. maddesi “(1)Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. (2)Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. (3)Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. (4)Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 314. maddesi “(1)Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 315. maddesi “(1)Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. (2)İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.” hükmünü amirdir.
Davadan feragat, kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalının kabulüne dâhi bağlı değildir. Bu durumlar karşısında davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
{HÜKÜM}: Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
İşbu davanın feragat nedeniyle REDDİNE.
Harçlar Kanunun 22. maddesi uyarınca alınması gereken 19,77 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 204.930,00 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 204.910,23 TL harcın Harçlar Kanunu 31. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2020 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle 2 kişinin taraf olması durumunda saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL DAVACIDAN alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
Davacının yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalı tarafın dava dosyasına ilişkin yaptığı her hangi bir yargılama gideri olmadığından bu konu hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına.
Taraf vekilleri açıkça istemediklerini bildirdiklerinden vekalet ücreti hakkında da bir karar verilmesine yer olmadığına.
Mahkememizce konulmuş olan İHTİYATİ TEDBİRİN KALDIRILMASI İÇİN İLGİLİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜNE MÜZEKKERE YAZILMASINA.
Dosyamızda bulunan teminat mektubunun davacı tarafına iade edilmesine (04/10/2021 tarihinde iade edildi).
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
İşbu gerekçeli kararın 05/10/2021 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 04/10/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …