Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/39 E. 2022/338 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili firmanın … Mah. … Sok. No:… KONYA adresinde ticari faaliyetini sürdürdüğünü, davalı firma ile müvekkili firma arasında elektrik tedarik anlaşması yapıldığını, anlaşma gereğince davalının … ‘ dan elektrik tedarik ederek müvekkili firmaya satışını yapacağını, müvekkilinin tüketimi üzerinden faturalandırma yapılacağını, davalının müvekkiline 20/10/2020 tarihli 1.113.505,44 TL ve 378.560,12 TL tutarlı fatura tanzim ettiğini, müvekkilinin hesaplama hatası nedeniyle davalıya 58.000,00 TL tutarlı fiyat farkı faturası tanzim ettiğini, müvekkilinin neticeten davalıya toplamda 1.434.065,56 TL ödeme yaptığını, … tarafından davalının elektrik tedarik hakkını feshetmesi nedeniyle … tarafından müvekkiline 10. aya ilişkin olarak ikinci defa faturalandırma yapıldığını ve müvekkilinin ikinci kez aynı faturayı ödemek zorunda kaldığını, davalı firmanın müvekkilinin fazladan yaptığı ödemeyi iade etmediğini, davalının müvekkiline 1.492.065,55 TL halen borçlu olduğunu, müvekkilinin sözü geçen alacağın tahsili için Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, davalı tarafından başlatılan icra takip dosyasına sunulan dilekçe ile yetkiye ve borca itiraz ettiklerini, itirazların yerinde olmadığını, başlatılan takibin para alacağı olduğunu ve bu nedenle alacaklının ikametgah adresindeki icra dairesinin yetkili olduğunu, ayrıca icra takibinin dayanağı olan faturalarda da yetkili mahkemenin Konya Mahkemeleri olduğunun belirlendiğini, davalı hakkında icra takibi hazırlığında olan bir çok firmanın olduğunu, bu nedenle ihtiyati haciz verilmemesi halinde müvekkilinin alacağının sonuçsuz kalacağının pek muhtemel olduğundan bahisle Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılmış olan yetkiye ve borca itirazın iptaliyle takibin devamına, gerektiğinde mahkemece öngörülecek teminat mukabilinde davalı firmanın gayrimenkul, araç ve 3. Şahıslardaki mal varlıkları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılama sırasında istifa eden davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkilinin şirket merkezi adresinin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi sınırlarında bulunduğunu, davacı ile müvekkili arasında imzalanmış her hangi bir sözleşmenin bulunmadığını, davacı tarafın iddia ettiği gibi elektrik tedarik anlaşması da yapılmadığını, davacı tarafın mahkemenin verdiği süre içerisinde sözleşme aslını da sunmadığını, müvekkilinin … tan elektrik alıp satmasının söz konusu olmadığını, davacının müvekkiline olan geçmiş dönem borçlarına istinaden ödeme yaptığını, fazladan ve yersiz ödeme yapmasının söz konusu olmadığını, davacı tarafça sunulan hesap mutabakatının kiminle yapıldığı hususunun müvekkilince bilinmediğini, sunulan belgenin sahte olduğundan bahisle öncelikle mahkemece verilmiş olan ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, öncelikle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Bakırköy Adliyesine gönderilmesine, davanın esasına girilmesi durumunda davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine yönelik yapılan itirazın iptaline yönelik itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, icra takibine konu fatura örnekleri, taraflar arasında imzalanan hesap mutakabatı örneği, davacı tarafından davalı tarafa gönderilen EFT dekontu örnekleri, ticaret sicil müdürlüklerinden ve … İstanbul Bölge Müdürlüğünden gelen cevabi yazı örnekleri, taraflar arasında imzalanan elektrik enerjisi toptan satış sözleşmesi örneği, kurumlara yazılan müzekkerelere gelen cevabi yazılar, mahkememizce temin edilen bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
2004 sayılı İİK’nun Yetki ve İtirazları başlıklı 50. maddesi; “Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. icra mahkemesi *1* tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur. İki icra mahkemesi *1* arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.” hükmünü amirdir.
6098 sayılı TBK’nun İfa Yeri başlıklı 89. maddesi; “Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki hükümler uygulanır; 1. Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde, 2. Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde, 3. Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir. Alacaklının yerleşim yerinde ifası gereken bir borcun doğumundan sonra alacaklının yerleşim yerini değiştirmesi sebebiyle ifa önemli ölçüde güçleşmişse borç, alacaklının önceki yerleşim yerinde ifa edilebilir.” hükmünü amirdir.
6100 sayılı HMK’nun Sözleşmeden Doğan Davalarda Yetki başlıklı 10. maddesi; “Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” hükmünü amirdir.
6100 sayılı HMK’nun Ticari Defterlerin İbrazı ve Delil Olması başlıklı 222. maddesi; “- (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. (2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. (3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. (4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. (5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” hükmünü amirdir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacı vekilince davalı şirket aleyhine açılan bu davada; davalı borçlunun Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazların iptali, takibin devamı ve %20 tazminat talep edilmiş olup; davalı borçlu vekilince öncelikle Konya İcra Müdürlüklerinin ve Mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de; faturaya bağlı alacaklarda alacaklının ikametgahı icra müdürlükleri ve mahkemeleri yetkili olduğundan bu itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı vekilince esastan da; taraflar arasında herhangi bir sözleşme ilişkisi ve taraflar arasında düzenlenmiş bir hesap mutabakatı bulunmadığı ileri sürülerek davanın reddi talep edilmiş ise de; Mahkememizce toplanan deliller ve özellikle … İstanbul Bölge Müdürlüğünden gelen yazı cevabına göre; 31.10.2020 tarihli hesap mutabakatının imzalanarak gönderildiği … nolu faks numarasının davalı şirket adına kayıtlı olması ve davacı tarafça davalı şirkete banka hesabı ile yapılan ödemeye davalı tarafça herhangi bir itirazda bulunulmamış olması ve davacı defterlerinde davalı tarafça düzenlenen faturaların kayıtlı olması karşısında taraflar arasında süregelen elektrik satın alınmasına ilişkin ticari ilişkinin varlığının kabulü gerekmiştir.
Mahkememizce davalı şirket defterlerin üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması için Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış; talimat mahkemesi tarafından davalıya defterlerini ibraz etmesi için kesin mehil şerhi taşıyan meşruhatlı davetiye tebliğ edilmesine rağmen davalının defter ibrazından kaçındığı anlaşılmıştır. Davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ve düzenlenen 29.03.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalı tarafından davacı şirkete düzenlenen 20.10.2020 tarihli 2 adet toplam değeri 1.434.065,57 TL lik faturanın davacı defterlerine kaydı yapıldığı, davacı tarafça bu faturalara istinaden davalıya … Bankası kanalı ile 21.10.2020 tarihli 2 adet havale ile fatura borcunun ödendiği, daha sonra Medaş tarafından aynı döneme ait olmak üzere düzenlenen (31.10.2020 tarihli) elektrik faturalarının davacı tarafça ödendiği, ödemeden sonra davacı tarafça davalıya ödenen fatura bedellerine ilişkin olmak üzere 31.10.2020 tarihli toplam bedeli 1.492.065,55 TL’lik 2 adet “satınalma iadesi” açıklamalı iade faturası düzenlendiği, ancak bu faturalara ilişkin davalı tarafça yapılmış bir ödeme bulunmadığı ve neticeden davacının usulüne uygun tutulan defter ve kayıtlarına göre Ekim 2020 yılı elektrik faturasının mükerrer olarak ödenmesi nedeniyle davalıdan takip tarihi itibariyle 1.492.065,55 TL alacaklı olduğu, takipten önce davalının temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir ihtarname bulunmadığı kanaatine varıldığından, davacının davasının asıl alacak üzerinden kısmen kabulü ile kabul edilen asıl alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatının da davalıdan tahsiline dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; davalı borçlunun Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 1.492.065,55 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 faizi ile devamına.
Fazlaya ilişkin talebin reddine.
Kabul edilen asıl alacağın 1.492.065,55 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 298.413,11 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.
Alınması gereken 101.923,00 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin alınan ve icra dosyasına yatırılan toplam 25.480,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 76.442,25 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2021 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle 2 kişinin taraf olması durumunda saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL’ nin davanın kabul/talep oranı olan %99,53 oranına isabet eden 1.313,80 TL arabulucuk giderinin Arabuluculuk Kanununun 25/9. maddesi gereğince davalıdan, davanın red/talep oranı olan %0,47 oranına isabet eden 6,20 TL arabulucuk giderinin Arabuluculuk Kanununun 25/9. maddesi gereğince ise davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
Yargılama giderinden ayrı olarak davacının peşinen karşıladığı 59,30 TL başvuru harcı, 18.104,85 TL peşin karar ve ilam harcı ile 8,50 TL vekaletnâme suret harcı olmak üzere toplam 18.172,65 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
Davacının yaptığı 119,00 TL taraf davetiye gideri, 750,00 TL talimat mahkemesi bilirkişi ücreti gideri, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti gideri, 57,50 TL talimat gideri ve 155,20 TL yazı posta gideri, olmak üzere toplam 2.081,70 TL yargılama giderinden davanın kabul/talep oranı olan %99,53 oranına isabet eden 2.071,92 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kısmen kabul edilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 85.022,29 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
İşbu hükümden sonra gerekli olan 13,00 TL karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davanın kabul/talep oranı olan %99,53 oranına isabet eden 12,94 TL sının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacının kendi üzerinde bırakılmasına.
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
Karar kesinleştiğinde dosyamız arasındaki İCRA DOSYASININ iadesine.
İşbu gerekçeli kararın 25/05/2022 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı şirket temsilcisinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/05/2022

Başkan Üye Üye Katip