Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/381 E. 2022/417 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C. KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 04/09/2015 tarihinde … sevk ve idaresindeki işleteni … Tic. Ltd, Şti. olan … plakalı araç davacıların müşterek çocuğu olan …’ya çarpması sonucu … vefat ettiğini, Konya . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından yapılan yargılama sonucunda sürücü … tali müteveffa … asli kusurlu bulunmuş yargılama sonunda … ceza aldığını, sürücü ve sigortalı işleten aleyhine Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas — … Karar sayılı dosyasında Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Kurum Başkanlığı tarafından dosyaya sunulan rapora göre ölen … kazanın meydana gelmesinde %70, sürücü İlhami Yaşın ise %30 oranın kusurlu bulunduğunu, davalı sigortaya 01/09/2020 tarihinde yaptığımız yazışmada, sigortalı işleten tarafında yaptırılan … nolu poliçe kapsamında bir müracaat olup olmadığını varsa bir müracaat ödeme yapılıp yapılmadığını sormaları üzerine davalı sigorta şirketi tarafından taraflarına gönderilen 09/09/2020 cevabi e-postada “…’nun 04/09/2015 tarihinde geçirdiği ve ölümü ile sonuçlanan trafik kazası sonucu … nolu poliçe üzerinden … nolu hasar dosyasının mevcut olduğunu, destekten yoksun kalma tazminat talepleri doğrultusunda 07/03/2017 tarihinde anne … için 7.447,79 TL; baba … için 3.740,13 TL; toplamda, 11.187,92 TL ödeminin yapıldığı” beyan edildiğini, meydana gelen kaza sonucu müvekkillerinin müşterek çocuklarının desteğinden yoksun kaldığı izahtan vereste olduğunu, müvekkilinin yaşı, yaşamış olsa idi kalan ömründe anne ve babasına sunacağı destek miktarı davalı sigorta şirketinin hesaplamalarının çok çok üstünde olduğunu, velev ki %70-%30 kusur dağılımı olsa bile müvekkillerinin için hak edecekleri miktarı üzerinde destekten yoksun kalma tazminatının tahsili için iş bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu beyanla; Fazlaya dair hak ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davalarının kabulü ile; 6100 sayılı HMK’nın 107 maddesine kapsamında; trafik kazasında çocuklarını kaybeden davacı anne ve baba için destekten yoksun kalma tazminat miktarlarının belirlenerek şimdilik her bir davacı için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava aşamasında bilirkişi raporu ile gerçek alacağın belirlenmesinden sonra yapılacak harç ikmali ile tespit edilen destekten yoksun kalma tazminatı alacağının kaza tarihi olan 04/09/2015 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte her bir davacı için ayrı ayrı davalı sigorta şirketinden tahsiline, davalı sigorta şirketinin yapmış olduğu ödemelerin mahsubuna, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçe ile özetle; Dava konusu kaza sebebiyle müvekkile açılan davalarda genel yetki kuralları geçerli olduğunu, müvekkili kurumun adresi “Maslak / İstanbul” olup davalının ikametgâhı mahkemesi kuralı gereği davanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinde açılması gerektiğini, sayın Mahkememiz YETKİSİZ olduğunu, öncelikle yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne sevk edilmesini talep etme zorunluluğu doğduğunu, zira müvekkili şirket yalnızca sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin poliçeden kaynaklanan maddi tazminat talebinden doğan sorumluluğu; sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olup, söz konusu sorumluluk aynı zamanda davacının yoksun kaldığı gerçek destek miktarı ile sınırlı olduğunu, davacılar tarafından 04.09.2015 tarihinde meydana gelen karıştığı trafik kazasında Mehmet …’nun vefatından bahisle maddi tazminat talepli iş bu davayı ikame edildiğini, … plakalı araç müvekkili şirket nezdinde Trafik Sigortası ile sigortalı olduğunu, sorumlulukları şahıs başına 290.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu 06.03.1978 tarih ve 1/3 sayılı karar gerekçesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu … E … K 30.11.2005 tarihli kararı gereği SGK tarafından yapılan ödeme ve bağlanan gelir tespiti halinde davanın reddi gerektiğini, bu tespit yapılmadan doğrudan karar verilmesi hatalı olduğunu, davanın kabulü anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirket ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu tutulabileceğini, davanın öncellikle reddine; temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 13/06/2022 tarihli ıslah dilekçesi özetle; fazlaya dair hakları, ıslah hakları, ek dava açma hakları, TRH yaşam tablosuna göre yapılan hesaba dair hakları saklı kalmak kaydıyla ve istinaf temyiz ve tüm kanuni hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili … için tespit için belirli hale gelen 40.824,58 TL, müvekkili … için belirli hale gelen 21.481,01 TL; toplamda 62.305,59 TL destekten yoksun kalma tazminatının 04/09/2015 tarihinden itibaren işletilecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 24/06/2022 tarihli dilekçe ile davalı sigorta şirketi ile haricen sulh olunduğunu, bu nedenle davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davalı vekili 24/06/2022 tarihli dilekçe ile davacının teminatımıza giren maddi tazminata ilişkin talebi ile ilgili olarak davacı taraf ile sulh olunduğunu ve sulh çerçevesinde davacı taraf vekili Av. … ’a asıl alacak ve ferileri ile birlikte toplam 161.103,31-TL ibraname mukabilinde ödendiğini, İşbu ödeme ile maddi tazminat yönünden Müvekkili Şirket ve sigortalı ile sigortalı araç sürücüsü yönünden davacı taraf davadan feragat ettiğini, davacı taraf ile sulhen anlaşmaya varılarak ödeme yapıldığından maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak şirketimiz hakkında dava konusuz kaldığından ‘’karar verilmesine mahal olmadığına’’, şirketlerince yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu konuda lehimize hüküm kurulmasına yer olmadığına, Vekalet ücreti sulh dahilinde ödendiğinden karar verilmesine mahal olmadığına, dava masrafları da sulh dahilinde ödendiğinden yapılan dava harç ve masrafların davacı uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Aktüerya Bilirkişi … 23/05/2022 tarihli raporunda özetle; Hesaplama … plakalı kamyon sürücüsüne atfedilen %30 kusur oranı esasına göre yapıldığını, Müteveffa destek …’nun, 04.09.2015 tarihinde trafik kazasından vefatı nedeniyle davacılar anne ve babanın talep edebileceği bakiye destekten yoksun kalma tazminatı, PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre Davacı anne … için 40.824,58 TL , Davacı baba … için , 21.481,01 TL, TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre Davacı anne … için 73.048,27 tl, Davacı baba … için 31.215,98 t TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacılar vekilinin 23/05/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı 13/06/2022 havale tarihli beyan dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporundaki ikili değerlendirmeden TRH 2010 Yaşam tablosuna göre yapılan hesaplamaya bir itirazımız yoktur. Ancak PMF 1931 Yaşam tablosuna göre yapılan hesaplamayı kabul etmediklerini, Yargıtay kararları doğrultusunda TRH 2010 Yaşam tablosuna gören yapılan hesaplama üzerinden hüküm kurularak bu miktar üzerinden davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İş bu dava;Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasıdır.
Her ne kadar davacı vekili davadan feragat edildiğini yukarıda belirtilen dilekçesi ile beyan etmişse de; mahkememizin emsal niteliğindeki 23/10/2020 tarih, … Esas … Karar sayılı kararının istinaf edilmesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı ilamında “Davacı vekili 23/10/2020 havale tarihli dilekçesi ile maddi tazminat sigorta şirketi tarafından ödendiği için tazminat taleplerinin konusuz kalması nedeni ile davadan feragat ettiklerini beyan etmiş İDM tarafından bu dilekçeye istinden davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiş ise de somut olayda hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp; davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat etmiştir. Esasen dava konusuz kalmıştır. Davalı kendisine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet vermiştir. Bu nedenle, feragat nedeniyle reddedilen maddi tazminat yönünden anılan bu davalılar lehine davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. (YARGITAY . Hukuk Dairesi … E … K)” şeklindeki kaldırma kararı ve yeniden esas hakkında hüküm kurulması kararı dikkate alındığında, somut olayda da hakkın özünden feragat söz konusu olmayıp; davacı alacağına yargılama sırasında kavuştuğu için feragat ettiği, davanın konusuz kaldığı, davalının kendisine karşı dava açılmasına yine kendileri sebebiyet verdiği, bu nedenle davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar ilam harcının peşin alınan 59,30 TL harç ve 206,00 TL ıslah harçtan mahsubu ile bakiye 184,60 TL’nin karar kesinleştiğinde Harçlar Kanunu 31 madde gereğince talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye fazla kalan gider avansının HMK 333 madde gereğince karar kesinleştiğinde iadesine,
6-Taraf vekillerinin vekalet ücreti talebi olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-İşbu karar duruşma yapılmaksızın evrak üzerinden yapılan inceleme sonunda verildiğinden ve talep olmadan gerekçeli karar tebliğe çıkarılamayacağından varsa gider avansından gerekli harcama yapılarak; davanın karara bağlandığı ve talep halinde gerekçeli kararın tebliğe çıkarılabileceği hususlarının taraflara tebliğine.
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, tarafların yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. 28/06/2022

Katip Hakim