Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
5-
6-
7-
DAVACI : 8-
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
DAVACI TARAF VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; 2017 yılında dava dışı …. Tic. Ltd. Şti.nin davalı bankadan 2.000.000,00 TL tutarında kredi çektiğini, bu kredi sözleşmesine istinaden kredi borcuna müvekkillerinin kefil olduğunu, davalı bankanın GKS haricinde müvekkillerinden 5.000.000,00 TL bedelli bono aldığını, söz konusu bononun vade kısmına sonradan 28/07/2020 tarihi yazılarak Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı bankanın bonodan takip başlatması nedeniyle müvekkillerinin zor durumda bırakıldığını, takibe konu GKS sözleşmesinin kredi garanti fonundan kullandırıldığını, davalı bankanın … şirketine 2. 3. 4. 5. kredileri kullandırıldığını, davalı bankanın yaptığı tahsilatları önce doğan 1. krediden mahsup etmediğini, sonra çekilen diğer kredilerin taksitlerin ödenmesinde kullandığını, bu nedenle dürüstlük ilkesine ve kanuna aykırı davrandığını, müvekkillerinin sadece ilk KGF kredisinden sorumlu olduğunu, sonradan çekilen 4 krediden müvekkillerinin sorumlu olmadığını, … şirketinin davalı … şirketine olan faturalı borcuna istinaden bankanın “Murâbaha Yöntemiyle” parayı … şirketinin hesabına aktardığını, … şirketinin ortakları …, …, … ve … olduğunu, aldıkları paraya kefil yapıldığını, alacaklı olan şirketin bonoya göre borçlu addedilmesinin mümkün olmayacağını, davalı … şirketinin ve ortaklarının alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleştiğini, bonoda keşideci olan şirketin aynı zamanda bonoda avalist olarak düzenlendiğini, bu nedenle bononun geçerli olmadığını, ortaklıktan ayrıldıktan sonraki tarihlerde bankadan kullandırılan kredilerden gerçek kişilerin kefil olarak sorumlu olamayacağını, açıklanan nedenlerle müvekkillerinin Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ve takip konusu bono nedeniyle müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitini ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; müvekkili banka ile davacılar arasında 25/09/2017 tarihinde imzalanan genel kredi sözlemesinden sonra, davacılar kredi kullandıktan sonra toplam 40 adet taşınmazlarını 3. kişilere devir ettiklerini, bu devirlerin tasarrufların iptali için Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin … E sayılı dosyası ile dava açıldığını, tasarrufun iptali davası açıldıktan sonra tefrik edildiğini, davacıların davaya konu senedi, senetteki imzayı ve senetten kaynaklanan borçlarını ikrar ettiklerini, senetteki borcu ödediklerine dair herhangi bir belge sunmadıklarını, ödeme olmadığını, kefaletin sona erme sebeplerinin TTK 598 ve devamı maddelerinde yer aldığını, ortağın ortaklıktan ayrılmasının kefaleti sona erdiren bir neden olmadığını, limited şirket ortağı ortaklıktan ayrılsa bile kefalet sorumluğunun devam ettiğini, kredi çektikten sonra şirketi tasfiye etmelerinin ve ortaklıktan ayrılmanın kredi borcundan kurtulmak amacının kötü niyetli olduğunu, kredi garanti fonunun bankadan bağımsız bir teminat olmadığını, dava konusu kambiyo senedinin bu fonun teminatını kapsadığını, kredi garanti fonundan kullanılan kredilerde takip yapılamayacağı iddiasının hukuka uygun olmadığını, davacıların avalist olduklarını ikrar ettiklerini, bononun geçersiz olduğu iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ilgili bononun tüm hukuki şartları taşıdığını, avalistin borçtan doğan sorumluluğunun, asıl borçtan bağımsız olduğunu, bu nedenle borç sona erinceye kadar devam ettiğini, açıklanan nedenlerle haksız, soyut ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, davacılar aleyhine %20 den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; bankacılık işlemleri ile GKS ve KGF’dan kaynaklı kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf vekillerinin verdikleri diğer dilekçe ve belgeler, taraflar arasında imzalanan genel kredi ve KGF sözleşme örnekleri, Konya Ticaret Sicil Kayıtları mahkememizce temin edilen bilirkişi raporlar, Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin …- …-…-… -… -… -… Esas sayılı dosyaları, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya örneği ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Konya’dan alınan bankacı bilirkişi tarafından düzenlenen 25.01.2022 tarihli rapor ile, 24.05.2022 tarihli ek raporlar uyuşmazlığı çözmek konusunda yeterli sonuç ve kanaat bildirmediğinden hükme esas alınmamıştır.
Mahkememizce İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi kanalı ile alınan 08.12.2022 tarihli 3 kişilik bilirkişi heyet raporuyla; davalı bankanın … Şubesi aracılığı ile dava dışı kredi borçlusu … … Tic. Ltd. Şti. arasında 19.09.2017 tarihli GKS imzalandığı, bu sözleşmeye davacıların 5.000.000,00 TL limitle kefil oldukları, ayrıca davalıların 19.09.2017 tarihinde sözleşmeden ayrı olarak davaya ve icra takibine konu bonoyu avalist oarak imzaladıkları, davalı bankanın davacıların kefil ve avalist oldukları dava dışı … şirketine murabaha yöntemi ile KGF teminatlı 5 ayrı taksitli kredi kullandırıldığı davacıların takip tarihi olan 18.08.2020 tarihi itibariyle kefil ve avalist olarak bu kredilerden kaynaklı 2.504.172,08 TL proje riski, gecikme cezası ve ihtarname masrafı ve %03 senet komisyonu 7.512,51 TL olmak üzere toplamda davalı bankaya 2.511.684,59 TL borçlu oldukları tespit edilmiştir.
{}DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE{}
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacılar vekilince davalı banka aleyhine açılan bu davada; davacıların Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasından borçlu olmadıklarının tespiti, takibin iptali ve %20 kötü niyet tazminatı talep edilmiş olup; esasen davalı banka ile dava dışı … … Tic. Ltd. Şti. arasında 19.09.2017 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı ve davacılarında bu sözleşmeye 5.000.000,00 TL limitli kefil oldukları ve Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe konu 19.09.2017 keşide 28.07.2020 vade tarihli 5.000.000,00 TL bedelli bonoyu da avalist sıfatıyla imzaladıkları hususlarında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık konularının davalılar yönünden geçerli kefalet sözleşmeleri bulunup bulunmadığı, sonradan asıl borçluya kullandırılan kredilerden dolayı ortaklıktan ayrılan davacıların sorumluluklarının devam edip etmediği, bonoda alacaklı ve borçlu sıfatının birleşip birleşmediği, bu nedenle davacıların sorumluluklarının mevcut olup olmadığı, takibe konu senet borcunun ödenerek kapatılıp kapatılmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Mahkememizce toplanan deliller, uzman bilirkişi heyetinden alınan rapor, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen yazı cevabına ve mahkememizce yapılan değerlendirmeye göre; davacı gerçek şahısların şirketlerin ortak ve yetkilileri olmasından dolayı TBK 584. maddesi gereğince geçerli bir kefalet sözleşmesi olduğu, bu GKS kapsamında davacıların kefalet limitlerinin 5.000.000,00 TL olduğu ve bu miktar ile sorumlu oldukları, davacı gerçek kişilerin şirket ortaklığından ayrılmış olmaları tek başına kefalet sorumluluklarını sona erdiremeyeceği, bu kapsamda davalı bankaya verilmiş bir dilekçe ve davalı banka tarafından sorumluluğu kaldıran bir karar bulunmadığı, GKS’nin 21.1. maddesi gereğince davalı bankanın kredi borçlarının ödenmesini temin amaçla kambiyo senedi almasının sözleşmeye uygun olduğu, davacılarca kambiyo senedinin vadesinin sonradan doldurulduğu iddialarının ispatlanamadığı, avalist imzalarına ise herhangi bir itirazda bulunmadığı, TBK 135. maddesi kapsamında alacaklı ve borçlu sıfatlarının birleşmesi durumunun söz konusu olmadığı, davacıların avalist olarak senetten sorumluluklarının devam ettiği, davaya konu bono bedelinin ödendiğine ilişkin davacı tarafça herhangi bir belge sunulmadığı ve neticeten bilirkişi raporuna göre düzenlenen 19.09.2017 tarihli GKS kapsamında davalı banka tarafından dava dışı … şirketine murabaha yöntemi ve KGF teminatlı olarak krediler kullandırıldığı ve davacı kefil ve avalistlerin takip tarihi itibariyle ve sözleşmenin 10. maddesi gereğince 2002 proje riski 461.655,12 TL, 2003 proje riski 156.280,43 TL, 2004 proje riski 1.884.812,28 TL olmak üzere toplam 2.502.747,83 TL borcu olduğu, buna 1.196,26 TL ihtarname masrafı, 227,99 TL gecikme cezası ve %03 senet komisyonu olan 7.512,51 TL eklenmek suretiyle davacıların hali hazırda 2.511.684,59 TL borçlu oldukları anlaşıldığından, davacıların davasının reddine, icra takibinin durdurulması yönünde verilmiş bir tedbir kararı olmadığından davalı tarafın şartları bulunmayan tazminat talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-DAVACILARIN DAVASININ REDDİNE
2-Şartları bulunmadığından davalı taraf vekilinin tazminat talebinin reddine.
Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 42893,29 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 42.713,39 TL harcın Harçlar Kanunu 31. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine.
Davacıların yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalının yaptığı 11,00 TL taraf posta giderinin müteselsilen davacılardan alınarak davalıya verilmesine.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 224.584,20 TL vekâlet ücretinin müteselsilen davacılardan alınarak davalıya verilmesine.
İşbu hükümden sonra gerekli olan karar tebliğ giderinin davacılar tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davacıların kendi üzerinde bırakılmasına.
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
İşbu gerekçeli kararın 31.01.2023 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2023
Başkan Üye Üye Katip