Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/35 E. 2022/299 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkiline ait … plakalı araç ile ilgili olarak, müvekkil 24/03/2020 tanzim tarihli … /0 poliçe numarası ile acente nosu … olan … … LTD. ŞTİ. Aracılığı tarafından davalı … A.Ş. (ESKİ … A.Ş.)’ye ait yurtiçi taşıyıcı sorumluluğu sigortası ile meydana gelebilecek kazalardan dolayı maddi zarar görmemek ve taşınan yükü koruma altına almak adına sigorta yaptırdığını, müvekkili şirket yıllardır … TİC. A.Ş. İle yük nakliyatı konusunda çalışmakta olup, bu şirkete ait sabit olarak “balık yemi” yükü nakliyatı yapmakta ve bünyesinde bulunan araçlarına da taşıdığı emtiayı korumak adına yurtiçi taşıyıcı sorumluluğu sigortası yaptırdığını, müvekkili, nakliyat sigortası yaptırırken ki amacının oluşabilecek kazalardan dolayı taşıdığı yükleri koruma altına almak olduğunu ve hiç bir masraftan kaçınmadan gerekli korumanın sağlanması gerektiğini, sigorta yaptırırken acentelere bildirdiğini, dolayısı ile sigorta acenteleri, müvekkilinin iş bu sigortayı neden yaptığını, müvekkilinin yıllardır sabit çalışmakta olduğu … A.Ş.’yi ve müvekkilinin taşıdığı yükü (balık yemi) bildiklerini, müvekkiline ait … plakalı araç, 22/07/2020 tarihinde … ili … İl Yolu üzerinden … ilçesi istikametine seyir halinde iken, … Köyü Kavşağına 600 metre mesafede çekicinin sağ yan arka lastiğinin patlaması sonucu araç yolun sağ tarafına devrilmiş ve bu devrilme sonucunda taşımakta olduğu 27 ton torba halindeki balık yeminden bir bölümünde hasar meydana geldiğini, olay mahalline jandarma ekipleri geldiğini ve kaza tespit tutanağı düzenlediğini, ayrıca sürücünün, olayı şirket yetkilileri … ve … bildirmesi üzerine, sigorta hemen bilgilendirildiğini ve olay yerine ekspertiz gönderildiğini, Ekspertiz gerekli inceleme ve raporu oluşturduğunu, sigorta firmasına ileterek olaya ilişkin 6/… numaralı hasar dosyası açıldığını, yaşanan bu kazadan sonra müvekkilinin taşımakta olduğu yükten kullanılamaz halde olup zarar gören miktar olay yerinde tespit edildiğini, zarar gören yük yoldan vinç aracılığı ile çekilmiş ve bu bilgiler sigorta firmasına bildirildiğini, zarar görmeyen yük miktarı yükü taşıtan firmaya iade edildiğini, bu bağlamda müvekkili kaza sonucunda sigorta firmasını bilgilendirme yükümlülüğünü özenle yerine getirdiğini, ancak müvekkilinin zararın tazmini için talepte bulunması üzerine, davalı … A.Ş. (ESKİ … A.Ş.), müvekkilinin taşımakta olduğu zarar gören yükün “balık yemi” olması ve bu yükün sigorta poliçesinin istisna emtia grubu arasında olması nedeni ile müvekkilin talebini reddettiğini, somut olaylar bakımından sigorta sözleşmelerinin zayıf tarafının sigorta ettiren (sigortalı), güçlü tarafının ise sigortacı (sigorta şirketi ve aracılar) olduğunu söylemek mümkün olduğunu, ayrıca sigorta ve sigorta sözleşmelerinin kendilerine has özellikleri de dikkate alındığında aydınlatma, bilgilendirme, yol gösterme eylemleri sigorta hukukunda özel bir anlam kazandığını, nakliye sigortalarında esas olan taşıyıcının, taşıma işinin yapımı sırasında karşılaşacağı riskleri en aza indirmesi, bir yerden bir yere taşınan ticari malların karşılaşabileceği rizikolara karşı teminat altına alınması olduğunu, müvekkili şirketin beyan ve istekleri belli olmasına rağmen acente firması ve davalı sigorta, bilgilendirme ve aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve buna bağlı olarak müvekkiline hiçbir bilgilendirme ve aydınlatma formu vermediği gibi yapılan poliçeyi de müvekkiline teslim etmediklerini, davalı sigorta baştan itibaren müvekkilinin mağduriyetine neden olacağı belli olan ve taleplerinin aksine yeterli koruma sağlamayan bir poliçe düzenleyerek müvekkilini mağdur ettiğini, poliçenin müvekkiline teslim edilmemesi de müvekkilinin poliçe içeriğinden bilgisi olmamasına ve beyanına göre poliçe düzenlendiğini düşünen müvekkilinin hak kaybına uğramasına neden olduğunu, müvekkili şirket yetkilileri yaşadıkları bu olay üzerine, kendilerine teslim dahi edilmeyen ve hiç bir yararı olmayan poliçeyi de haricen edindiklerini, hatta müvekkili şirket yetkilileri bu olay üzerine, ilgili acente aracılığı ile yapılan şirket araçlarına ait diğer nakliye sigortalarını da iptal ettirdiklerini ve ticari hayatlarına zarar gelmemesi adına, taşıdıkları yükü olası tehlikelere karşı koruma altına alan poliçeleri farklı bir firmaya düzenlettirdiklerini, müvekkili, poliçe düzenlenmenden önce poliçedeki istisna emtialar arasında düzenli olarak nakliyesini yapmış olduğu “balık yemi” yükünün olmadığının aydınlatma yükümlülüğü kapsamında kendisine bir bilgilendirme formu ile bildirilmemesi ve düzenlenen poliçenin kendisine teslim edilmemesi nedeni ile maddi zarara uğradığını, davalı … A.Ş. (ESKİ … A.Ş.)’nin sigorta poliçesi incelenmesi gerekliliği olduğunu, zira nakliyat sigortası olarak düzenlenen poliçede, nakliyeciliğe, ticarete ve hayatın olağan akışına aykırı olarak istisna emtia grupları bölümünde geçen teminat dışı emtia gruplarını gören hiç bir nakliyatçının bu poliçeyi kabul etmesi mümkün olmadığını, sigorta ettirenin taleplerinin aksine ve onun hiçbir yararına olmadığı gibi, zararına olacak şekilde ve bu konuda sigorta ettiren bilgilendirilmeden, onayı alınmadan bir poliçe düzenlenmesi ve dahi oluşturulan bu poliçenin sigorta ettirene verilmemesi usule ve kanunlara açıkça aykırı bir durum olduğunu, sigorta sözleşmesinin yapılmasından sonra sigorta şirketinin ilk yükümlülüğü, sigorta poliçesi vermek olduğunu, Buna göre, sigortacı, sözleşme doğrudan kendisi veya acentesi tarafından yapılmışsa, sözleşme tarihinden itibaren 24 saat içinde, diğer hâllerde 15 gün içinde yetkililerce imzalanmış bir poliçeyi düzenleyerek sigorta ettirene vermek zorundadır (TTK.m. 1424/1). Sigorta poliçesi düzenlenirken TTK.m. 1425’te öngörülen hususlara uyulması ve poliçenin sigortacı tarafından imzalanması gereklidir. Sigortacı, bu yükümünü yerine getirmediği takdirde sigorta ettirenin uğradığı zararları tazminat etmek zorunda kalır (TTK.m. 1424/1) beyanla; müvekkilinin uğramış olduğu zarardan dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile şimdilik 6.000,00TL maddi tazminat bedelinin, kaza tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsil ile müvekkiline teslimine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki işbu dava haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, dava yetkisiz mahkemede açıldığını: 6100 sayılı hukuk muhakemeleri kanununun yetkiyi düzenleyen 6.maddesi gereğince, yetkili mahkeme davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, müvekkili şirketin adresi istanbul ili yargı sınırları içinde bulunmakla yetkili mahkeme istanbul asliye ticaret mahkemesi olduğun, bu nedenle dava yetkisiz mahkemede açılmış olmakla davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı taraf, delil listesinde yazılı bulunan delilleri tarafımıza tebliğ etmediğini, belge ve deliller taraflarına tebliğ edilene kadar delillere cevap verme ve karşı delil sunma haklarını saklı tuttuklarını, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki menfaati olmadığını, huzurdaki davanın hukuki menfaat bulunmamasına rağmen belirsiz alacak davası şeklinde açıldığı anlaşıldığını, ne var ki; hmk’nın amir hükmü uyarınca ancak ve ancak dava konusu alacağın belirlenmesinin imkansız olduğu veya davacıdan dava konusu alacak miktarını belirlemesi beklenemeyecek hallerde belirsiz alacak davası açılabildiğini, taşınan emtia sigorta poliçesinin teminatı kapsamında bulunmadığından davanın reddi gerektiğini, davaya konu olan yurtiçi tasıyıcının sorumlulugu blok sigorta poliçesi incelendiğinde açıkça görüleceği üzere; poliçenin 4.sayfasında istisna emtia grupları başlığı altında hangi emtiaların sigorta kapsamı dışında bulunduğu açıkça belirtildiğini, söz konusu emtialar arasında davacı şirkete ait aracın kaza esnasında taşımakta olduğu balık yemi de açık bir şekilde teminat kapsamı dışında tutulduğunu, bu nedenle davacı yanın poliçe kapsamı dışında tutulmuş bir emtia nedeniyle davalı müvekkil şirketten talepte bulunma hakkı olmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davaya konu araca ait sigorta poliçesi incelendiğinde açıkça görülecektir ki müvekkili sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olacağı limitler belirlendiğini, davacı yanın işbu limitlerin üstünde bir bedeli davalı müvekkili sigorta şirketinden talep edebilmesi mümkün olmadığını, davacının kaza tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi yönündeki taleplerinin reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü dava tarihinde muaccel hale geldiğini, bu sebeple sayın mahkememizce faize hükmedilmesi ihtimalinde kabul anlamına gelmemekle birlikte hükmedilecek faiz dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu, haksız ve yasal dayanaktan yoksun işbu DAVANIN REDDİNE, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesi ile özetle; Davalı taraf davanın yetkisiz mahkemede açıldığını iddia ettiğini, ancak bu iddia hukuki dayanaktan yoksun bir iddia olduğunu, zira, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu madde 110/2; “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” Yine davalı tarafın açmış oldukları davada hukuki yararlarının olmadığı iddiası da kabulü mümkün olmayan bir iddia olduğunu, zira iş bu davalarında müvekkilinin zararı belirsiz alacak konumunda olduğunu ve müvekkilinin zararının tam ve kesin olarak her hangi bir tereddüte yer vermeyecek şekilde tespitine ihtiyaç olduğunu, çünkü müvekkilinin meydana gelen kaza neticesindeki zarar meblağının mahkememizce tespitinin tam ve kesin olarak her hangi bir tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmesinde müvekkili adına hukuki yarar bulunduğunu, davalı tarafın müvekkili tarafından taşınan emtianın sigorta poliçesi kapsamında olmadığından bahisle davanın reddini savunması da kabul edilebilir olmadığını, zira dava dilekçelerinde de ayrıntılı bir biçimde anlattıkları üzere, müvekkili uzunca bir süredir düzenli olarak … TİC. A.Ş. Firmasına ait balık yemi yükünü taşıdığını, müvekkilinin emtia sigortası yaptırmakta ki asıl amacı; olası tehlikelere karşı taşıdığı emtiayı koruma altına alarak sorumluluğu bulunan ve güvene dayalı bir ilişki oluşturup yıllardır sorunsuz bir şekilde yükünü taşıdıkları … TİC. A.Ş.’ye de mahcup olmadan ticari hayatlarını tehlikeye atacak olaylardan korunmak istemeleri olduğunu, ancak söz konusu olaylarına bakıldığında müvekkili emtia sigortası yaptırmadaki amacını bildirmiş olmasına karşın, davalı şirket açıkça usule ve kanuna aykırı şekilde poliçe düzenleyerek iş bu poliçenin teminat kapsamı hakkında müvekkile bilgilendirme yapmamış ve oluşturulan bu poliçeyi usule ve kanuna uygun bir biçimde müvekkiline teslim etmediğini, acente ve davalı sigorta şirketi poliçenin detayları hakkında gerekli bilgilendirmeyi yapmamış ve ayrıca müvekkiline hiç bir hukuki yararı bulunmayan iş bu poliçeyi de müvekkiline teslim etmediğini, dolayısı ile davalı tarafın sadece poliçe teminat kapsamından bahisle davanın reddini talep etmesi öncelikle dürüstlük kurallarına, usul ve yasaya aykırı olduğunu, yine davalı tarafın bir diğer iddiası da, açmış oldukları davada kaza tarihinin değil, dava tarihinin esasa alınacağını ve avans faizine hükmedilemeyeceği iddiası da hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zira davalının, geçerli bir başvuru olmadığı iddiası da tamamen gerçek dışı olduğunu, davalının cevap dilekçesindeki beyan ve iddialarını kabul etmediklerini ve davalarının kabul edilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 09/02/2022 tarihli ıslah dilekçesi özetle; mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile talep ettikleri alacaklarından farklı olarak müvekkilinin toplamda 64.117,25TL bakiye karşılanmamış tazminat alacağının bulunduğu tespit olunduğunu, dava dilekçeleri ile talep ettikleri miktar fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile 6.000,00TL olduğundan iş bu dilekçe ile bilirkişi raporu doğrultusunda davada talep ettikleri tazminat miktarını 58.117,25TL artırarak dava değeri toplamda 64.117,25TL olacak şekilde ıslah ettiklerini, ıslah taleplerinin ve davanın kabulüne ve dava değerinin ıslahı neticesinde arttırdıkları kısım ile dava dilekçesinde talep ettikleri miktarların birleştirilmesi sonucu bulunan toplam 64.117,25TL’nin kaza tarihten itibaren işletilecek avans faiz ile birlikte davalıdan alınıp müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
… şirketince … plakalı aracın 22/07/2020 tarihli kazada … numaralı poliçenin bir örneği sunulmuştur.
Çay Kaymakamlığı İlçe Jandarma Komutanlığı’nın 16/03/2021 tarihli yazı cevabı;… plakalı aracın 22/07/2020 tarihinde … İli, … İlçesi, … il yolunun 24km-150 metresinde karıştığı maddi hasarlı trafik kazası ile düzenlenen kaza tespit tutanağının onaylı bir örneği gönderildiği bildirilmiştir.
Konya İl Emniyet Müdürlüğü’nün 10/02/2021 tarihli yazı cevabı; … plaka sayılı aracın 2012-Model … marka Çekici olduğunu, 27/03/2014 tarihinde … Tic. Ltd. Şti. Adına kayıt tescil edildiğini, ve halen aynı şirket adına araç kaydının devam ettiğini bildirdiği görülmüştür.
Sigorta Bilirkişi … ve … 27/01/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı aracı ile taşınan “balık yemi” yükünün zarara uğrayıp uğramadığı; Muğla/ Milas da bulunan … TİC. A.Ş. tarafından 27.000 Kg … nolu No:… … 1000 KG ismi ile SUNİ BALIK YEMİ emtiasının, Gaziantep/Karkamış’da bulunan iştirak firmaları … SU ÜRÜNLERİ firmasına sevk edilmek üzere sigortalı firma ile anlaşma sağlandığını, Sigortalı firma tarafından da sürücü … idaresindeki … – … plakalı TIR&Treylerin görevlendirildiğini, 21.07.2020 tarihinde gönderici firma tarafından gerekli tartımlar yapıldıktan sonra, aynı gün düzenlenen … numaralı sevk irsaliyesi kapsamında emtianın nakliye aracına yüklendiği, emtianın 1.000 Kg’lık 27 adet çuval içerisinde istiflendiğini, sigortalı firma tarafından 21.07.2020 tarih ve … numaralı taşıma irsailyesi düzenlenerek aracın Gaziantep’e doğru yola çıktığı, Sürücü … idaresindeki nakliye aracının 22.07.2020 tarihinde saat 20:00 sıralarında … ili, … ilçesi, … mevki, … nolu … yolunun 24 km + 150 metreye geldiği esnada sağ yan lastiğinin patlaması sebebiyle aracın yol kenarına sağ yanına devrildiğini, oluşan bu trafik kazası sebebiyle treylerde yüklü olan emtianın araç içerisinden yol kenarındaki araziye düştüğüni, bazı çuvalların yırtılarak içerisindeki emtianın dağıldığını, kurtarılan emtianın tartımları yapılmış, iletilen tartım fişleri incelendiğinde emtianın 27.000 kg olarak araca yüklendiğini, hasardan sonra 20.840 Kg olarak teslim edildiği yani 6.160 kg emtianın (balık yemi) zayi/zarar olduğu kanaatine varıldığını, dosya kapsamında tespit edilen hasar miktarının 64.117,25 TL olduğu kanaatine varıldığını,
Zarara uğrayan emtia miktarının poliçe kapsamında olup olmadığı;
… – … poliçe ve … acente numaralı Yurt içi Taşıyıcının Sorumluluk Blok Sigorta Poliçe kapsamında belirtilen “Kamyon klozu kapsamına giren rizikolardan sadece çarpma, çarpışma, devrilme ve yanma sonucu oluşabilecek hasarlar teminata dahildir.” denilmekte olup olayın meydana gelişi dikkate alındığında söz konusu hasar dosyasının teminat kapsamında değerlendirilebileceği kanaatine varıldığını, Sigorta poliçesinde; “Aşağıda belirtilen emtia gruplarının taşınması teminat Sigara, tütün, Alkollü içecekler, cep telefonları, cep telefonu kontur konuşma kartları, tehlikeli maddeler sınıfında değerlendirilen yükler, otomobil, motosiklet, iş makineleri ve bunun gibi motorlu araçlar, cam, camdan mamul ürünler, patlayıcı ve parlayıcı maddeler, tıbbi ürünler (ilaç vb.) canlı hayvan, canlı çiçek yumurta, frigorifik taşımalar, ev eşyası taşımaları, bilgisayar televizyon, balık yemi çimento ikinci el / kullanılmış emtia, ev eşyası ve mobilya ile tamir ve bakım için giden emtia çimento, klinker, her türlü sıvı ve katı dökme yükler, Balık unu.. ” denilmekte olup bu açıklama gereği söz konusu hasar dosyasının teminat kapsamında değerlendirilemeyeceği kanaatine varıldığını, davacı ile davalı arasındaki Yurtiçi Taşıyıcının Sorumluluğu Blok Sigorta Poliçesi kapsamında davalının zararı tazmin yükümlülüğü bulunup bulunmadığını, sigorta sözleşmesi ve eki belgelerinin mevzuata uygun tanzim edilip edilmediğini; … – … poliçe ve … acente numaralı Yurt içi Taşıyıcının Sorumluluk Blok Sigorta Poliçesinde araç başı 150.000,00 TL ve yıllık toplam sorumluluk limiti 150.000,00 TL olduğu belirtildiğini, söz konusu araçtaki emtianın bedeli 37.260,00 USD * 6.8495 TL/USD= 255.212,37 TL olduğu ve … poliçesinde belirtilen teminat limitli olarak verildiğinde eksik&aşkın sigorta değerlendirmenin yapılmadığı tespiti yapıldığını, TTK nun “Sigorta poliçesi verme yükümlülüğü” başlıklı 1424. Maddesine göre; “Sigortacı; sigorta sözleşmesi kendisi veya acentesi tarafından yapılmışsa, sözleşmenin yapılmasından itibaren yirmi dört saat, diğer hâllerde on beş gün içinde, yetkililerce imzalanmış bir poliçeyi sigorta ettirene vermekle yükümlüdür. Sigortacı poliçenin geç verilmesinden doğan zarardan sorumludur.” Başvuruya konu olayda sigortacının riziko tarihinden önce poliçeyi sigorta ettirene teslim ettiğine ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı dosya kapsamında anlaşıldığını, şu halde uyuşmazlıkta, sigortalıya poliçenin teslim edilmemesi ve sözleşme öncesinde bilgilendirme yapılmaması nedeniyle sigortalının bu yönden bir zararı doğmuş ise, bu zararın giderilmesi gerektiğini, Gerek TTK nun 1423. Maddesi, gerekse Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik uyarınca sigorta ettireni bilgilendirdiğini ispat yükü sigortacıda olup, olayda bilgilendirme yapıldığı da sigortacı tarafından ispatlanamamış olduğunu, dosyada bulunan deliller çerçevesinde, sigortalıya poliçe teslim edilmiş ve özel şartlara konulan “balık yemi” şartı konusunda bilgilendirme yapılmış olsa idi, sigortalının poliçe özel koşullarında yer alan “balık yemi” şartını yerine getirebileceği ve böylece uğranılacak emtia zararının da sigorta kapsamında karşılanacağı anlaşıldığını, bu nedenle sigortacının poliçeyi teslim etmemesi ve bilgilendirmemesi sonucu poliçedeki özel koşulun yerine getirilmemesi nedeniyle sigorta tazminatından mahrum kalınması ile sigortacının bilgilendirme yapmaması arasında uygun illiyet bağının bulunduğu kanaatine varıldığını, Sigortacı konusunda uzman olup, poliçeyi teslim etmeme ve sigorta ettireni bilgilendirmeme konusundaki yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle kusurlu olup, bilgilendirme yükümlülüğüne uyulmaması nedeniyle doğan zararın tazmini şartlarının gerçekleştiği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davalı vekilinin 27/01/2022 tarihli bilirkişi raporuna karşı 15/02/2022 havale tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Söz konusu bilirkişi raporunda hukuki yorum yapılarak poliçenin teslim edilmemesi ve bilgilendirme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle davaya konu zarardan müvekkil sigorta şirketinin sorumlu olduğu kanaatine varıldığını, oysa ki davacı tarafından dava dilekçesi ekinde poliçe örneği sunulmuş olup poliçenin teslim edilmediği iddiası gerçeği yansıtmadığı gibi, davacı yanın bir ticaret şirketi yani tacir olduğu ve yaptığı her işlemde basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği göz önünde bulundurulduğunda poliçedeki özel şarttan haberdar olmadığı iddiasının dinlenmesi mümkün olmadığını, Ayrıca TTK 1423/2. maddesine göre aydınlatma açıklamasının verilmemesi halinde sigorta ettirenin 14 gün içinde itiraz edebileceği, edilmemesi halinde sözleşmenin poliçede yazılan şartlarla yapılmış olduğunun kabulü gerektiğini, davaya konu olan Yurtiçi Tasıyıcının Sorumlulugu Blok Sigorta Poliçesi incelendiğinde görüleceği üzere; poliçenin 4. sayfasında “İstisna Emtia Grupları” başlığı altında hangi emtiaların sigorta kapsamı dışında bulunduğu açıkça belirtildiğini söz konusu emtialar arasında davacı şirkete ait aracın kaza esnasında taşımakta olduğu balık yemi de açık bir şekilde teminat kapsamı dışında tutulduğunu bu nedenle davacı yanın poliçe kapsamı dışında tutulmuş bir emtia nedeniyle davalı müvekkili şirketten talepte bulunma hakkı olmadığını, haksız ve yasal dayanaktan yoksun işbu DAVANIN REDDİNE, Mahkeme aksi kanaatte ise dosyanın konusunda uzman bilirkişiye tevdi suretiyle ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli nitelikte rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu dava;Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; 22.07.2020 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazası neticesinde, davacı aracı ile taşınan “balık yemi” yükünün zarara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise zararın miktarının ve kapsamının ne olduğu, davacı ile davalı arasındaki Yurtiçi Taşıyıcının Sorumluluğu Blok Sigorta Poliçesi kapsamında davalının zararı tazmin yükümlülüğü bulunup bulunmadığı, sigorta sözleşmesi ve eki belgelerinin mevzuata uygun tanzim edilip edilmediği hususları olduğu anlaşılmıştır.
TTK 1423. madde hükmü Aydınlatma yükümlülüğü başlığı altında aynen ” (1) Sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirir. Ayrıca, poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından önemli sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı olarak açıklar.
(2) Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur. Aydınlatma açıklamasının verildiğinin ispatı sigortacıya aittir.
(3) Hazine Müsteşarlığı, çeşitli ülkelerin ve özellikle Avrupa Birliğinin düzenlemelerini dikkate alarak, tüketiciyi aydınlatma açıklamasının şeklini ve içeriğini belirler.” hükmünü içermektedir.
Davacının tacir olduğu ve her tacir, tüm ticarî faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek, sağduyu sahibi olmak, ileriyi düşünmek ve işlemlerini ona göre organize etmek zorunda olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 18/2 maddesi gereğince, tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ile yukarıda belirtilen kanun maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; davacının tacir olduğu, yurtiçi taşıyıcı sorumluluğu sigortası ile meydana gelebilecek kazalardan dolayı maddi zarar görmemek ve taşınan yükü koruma altına almak adına sigorta yaptırırken sigorta kapsamının ve muaf tutulan ürünlerin içeriğinin kontrol etmesi gerektiği, sigortacının TTK 1423. maddede belirtilen aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde sigorta ettirenin 14 gün içerisinde itiraz edebileceği, itiraz etmemesi halinde sözleşmenin poliçede yazılı şartlarda yapılmış olacağını düzenlemesi karşısında, davacının bu yasal hakkını kullanmadığı böylece poliçenin taraflar arasında belirtilen şartlarda yapıldığının anlaşılması nedeniyle, alınan bilirkişi raporundaki görüşten ayrılarak, meydana gelen trafik kazası ve hasar sonucunda davacının davalı sigorta şirketinden tazminat talebinde bulunamayacağı mahkememizce anlaşıldığından, davanın reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin olarak alınan 102,47 TL peşin harcın ve 993 TL ıslah harcın mahsubu ile bakiye 1.014,77‬ TL harcın Harçlar Kanununun 31. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2021 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/4 maddesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK 333 maddesi gereğince davacıya iadesine,
Dair; Taraf vekillerinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki (2) haftalık süre içerisinde, Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile, istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.19/04/2022

Katip Hakim