Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/316 E. 2022/167 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından, müvekkil şirketin banka hesabından davalı şirketin banka hesabına , daha sonra müvekkile iade edilmek üzere emanet olarak 31/12/2020 tarihinde 72.000,00 TL gönderildiğini, davalı şirkete emanet olarak gönderilen bu para iade zamanında müvekkil şirkete iade edilmemiş, sözlü olarak müteaddit defalar talep edilmiş olmasına rağmen söz konusu emanet olarak verilen bu para davalı tarafından müvekkil şirkete iade edilmediğini, davalı şirketin emanet olarak verilen bu parayı iade etmemekte ısrar etmesi üzerine Konya . İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası ile davalı şirket aleyhinde 12/03/2021 tarihinde icra takip işlemi başlattıklarını, davalı şirket aleyhinde başlatılan bu icra takip işlemine karşı, davalı şirket vekili olan Av. … tarafından 19/03/2021 tarihli itiraz dilekçesi icra müdürlüğüne verilmek suretiyle takip konusu borca mesnetsiz ve delilden yoksun olarak”müvekkil şirketin alacaklı olduğunu iddia eden tarafa herhangi bir borcu bulunmamaktadır.” şeklinde bir ibare ile itiraz edildiğini ve davalı şirket tarafından yapılan bu mesnetsiz,delilden yoksun, tamamen alacağın tahsilini önlemeye yönelik kötü niyetli bir şekilde yapılan bu itiraz üzerine tarafımızdan yapılan icra takip işlemini durdurduğunu, bu nedenlerle davalı şirket hakkında Konya .İcra Müdürlüğünün … E. sayılı takip dosyası ile yapılan icra takip işlemine karşı borcu olmadığından bahisle, tamamen kötü niyetli olarak,mesnetsiz ve delilden yoksun olarak yapmış olduğu borca itirazının iptaline, kötü niyetli olarak mesnetsiz ve delilden yoksun şekilde itiraz eden davalının asıl alacak tutarının % 20 ‘si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, dava neticesinde alacağımızın tahsilinin imkansız hale gelmemesi açısından tedbiren davalı ( borçlu ) şirket adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar üzerine İhtiyati Haciz/İhtiyati Tedbir konulmasına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilerek incelenmiştir.
… Bankası … Şubesi Müdürlüğünün 02/01/2021 tarihli cevabı yazısı ile, … Ticaret Limited Şirketi’nin (… Vergi Dairesi /… ) Şubeleri nezdindeki … IBAN numaralı hesabından 31.12.2020 tarihinde … referans numarası ile yapılan 72.090.00 TL tutarındaki EFT işlemine ait dekont örneğinin gönderildiği görülmüştür.
SMMM Bilirkişi … ’nin mahkememize sunmuş olduğu 22/12/2021 tarihli raporunda; Davacı şirketin 2020 ve 2021 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı şirketin kendi ticari defterlerine göre, icra takibine dayanak olan davalı şirkete yapılan 72.000,00 TL tutarındaki havalenin kayıtlı olduğu, ilgili kayıtta açıklama olarak “Emanet Ödemesi” açıklamasının yer aldığı, davacı ticari defterlerine göre, icra takip tarihi itibariyle (12.03.2021) 72.000,00 TL alacaklı olarak göründüğü, davacı ticari defterlerinde icra takibine konu 72.000,00 TL’lık havale kaydının dışında başka bir ticari ilişkinin bulunmadığı, davalı vekilince dosyaya sunulu dilekçede; gerek davacı yanın sunduğu gerekse de davalı sıfatı ile dosyaya sunulan delil listesinde hiçbir surette ticari defterlere dayanılmadığını, re’sen ticari defter incelenmesinin usulüne uygun olmadığını beyan ettiğinden davalı yan ticari defterlerinin incelenemediği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, icra dosyasına vaki itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin banka hesabından davalı şirketin banka hesabına, daha sonra müvekkile iade edilmek üzere emanet olarak 31/12/2020 tarihinde 72.000,00 TL gönderildiğini, davalı şirkete emanet olarak gönderilen bu para iade zamanında müvekkili şirkete iade edilmemiş, sözlü olarak müteaddit defalar talep edilmiş olmasına rağmen söz konusu emanet olarak verilen bu para davalı tarafından müvekkili şirkete iade edilmediğini, davalının asıl alacak tutarının %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, dava neticesinde alacağımızın tahsilinin imkansız hale gelmemesi açısından tedbiren davalı ( borçlu ) şirket adına kayıtlı taşınır ve taşınmaz mallar üzerine İhtiyati Haciz/İhtiyati Tedbir konulmasına, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin de davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde gönderilen ödemenin davacıya daha evvel verilen borca ilişkin yapılan ödeme olduğunu, davacının havale açıklamasındaki “emanet ödemesi”‘den bu durumun açıkça anlaşıldığını, müvekkili hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defterleri sunulması ve yerlerinin bildirilmesi hususunda süre tanınmış olup, toplanan deliller itibariyle, davcının ticari defterler üzerinde inceleme yapılarak rapor tanzim edilmek üzere dosya bilirkişi Serpil Özçelebi’ye tevdi edilmiş olup, bilirkişi raporunda neticeden; davacı firmanın 2020 ve 2021 yılı e-defterlerinin usulüne uygun ve süresinde verildiği, davacı şirketin kendi ticari defterlerine göre, icra takibine dayanak olan davalı şirkete yapılan 72.000,00 TL tutarındaki havalenin kayıtlı olduğu, ilgili kayıtta açıklama olarak “Emanet Ödemesi” açıklamasının yer aldığı, davacı ticari defterlerine göre, icra takip tarihi itibariyle (12.03.2021) 72.000,00 TL alacaklı olarak göründüğü, davacı ticari defterlerinde icra takibine konu 72.000,00 TL’lık havale kaydının dışında başka bir ticari ilişkinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Ayrıntılı, gerekçeli, dosya muhtevası ile uyumlu, denetlenebilir bilirkişi raporu mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Her ne kadar davalı vekili tarafların ticari defter incelenmesi deliline dayanmadığını bu nedenle mahkememizce resen bu hususu değerlendirilemeyeceğini beyan etmiş ise de; 6100 Sayılı HMK’nın 222/1 “Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.” hükmüne havi olup, davalının bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Davacının, para havale açıklamasında “emanet ödemesidir.” şeklindeki ifade ve davacının ticari defter kayıtlarında dava konusu havale işlemi haricinde herhangi bir ticari ilişkilerinin bulunmuyor olması, davalının süresinde defter ibrazında bulunmaması nedeniyle, defter sunulmasına ilişkin ihtarlı kesin sürelerde nazara alınarak usulüne uygun olarak düzenlenmiş olan davacı şirket defterleri mahkememizce lehe delil olarak değerlendirilmiş ve davacının davalıya gönderdiği havalenin borç ödemesi değil emanet olmak üzere yapılan ödeme olduğu takdir ve kanaatine varılmıştır. Ancak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun ise 392. maddesi gereğince, ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir ödeme günü, ihbar süresi belirlenmemiş veya istenildiği zaman muaccel olacağı kararlaştırılmamış ise ödünce konu paranın ilk istemden başlayarak altı hafta içinde geri verilmesi gerekir. Yani, madde metninde yazılı hususlar söz konusu değilse ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir. Dolayısıyla somut olayda, davacı iade talebinde bulunup altı hafta bekledikten sonra takibe geçebileceğinden, anılan süreye uyulmadan başlatılan takip usul ve yasaya uygun değildir. Bu nedenle açılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 897,52 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 816,82‬ TL harcın Harçlar Kanunun 31. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 10.460,67 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına)
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/03/2022

Katip Hakim