Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/307 E. 2023/272 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI/KARŞI
DAVALILAR : 1-
2-
3-
4-
5-
VEKİLİ :
DAVALI/KARŞI
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALAR : Menfi Tespit ve Tazminat
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

{}Davacı/karşı davalılar vekilinin davalı … ile davalı/karşı davacı … aleyhine açtığı menfi tespit ve tazminat davası ile davalı … vekilinin harçlandırdığı cevap ve aynı zamanda haksız rekabet yasağını tespiti ve tazminat ile ilgili karşı dava dilekçesi de mahkememizin işbu aynı esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
{}DAVACI TARAFIN İDDİASI: DAVACI TARAF VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; müvekkili şirketin … San. Tic. Ltd. Şti. unvanı ile 1988 yılında kurulmuş bir şirket olduğunu, zaman içerisinde yapılan değişiliklerle bugünkü unvanını alarak Beyşehir Ticaret Sicilinde halen kayıtlı olduğunu, 30/07/2019 tarihli genel kurul toplantısında davalılardan …’ ün ortaklığını sona erdiğini, aynı genel kurulda …’ ün hisselerinin davacılardan …, …, … ve … …’ a devredildiğini, hisse paylarının …’ e nakden ve peşinen ödendiğini, …’ e borçlarının kalmadığını, aradan zaman geçmesinden sonra …’ ün devirden pişmanlık duyarak davacı şirket aleyhine hareket ettiğini, davacı şirkete zarar vermeye kalktığını, İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde … Esas sayılı dosyası ile davanın mevcut olduğunu, bu dosyada alınan raporda …’ ün davacı şirket ve şahıslara ticareten zarar verdiğinin ortaya çıktığını, bunun akabinde de …’ ün müvekkillerine 4 adet sözde sahte bono ile borçları olduğunu ifade ettiğini, hatta bono suretlerini gönderdiğini ve dava konusu olan bu toplam 883.000,00 USD bedelli bonoların 31/07/2021 tarihinde ödenmesini istediğini, sözde sahte 4 adet bononun fotokopilerinin incelenmesinde; 30/07/2019 tanzim, 31/07/2021 vade tarihli olduğunu, bedellerinin 220.750,00 USD olduğunu, lehtarının davalı …, keşidecisinin ise müvekkili gerçek kişilerden birisinin adı soyadı ve imzası, avalist/kefil kısmında müvekkilinin şirketi kaşesinin şirket kaşesinden bağımsız daha aşağı kısımlarda imzaların bulunduğunun gözlemlendiğini, davalı … ile müvekkillerinin arasının haksız rekabetten dolayı bozuk olduğundan bono asıllarını müvekkillerinin göremediğini, sözde bonoların pay devir tarihi olan 30/07/2019 tarihi itibariyle yaklaşık değerlerinin 4.940.000,00 TL civarında olduğunu, bugün itibariyle ise 4 bononun yaklaşık değerinin 7.647.221,00 TL civarında olduğunu, özellikle ekonomik krizin hüküm sürdüğü 2018 yılından bu yana, tamamı 4.500.000,00 TL sermayeli bir şirketin %50 oranındaki payının bu kadar para etmesinin akıl alacak iş olmadığını, netice olarak müvekkillerinin davalı … tarafından üretilen sahte sözleşme ve bonoları nedeniyle haciz ve cebri icra tehdidi altında olduklarını, …’ ün dava süresinde haksız rekabetini rahat bir şekilde sürdürmeyi hedeflediğini, arabuluculuk süreci devam ederken müvekkili şirkete Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden ödeme emri ve takip dayanağı belge olarak bir adet sözde bono fotokopisi geldiğini, takibi diğer davalı … müvekkili şirkete karşı başlattığını, takip konusu 1 adet bonoda; 30/07/2019 tanzim tarihi, 30/06/2021 vade tarihi, 38.674,00 USD bedel, lehtarı davalı …, keşidecisi müvekkili şirket ve şirketin kaşesi, şirket unvanında ve kaşesinden bağımsız daha sağ tarafta imzaların olduğunun gözüktüğünü, davalıların kötü niyetli olduğunu, mahkememizin davaya bakmaya görevli olduğunu, sözde bonoların tamamında Konya mahkemelerinin yetkili olduğunun yazılı olduğunu, yine sözde bonolardan birinin de Konya . İcra Müdürlüğünde … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine girişildiğinden davaya bakmaya Konya mahkemelerinin yetkili olduğunu, 30/07/2019 tarihinde yapılan şirket pay devrinden dolayı müvekkillerinin davalı …’ e bir borçlarının bulunmadığını, yine icra takibine konu bonodan dolayı müvekkillerinin davalılara bir borcunun bulunmadığını, yine icra takibine konu olmayan 4 adet bonodan dolayı da müvekkillerinin davalı …’ e bir borcunun bulunmadığını, müvekkillerinin …’ e vermiş olduğu imzalı belge, sözleşme, bono, senet vs. nin bulunmadığını, böyle belgeler var ise baştan sona sahte olduğunu, bonolar ve belgelerdeki imzaların tamamen sahte olduğunu, diğer dava nedenleri saklı kalmak üzere 30/07/2019 yapılan şirket pay devrinden ve davalıların varsa sunacağı belge ve bonolardan dolayı müvekkillerinin sorumluluğuna gidilmesi halinde davalı …’ ün sözünü ettikleri haksız rekabet yasaklarına aykırı hareketleri nedeniyle müvekkillerine karşı sorumlu ve borçlu olduğunu, müvekkillerinin haksız rekabetten kaynaklanan alacakları, davalı …’ ün varsa sunacağı bonoların bedelleri toplamını fazlasıyla karşılayacak miktarda olduğunu, bu hususun ve zarar miktarının dava dışı davalı …’ ün şirketlerinin ticari kayıtlarının bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, bu husus dahi miktar yönünden davalarını belirsiz kıldığını, davalı …’ ün tazminat sorumluluğu gereği tazminat alacaklarını, bonolara karşı takas mahsup ettiklerini, takas mahsup nedeniyle tüm müvekkilleri yönünden şirket pay devrinden ve bonolardan dolayı müvekkillerinin tamamının davalı …’ e borçlu olmadıklarının tespitine ve bonoların iptaline karar verilmesini talep ettiklerini, TTK gereğince şirketlerin kendi paylarını satın ve devir alması hukuken yasak ve geçersiz olduğundan böyle bir devir halinin yasal olarak yok hükmünde ve mutlak butlanla batıl olduğundan ve zaten müvekkili şirket ile davalı eski ortak … hakkında hiçbir hukuki ve akdi ilişki olmadığından müvekkili şirket yönünden dava konusu 5 adet bono yönünden bedelsizlik def’ inde bulunduklarını, şirket ile borç ilişkisi olabilmesi için şirket genel kurulundan yetki ve izin alınmasının şart olduğunu, şirket ile yönetici arasında hukuken borç ilişkisi kurulmasının yasak olduğunu, aksinin ancak genel kurul kararı ile olabileceğini, bu nedenlerle … A.Ş. Yönünden şirket pay devrinden ve 5 adet bonodan dolayı müvekkili şirketin davalılara borçlu olmadığının tespitine ve bonoların iptallerine karar verilmesini talep ve dava ettiklerini, davalıların dayandığı ve sunacağı bonolar incelendiğinde şirket kaşesi üzerinde herhangi bir imzanın bulunmadığının görüleceğini, kaşe dışında açıkta imzaların olduğunu, bu nedenle açıktaki imzaların şirketi bağlamayacağını, açığa atılan imzaların temsilcinin bizzat kendisini bağlayacağını, ticari şirketin şirket ortakları tarafından borç altına sokulamayacağını, yapılacak yargılama sonunda ister takas-mahsuba karar verilsin isterse takas-mahsuba gerek kalmaksızın karar verilsin her iki durumda da haksız rekabet hükümleri gereğince davalı … tarafından verilen zararın tamamının tazminat olarak davalı …’ ten tahsilini istemek zorunda kalacaklarını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı …’ ten tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, HMK 334. maddesindeki adli yardımdan yararlanacaklar arasında şirketler sayılmamış ise de Yerleşik Yargıtay kararları gereğince şirketin de iddia ve savunmalarında haklı göründükleri ve mali açıdan zor duruma düşmeden gerekli giderleri kısmen veya tamamen ödemeyecek durumda olmaları halinde adli yardımdan yaralandırıldıklarını, bu nedenlerle tüm müvekkilleri yönünden dava harçlarından, yargılama giderlerinden ve öngürülürse ihtiyati tedbir teminatlarından muaf tutulmalarına ilişkin adli yardım kararı verilmesini talep ettiklerini, sahtecilik ürünü sözleşme/belge ve bonolar nedeniyle cebri icra tehdidi altında olan müvekkilleri hakkında tedbir kararı verilmemesi halinde adaletin gecikmesi sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından şüphe olmadığından henüz takibe konu olmayan bonolar hakkında icra takibine konu edilmemeleri yönünde, şayet bunlar icra takibine konu edilmişlerse ve ileride edilirse bu bonolarla ilgili icra takibi veya takipleri hakkında ve Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki icra takibi hakkında icra takiplerinin olduğu yerde durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerinden bahisle öncelikli olarak tüm müvekkilleri yönünden adli yardım kararı verilmesini, yine tüm müvekkilleri yönünden teminatsız olarak dava konusu 4 adet bono hakkında icra takibine konu edilmelerinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, şayet bu 4 bono icra takibine konu edilmişlerse ve ileride edilirlerse bu bonolarla ilgili icra takibi veya takipleri hakkında icra takiplerinin olduğu yerde durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkili … Tic. A.Ş. yönünden teminatsız olarak davalı …’ un 38.674,00 USD miktarlı bonoyu icra takibine konu ettiği Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki icra takibi hakkında icra takibinin olduğu yerde durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, neticeten 30/07/2019 tarihli şirket pay devrinden dolayı tüm müvekkillerinin davalı …’ e karşı borçlu olmadıklarının tespitine, davalı …’ un Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibine konu ettiği 38.674,00 USD miktarlı bonodan dolayı müvekkilinin … Tic. A.Ş.’ nin davalılara borçlu olmadığının tespitine, icra takibine konu olmayan 220.750,00 USD bedelli keşidecisi müvekkili … … olarak gözüken 1 adet bonodan dolayı adı geçen müvekkilinin davalı …’ e borçlu olmadığının tespitine, icra takibine konu olmayan 220.750,00 USD bedelli keşidecisi müvekkili … … olarak gözüken 1 adet bonodan dolayı adı geçen müvekkilinin davalı …’ e borçlu olmadığının tespitine, icra takibine konu olmayan 220.750,00 USD bedelli keşidecisi müvekkili … … olarak gözüken 1 adet bonodan dolayı adı geçen müvekkilinin davalı …’ e borçlu olmadığının tespitine, müvekkili … Tic. A.Ş. yönünden fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı kalmak kaydıyla gerekirse takas ve mahsuptan sonra artan kısımlar nedeniyle şimdilik 10.000,00 TL haksız rekabet tazminatının dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans faiziyle birlikte davalı …’ ten alınarak müvekkili şirkete ödenmesine, yine fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı kalmak üzere davalılardan %20 oranında az olmamak üzere hesaplanacak kötü niyet tazminatlarına mahkumiyetlerine ve tazminatlarının müvekkiline ödenmesine, yapılmış ve yapılacak her türlü harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin sorumlulukları oranında davalılardan alınarak müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
{}DAVALI SAVUNMALARININ ÖZETİ: DAVALI … VEKİLİ CEVAP ve KARŞI DAVA DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; müvekkilinin 2011 tarihinde kurulan … Ticaret Ltd. Şti. Beyşehir Şubesine 2015 tarihinde %20 sermaye koyarak … A.Ş’ye ortak olduğunu, akabinde başka bir ortak olan …’nin %30 hissesini de satın alarak … San. Tic. A.Ş.’ye %50 ortak olduğunu, 30/07/2019 tarihine kadar ortaklıklarının devam ettiğini, müvekkilinin İzmir İlinde ikamet etmesi davacıların yerleşim yeri ve şirket merkezinin Beyşehir/KONYA olması sebebiyle işleri pek takip edemediğini, ortaklık kurulduktan sonra ortaklar arasında sıkıntılar baş gösterdiğini, bu nedenle ortaklığın giderilmesi yoluna gidilmek durumunda kalındığını, müvekkilinin ortaklıktan ayrılma talebi ve davacıların bundan kaçınmak istemesiyle noter ihtarları neticesinde olağan genel kurul toplanma çağrısına bağlı olarak genel kurul yapılabildiğini ve ortaklığın sonlandırıldığını, dava konu uyuşmazlığa neden olan taraflar arasında yapılan sözleşmeler ile senetler gerçek ve yetkili kişilerce bizzat imzalandığından dolayı yetkisizlik ve görevsizlik itirazında bulunulmadığını, davacılar vekili tarafından 13/07/2021 tarihli dava dilekçesi ile davaların yığılması müessesesi kullanılarak; bir çok talebi içinde barındıran haksız ve kötü niyetli olarak zaman kazanmak adına iş bu davanın açıldığını, davacıların dava dilekçesinde beyan ettikleri hususların gerçeği yansıtmadığını, dava dilekçesinde müvekkiline yönelik somut bir eylem gösterilmeksizin, müvekkilinin haksız rekabet kurallarına aykırı hareket ettiğini beyan edildiğini, davacılar tarafından haksız rekabet hususuyla ilgili müvekkili aleyhine mahkememize belge sunulması veya müvekkili tarafından gerçekleştirildiğine iddia edilebilecek somut bir eyleme yönelik beyanda bulunulması halinde taraflarınca bu hususa ilişkin olarak ayrıca beyanda bulunacaklarını, bu hususa ilişkin beyan haklarını saklı tuttuklarını, davacılardan tüzel kişilik olan … A.Ş. yönünden tazminat talebinde bulunulmuş ise de tüzel kişilik açısından ne tür bir zarara uğranıldığını göstermesi bakımından maddi veya manevi tazminat talebi ayrımına gidilmediğini, söz konusu ayrım yapılmaksızın sadece tazminat talep edilebilmesi hukuken mümkün olmadığını, davacıların müvekkile verdiği zararlardan dolayı müvekkil zorunlu olarak ortaklıktan ayrılmak durumunda kaldığını, müvekkilinin tüm birikimini anılan şirkete yatırdığını, davacıların kâr dağıtımı ve ödeme yapmayarak müvekkilini mali açıdan çıkmaza soktuklarını, bundan ötürü mali olarak çok fazla yıpranan müvekkiline ortaklığın sonlandırılmasını istemekten başka çıkar yol kalmadığını, müvekkili …; kendi kurduğu … Tic. Ltd. Şti’yi, davacıların müvekkili mali açıdan zor duruma sokması sebebiyle 24/12/2017 tarihinde Kayınbiraderi … satmak zorunda kaldığını, müvekkilinin kurmuş olduğu … Tic. Ltd. Şti. ile davacılar arasında numune, örnek ve mal/malzeme tedariğinde bulunduklarını, müvekkilinin … Ltd. Şti.’ nin sahibi olduğu dönem içinde gerekli lisans evrakları ve faaliyet izinleri ile farklı modellerde tüfek ürettiğini, üretime konu tüfekler ortağı bulunduğu davacı … A.Ş. ile ortak ürünler olmadığını, ortak ürün olmadığı gibi benzer ürün bile olmadığını, müvekkili … Ltd. Şti’nin sahibi olduğu dönemde 3’üncü kişilere satış yapmadığını, müvekkilinin haksız rekabet yasağını kesinlikle ihlal etmediğini, aksine davacıların tasarımı … San. Tic. Ltd. Şti.’ye ait olan av tüfeğini izinsiz üretip sattıklarını, bununla ilgili İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde Tespit, Men, Ref ve Tazminat konularında dava açıldığını ve sözü geçen davanın halen derdest olduğunu, … nolu av tüfeği başlıklı tasarımcısı … ile 07/04/2017 tarihinde tasarım devir sözleşmesi yapılarak … San. Tic. Ltd. Şti. adına devir işlemi yapıldığını, … tarafından kötü niyetli olarak aynı tasarımın Faydalı Model Lisansı alındığından kötü niyetli olarak alınan … tescil numaralı faydalı modelin hükümsüzlüğü için … San. Tic. Ltd. Şti. tarafından dava açıldığını, davaya bakan İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 16/10/2019 tarihli, E…. ve K. … sayılı karar ile … sayılı faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verildiğini, dosyanın istinaf aşamasında olduğunu, fakat iş bu davanın davacısı … A.Ş., tasarım tescili olmamasına rağmen kötü niyetli olarak tasarımı … San. Tic. Ltd. Şti.’ye ait olan tüfeği üretmeye ve satmaya devam ettiğini, bunun engellenmesi adına … San. Tic. Ltd. Şirketi tarafından davacı şirkete karşı İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk mahkemesinde tespit, men, ref ve tazminat konulu davanın açıldığını, esasen bu davalardan rahatsız olmaları nedeniyle davacılar, müvekkilinin haksız rekabet yasağına aykırı hareket ettiğini iddia ettiklerini, müvekkili açısından haksız rekabetin bulunduğuna ilişkin iddiayı kabul manasına gelmemekle birlikte taraflar arasında yapılan protokolün tarihi 30/07/2019 olup, bu tarih baz alındığında dahi haksız rekabet için zaman aşımı süresinin çoktan tamamlandığının aşikâr olduğunu, bu hususun mahkememizce dikkate alınmasını talep ettiklerini, davacılar vekilinin bahsetmiş olduğu şekilde müvekkilinin haksız rekabete neden olacak bir ticaret yapmadığını, ayrıca İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin E… , K… sayılı kararına konu davanın ve İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyalarının davacılarının … Tic. Ltd. Şti. olduğunu, müvekkilin 24/12/2017 tarihinde … Tic. Ltd. Şti.’ni … , … 12/10/2020 tarihinde … şirket tüzel kişiliği devrettiğini, açılan davalar ile müvekkilinin ilgisinin bulunmadığını, tekrar belirtmek gerekirse açılan davaların, tasarımı şirket tüzel kişiliğine ait olan … model tüfeklerin davacı şirket tarafından üretiminin tespiti, durdurulması, refi ve tazminat konusu olup, davaların müvekkili ile bir illiyet bağının bulunmadığını, çünkü müvekkilinin anılan şirketi devrettiğini ve hukuken irtibatının koptuğunu, bu yönüyle kabul manasına gelmemek kaydıyla müvekkili tarafından haksız rekabet yapılmış olsa bile 2 yıllık gibi bir süre içinde yapıldığı ve … Tic. Ltd. Şirketinin bu zaman zarfında satış yapıp yapmadığının tespitinin gerektiğini, müvekkilin hisse devri protokolüne ve senetlerin üzerine ciro edilemeyeceğine yani takas yapılamayacağına dair şerh düşüldüğünü, 4 adet senette de takas edilemez şerhinin bulunduğunu, davacıların sahtecilik iddiasının kabul edilmediği takdirde haksız rekabetten kaynaklı alacağın takas mahsup yapılması anılan bu 4 senet için hukuken mümkün olmadığını, müvekkilinin pay devrinden dolayı hiçbir zaman pişmanlık duymadığını, hisse devri protokolünün davanın açıldığı tarihten yaklaşık 2 yıl önce yapılmasına rağmen müvekkilinin şirketteki hisselerinin karşılığını halen alamadığını, dolayısıyla müvekkilinin mağduriyetinin halihazırda devam ettiğini, 30/07/2019 tarihli Hisse Devri Protokolü gereği düzenlenen senetler 2 tip olarak tanzim edildiğini, bunlardan 1’inci tipi müvekkili davalının, şirketten alacaklı durumda olduğu alacaklar için (Kâr Dağılımı) düzenlenmiş ve herhangi bir şarta bağlanmamış 12 adet senetten ibaret olduğunu, yine anılan protokole göre 2’nci tip senetler (4 adet senet) ise müvekkilinin şirket hissesinin devrine yönelik olduğunu, 2’nci tip senetlerin miktarları oldukça yüksek olduğu için davacılar tarafından anılan protokole ve senetlerin üzerlerine, bu senetlerin başkasına ciro edilemeyeceğine dair açık bir şekilde şerh konulduğunu, müvekkilinin hisse devri protokolüne göre oluşturulan bu iki tip senetlerden 1.tipi teşkil eden 12 adet senedi kendi ticari hayatını sürdürmek adına değişim aracı olarak kullandığını, protokole göre bunda bir sakınca ve engel de bulunmadığını, müvekkilin hisse devri için alınan 4 senet ise ciro edilemez şartı, protokole tarafların herhangi bir baskı altında kalmaksızın kendi hür iradeleri ile şerh edildiğini, davaya konu bu 4 adet senet halihazırda müvekkilinde olup ıslak imzalı asıl suretleri bilirkişi kriminal incelenmesi yapılmak üzere mahkememize sunulacağını, ödeme tarihleri 4 senet’de de 31/07/2021 tarihi olarak belirtildiğini, yani dava dilekçesinde belirtilen tüm devir bedellerinin peşinen tahsil edildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu, anılan protokol incelendiğinde gerek madde içeriklerinde gerekse sözleşmenin özünde bedelin peşinen ödendiğine dair bir ibarenin olmadığının görüleceğini, peşin ödemenin de zaten söz konusu olmadığını, müvekkilinin iyi niyet çerçevesinde devire dair peşin para almadığını, davacıların üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemeleri üzerine müvekkilinin Menderes . Noterliği aracılığıyla ihtarname gönderdiğini, davacılar vekilinin dava dilekçesinde bahsettiği 4 adet bononun gerçek olduğunu, sahte veya herhangi bir şekilde üretilmiş senetler olmadığını, zira söz konusu senetler, 7/24 kamera kaydının alındığı bir ortamda şirketi temsile yetkili kişi tarafından imza edildiğini, … Tic. A.Ş.’nin 2018 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı; 05/07/2019 tarihinde Cuma günü saat 11:00’da … Mahallesi … sokak No:… Beyşehir/KONYA yani davacı tüzel kişilik fabrika adresinde yapıldığını, söz konusu olağan genel kurul, Konya Valiliği Konya Ticaret İl Müdürlüğünün 04/07//2019 tarih ve … sayılı yazısı ile görevlendirilen Bakanlık Temsilcisi … gözetiminde görüşmeye açıldığını, bakanlık temsilcisi tarafından kimlik kontrolleri yapılarak ilgili toplantı açılmış ve usul ve esasa uygun toplantı düzenlenmiş tutanak altına alınarak sonuçlandırıldığını, olağan genel kurul toplantısında münferiden şirketi temsile yetkili kişilerin belirlendiğini, anılan toplantıda müvekkili …’ün %50 hissesine karşılılık gelen 883.000 USD tutarının en geç 1 ay içinde hazırlanarak protokol ile imza altına alınıp devredileceği anılan toplantının 8’inci maddesinde hüküm altına alındığını, yine 30/07/2019 tarihli hisse devri protokolünün de, davacılardan … A.Ş’nin adresi olan … Mahallesi … Sk. No:… Beyşehir/KONYA adresinde yapıldığını, anılan tüzel kişiliğin tam tesis güvenliğine sahip silah fabrikası olduğunu, söz konusu fabrikanın 7/24 kamera ile çalışma alanları ve toplantı salonları Savunma Bakanlığı Tesis Güvenliği birimi tarafından izlenmekte ve kayıt altına alındığını, dolayısıyla davacı tüzel kişilikten toplantının yapıldığı 30/07/2019 tarih ve toplantı saatinin başlangıcı olan 10:00’dan gece 00:00’a kadar olan kamera kayıtları istenildiği takdirde anılan bonolara kimlerin imza attıkları açıkça görüleceğini, ayrıca hisse devri protokolü için yapılan toplantıya davacılardan; … …, … …, … … ve … …, … A.Ş çalışanı … … ile … … Çalışanı … , … A.Ş. Mali Müşaviri … , … Ltd. Şti. Muhasebe Sorumlusu … ile davalı müvekkili … ve Eşi … ‘ ün katıldığını, dolayısıyla anılan protokol ve senetlerin kimler tarafından imza edildiklerine bu kişiler bizzat tanık olduklarını, bunun yanında anılan toplantıya bizzat davacı tüzel kişiliğin avukatı … ‘ nın da katıldığını, bu nedenle toplantıya katılan ve isimlerini belirtilen kişilerin HMK 232 ve 228’inci maddeleri uyarınca mahkememize davet edilmesi ve huzurda yeminli tanık beyanlarının alınmasını da talep ettiklerini, söz konusu imzalarla ilgili olarak uzman bilirkişi tarafından hazırlanan 05/09/2021 tarihli raporda, 4 adet senetteki imzanın şirket yetkilisi … …’a ait olduğu hususunun saptandığını, söz konusu bilirkişi raporunun dilekçeleri ekinde mahkememize sunduklarını, protokol ve bonolar üzerindeki imzaların yetkili kişilerce atıldığını, anılan protokolün birer aslının davacı yanlarda da bulunduğunu, anılan protokol metninin ham ve son halleri davacılarda bulunduğunu, protokolün oluşturulma sürecine ilişkin olarak protokolde yapılan değişiklikler ile bu değişikliklere ilişkin taraflar arasında mutabakata varıldığını gösteren protokolün taslak ve nihai hallerine ilişkin yapılan tüm yazışmaların ekte sunulduğunu, mahkememizce gerek görüldüğünde uzman bir bilirkişi heyeti tarafından şirketin değerinin tespitinin yapılmasını talep ettiklerini, davacıların süre kazanmak ve/veya borçtan kurtulmak adına kötü niyetli olarak bu davayı açtıklarını, senetlerden 11 adedinin hiçbir itiraz olmaksızın ödendiğini, 12. senet ile miktarları büyük olan hisse devrine ilişkin 4 adet bononun ödeme günü yaklaşınca davacıların itiraz etmeleri akıllarına geldiğini, davacılar zaman kazanma gayesiyle işbu davayı açtıklarını, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne yönelik karara yaptıkları itirazları hakkında mahkeme aksi kanaatte olunsa, müvekkilin alacağının tahsilinde bu beklemeden kaynaklı zararlarının da teminatı olması adına davacılardan mutlak surette 4 adet senedin karşılığı teminat göstermelerini talep ettiklerini, huzurdaki dava kötü niyetli olarak borçtan kurtulmak/ertelemek adına açıldığından kötü niyet tazminatı talep ettiklerini, davacıların basiretli bir tacir gibi hareket etmediklerini ve protokol hükümlerini ihlal ettiklerini, mahkememize açılmış olan dava nedeni ile müvekkilinin ekte sunulan sözleşme gereğince avukat vekalet ücreti ödemek zorunda kaldığını, haksız olarak açılan davadan müvekkilinin avukata ödediği 10.000,00 TL vekalet ücretinin maddi tazminat olarak karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca dava konusu 4 adet bono üzerinde yaptırılan inceleme için bilirkişi ödenen 3.500,00 TL nin de maddi tazminat olarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca müvekkilinin uğradığı elem ve ızdıraptan kaynaklı manevi zararın bir nebze olarak karşılanması için 5.000,00 TL manevi tazminatın müvekkiline ödenmesini talep ettiklerini, ihtiyati tedbir kararına yönelik itiraz dilekçelerini aynen tekrar ettiklerini, kötü niyet tazminatı, haksız rekabetin tespiti ile vekalet ücreti ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 13.500,00 TL maddi tazminat ile 5.000,00 TL manevi tazminat yönünden müvekkilinin 2 yıldır alacağını alamadığından ve davacılar tarafından borç yüküne sokulduğundan maddi durumu iyi olmaması sebebiyle haksız ve kötü niyetli açılan iş bu dava sebebiyle de harç ödemek zorunda olacağından belirttikleri dava konularında ve miktarlarında, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 336.maddesi uyarınca müvekkilinin adli yardımdan yararlandırılmasına karar verilmesini talep ettiklerinden bahisle karşı davalarının kabulüne, adli yardım taleplerinin kabulüne, ihtiyati tedbire itiraz dilekçelerinin ekinde gösterilen tanıklarının yeminli beyanları alınmak üzere mahkemeye davetinin yapılmasına, Konya Arabuluculuk Bürosu’nun … sayılı arabuluculuk dosyasının uyap üzerinden eklenmesine, Seydişehir Arabuluculuk Bürosunun … sayılı arabuluculuk dosyasının uyap üzerinden eklenmesine, İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı Dosyası uyap üzerinden iş bu dosyaya eklenmesine, Beyşehir Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma numaralı ve … Esas numaralı dosyası uyap üzerinden iş bu dosyaya eklenmesine, Beyşehir ‘nci Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası uyap üzerinden iş bu dosyaya eklenmesine, kötü niyetli olarak açılmış bulunan iş bu davada davacıların tüm taleplerinin ve davanın reddine, davacılar/karşı davalıların açmış olduğu dava kötü niyetli olduğundan %20’den aşağı olmamak üzere aleyhlerine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, davacılar aleyhine yukarıda açıklanan hususlardan dolayı toplam 13.500,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, … …-… … adlı şahıs firmasının haksız rekabet yasağını ihlal ettiği hususunun tespitinin yapılmasına, fazlaya ilişkin haklarının ve gerçek zararlarının tespiti halinde zarar miktarınca davayı ıslah edebilme imkanlarının saklı kalması kaydıyla, … Store adlı şahıs firmasının haksız rekabet yasağını ihlal ettiğinin tespitine bağlı olarak, müvekkilin bu olaydan ötürü uğramış olduğu gerçek zararının tespiti ve müvekkilin uğramış olduğu zararların anılan firmadan tazminine karar verilmesine, açılmış olan iş bu davanın haksız ve kötü niyetli olduğundan ileride doğacak zararlarının tazmini açısından %15’den az olmamak üzere ve senet miktarları olan 883.000,00 USD karşılığı üzerinden davacılardan teminat istenmesine, davacılar tek dava dilekçesi ile birlikte birden fazla asli talep ileri sürdüğünden ve bu minvalde somut olayda davaların yığılması müessesesi söz konusu olduğundan, menfi tespit, ihtiyati tedbir, belirsiz/kısmi dava, haksız rekabetten dolayı takas-mahsup defi isteminin yanı sıra tazminat istemlerini de kapsayacak şekilde, davacıların tüm istemlerinin reddine karar verilmesini ve buna bağlı olarak, davalı/karşı davacı müvekkil lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI … VEKİLİ İHTİYATİ TEDBİR ARA KARARINA İTİRAZ DİLEKÇESİ İLE ÖZETLE; davacı şirket tarafından keşide edilen 30/07/2019 tarihli 30/06/2021 vadeli 38.674,00 USD bedelli bononun … tarafından cirolanarak müvekkiline verildiğini, söz konusu bononun tahsili için davacı şirket aleyhine Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilerek takibin olduğu yerde tamamen durdurulmasına karar verildiğini, dava dilekçesinde bahsedilen hisse devir süreçleri ve buradan kaynaklanan konular ile ilgili müvekkilinin bir ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin diğer davalı … ile arasındaki alacak ilişkisi nedeniyle kendisine söz konusu bononun ciro edilerek verildiğini, müvekkiline yöneltilen kötüniyet suçlamasının haksız ve borçtan kurtulmaya yönelik olduğunu, daha önce bazı bonoların ödemelerine ilişkin dekontların taraflarınca temin edildiğini, sözü geçen bonoların davacı şirket tarafından ödendiğinin açıkça görüleceğini, müvekkilinin takip konusu bonoyu alırken davacı şirketin önceki ödediği bonolara güvendiğinden bahisle davacının iddiaları haksız ve temelsiz olup takibe konu bono nedeniyle davacı şirketin borçlu olmadığını gösterir delil bulunmadığından ihtiyati tedbir kararının kaldırılarak Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu davalar; icra takibine konu edilen 1 adet bono ile henüz icra takibine konu edilmeyen 4 adet bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit ile tazminat davası ile davalı … tarafından karşı dava ile açılan tazminat davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap ve karşı dava dilekçesi, taraf vekillerinin verdikleri diğer dilekçe ve belgeler, bonoların örnekleri, taraflar arasında imzalanan sözleşme örneği, taraflara ait malvarlığı sorgulama sonuç çıktıları, hisse devir protokolü örneği, ihtiyati tedbir kararı ve ihtiyati tedbire itiraz dilekçeleri, mahkememizce verilmiş adli yardım talebinin reddine ilişkin ara karar, Konya . Asliye Ticaret Mahkemesince verilmiş olan adli yardım kararının reddine ilişkin kararın kaldırılarak verilen adli yardım kararı, mahkememizce verilmiş olan adli yardımın kaldırılmasına yönelik ara kararı, ticaret sicil müdürlüğünden gelen cevabi yazı ve ekleri, taraf vekillerinin dilekçelerindeki ekli belge örnekleri, Beyşehir . Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosya örneği, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas, … Esas, … Esas sayılı dosya örnekleri, Konya . İcra Müdürlüğünün … ve … Esas sayılı dosya örnekleri, İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosya örneği, mahkememizce verilmiş olan ara kararları, mahkememizce temin edilen imza incelemesine ilişkin raporlar ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizce görülmekte olan işbu davanın 22/03/2023 tarihli duruşmasında verilen ara kararı ile aynen; “{1}-Ana davada davalı şirketin davalı … yönünden açtığı haksız rekabetten kaynaklı tazminat davası ile karşı davada davalı … vekilince davalı … … hakkında açılan rekabetin tespiti ve tazminat davalarının dosyamızdan tefriki ile mahkememizin ayrı bir heyet esasına kaydına ve tefrik edilen dosya yönünden yapılacak tensiple duruşma gününün belirlenerek taraf vekillerine tebliğine. {2}-Ana davanın menfi tespit ve karşı davada açılan maddi ve manevi tazminata özgülendiğinin tespitine.” şeklinde karar verilerek dosyamız tefrik edilmiş olup ara kararında belirtilen davalara özgü olarak işbu davamıza devam edilmiştir.
Mahkememizce Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi’ nden temin edilen 25/07/2022 tarihli raporun incelenmesinde; inceleme konusu belgelerde … Ticaret A.Ş. ve … … adına atılı imzalar ile … …’un mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların … …’un eli ürünü olduğu, İnceleme konusu belgelerde … … adına atılı imzalar ile … …’un mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların … …’un eli ürünü olduğu, İnceleme konusu belgelerde … … adına atılı imzalar ile … …’un mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların … …’un eli ürünü olduğu, inceleme konusu belgelerde … … adına atılı imzalar ile … …’un mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların … …’un eli ürünü olduğu hususlarında rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi’ nden temin edilen 05/09/2022 tarihli raporun incelenmesinde; inceleme konusu Hisse Devri Protokolü, Toplantı Tutanağı ve senetlerin bilgisayar ve ekipmanı vasıtasıyla oluşturulmuş oldukları, söz konusu senetlerin uzun kenarlarının A4 kağıdın kısa kenarı ile uyumlu olduğu ve alt kenarlarının forme kesim olmadığı, İnceleme konusu Hisse Devri Protokolü, Toplantı Tutanağı ve senetlerdeki imzaların kalem ile atılmış ıslak imzalar oldukları, imzaların inceleme konusu belgelere başka bir kağıttan aktarıldıklarına dair herhangi bir bulgu saptanamadığı, belgelerin imzalardan faydalanılarak oluşturulup oluşturulmadığı hususunda bir tespite gidilemediği, İnceleme konusu belgelerde kullanılan kalem mürekkeplerinde yazı yaşı tayinine yarayan ve halen kullanılagelen bilimsel herhangi bir yöntem bulunmadığından, inceleme konusu belgelerde yer alan imza ve yazıların hangilerinin önce hangilerinin sonra oluşturulduğu hususunda zaman birimleri açısından bir tespite gidilemediği hususlarında rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
{}DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE{}
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacılar vekilince davalılar aleyhine açılan bu davada davaya konu edilen 30/07/2019 tarihli hisse devri sözleşmesi ve bonolardan dolayı davacıların davalı …’ e borçlu olmadıklarının ve Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının dayanağı olan 30/07/2019 keşide, 30/06/2021 vade tarihli, 38.674,00 USD bedelli bonodan dolayı davacı şirketin davalılara borçlu olmadığının tespiti, davalı/karşı davacı … vekilince davacı/karşı davalılar aleyhine açılan dava ile de maddi ve manevi tazminat talep edilmiş olup; esasen davalı/karşı davacı …’ ün davacı şirketin eski ortağı olduğu ve ortaklık payını davacı gerçek kişilere devrettiği ve davacı şirkette 30/07/2019 tarihinden sonra herhangi bir ortaklığının kalmadığı hususlarında gerek celbedilen Beyşehir Ticaret Sicili Müdürlüğünün kayıtları ve gerekse taraf vekillerinin beyan ve kabulleri doğrultusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık konularının davacı şirket ortaklığının devrine ilişkin 30/07/2019 tarihli hisse devir sözleşmesindeki imzaların ve davaya konu edilen 5 adet bonodaki imzaların davacıların eli ürünü olup olmadığı, davaya konu edilen hisse devir sözleşmesi ve bonoların sahte olup olmadıkları, davalı/karşı davacı …’ ün yaptığı hisse devir işlemine dair bedelin peşin ödenip ödenmediği, davacı şirket ve gerçek şahısların hisse devir sözleşmesi ve bonolardan dolayı davacı şirketin davalılar … ve …’ a borçlu olup olmadıkları, davacının takas mahsup taleplerinin yerinde olup olmadığı, karşı dava yönünden de davalı/karşı davacı …’ ün maddi ve manevi tazminat talebinin yerinde olup olmadığı ve varsa miktarlarında toplanmaktadır.
Davacılar vekilince 30/07/2019 tarihli hisse devir sözleşmesindeki imzalar ile davaya konu edilen 5 adet bonodaki imzaların sahteliği ileri sürüldüğünden, mahkememizce bu iddialara yönelik deliller toplanarak ve davacıların imza örnekleri alınarak İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesine müzekkere yazılarak rapor düzenlenmesi talep edilmiş; İstanbul Adli Tıp Kurum Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi tarafından düzenlenen 25/07/2022 tarihli raporda; davaya konu edilen hisse devir protokolündeki imzaların ve davaya konu edilen 4 adet her biri 220.750,00 USD bedelli senetlerdeki imzaların davacı gerçek şahısların eli ürünü olduğu, davaya ve Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına konu bir adet 38.674,00 USD bedelli senetteki imzanın da davacı şirketin 30/07/2019 tarihinde münferiden yetkilisi olan … …’ un eli ürünü olduğunun tespit edildiği, yine İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şube Müdürlüğünce düzenlenen 05/09/2022 tarihli rapora göre Hisse Devir Protokolü, toplantı tutanağı ve senetlerdeki imzaların başka bir kağıttan aktırıldıklarına dair herhangi bir bulgu saptanmadığı, incelemeye konu belge ve senetlerde yer alan imza ve yazıların yaş tayinine ilişkin herhangi bir yöntem bulunmadığından, imza ve yazıların hangilerinin önce hangilerinin sonra oluşturulduğunun tespit edilmesinin mümkün olmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacılar vekilince davacı şirket ile davalı/karşı davacı … arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığı, TTK hükümleri gereğince şirketlerin kendi paylarını temellük edemeyecekleri ileri sürülmüş ise de; davaya konu senetlerden sadece 38.674,00 USD bedelli senette davacı şirketin münferiden borçlu olarak gözüktüğü, dosyaya ibraz edilen hisse devir protokolünde senedin hisse devri için davalı …’ e verildiği belirtilmediği gibi senetteki imzanın keşide tarihinde şirketin tek yetkilisi … … tarafından imzalanmış olması ve hisse devir protokolünün 6.2 maddesinde davacı şirketin borçlarına karşılık olarak davaya konu edilen 38.674,00 USD lik senet de dahil olmak üzere 12 adet senedin davalı …’ e verildiğinin yazılı olması karşısında, söz konusu bu senet yönünden bedelsizlik iddialarına itibar edilmemiştir.
Davacılar vekilince dava konusu edilen her biri 220.750,00 USD bedelli 4 adet senet yönünden de davacı şirket yönünden bedelsizlik iddia edilmiş ise de; bu 4 adet senette davacı kaşesinin kefil kısmına atıldığı, kefalet yönünden taraflar arasında temel borç ilişkisinin bulunmasının aranmayacağı, TBK hükümleri gereğince yasaya uygun kefalet sözleşmesi bulunduğu anlaşıldığından bu itirazın da reddi gerekmiştir.
Davacılar vekilince senetlerdeki borçlu ve keşideci imzalarının şirket kaşesi üzerine atılmadığı ileri sürülerek davaya konu tüm senetlerden dolayı davacı şirketin sorumluluğunun bulunmadığı ileri sürülmüş ise de; mevcut BAM ve Yargıtay uygulamalarına göre senetlerde kaşe üzerine imza zorunluluğu bulunmaması karşısında senetlerdeki imzaların o tarihteki davacı şirketin münferit yetkilisi … … tarafından senetteki bir imzanın davacı şirket adına diğer imzanın da avalist olarak kendi adına attığının kabulü gerekmiştir. “Senedin, keşideci bölümünde, şirket temsilcisinin elinden çıkmış iki imzanın bulunması halinde ve imzalayanın şirket temsilcisi olması durumunda, imzalardan şirket kaşesi üzerine atılan şirket adına, açığa atılan diğer imzanın da imza sahibinin şahsı adına atılmış olduğunun kabulü zorunludur. HER İKİ İMZANIN KAŞE DIŞINDA OLMASI HALİNDE de birisinin şirket adına, diğerinin de aval olarak atıldığının kabulü gerekir. Zira senetteki borçtan sorumlu olmak için, keşidecinin tek imzası yeterli olup;; birden fazla imza atmasına gerek bulunmamaktadır.” (Yargıtay . Hukuk Dairesi … E, … K. 03/05/2018 Tarih)
Davacılar vekilince hisse devir bedelinin davalı/karşı davacı …’ e peşinen ve nakden ödendiği ileri sürülmüş ise de; sahteliği İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şube Müdürlüğünce düzenlenen 2 adet raporla ispatlanamayan HİSSE DEVİR PROTOKOLÜNÜN 4.3 maddesinde devir bedeli olarak davaya konu edilen 4 adet senedin verileceği açıkça düzenlenmiş olduğundan bu itirazlarında ispatlanamadığının kabulü gerekmiştir.
Karşı davada davalı/karşı davacı … vekili tarafından açılan bu dava nedeniyle davalı/karşı davacı …’ ün sözleşme gereğince ödemek zorunda kaldığı vekalet ücreti olan 10.000,00 TL nin tahsili talep edilmiş olup; buna dair avukatlık ücret sözleşmesi sunulmuştur. HMK 329. maddesinde; “Kötüniyetli davalı veya hiçbir hakkı olmadığı halde dava açan taraf, yargılama giderlerinden başka, diğer tarafın vekiliyle aralarında kararlaştırılan vekalet ücretinin tamamına veya bir kısmını ödemeye mahkum edebilir” hükmü mevcut olup; karşı davacı … hakkında açılan bu dava mahkememizce haksız ve kötüniyetli olarak açıldığı kanaatine varıldığından karşı davacının bu talebinin kabulü gerekmiştir.
Davalı/karşı davacı … vekilince bu dava açıldıktan sonra dosyaya delil olması açısından özel bilirkişi raporu alındığı ileri sürülerek, özel bilirkişi raporu ücreti olan 3.500,00 TL nin davacılardan tahsili talep edilmiş ise de; HMK ve Yargıtay içtihatları ile özel bilirkişi ücretlerinin davada talep edilebileceği yönünde herhangi bir düzenleme ve içtihat bulunmadığı ancak HMK 400 ve devamı maddeleri gereğince mahkeme kanalı ile yaptırılan tespit ve tespite ilişkin giderlerin yargılama giderleri olarak talep edilebileceğinden bu maddi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı/Karşı davacı … tarafından ayrıca manevi tazminat talep edilmiş ise de; dosya kapsamı ile manevi tazminat talepleri ispatlanamadığından bu talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar vekilince takas-mahsup talebinde bulunulmuş ise de; davanın niteliği ve sonucu nazara alınarak davada TBK 139 ve 100. maddesinde düzenlenen takas-mahsup koşullarının mevcut olmadığı kanaatine varıldığından bu talebin de reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle dosyada toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporları ile davacıların sahtecilik iddialarını ve bedelsizlik iddialarını ispatlayamadıkları kanaatine varılarak, ana davada davacılar vekilinin her iki davalı yönünden tüm taleplerinin ayrı ayrı reddine, ayrıca davacının davasının haksız ve kötü niyetli olduğu, alınan ihtiyati tedbir kararları ile davalı alacaklıların alacaklarının tahsilini geciktirdikleri kanaatine varıldığından, davalı … vekilinin tazminat talebinin kabulü ile İİK 72/4 maddesi gereğince %20 oranında hesaplanan tazminatın davacılardan tahsili ile adı geçen davalıya verilmesine, davalı/karşı davacı …’ ün maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne manevi tazminat talebinin ise reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
A-ANA DAVA YÖNÜNDEN;
1-Davacıların her iki davalı aleyhine açtığı davasının ve tüm taleplerinin AYRI AYRI REDDİNE.
2-Davacı tarafın takas mahsup taleplerinin REDDİNE.
3-Mahkememizce verilen tüm ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasına ve bu hususta Konya . İcra Müdürlüğünün … E., … E., … E. ve Konya . İcra Müdürlüğünün … E. ve … E. Sayılı takip dosyalarına ayrı ayrı müzekkere yazılmasına.
4-Davalı … vekilinin tazminat talebinin kabulü ile; Konya . İcra Müdürlüğünün … E., … E. ve Konya . İcra Müdürlüğünün … E. ve … E. Sayılı takip dosyalarına konu 4 adet senet bedeli olan 883.000,00 USD nin takip tarihindeki kuru üzerinden TL karşılığı olan 16.406.051,70 TL üzerinden %20 oranından hesaplanan 3.281.210,34 TL tazminatın davacı şirketin sorumluluğu tazminatın tamamından, davacı gerçek şahısların her birinin sorumluluğu 820.302,58 TL olmak kayıt ve şartıyla davacılardan tahsili ile davalı/karşı davacı …’ e verilmesine.
5-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının sonradan alınan 136.486,07 TL harçtan mahsubu ile fazladan alınan 136.306,17 TL harcın Harçlar Kanunu 31. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde talep halinde davacılara iadesine.
6-Davacıların yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
7-Davalının …’ ün yaptığı 1.500,00 TL bilirkişi ücretinin davacılardan alınarak davalı …’ e verilmesine.
8-Diğer davalı …’ un yaptığı her hangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
9-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 317.821,58 TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine.
B-KARŞI DAVA YÖNÜNDEN;
1-Karşı davacı …’ ün maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 10.000,00 TL maddi tazminatın HMK 329. maddesi gereğince davacı/karşı davalılardan tahsili ile adı geçen davalı/karşı davacı …’ e verilmesine.
2-Karşı davacı …’ ün sair maddi tazminat talepleri ile manevi tazminat talebinin REDDİNE.
3-Alınması gereken 683,10 TL karar ve ilam harcına karşılık davalı/karşı davacı … adli yardımdan yararlandırıldığından ve bu nedenle peşin harç hiç alınmadığından 683,10 TL harcın davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
4-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2021 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Arabuluculuk Kanununun 25/9. maddesi gereğince davanın kabul/talep oranı olan %54,05 oranına isabet eden 713,46 TL arabulucuk giderinin davacılardan, davanın red/talep oranı olan %45,95 oranına isabet eden 606,54 TL arabulucuk giderinin ise davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
5-Davacının işbu karşı davasına yönelik yapmış olduğu herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
6-Davalıların yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda da bir karar verilmesine yer olmadığına.
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kısmen kabul edilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 9.200,00 TL vekâlet ücretinin davacılar/karşı davalılardan alınarak davalı …’ e verilmesine.
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kısmen reddedilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan azami 8.500,00 TL vekâlet ücretinin davalı/karşı davacı …’ den alınarak davacılar/karşı davalılara verilmesine.
C-İşbu hükümden sonra gerekli olan karar tebliğ giderinin davacılar tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davacıların kendi üzerinde bırakılmasına.
D-HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
E-İşbu gerekçeli kararın 05/06/2023 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar davacı/karşı davalılar vekili ile davalı/karşı davacı … vekilinin yüzüne karşı mazereti kabul edilen davalı … vekilinin yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/05/2023

Başkan Üye Üye Katip