Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/291 E. 2023/345 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirkete ait … plakalı araç 19.09.2018 tarihinde trafik kazasına karıştığını, süresi içerisinde Poliçe yükümlülüklerine uygun olarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye bildirildiğini, bildirim akabinde davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde 20.09.2018 tarihinde … numaralı hasar dosyası açıldığını, gerekli her türlü evrak müvekkil şirketçe davalıya iletildiğini, kaza neticesinde müvekkil şirkete ait Poliçe konusu … numaralı araçta tam hasar meydana geldiğini, bu husus sigorta eksperinin davalı şirkete sunmuş olduğu raporla da sabit olduğunu, ancak müvekkil şirket aracında oluşan tam hasar nedeniyle davalı sigorta şirketince ne hasar bedeli ne de ek belgede teminat altına alınan aksesuar bedeli ödenmediğini, taraflar arasında düzenlenen poliçelerde verilen teminatlar açıktır, ek belge ile düzenlenen aksesuar bedeli ve aksesuarların açık listesinin belli olduğunu, müvekkil şirkete ait … plakalı araç 19.09.2018 tarihinde trafik kazası yapmış pert hale gelmiş ve müvekkil şirketçe bir depoya konulduğunu, davalı sigorta şirketinin aracı teslim almaması ve poliçe teminatlarını da ödememesi sonucunda bu araç kazanın meydana geldiği 19.09.2018 tarihinden aracın teslim alındığı ve icra dosyası borcunun ödendiği 21.01.2021 tarihine kadar atıl bir vaziyette kaldığını, davalı sigorta şirketinin tazminat bedelinin tamamını ödediği tarih 21.01.2021’dir. Ülkemizde dalgalı bir değişime sahip olan döviz kurları, araçlardan alınan ÖTV ve vergilere gelen zamlar, artışlar ikinci el ve sıfır araç piyasasındaki büyük orandaki artışlar nedeniyle davacı müvekkil şirket 2021 yılında aksesuarlı vip aracı yaklaşık 145.556 Euro’ya satın alabilmektedir. (bu miktar tarafımızca alınmış bir tekliften yola çıkılarak belirtilmiştir; kâbul anlamına gelmemekle birlikte bu miktarla bağlı olmadığımızı mahkemenizde bu hususta bilirkişi raporu alınmasını talep ederiz.) dolayısıyla müvekkili şirket, davalı sigorta şirketinin icra dosyasına yaptığı ana para *faiziyle birlikte yaptığını, Bilirkişi vasıtasıyla; Davalı şirketin müvekkilimiz şirkete hasar ödemesi yaptığı tarihte müvekkili şirket aynı nitelikteki bir aracı kaç Türk Lirası’na alabildiğinin tespit edilmesini, bu şekilde var olduğunu iddia ettiği Munzam Zararın bilirkişi incelemesi ile tespit ettirilerek miktar belirlendikten sonra dava değerini arttırmak ve fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik, 1.000 TL munzam zararın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek ticari faiziyle birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacı müvekkile verilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı, dava dilekçesinde … plakalı aracının 19.09.2018 tarihinde maddi hasarlı kazaya karıştığını, aracında tam hasar meydana geldiğini, ödeme yapılmadığı için Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası üzerinden müvekkil şirket aleyhine hasar bedeli talepli dava açtığını, davanın karara çıktığını, Konya . İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından başlatılan ilamlı icra takibine ilişkin olarak müvekkil şirket tarafından ödeme yapıldığını, bu ödemenin dava açılmadan ve icra takibi başlatılmadan önce yapılmadığını, kazadan sonra aracın pert hale gelmesi sonucu müvekkil şirket tarafından aracın teslim alınmadığını ve ödeme de yapılmadığını, kaza tarihinden borcun ödendiği tarihe kadar oluşan munzam zararının tahsili için şimdilik 1.000,00 TL tutarın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ettiğini, bahsi geçen kaza sonrası müvekkil şirkete başvuru yapılması üzerine müvekkil şirket nezdinde … numaralı hasar dosyası açıldığını, müvekkili tarafından davacının tüm zararı giderilmiş olduğundan davanın reddine, Mahkeme aksi kanaatte olur ise davacının talepleri yönünden alanında uzman bir bilirkişiden hesap yaptırılmasına, davacının temerrüt tarihinden itibaren ticari faiz talebinin reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu bedel arttırım dilekçesinde özetle; Dava dilekçemizde fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 1.000,00 TL munzam zarar talebinde bulunduğunu, 26.09.2022 tarihli bilirkişi raporunu esas alarak dava değeri 114.457,43 TL daha artırarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 115.457,43 TL’ye çıkarttıklarını, mahkemenizce 115.457,43 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, müvekkil şirketin munzam zararına karşılık gelen 115.457,43 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte müvekkil şirkete ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Konya . Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Konya . İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Konya . Sulh Hukuk Mahkemesinin 16/07/2021 tarihli cevabı yazısı ile … Değişik iş sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilerek incelenmiştir.
Konya İl Emniyet Müdürlüğünün 02/08/2021 tarihli cevabı yazısı ile … plakada kayıtlı aracın kaza tarihihindeki sahibinin … vergi numaralı … Ticaret Limited Şirketi olduğu, şirketin ilgili aracı online olarak İstanbul/Bakırköy . Noterliğinden 30.07.2018 tarihinde nakil-devir aldığı ve 09.02.2021 tarihinde İstanbul/Beyoğlu . Noterliğinde … vergi numaralı … Ticaret Anonim Şirketi adına devrettiği kayıtlarımızın tetkikinden anlaşılmış olup, tüm devir tescil işlemlerini gösterir Araç Tescil Eski-Yeni Tescil ve Sahiplik Bilgileri Raporu ekte gönderilmiştir.
Elektrik Mühendisi bilirkişi … ile makine mühendisi bilirkişi … ‘ın heyet raporunda özetle; Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasındaki 10.12.2019 tarihli bilirkişi raporundaki dava konusu aracın dava tarihi olan 17.12.2018 tarihi itibariyle bedelinin 652.500,00 TL olduğunun belirtilmesi, nitekim belirtilen miktar üzerinden Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.09.2020 tarihinde … Esas-… Karar sayılı karar ile karar verdiği, söz konusu Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi 16.09.2020 tarih ve … Esas-… Karar sayılı kararın Konya Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesi tarafından 09.12.2020 tarihinde onanması, Dava konusu aracın kaza tarihi (19.09.2018) ile Davalı şirkete açılmış olan (. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas Sayılı Dosyası – Dava açılış tarihi:17.12.2018) ilk davanın tarihlerinin aynı yıl içinde olması kaza tarihi 19.09.2018 ile ilk dava tarihi 17.12.2018 tarihinin çok yakın olması nedenleriyle dava konusu aracın donanımlı halinin kaza tarihi 19.09.2018 itibariyle 652.500,00 TL (319.500,00 TL-Araç Bedeli, 333.000,00 TL-Ek Donanım Bedeli) olacağı, dava konusu aracın 2021 yılı Ocak ayı ek donanımsız kasko bedelinin 546.452,00 TL olduğu, dava konusu aracın günümüz piyasa rayiç değerine yönelik yapılan araştırmalar neticesi dava konusu aracın 21.01.2021 tarihi itibariyle ek donanımsız bedelinin 575.000,00 TL olacağı, kur artışları, donanımdaki kullanılan malzeme bedellerinin döviz üzerinden hesaplanması vb. değişen koşullar dikkate alındığında dava konusu araç üzerindeki ek donanımların 21.01.2021 tarihi itibariyle ek donanımsız bedelinin 415.000,00 TL olacağı, dava konusu aracın donanımlı halinin 21.01.2021 itibariyle 990.000,00 TL (575.000,00 TL-Araç Bedeli, 415.000,00 TL-Ek Donanım Bedeli) olacağı, icra takip tarihi itibariyle toplam alacak bedelinin 874.542,57 TL (652.000,00 TL-Maddi Tazminat, 222.452,57 TL-İşlemiş Faiz) olacağı, 21.01.2021 ödeme tarihi itibariyle aracın donanımlı hali bedeli 990.000,00 TL ile icraya konu toplam alacak bedeli olan 874.542,57 TL arasındaki farkın 115.457,43 TL (990.000,00 TL – 874.542,57 TL) olacağı görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İşbu dava; Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasıdır. Davanın dayanağı ise Munzam Zarar iddiasına yöneliktir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Davalı sigorta şirketi tarafından genişletilmiş kasko poliçesi kapsamında sigortalanan davacıya ait … plakalı aracın 19/09/2018 tarihinde trafik kazası neticesinde hasar görüp pert olması sebebiyle mahkememizin … Esas sayılı dosyasında hükmedilen tazminat bedelinin icra dosyasından davalı tarafından ödenmesine rağmen davacının karşılanmayan munzam( aşkın) zararının oluşup oluşmadığı oluşmuş ise ne miktar olduğu ve davalının bu zararı tazmin yükümlüğünün olup olmadığı hususları olduğu görülmüştür.
Doç. Dr. … , “Güncel İçtihatlar Işığında Munzam Zarar”, Süleyman Demirel Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. XII, S. 2, 2022, s. 1069-1099. atıflı makalesinde munzam zarar kavramını güncel İçtihatlar doğrultusunda incelememiştir. İlgili makaleye göre; Para borçlarında borçlunun temerrüdü sebebiyle alacaklının zarara uğraması oldukça muhtemeldir. Bunu bertaraf etmek üzere kanun koyucunun ilk başvurduğu yol temerrüt faizidir. Gerçekten de, alacaklı zararının varlığını, miktarını ve borçlunun kusurunu ispatlamaksızın temerrüt faizi nispetinde zararını bertaraf edebilir. Ne var ki, götürü tazminat mahiyetindeki temerrüt faizi, alacaklının zararını tamamen karşılamaya yetmeyebilir; alacaklının zararı temerrüt faizinden fazla olabilir. İşte, bu ihtimal göz önünde bulundurularak zararın temerrüt faizi ile karşılanamayan kısmının tazminini isteme yolu da bazı şartların varlığı aranmak suretiyle kanunda öngörülmüştür. Şu halde, alacaklı şartları bulunmak kaydıyla munzam zararının tazminini de isteyebilir. İşte, alacaklının temerrüt faizini aşan zararına munzam zarar (aşkın zarar=ek zarar) denir.
Para borçlarında borçlunun temerrüdünün bir sonucu niteliğindeki munzam (aşkın) zarar TBK. m. 122 hükmünde düzenlenmektedir. Söz konusu hükmün ilk fıkrasına göre, “alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür”.
Munzam zararın tazmininin istenebilmesi için borcun bir para borcu olması gerekir. Zira, munzam zararın istenmesi her türlü borç bakımından değil, sadece para borçları için mümkündür. Para borcunun kaynağı ise önemli değildir; munzam zararın tazmini sadece tüketim ödüncü sözleşmesine münhasır değildir. Meselâ, sözleşme, haksız fiil, sebepsiz zenginleşme veya vekâletsiz işgörmeden doğan para borcunda munzam zararın tazmini söz konusu olabilir. Bunun için her şeyden önce borçlunun temerrüde düşmüş olması gerekir.Munzam zararın tazmini için aranan şartlardan ikincisi zarardır. Nitekim, bu şart “temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa” ifadesi sayesinde TBK. m. 122/I hükmünde açıkça belirtilmektedir.
Munzam zararın tazmininin istenebilmesi için alacaklının temerrüt faizi ile karşılanamayan, onu aşan bir zarara uğramış olması gerekir. Bu itibarla, zararın miktarı işlemiş toplam temerrüt faizi miktarından az veya ona eşitse, tazmini gereken aşkın bir zararın varlığından söz edilemez. Zararın temerrüt faizinin toplamından fazla olması ve temerrüt faizinin bu zararı tümüyle karşılamaya yetmemesi halinde ise munzam zarar söz konusu olabilir. Şu halde, alacaklı, toplam zararının temerrüt faizinden yüksek olduğunu ispatlarsa, hem temerrüt faizini hem de bunun üzerindeki aşkın zararı birlikte veya ayrı ayrı isteyebilir.
Yargıtay’ın munzam zararın ispatına ilişkin iki farklı uygulaması mevcuttu. Bu itibarla, Yüksek Mahkeme daha önceki çoğu kararında munzam zararın somut olarak ispat edilmesi gerektiğini kabul etmiştir. Söz konusu kararlara göre, yüksek enflasyon, döviz kurundaki artış, piyasadaki faiz oranlarının yüksek olması alacaklıyı munzam zararın gerçekleştiğini ispat yükünden kurtarmaz.
Keza, başka bir içtihada göre, burada davacının ispatlaması gereken husus enflasyonun veya mevduat faizinin yüksekliği gibi genel olgular değildir; o, kendisinin geç ödemeden dolayı somut biçimde zarar gördüğünü ispatlamalıdır. Bazı kararlarda ise enflasyonist ortamda alacaklının parasının değerini sabit tutmasının karine olarak kabul edilmesi gerektiği benimsenmiştir. Başka bir deyişle, enflasyonist ortamda bireyin parasının değerini sabit tutmak ve kazanç sağlamak için bir çaba ve girişimde bulunması, hiç olmazsa vadeli mevduat veya kurları devamlı yükselen döviz yatırımlarında değerlendirmesi olayların normal akışına ve hayat tecrübelerine uygun düşen bir karine olarak kabul edilmelidir. Dolayısıyla, bu karinenin aksini, yani kusursuzluğunu ve sorumsuzluğunu ispat yükü borçluya düşer.
Yargıtay’ın çelişkili içtihadı bakımından kırılma noktasının Anayasa Mahkemesi’nin 21/12/2017 tarihli ve … başvuru numaralı kararına konu uyuşmazlık olduğu söylenebilir. Anayasa Mahkemesi somut olaya ilişkin kararını, “81. Sonuç olarak başvurucunun mülkiyet hakkı kapsamındaki alacağının enflasyon karşısında önemli ölçüde değer kaybına uğratılarak ödendiği anlaşıldığından başvurucuya şahsi olarak aşırı ve olağan dışı bir külfet yüklendiği kanaatine varılmıştır. Bu tespite rağmen derece mahkemelerinin başvurucunun zarara uğradığını ayrıca ispatlaması gerektiği yönündeki katı yorumu nedeniyle somut olay bakımından kamunun yararı ile başvurucunun mülkiyet hakkının korunması arasında kurulması gereken adil dengenin başvurucu aleyhine bozulduğu değerlendirilmiştir. 82. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlâl edildiğine karar verilmesi gerekir…” şeklinde gerekçelendirmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun güncel bir içtihadına göre, yüksek enflasyon, dolar kurundaki artış veya serbest piyasadaki faiz oranlarının yüksek oluşu davacıyı ispat yükünden kurtarmaz. Davacının munzam zarar iddiasını kendi durumuna özgü ve somut vakıalarla ispatlaması gerekir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 9.12.2021 tarihli ve E. … K. … sayılı kararı (KBİBB.).
Yargıtay’ın enflasyonun munzam zarara fiilî karine oluşturmasına yönelik olarak yararlandığı yasal dayanaklardan biri de HMK. m. 187/II hükmüdür. Buna göre, herkesçe bilinen (maruf ve meşhur olan) vakıalar çekişmeli sayılmaz. Buradan hareketle, enflasyonist ekonominin olumsuz etki ve sonuçlarının da bilinen vakıalar olduğu ve bunların ispatlanmasının gerekmediği ileri sürülmektedir. Sonuçta, alacaklının zararını ispatladığı karine olarak kabul edilmektedir.
Yukarıda belirtilen ve alıntılanan makale ve makaleye dayanak yapılan Anayasa Mahkemesi kararı ve Yargıtay kararları ile birlikte somut olayımız değerlendirildiğinde; alınan bilirkişi heyet raporuna göre, 21.01.2021 ödeme tarihi itibariyle aracın donanımlı hali bedeli 990.000,00 TL ile icraya konu toplam alacak bedeli olan 874.542,57 TL arasındaki farkın 115.457,43 TL (990.000,00 TL – 874.542,57 TL) olacağı görüş ve kanaati de bildirildiğinden, ve ayrıca dava konusunun ZMSS poliçe sorumluluğundan ayrı olarak munzam zarara dayandırıldığından davalının munzam zarardan sorumlu olduğu kanaatine varıldığından, alınan hüküm kurmaya elverişli, denetime açık, gerekçeli ve açıklamalı bilirkişi raporu da nazara alınarak; Davacının davasının kabulü ile, davacının 115.457,43 TL munzam zararının dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine yönelik karar verilmesi kanaati oluşmuştur.
IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KABULÜ İLE;
1-Davacının 115.457,43 TL munzam zararının dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 7.886,90 TL karar harcından peşin olarak alınan 59,30 TL harç ile 1.954,65 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye ‭5.872,95‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 vekalet harcı, 59,30 TL peşin harç, 1.954,65 TL tamamlama harcı toplamı ‭2.081,75 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 97,75 TL posta tebligat gideri olmak üzere toplam 1.397,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 18.318,61 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
7-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.06/06/2023

Katip Hakim