Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/290 E. 2022/133 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR: 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalıların murisi … arasında muhasebe hizmeti alımı konusunda 2011 yılı Aralık ayında bir anlaşma yapıldığını, bu anlaşmaya göre kamyonculuk yapan müvekkilin muhasebe edebilmek için anlaşmanın başında açık bono aldığını, muhasebecilik kaynaklanan borcun ödenmemesi halinde bu bono işleme konulacağını, davacı müvekkil bu anlaşma uyarınca Aralık 2011 tarihinden 31 mart 2015 tarihine kadar müteveffadah Muhâsebe hizmeti satın alındığını, 31 Mart 2016 tarihinden Ekim 2017 tarihine kadar ise fiilen) sürdüğünü, takibe konu bono incelendiğinde muhasebe hizmeti nedeniyle alındığı sabit olduğunu, bedelsizlik iddiası yazılı delille ispatlanabilecek olup dava dilekçemiz ekinde yer alan makbuzlar yazılı delil niteliğindeki kesin delillerinden olduğunu, ticari davalarda zoruntu arabuluculuk söz konusu olduğundan dava açmadan önce bu yola tevessül edilmiş ancak taraflar anlaşamadıkları için anlaşmazlık tutanağı tanzim edildiğini, anlaşmazlık tutanağı dava dilekçemiz ekinde yer aldığını, davacı … tarafından açılan menfi tespit davasının kabulü ile ,borçlu … in alacaklılara Konya .İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilgili olarak 12914 TL borçlu olmadığının tespitine, 3951 TL üzerinden takibin devamına, 2004 sayılı İİK nun 72/5 fıkrası uyarınca davacıya kabul edilecek miktar üzerinden yüzde 20 oranında kötüniyet tazminatı ödenmesine, davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, yargılama giderlerinin davalılar- üzerinde bırakılmasına,davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı lehine ücreti vekalet taktirini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf dava dilekçesinde dava ve takibe konu bononun araç kiralama sözleşmesi teminatı olarak boş olarak imzalanarak müvekkile verildiğini, bononun bedelsiz olduğunu iddia ettiğini, ancak bu iddiaların kabulü tarafımızca mümkün olmadığını, kambiyo senedine müstenit haciz yoluyla takiplerde ödeme emrine itiraz etmek isteyen borçlu, ödeme emrini tebellüğ ettiği tarihten itibaren beş gün içerisinde dilekçe ile takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine başvurmak zorunda olduğunu, davacı taraf dava dilekçesinde hukuki bilgisinin yetersizliği sebebiyle borca itiraz edemediğini bu sebeple takibin kesinleştiğini ileri sürdüğünü, ancak bu iddiaya katılmamız mümkün olmadığını, bu nedenlerle müvekkilin alacağını sürüncemede bırakmak nedeniyle açılmış bulunan işbu haksız ve kötü niyetli davanın reddine, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davacı borçlunun, davalı müvekkile %20 icra inkar tazminatı ödemesine, ( icra inkâr tazminatının aynı icra dosyası ile tahsiline ), huzurdaki davanın kötü niyetli olarak açılması sebebiyle uğrayacağımız herhangi bir zararda dava açma hakkımızın saklı kaldığını belirterek yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin sunmuş olduğu cevaba cevap dilekçesinde özetle; Açılan menfi tespit davasının kabulüne, İİK’nun 72/5 fıkrası uyarınca lehimize yüzde yirmi oranında tazminata hükmolunmasına ,davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, takip hakkında ihtiyati tedbir yoluyla mahkemenizce bir durdurma kararı verilmediğinden ve yasal şartları oluşmadığından hasıma vekilinin tazminat talebinin reddine (iik nun 72/4 fıkrası ) yargılama giderlerinin hasım üzerinde bırakılmasına, kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine ücreti vekalet taktirine davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilinin sunmuş olduğu ikinci cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf hem dava dilekçelerinde hem de cevap dilekçelerine karşı sunmuş olduğu beyanlarında dava konusu bononun müteveffaya boş olarak verildiğini iddia ettiğini, ancak daha öncesinde de belirttikleri üzere bu iddia tamamen asılsız ve kötü niyetli bir iddia olduğunu, davacı tarafın da dilekçesinde değindiği üzere müteveffa uzun yıllar boyunca davacı …’e muhasebe hizmeti verdiğini, müteveffanın vermiş olduğu bu hizmete binaen davacı taraf borçlarına karşılık 01.02.2018 tarihinde dava konusu bonoyu düzenlenerek müteveffaya verdiğini, bu yönüyle ilgili bononun davacı tarafın müteveffa ile davacı taraf arasında gerçekleşen muhasebe ilişkisine dayandığını kabul etmediklerini, bononun taraflar arasında başka bir hukuki ilişki nedeniyle alındığına daire bir iddiasının bulunmadığını, müvekkilin alacağını sürüncemede bırakmak nedeniyle açılmış bulunan işbu haksız ve kötü niyetli davanın reddine, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle davacı borçlunun, davalı müvekkile %20 icra inkar tazminatı ödemesine, ( icra inkâr tazminatının aynı icra dosyası ile tahsiline ), huzurdaki davanın kötü niyetli olarak açılması sebebiyle uğrayacakları herhangi bir zararda dava açma haklarının saklı kaldığını belirterek yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Kadınhanı Mal Müdürlüğünün 12/11/2021 tarihli cevabı yazısında … T.C numaralı …’e ait muhtasar beyannamesinin gönderildiği görülmüştür.
Konya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odasının 17/11/2021 tarihli cevabı yazısında 2011-2018 yıllarına ait Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik hizmetleri ücret tablolarının gönderildiği görülmüştür.
SMMM bilirkişi … 05/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı …’in nakliyecilik faaliyetinden dolayı, 11.10.2011 tarihinde mükellefiyetinin açıldığı, 17.10.2017 tarihinde ise mükellefiyetinin kapatıldığı, Konya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın dava dosyana sunduğu 17.11.2021 tarihli yazı ekinde sunulan yıllık muhasebe hizmeti ücreti tablolarına göre yapılan; davacı …’in ödemesi gereken yıllık muhasebe ücretlerinin toplam brüt ücret 7.368,90 TL, toplam net ücretinin ise 7.221,52 TL, davacı …’in, mükellefiyetinin başladığı 11.10.2011 tarihinde, mükellefiyetinin sona erdiği 17.10.2017 tarihine kadar ödemesi gereken muhasebe ücretinin asgari liste fiyatına göre toplam 7.221,52 TL olabileceğinin hesaplandığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu dava; Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesindeki taleplerinde özetle; dava konusu bononun davalıların murisi olan … muhasebe hizmetleri karşılığında açık bono şeklinde verildiğini, müvekkilinin 2011 Aralık – 2016 Mart tarihleri arasında müteveffa muristen muhasebe hizmeti aldığını, Ekim 2017 tarihi itibariyle müvekkilinin faaliyetlerine son vererek muhasebe işlemlerinin de sonlandırıldığını, mirasçı olan davalıların açık bonoyu daha sonradan doldurarak icraya koyduklarını, müvekkilinin muhasebe işlemlerine ilişkin ödemelerin bulunduğunu ve ödeme makbuzlarını sunduğunu beyan ederek ilgili takipten dolayı 12.914,00 TL borçlu olmadığının tespiti ile 3.951,00 TL üzerinden takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya arasındaki Konya . Noterliğinin 06/11/2019 tarih … yevmiye nolu mirasçılık belgesinden davalıların senet alacaklısı … mirasçıları olduğu anlaşılmıştır.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu bononun açık bono olarak verilmediğini, bononun düzenleme tarihinin 01/02/2018 tarihi olduğunu ve müteveffanın dava konusu bonoyu göreve başlamadan önce açık bono olarak almasının mümkün olmadığını, davacının, dava dilekçesi ekinde sunduğu makbuzların dava konusu bono ile herhangi bir bağlantısının olmadığını, ilgili bononun müteveffa murisin sunmuş olduğu hizmete ilişkin olarak davacı tarafından 01/02/2018 tarihinde düzenlenerek müteveffa murise verildiğini savunmuştur.
Dava konusu senedin incelenmesinde; düzenleme tarihinin 01/02/2018, ödeme tarihinin 15/03/2018, bedelin 11.500,00 TL, borçlunun …, alacaklının … olduğu, senedin hizmete ilişkin düzenlendiği anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde bulunan ödeme makbuzlarının 04/12/2015 – 25/12/2014 – 23/12/2013 – 31/12/2011 tarihli olduğu, yine muhtasar beyanname tarihinin 22/01/2013 tarihli olduğu anlaşılmıştır.
Davalı savunmaları karşısında, davacı taraf takibe konu bononun açık şekilde verildiğini ve taraflar arasındaki anlaşmalara aykırı şekilde doldurulduğunu iddia etmiş olup, bu yöndeki ispat külfeti davacı üzerinde olduğundan ve ilgili iddialara ilişkin muteber herhangi bir yazılı delil bildirilmediğinden senedin açık şekilde verildiği ve davalılar tarafından anlaşmalara aykırı şekilde doldurulduğu ispat edilememiştir.
Davacı vekili her ne kadar dava dilekçesi ekinde sunduğu makbuzların dava konusu bononun verilmesine sebep muhasebe işlemlerine ilişkin olduğunu iddia etmiş ise de; bononun tanzim tarihinin 01/02/2018 olması karşısında, ilgili bono tanzim tarihi itibariyle toplam alacağı gösterdiğinden ve bu tarih sonrası yapılan ödemelere ilişkin herhangi bir delil sunulmadığından önceki tarihli ödemeleri gösteren makbuzların dava konusu senede ilişkin yapılan ödeme makbuzları olduğuna yönelik iddialara itibar edilmemiştir.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu bononun davacı ile davalılar murisi arasındaki muhasebe işlemlerine ilişkin olarak verildiği sabit ise de; muhasebe işlemlerinin gereği gibi yapılmadığına yönelik herhangi bir iddia bulunmamakta olup, dava konusu bonoya ilişkin ödemeleri gösterir herhangi bir delilde sunulmadığından ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL karar harcının peşin olarak alınan 220,54 TL harçtan mahsubu ile bakiye 139,84 TL harcın Harçlar Kanununun 31. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. Maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/02/2022

Katip … Hakim …