Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/261 E. 2022/511 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
ESAS NO :
KARAR NO:

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ :
DAVALI : … – … …
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkili … Kayseri İlinde otel işletmeciliği işi yaptığını, davalı da turizm işiyle uğraşmakta olup her senenin belirli tarihleri arasında Kayseri’ de tarım fuarı düzenlendiğini, davalı, Kayseri’de düzenlediği fuarlarda çalıştığı kişilerin konaklaması için müvekkilinin işletmekte olduğu … Oteli tercih ettiğini, davalı firma yine 2020 yılında Kayseri İlinde fuar düzenlemiş olup tüm çalışanları müvekkilinin işletmiş olduğu otelde konakladıklarını, fakat davalı şirketin ödeme yapmadığını, çeşitli bahanelerle sürekli oyaladığını, bunun üzerine yaklaşık 1-1.5 sene bekleyen müvekkilinin Konya . İcra Dairesi … E. sayılı dosyası ile … fatura numaralı 24/06/2020 Fatura tarihli belge ile ilamsız icra takibine giriştiğini, fakat davalı şirket burada da kötü niyetini ortaya koyarak yapılan icra takibine haksız itiraz ettiğini, bu nedenlerle, davalı/borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletinde davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket yetkilisinin beyanlarına göre, davacının açtığı iş bu dava gerçeklerden uzak, ispata muhtaç, soyut iddialar içeren beyanlar içerdiğini, davacı tarafın, bu beyanlarını kabul etmelerinin mümkün olmadığını, davacı-alacaklı taraf davasını, taraflar arasında yapıldığı iddia edilen ticarete ve bunun neticesinde müvekkil şirket aleyhine düzenlediği faturaya dayandırdığını, müvekkil şirket … Ltd. Şti. yıllardır Konya’da ve tüm Türkiye genelinde tarım ve diğer alanlarda fuar ve organizasyon işleri yapan tanınmış bir firma olduğunu, böyle faturalı yada senetli pek borcu olmadığı, genelde işlerini öz sermayesi ile peşin olarak yaptığını, bu nedenlerle davalı müvekkil şirket hakkında açılan iş bu haksız davanın esastan reddine karar verilmesini, davacının açtığı davada bilerek ve isteyerek kötüniyetle hareket ettiği için takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER:
Mahkememizce; Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiştir.
Davalı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmış, SMMM Bilirkişi …’ın mahkememize sunduğu 23/02/2022 tarihli raporunda özetle; Davalı firmanın incelemeye sunulan 2020 yılı Ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun ve süresinde yapıldığını, davalı firma ticari defter kayıtlarına göre; davalı firma ile davacı firma arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, dava konusu faturanın davacı firma hesaplarının takip edildiği, … nolu hesabın alacaklandırılarak kayıtlı olduğunun görüldüğünü, dava konusu faturanın, davacı firmanın ticari defterlerinde muhasebe usul ve esaslarına göre kayıtlı olduğunun görüldüğünü, firmanın incelenen 2020 yılı ticari defter kayıtlarına göre, davacı firma ile arasında ticari ilişki olduğu, davalı firma nezdinde takip edilen davacı firmaya ait … nolu hesabın 2020 yılı yevmiye defteri kapanış fişinde ilgili hesabın dava tutarı olan 22.500,00 TL alacaklı olarak 2021 yılına devrettiğinin görüldüğünü, dolayısı ile davalı firmanın 2020 yılı ticari defter kayıtlarına göre, davacı firmanın davalı firmadan 22.500,00 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde talimatla bilirkişi incelemesi yaptırılmış SMMM bilirkişi …’in 14/03/2022 tarihli raporunda özetle; Davacı …’a ait defter ve belgelerin üzerinde yapılan incelemeler sonucunda …’a ait Yevmiye defterinin açılış tasdikinin zamanında usülüne uygun olarak yapıldığı, şeklen defter kayıtlarının usule uygun olduğu, 24.06.2020 tarihinde … LTD ŞTİ’ ne düzenlenen hizmet faturasının … Kredi Kartı Tahsilatı hesabı ile kapatıldığı, başka bir cari hesabın bulunmadığı ve defter kayıtlarına göre borç ilişkisinin kalmadığı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu dava; icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ile davacının davalı aleyhine Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 23/02/2021 tarihinde 22.500,00 TL asıl alacak üzerinden icra takibine giriştiği, ödeme emrinin davalıya 03/03/2021 tarihinde usulen tebliğ edildiği, davalı vekilinin yasal itiraz süresi içinde 04/03/2021 tarihinde verdiği itiraz dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yargılama aşamasında hem davacı hem de davalı ticari defter incelemeleri neticesinde düzenlenen bilirkişi raporlarına göre, her ne kadar davalı ticari defterlerine göre davalının davacıya alacaklı olduğu kayıtlı olsa da; davacı …’a ait defter ve belgelerin üzerinde yapılan incelemeler sonucunda yukarıda belirtilen kredi kartı tahsilatı ile borcun kapandığının ve defterlere göre borç ilişkisinin kalmadığı anlaşılmakla; HMK 222/4 madde kapsamında “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.” hükmü gereğince ticari defterlerdeki aleyhe hususlar değerlendirildiğinde;
Yargıtay . Hukuk Dairesi, E. … , K… , T. 23.9.2019 tarihli kararında da ‘’…Ticari defterler uyumlu değil ise muntazam tutulmuş olsun veya olmasın sahibi aleyhine delil olacaktır. Ancak defterlerden biri muntazam olsa da her iki defter de sahibi aleyhine kayıt içeriyor ise aleyhe delil sayılma yönünden öncelikle iddiasını ispat yükü altında olan taraf defterleri aleyhine delil sayılmalıdır. Yani ispat yükü altında olan taraf kendi defterindeki aleyhe kayıtları bertaraf edecek şekilde karşı tarafın aleyhine olan ticari defterler kayıtlarından yararlanmamalıdır. Bunun sonucu ise aleyhe kayıtların uyuşmayan kısmından ispat yükü altında olan tarafın yararlanamayacağı kabul edilmelidir. Çünkü ispat yükü, uyuşmazlık konusu hususlar için olup, karşı tarafın ileri sürmediği bir husus için ispat yükü de söz konusu olamayacağından bu sonuca varılması usul kurallarının da temel bir sonucudur…’’ şeklinde belirtildiği üzere davacının davalıdan alacaklı olduğu hususu usulüne uygun ispat vasıtaları ile ispatlanamadığından, davacının davasının ve tüm taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanununun 67 maddesinin 2.fıkrasına göre; “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. ”Kötüniyet tazminatı, takibe girişmekte kötüniyetli bulunduğu borçlu tarafından açıkça kanıtlanmış olan ya da öyle olduğu ayrıca kanıtlanmasına gerek bulunmaksızın dosya kapsamından açıkça anlaşılabilen alacaklıya yönelik bir yaptırım niteliğindedir. Anılan yasa hükmüne göre, alacaklının anılan tazminata mahkum edilebilmesi, açıkça, takibin kötüniyetle yapılmış olması koşuluna bağlanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki, alacaklının icra takibini kötüniyetli olarak yaptığı hususu, borçlu tarafından kanıtlanmalıdır. Öğretiye ve Yargıtay uygulamasına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklı, kötüniyetli kabul edilir. Açıklanan bu yasal durum ve ilke çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde davalı davacının icra takibinde kötüniyetli olduğunu yasal delillerle kanıtlayamamış olup, dosya içeriğinde de kötüniyetin varlığını açıkça ortaya koyacak bir yöne rastlanmamıştır. Bu nedenle davalının tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının ve tüm taleplerinin REDDİNE,
2- Davalının tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 80,70 TL karar harcından peşin olarak alınan 384,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 303,55 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
5-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, 6100 sayılı HMK’nın 341-345 maddeleri uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile Konya Bölge Adliye Mahkemesi ilgili İstinaf Dairesine İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.
20/09/2022

Katip … Hakim …