Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/253 E. 2022/142 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ:
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili …, 01/02/2021 tarihinde … Caddesinde seyir halinde ilerlediği esnada, … sokaktan gelmekte olan … plakalı aracın müvekkiline sol yan kısmından çarparak trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında araç sürücüsünün %100 tam kusurlu olduğu ve müvekkilinin hiçbir kusurunun olmadığını, müvekkilinin kaza nedeniyle oldukça mağduriyet yaşamış olduğunu, müvekkiline çarpan davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan araç sürücüsünün gerekli dikkat ve özen yükümlülüğünü göstermeyip trafik kurallarını ihlal etmiş olduğunu, çarpma sonucu müvekkiline ait … plakalı 2017 MODEL … marka araçta oluşan hasarın bedelinin müvekkilin aracının kasko şirketi tarafından karşılandığını, ancak araçta bu kaza nedeni ile değer kaybı olduğunu, araçtaki değer kaybı için sigorta şirketine başvuru yapıldığını, davalının bir miktar ödeme yaptığını, ancak zararın tamamının tazmin edilmediğini, müvekkile ait aracın kaza tarihinde 36.000 km’de olup, o tarihteki araç rayiç bedeli 150.000-160.000 TL aralığında olduğu, dolayısıyla müvekkili aracında meydana gelen değer kaybından dolayı ciddi anlamda zarara uğradığını, araçta meydana gelen parça zarar bedeli 8.512,23 TL, işçilik ücreti 5.000,00 TL olarak hesaplandığını, kazaya karışan dava dışı sigortalı …’ in kullanmış olduğu … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, … poliçe numarası ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalandığını; yerleşik Yargıtay İçtihatları uyarınca trafik kazası nedeni ile araçta oluşan değer kaybı gerçek zarar kapsamında olup; kazaya sebebiyet veren aracın ZMSS poliçesi tarafından bu zararın karşılanması gerektiğini, meydana gelen kaza da müvekkilin aracında değer kaybı oluştuğu ve davalı sigorta şirketi tarafından karşılanmadığı için mahkememize başvurma zorunluluğu taraflarınca hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak üzere, yapılacak olan bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacak olan araçtaki değer kaybının, davalı sigorta şirketi tarafından tazmin edilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; HMK 6. Madde gereği yetkili mahkeme davalı tarafın davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri olduğunu, bu nedenle davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi ‘ne gönderilmesi gerektiğini, davanın, kazaya karışan her iki araç malikinin de ticari işletmesi ile ilgisi olmayan dolayısıyla “ticari iş” niteliğinde olmayan bir trafik kazasından kaynaklandığını, davacı ile davalı şirket arasında da bir sözleşme olmadığı olayın haksız fiile dayandığı dikkate alındığında davanın Asliye Ticaret Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiğini, görev yönünden itiraz ettiklerini, Türk Ticaret Kanunu 5/3 fıkrası gereği Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki kamu düzeninden olan göreve ilişkin olduğundan davada görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davanın konusu; 01/02/2021 tarihinde davacının malik olduğu … plakalı araç ile davalı şirkette 18/03/2020 başlangıç ve 18/03/2021 bitiş tarihli … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorltası (ZMMS ) ile sigortalı … plakalı aracın çarpması neticesinde meydana geldiği iddia edilen değer kaybına ilişkin tazminat talebine ilişkin dava olduğunu, Karayolları Trafik Kanunu 91. madde gereği ve aynı kanunun 85. maddesinde düzenlenen işletenin sorumluluğunu mevzuat ve genel şartlar çerçevesinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası poliçesini düzenleyen davalı şirketin sigortalı aracın işletilmesinden dolayı üçüncü şahısların uğradığı zararları tazminle mükellef olduğu araç başına teminat limitinin de 41.000,00 TL olduğunu, davalı şirket tarafından değer kaybı açısından 4.000,00 TL ve hasar tazminatı açısından … Sigorta A.Ş.’nin rücuen 13.512,23 TL tazminat ödemesi yapıldığını beyan ile yapılan ödemelerin limit açısından gözönünde tulması gerektiğini, davacı tarafa başvuru sonrasında ödeme yapılmış ise de taraflar arasında yapılan kusur değerlendirmesinin bağlayıcı olmadığını, ayrıca başvuru dilekçesinde trafik kazasının meydana gelmesinde kusurun sigortalı araç sürücüsüne ait olduğu iddia edildiğini bu iddianın kabulünün mümkün olmadığını, ödemenin yapılmış olması kusurun kabul edildiği anlamına gelmediğini, davacının iddiasının aksine davalı şirkette sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunun anlaşılması için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, bu sebeple; öncelikle kusur yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak, kazanın meydana geliş şekli, hava ve yol durumu, trafik ışıkları vs. kazaya etki eden tüm faktörler değerlendirilerek kazanın meydana gelmesinde sürücülerin var ise kusurları ve kusur oranlarının tespiti gerektiğini, aracın geçmiş kazalarına ait tramer kaydının da getirtilmesi ve nihai olarak Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Madde 3 uyarınca “Sigorta şirketi tarafından ödenecek değer kaybı tutarı, maddi teminat limitinin %15’ini aşamaz.” maddesinin uygulanmasını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla Karayolları Trafik Kanunu 99/1 maddesi gereğince Sigorta şirketinin sorumluluğunun gerekli belgeler ile başvuru tarihinden itibaren 8 iş gün sonunda başladığını, dolayısı ile zarara ilişkin gerekli belgelerin sigorta şirketine sunulduğu tarihten itibaren 8 iş günü sonunda temerrüt başladığından kaza tarihinden itibaren istenen faiz talebinin haksız olduğunu talep etmiştir.
Davacı vekilinin 29/12/2021 tarihli ıslah dilekçesi özetle;Dava dilekçesinde,fazlaya ilişkin tüm haklarımızı saklı tutarak; 100 TL araç değer kaybı talepte bulunsak da, gelen bilirkişi raporu sonrası ıslah ederek; Talep edilen araç değer kaybı 100 TL + artırılan araç değer kaybı 10.900,00 TL =Toplam talep edilen araç değer kaybı 11.000,00 TL ye, gelen bilirkişi raporu doğrultusunda taleplerini ıslah ettiklerini, araç değer kaybı alacağının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsil edilmesini,yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
(II) YARGILAMADA TOPLANAN DELİLLER
… Sigorta A. Ş.’ye 21/06/2021 tarihinde yazılan müzekkereye cevabı; … No-lu hasar dosyasının açıldığının, Dosya ile ilgili 30.03.2021 tarihinde … adına 4.000,00 TL ödeme yapıldığını, … no.lu plakanın … no.lu ZMMS poliçesinin onaylı suretinin ve diğer belgelerin mahkemeye sunulduğunun bildirmiştir.
Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne 21/06/2021 tarihinde yazılan müzekkereye cevabı; … plakalı 1998 model … marka aracın 06/03/2015 tarihinde … adına tescillendiğini ve halen kaydının devam ettiğini bildirmiştir.
İstanbul Sigorta Bilgi Ve Gözetim Merkezine 21/2/06/2021 tarihinde yazılan müzekkere cevabı; … plakalı …’ya ait en son tanzim edilmiş olan Trafik Sigortası poliçesindeki … şasi numarası bilgisi kullanılarak yapılan sorgulama ile, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) poliçe ve hasar bilgisi, Kasko Sigortası poliçe ve hasar bilgisi, Ekspertiz Rapor bilgisi, Kaza Tespit Tutanağı bilgisi, İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası ve Yeşil Kart poliçe bilgileri ilgili müzekkerede bildirilmiştir.
Hasar ve Kusur Bilirkişisi … mahkememize sunduğu 20/10/2021 tarihli raporunda özetle; davaya konu … plakalı araçta ve dava konusu trafik kazası sonucunda araçta meydana gelen değer kaybının, 15.000,00 TL olduğunu, davacının, davalı … Sigorta A.Ş.den değer kaybı ile ilgili 4.000,00 TL tahsil ettiğini, davacı …’nın, davalı … Sigorta A.Ş.’den talep edebileceği kalan tazminat miktarının; 15.000,00-4.000,00= 11.000,00 TL olacağı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davalı vekilinin 05/11/2021 tarihli bilirkişi raporuna karşı 24/11/2021 tarihli beyan ve itiraz dilekçesinde özetle; bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın hatalı olup, kabulünün mümkün olmadığını, başvurunun dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi, aksi kanaatte ise itirazları doğrultusunda başvurunun reddi hususunda karar verilmesini talep etmiştir.
(III) DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
İşbu dava; Tazminat (Haksız Filliden Kaynaklanan)davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacıya ait … plakalı araçta araç değer kaybının oluşup oluşmadığı oluşmuş ise miktarının ne olduğu, ve davalıdan değer kaybının istenip istenmeyeceği hususları olduğu anlaşılmıştır.
HMK.116. maddede düzenlenen ilk itirazlardan davalının yetki itirazında bulunduğu anlaşılmakla; Usul Yönünden incelenen dosyada; öncelikle davalının cevap dilekçesinde ileri sürdüğü yetki ilk itirazı ön inceleme duruşmasında incelenmiş ve yetki itirazı reddedilmiştir. Şöyle ki; 6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun “Haksız fiilden doğan davalarda yetki başlıklı” 16. maddesi hükmü “(1) Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” şeklindedir. Ayrıca 14 Mayıs 2015 tarihli RG yayınlanan ve 01.06.2015’te yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları C.7 hükmüne göre, “Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceğ̆i gibi, kazanın meydana geldiği yer mahkemesinde ya da zarar görenin ikametgahının bulunduğu mahkemede de açılabilir. Uyuşmazlığın çözümü için Sigorta Tahkim Komisyonuna da başvurulabilir.” hükmüne göre zarara uğrayan davacının ikametgahı Konya olduğundan davacının yetki ilk itirazı yerinde görülmeyerek reddedilmiştir.
22/02/2022 tarihli duruşma zaptında verilen Ara Karar gereği; Davalı vekiline bilirkişi raporunun 25/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği rapora karşı itiraz dilekçesinin 01/02/2022 tarihinde yapılmış olduğu anlaşılmakla itirazların HMK 281. Madde gereği yasal iki haftalık süre içinde olmadığı anlaşıldığından itirazların reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Davada uyuşmazlık,01/02/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıya ait … plakalı araçta değer kaybı zararının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise zararın ne miktar olduğu ve zararın davalıdan tazminin gerekip gerekmediği hususları olduğu hususuna ilişkindir.
2918 Sayılı KTK.nun 91/1. maddesi yollaması ile 85. maddesi ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarının 1. maddesine göre trafik sigortası işletene düşen hukuki sorumluluğu azami sigorta limitine kadar teminat altına almaktadır. Davalı kazaya karışan karşı aracın zorunlu trafik sigortacısı olup davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararı limit dahilinde karşılamakla yükümlüdür. Dava konusu trafik kazası sonrasında davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı da gerçek zarar kalemleri arasında bulunmakta olup, davalı trafik sigortası değer kaybından sorumludur.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Genel Şart Kapsamındaki Teminat Türleri A-5.maddesinde, maddi zararlarında sigorta teminatı kapsamında olduğu belirtilmiş ve maddi zararın “Hak sahibinin kaza tarihi itibariyle bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır. Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybı, talep edilmesi halinde ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edilir. Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır.” Şeklindeki düzenleme ile trafik kazası sonucu zarar gören üçüncü kişiye ait araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin zararların, genel şartların ekindeki hesaplama yöntemine ilişkin çizelgeye göre eksper tarafından belirleneceği belirtilmiştir. Genel şartlar Ek-1 de değer kaybının belirlenmesine ilişkin çizelge ve teminatı dışında kalan bazı haller belirtilmiştir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 91 ila 101.maddeler arasında düzenlenmiştir. Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracın işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belirli limitlere kadar karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası türüdür.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, (Trafik Sigortası) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. Bu madde gereğince ZMSS yapılması yasal bir zorunluluk olmakla birlikte bu tür sigorta sözleşmeleri, sigorta ettiren ile sigortacı arasında karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamaları ile kurulur ve bir sigorta poliçesine bağlanır.Yoksa yasa gereği kendiliğinden oluşan bir sigorta türü değildir. (Işıl Ulaş Uygulamalı Sigorta Hukuk) “KTK’nın 93. maddesinde; (Değişik:17/10/1996-4199/34 md) Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır.” hükmü mevcuttur.
Sigorta şirketlerinin sigorta sözleşmeleri kapsamındaki sorumlulukları sigorta poliçelerinin ayrılmaz parçası olan genel şartlarda düzenlenmiştir.
Genel Şartlar: Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından her sigorta branşı için hazırlanmış olan ve sigorta şirketlerinin bunun aksine hareket edemeyecekleri, teminatın kapsamı, istisna edilen haller, hasar prosedürü, sigortalının görev ve yükümlülükleri, anlaşmazlık halinde uygulanabilecek hükümler, prim ödemesi, rücu durumu gibi sigorta sözleşmesinin esaslarını belirten koşullardır.
Genel açıklamalar bu şekilde olmakla birlikte KTK’nun tazminatın azaltılması veya kaldırılması sonucunu doğuran haller: başlıklı 95.maddesinde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” hükmüne göre; Karayolları Trafik Kanununda düzenlenmeyen, sigortacının zarar görenlere karşı ileri süremediği tazminatın kaldırılması veya miktarının azaltılmasını gerektiren hallerde, ancak sigortalısına rücu edebileceği düzenlenmiştir. Yani sigorta şirketi KTK’nun da düzenlenmeyen teminat kapsamında olmayan halleri ve rücu koşullarının varlığını zarara uğrayan kişilere karşı ileri süremez, koşullarının varlığı halinde sigorta sözleşmesinin eki olan genel şartlarda düzenlenmiş teminat dışı haller ve rücu halleri mevcut ise sadece sigorta sözleşmesinin tarafı olan akidi sigortalıya rücu edebilir.
Trafik kazaları dayanağını 2918 sayılı KTK’dan alan haksız fiil niteliğinde olaylardır. Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde etken olan hususlarda olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekir.
Bu kapsamda 6704 sayılı yasayla değişik 2918 sayılı KTK nun 90.maddesinde yer alan zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olan hükümlerinden yukarıda izah edildiği üzere tarafı olmadığı ZMMS sözleşmesindeki şartların davacı açısından bağlayıcı olmaması ve Anayasa Mahkemesinin 09/10/2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve … Esas … sayılı kararına göre 6704 sayılı kanunun 3.maddesiyle değiştirilen 90. maddesinin birinci cümlesinde yeralan “ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yeralan “ve genel şartlarda ’’ ibaresinin iptal edilmiş olması sebebiyle uygulanmayacaktır.
Yargıtay .HD’nin … E- … K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendiilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmiştir.
Sonuç olarak haksız fiilin türü olan trafik kazalarına olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan kanun hükümlerinin uygulanması, davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanununun 90. maddesi gereğince genel hükümlerin esas alınması gerektiğinden Yargıtay uygulamalarına uygun olarak bilirkişi raporunun ilgili kısmı hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; yukarıda belirtilen izahat çerçevesinde ve alınan hüküm kurmaya elverişli, denetime açık, gerekçeli ve açıklamalı bilirkişi raporu da nazara alınarak; davacının davasının kabulü ile, araç değer kaybı bedeli talebi yönünden; davacının talebinin talep artırım dilekçesi ve dava dilekçesine bağlı kalınarak kabulü ile; 11.000,00 TL’ nin temerrüt tarihi olan 18/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (poliçe miktarı ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine yönünde karar verilmesi gerekmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU, YARGILAMA GİDERLERİ VE KANUN YOLU:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
Araç değer kaybı bedeli talebi yönünden davacının talebinin ıslah dilekçesi ve dava dilekçesi ile birlikte kabulü ile 11.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 18/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (poliçe miktarı ile sınırlı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 751,41 TL karar harcından peşin olarak alınan 59,30 TL harç, 186,15 TL ıslah harcın mahsubu ile bakiye 505,96‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı, 8,50 vekalet harcı, 59,30 TL peşin harç, 186,15 TL ıslah harç toplamı 313,25‬ TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 500 TL bilirkişi ücreti, 138,70 TL posta tebligat ve dosya masrafı toplam 638,70 TL giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2021 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
6-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK 345. Madde gereğince iki hafta içerisinde ilgili Konya Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesi başkanlığına sunulmak üzere mahkememize veya başka bir mahkemeye verilecek istinaf dilekçesi ile istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/02/2022

Katip Hakim