Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/236 E. 2022/120 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: … Esas – …
-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO :
KARAR NO :

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava mahkememizin … Esas sırasına kaydedilmekle, mahkememizce yapılan aleni/açık yargılama sonunda;

-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili banka dava dışı … Tic. Ltd. Şti. İle arasında imzalanan kredi genel sözleşmesine istaneden kredi kullandırıldığını, davalının söz konusu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, bu nedenle borcun tamamından asıl borçlu gibi sorumlu olduğunu, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükler yerine getirilmemesi nedeniyle Beşiktaş . Noterliği aracılığıyla borçlu şirkete ve kefile ihtarname keşide edildiğini, edimlerine yerine getirmeyen borçlu ve davalı kefil aleyhine Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibin davalının ana para, faize ve ferilerine ilişkin itirazı üzerine durduğunu, davalının yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin alacağının kayıtlar ile sabit olduğunu ve bilirkişi incelemesi ile alacaklı olduklarının ortaya çıkacağından bahisle davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 712.275,29 TL üzerinden devamına, davalı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ekli meşruhatlı davetiye tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi vermemiştir. Davalıya duruşma günü de tebliğ edildiği halde geçerli bir özür bildirmeksizin duruşmalara da katılmamıştır.
Davalı icra takip dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi ile özetle; takip konusu borcun gerçekte olmadığını, takibin haksız ve mesnetsiz olduğunu, alacaklı olarak görünen bankaya borçlarının bulunmadığından bahisle borcun aslına, faize ve yasal olmayan faiz oranlarına ve tüm fer’ilerine itiraz ettiklerinden takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline yönelik itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, genel kredi sözleşmesi örneği, ihtarname örneği, ticaret sicil müdürlüğünden gelen cevabi yazı ve ekleri, mahkememizce temin edilen bilirkişi raporu örneği, Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, davalının icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesi ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Dosyamız ve tüm ekleri, davacı bankanın kayıt ve belgelerinin bulunduğu yerde inceleme yetkisi de verilerek bankacı bilirkişi … ‘e tevdi edilmiş olup bankacı bilirkişiden 28/12/2021 havale tarihli bilirkişi raporu temin edilerek incelenmiştir.
6098 Sayılı TBK’nun kefalet sözleşmesi tanımı başlıklı 581. maddesi; “Kefalet sözleşmesi, kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşmedir.” hükmünü amirdir.
6098 Sayılı TBK’nun şekil başlıklı 583. maddesi; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” hükmünü amirdir.
6098 Sayılı TBK’nun eşin rızası başlıklı 584. maddesi; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez. (Ek fıkra: 28/3/2013-6455/77 md.) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz” hükmünü amirdir.
6098 Sayılı TBK’nun ortak hükümler, kefil ile alacaklı arasındaki ilişki, sorumluluğun kapsamı başlıklı 589. maddesi; “Kefil, her durumda kefalet sözleşmesinde belirtilen azamî miktara kadar sorumludur. Aksi sözleşmede kararlaştırılmamışsa kefil, belirtilen azamî miktarla sınırlı olmak üzere, aşağıdakilerden sorumludur: 1. Asıl borç ile borçlunun kusur veya temerrüdünün yasal sonuçları. 2. Alacaklının, kefile, onun borcu ödeyerek yapılmalarını önleyebileceği uygun bir zaman önce bildirmesi koşuluyla, borçluya karşı yönelttiği takip ve davaların masrafları ile gerektiğinde rehinlerin kefile tesliminin ve rehin haklarının devrinin sebep olduğu masraflar. 3. İşlemiş bir yıllık ve işlemekte olan yıla ait akdî faizler ile gerektiğinde tahvil karşılığında ödünç verilen anaparanın işlemiş bir yıllık ve işlemekte olan yıla ait faizleri. Sözleşmede açıkça kararlaştırılmamışsa kefil, borçlunun sadece kefalet sözleşmesinin kurulmasından sonraki borçlarından sorumludur. Kefilin, asıl borç ilişkisinin hükümsüz hâle gelmesinin sebep olduğu zarardan ve ceza koşulundan sorumlu olacağına ilişkin anlaşmalar kesin olarak hükümsüzdür.” hükmünü amirdir.
6098 Sayılı TBK’nun kefilin takibi başlıklı 590. maddesi; “Borçlunun iflası sebebiyle asıl borç daha önce muaccel olsa bile, belirlenen vadeden önce kefile karşı takibat yapılamaz. Bütün kefalet türlerinde kefil, ayni güvence karşılığında hâkimden, mevcut rehinler paraya çevrilinceye ve borçlu aleyhine yapılan takip sonucunda kesin aciz belgesi alınıncaya veya konkordato kararına kadar kendisine karşı yöneltilen takibin durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir. Asıl borcun muaccel olması, alacaklı veya borçlunun önceden süre içeren bildirimde bulunmasına bağlıysa, kefalet borcu için bu süre, bildirimin kefile yapıldığı tarihte işlemeye başlar.
Yerleşim yeri yabancı bir ülkede olan borçlunun borcunu ödemesi, döviz işlemleri veya havale ile ilgili yasaklar gibi sebeplerle, o yabancı ülkenin yasal düzenlemeleri gereği imkânsız hâle gelmiş veya sınırlandırılmışsa, yerleşim yeri Türkiye’de olan kefil, takibe bu sebeple itiraz edebilir.” hükmünü amirdir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; davacı banka vekilince davalı aleyhine açılan bu davada; davalı borçlunun Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere takibin 712.275,29 TL üzerinden devamı ile %20 oranında tazminata hükmedilmesi talep edilmiş olup, mahkememizce toplanan deliller ve özellikle bankacı bilirkişinin 28/12/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre; davacı banka ile dava dışı … Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan Kredi Genel Sözleşmesine davalının kefil sıfatıyla imza attığı, sözleşme kapsamında dava dışı şirkete krediler kullandırıldığı, davalı borçlunun kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, davalının dava dışı … Tic. Şti.’nin tek ortağı ve yetkilisi olması sebebiyle TBK’nun 584/3. maddesi gereğince kefalet sorumluluğu için eşinin rızasının gerekmediği bu anlamda düzenlenen kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu, davacı tarafından asıl borçlu şirket ve davalı kefile gönderilen Beşiktaş . Noterliğinin 23/07/2020 tarih ve … yevmiye nolu kat ihtarnamesinin tebliğ edilmemiş olmasından dolayı borçlunun TBK’nun 589. ve 590. maddeleri gereğince takipten önce temerrüte düşürüldüğünün kabulüne imkan olmadığı (Yargıtay . H.D.’nin 07/12/2015 tarih ve … E, … K sayılı ilamı), ihtarname makbuzunda belirtilen 1.580,01 TL dışındaki masrafların davaya konu alacak ile ilgisi bulanmadığı ve neticeden davacı bankanın takip tarihi itibariyle müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan davalı Reşat Sezer yönünden 666.701,58 TL asıl alacak, 1.580,01 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 668.281.59 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davacının davasının kısmen kabulüne dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
-{HÜKÜM:}- Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-DAVACININ DAVASININ KISMEN KABULÜ İLE; davalı borçlunun Konya . İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazının kısmen iptali ile; takibin 666.701,58 TL asıl alacak, 1.580,01 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 668.281.59 TL üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %22,1 faiz ve faizin % 5 BSMV’si ile devamına,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine.
3-Kabul edilen 668.281,59 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 133.656,31 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine.
Alınması gereken 45.650,32 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin harç alınmadığından (davacı banka harçtan muaf olduğundan) bakiye 45.650,32 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
Dava açılırken davacı taraf harçtan muaf olduğundan ve bu nedenle başvuru harcı alınmadığından 80,70 TL başvuru harcının da davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2021 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle 2 kişinin taraf olması durumunda saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL davanın kabul/talep oranı olan %93,82 oranına isabet eden 1.238,42 TL arabulucuk giderinin Arabuluculuk Kanununun 25/9. maddesi gereğince davalıdan davanın red/talep oranı olan %6,18 oranına isabet eden 81,58 TL arabulucuk giderinin Arabuluculuk Kanununun 25/9. maddesi gereğince ise davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
Davacının yaptığı 139,60 TL taraf davetiye gideri ve 750,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam 889,60 TL yargılama giderinden davanın kabul/talep oranı olan %93,82 oranına isabet eden 834,62 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazladan yaptığı yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına.
Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kısmen kabul edilen miktara göre takdir ve hesaplanmış olan 50.464,08 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine.
İşbu hükümden sonra gerekli olan 37,50 TL karar tebliğ giderinin davacı tarafından karşılanmasına ve hükümden sonraki bu masrafların davanın kabul/talep oranı olan %93,82 oranına isabet eden 35,18 TL sının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlasının davacının kendi üzerinde bırakılmasına.
HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
Karar kesinleştiğinde dosyamız arasındaki icra dosyasının iadesine.
İşbu gerekçeli kararın 01/03/2022 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2022

Başkan Üye Üye Katip