Emsal Mahkeme Kararı Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/171 E. 2021/413 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

-{YÜCE TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR}-
T.C.
KONYA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:
KARAR NO:

BAŞKAN:
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :

{}Davacı taraf vekilinin davalı taraf aleyhine açtığı işbu dava Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas sırasına kaydedilmekle, mahkemesinde yapılan açık yargılama sonunda, ilgili mahkemenin 18/07/2017 tarih …Esas …Karar sayılı kararında belirtilen nedenlerle davanın kabulüne ilişkin istinaf kanun yolu açık olan karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine ANKARA Bölge Adliye Mahkemesi . Hukuk Dairesinin 07/02/2020 tarih …Esas …Karar sayılı kararı ile kaldırılmakla ve dava dosyasının ilgili mahkemenin …Esas sırasına kaydının yapıldığı, mahkemesinde yapılan açık yargılama sonunda 05/03/2021 tarih …Esas …Karar sayılı görevsizlik kararı ve HMK nun 20. maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde başvuruda bulunulması üzerine dava dosyası kararda görevli gösterilen mahkememize gönderilmekle, dava dosyası mahkememizin …Esas sırasına kaydedilmekle; mahkememizce yapılan açık yargılama sonunda;
-{HEYETİMİZCE GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:}-
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili ile davalıların 22/01/2015 tarihli sözleşme ile …İli …İlçesi …ada …parsel sayılı taşınmazın 675.000,00 TL bedelle satışı hususunda sözleşme imzaladıklarını, sözleşmede belirtildiği üzere 675.000,00 TL bedelin 25.000,00 TL’sinin davalı … tarafından kapora adı altında müvekkiline ödendiğini, ancak kalan bedel olan 650.000,00 TL’nin ise müvekkiline tapunun devredileceği esnada ödenmesinin kararlaştırıldığını, tapu devrinin 03/02/2015 tarihinde davalı …’ın yetkilisi olduğu …. Şti.’ne yapıldığını fakat sözleşmede yazılı olan 650.000,00 TL’nin müvekkiline ödenmediğini, davalı …’a ihtarname ile bakiye kalan bedelin müvekkilinin hesabına ödenmesinin istenildiğini ancak davalı tarafından verilen cevapta bakiye satış bedelini …. yetkilisi …’a elden nakit olarak ödediğini ve muhatabın …olduğunu bildirdiğini, davalıların müvekkili olan davacıyı bertaraf etme maksatlı kötü niyetli olduklarını, bu nedenle sözleşmeden kaynaklı olarak müvekkiline ödenmesi gereken bakiye bedel olan 650.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, alacağa taşınmazın devir tarihi olan 03/02/2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; davaya dayanak olarak gösterilen 22/01/2015 tarihli sözleşmenin, geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan bir Gayrimenkul Satış Vaadi sözleşmesi olduğunu, bu sözleşmenin resmi şekil şartına uyulmadan yapılmış olduğundan geçersiz olduğunu, davaya konu edilen taşınmazın 209/1920 hissesinin 03/02/2015 tarihinde 22/01/2015 tarihli sözleşmede satıcı olarak adı geçen …. Şti. tarafından …. Şti.’ne satıldığını ve satış bedeli olarak da 550.000,00 TL’nin de Linea şirket yetkilisi olan …elden nakit olarak faturası da alınmak suretiyle ödendiğini, bu durumda müvekkilinin davacının muhatabı olmadığı, bu nedenlerle yasal dayanağı bulunmayan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı …’ ın dosya kapsamında cevap dilekçesinin bulunmadığı gibi usulüne uygun yapılan tebligata rağmen duruşmalara da katılmamıştır.
İşbu dava; 22/01/2015 tarihli harici gayrimenkul satış sözleşmesine dayalı olarak açılmış alacak davasıdır.
Mahkememizce; dava dilekçesi, cevap dilekçesi, diğer dilekçe ve belgeler, Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin dosya içerisindeki kararları, Ankara BAM . HD’ nin kaldırma karar ilamı örneği, ticaret sicil müdürlüğünden gelen cevabi yazı, gelir idaresi başkanlığından gelen cevabi yazılar, esnaf ve sanatkarlar odasından gelen cevabi yazı, diğer kurum ve kuruluşlardan gelen bazı cevabi yazılar ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İşbu davada öncelikle Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararının ve mahkememizin görevli olup olmadığının üzerinde durulması gerekmiştir.
HMK nun görev-görevin belirlenmesi ve niteliği başlıklı 1. maddesi; “(1)Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmünü amirdir.
HMK nun görev-asliye hukuk mahkemelerinin görevi başlıklı 2. maddesi; “(1)Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2)Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” hükmünü amirdir.
HMK nun yargı yeri belirlenmesini gerektiren sebepler başlıklı 21. maddesi; “(1)Aşağıdaki hâllerde, davaya bakacak mahkemenin tayini için yargı yeri belirlenmesi yoluna başvurulur: a)Davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin davaya bakmasına herhangi bir engel çıkarsa. b)İki mahkeme arasında yargı çevrelerinin sınırlarının belirlenmesi konusunda bir tereddüt ortaya çıkarsa. c)İki mahkeme de görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse. ç)Kesin yetki hâllerinde, iki mahkeme de yetkisizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse.” hükmünü amirdir.
HMK nun inceleme yeri başlıklı 22. maddesi; “(1)Yetkili mahkemenin bir davaya bakmasına herhangi bir engel bulunduğu yahut iki mahkeme arasında yargı çevrelerinin sınırlarının belirlenmesinde tereddüt ortaya çıktığı takdirde, yetkili mahkemenin tayininde, ilk derece mahkemeleri için bölge adliye mahkemelerine, bölge adliye mahkemeleri için Yargıtaya başvurulur. (2)İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.” hükmünü amirdir.
TTK nun 4. maddesinde ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumu düzenlenmiştir. TTK nun 4. maddesine göre; Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Yine tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; TTK ndan, TMK nun 962–969. maddelerinden, TBK nun 202, 203, 444, 447, 487–501, 515–519, 532–545, 547–554, 555–560 ve 561–580. maddelerinden, fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuattan, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerden ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerden doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.
TTK nun 5. maddesinde de ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi kurumundan hareket ederek asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğu dava ve işler düzenlenmiştir. TTK nun 5. maddesine göre; Asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. Yine özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere asliye ticaret mahkemesinde bakmakla görevlidir.
Bir davaya asliye ticaret mahkemesinin bakmakla görevli olabilmesi için görülecek dava veya işin; 1-Ya her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davası olması, 2-Ya da TTK nda düzenlenen bir konudan doğan hukuk davası olması, 3-Veyahut TTK 4/1. maddenin (b), (c), (d), (e), (f) bentlerinde sayılan konulardan doğan hukuk davası olması, 4-Yahut da diğer özel kanunlardan doğan hukuk davası olması gerekmektedir.
Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarına asliye ticaret mahkemeleri bakar.
Eldeki dava TTK nda düzenlenmiş bir dava ve iş de değildir.
Aynı yerdeki farklı mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, mahkemelerce görev hususu resen nazara alınır. HMK nun 114. maddesi gereğince mahkemenin görevli olması hususu dava şartlarındandır. HMK nun 115. maddesi gereğince de mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartındaki noksanlığın sonradan giderilmesi mümkün değildir. Mahkemenin görevsizliği halinde de davanın usulden reddi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmelidir.
Dava konusu uyuşmazlık davacı ile davalılar arasındaki tapu devrine ilişkin yapılan harici satış sözleşmesinden kaynaklıdır. Bu dava Ticaret Kanununda düzenlenen bir dava ve iş olmadığı gibi; özel kanunla da sayılan Asliye Ticaret Mahkemesinin dava ve işlerinden de değildir. Bu davada mahkememizin görevli olması için davacı ve davalıların en az birinin tacir olması gerekir. Buruda tacirlikten kasıt tarafların ortağı veya yöneticisi olduğu şirketlerden dolayı değil bizatihi kendi nam ve hesabına tacirliktir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun genel olarak başlıklı 12/1. Maddesi; “(1)Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir.” hükmüne amir olup; burada tarif edilen “ticari işletme” tüzel kişiliğe haiz olan ticari şirketler değil, tüzel kişiliğe haiz olmayan firmadır. Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen 23/09/2020 tarihli yazı cevabına göre; davacı …’ ın tacir olduğu, davalıların tacir kayıtlarının olmadığı bildirilmiştir. Mahkememizce yapılan araştırma ve Esnaf ve Sanatkarlarlar Odaları Birliğinden gelen yazı cevabında ise davalılardan Yusuf Karataş’ ın esnaf kaydının bulunmadığı, davalı …’ ın esnaf olduğu bildirildiğinden; TTK 11/1. Maddesi gereğince davalı …’ ın esnaflık faaliyetleri için belirlenen sınır üzerinde kazanç elde edip etmediği, bu anlamda TTK hükümleri gereğince tacir sayılıp sayılmadığının tespiti için Esnaf ve Sanatkarlar Odasından gelen yazı cevabı da eklenmek suretiyle davalı …’ ın kayıtlı olduğu Mevlana Vergi Dairesi ve Konya Vergi Dairesi Başkanlığına ayrı ayrı müzekkere yazılmış, gelen yazı cevaplarından davalı …’ ın bireysel olarak mükellefiyet kaydının bulunmadığı bildirilerek şirket ortağı olduğu (yöneticisi) … Şti. nin vergi kayıtlarının gönderildiği anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle her iki davalının bizatihi tacir olmadıkları tespit edildiğinden işbu davaya bakmaya mahkememiz görevsiz olup, davaya bakmaya asliye hukuk mahkemeleri görevlidir. Bu nedenle HMK nun 114/1-c maddesi ve HMK nun 115/2. maddesi gereğince dava şartlarından olan bu hususun sonradan giderilmesi mümkün olmadığından bu konuda davacıya ek süre vs. verilmesine gerek olmaksızın dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ve daha önceden görevsizlik kararı veren Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna ve adı geçen mahkeme ile mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
{HÜKÜM:} Yukarıda gerekçesi açıklanan nedenlerle;
Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK nun 114/1-c maddesi ve HMK nun 115/2. maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE.
Daha önceden görevsizlik kararı veren KONYA . ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN GÖREVLİ OLDUĞUNA.
Mahkememiz ile adı geçen mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan işbu görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi ve talep edilip gerekli posta giderlerinin verilmesi halinde GÖREV UYUŞMAZLIĞININ ÇÖZÜMÜ (MERCİ TAYİNİ) İÇİN DOSYANIN ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA GÖNDERİLMESİNE.
HMK nun 331. maddesi gereğince harç, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece bir karara bağlanmasına.
Artan gider avansının dosyasına aktarılmasına.
İşbu gerekçeli kararın 28/10/2021 tarihinde yazıldığına.
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere yapılan duruşma sonunda oy birliği ile verilen karar davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı davalı … yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/10/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …